Baba evinden gönderilme anlarını biliyorum. Çocuk o kadar mutsuz, o kadar içine kapanık oluyordu ki, kaynım kendi elleriyle oğlunu götürüyordu annesine. Anne çalıştığı halde kirasını, aylık alışverişini kaynım yapıyordu, Oğlana ancak o şartlarla bakmıştı. Oda takımları, pc ler aklına gelebilecek her şartı sunuyordu oğluna. 9 yaşındaki çocuğa pc alındı diye "benim kızımın neyi eksik" diyip 2,5-3 yaşlarındaki çocuğa da pc aldırmıştı.
Offf diyorum ya o günler geldi aklıma, çok kötü oldum inan çok.
Şimdi oğlan hala çok sessiz.
Çok içine kapanık.
Şu anda Lise 2 'de.
Çok başarılı bir öğrenci değil, zaten olmasını da beklemiyoruz hiç birimiz.
Baba elinden geleni yapıyor, dersaneler, özel öğretmenler.
Hayatını kurtarsın yeter diyor, benim yarınım belli değil.
Evlerini değiştirdiler yeni. Kıyametler koptu. Eltim kendi üstüne istedi (oğlana pay vermeyecek ya) Kaynım yapmadı tabi. (gerçi kanuni olarak zaten her ikisinin oluyor orası ayrı). Ama gene de kıyametler, kavgalar bitmedi.
İnsanda önce vicdan olacak, vicdan...
8 aylıkken bırakmış gelmiş kızını, diyorum ya 14-15 yaşında imiş şimdi ve her ikisi de birbirini bilmiyor.
Kızından bahsederken ağlıyor, kızının babası da evlenmiş.
Kız kan kustuyormuş üvey anneye.
"Hakediyordur o kadın" diyor.
E be kadın o kadın nasıl üvey anne ise, sen de öylesin. Sen de mi hakediyorsun yani????
O yüzden hep derim ya önce EMPATİ.
Kendi kızından ayrı olmasının acısını mı çıkarttı acaba yeğeninizden..
"Kendi kızıma bakamazken, elin çocuğuyla uğraşıyorum" gibilerinden?
Kaynınız ne kadar iyiymiş, en azından oğlunun eğitimi için elinden geleni yapmış ve gayrimenkul konusunda da eşine yüz vermemiş.
Benim babamın nesi varsa karısının üzerine yaptı mesela. Beni kandırarak elimden aldığı paralarla aldığı ev de dahil.
"İpekle kocası yiyeceğine, karımla oğlum yesin" dedi.
Babamın yaşlılığını çok merak ediyorum, çook..
:85:Yeğenim daha 2,5 yaşındayken kaynım ve eltim ayrıldılar. Kaynım hayatınızda görüp görebileceğiniz en ilgili babaydı. Mahkeme oğlanı anneye vermesine rağmen anne kendi ailesinin kabul etmediğini söyledi, kaynım büyüttü (aslında kayınvalidem diyelim ama kaynımda onlarda kaldı o dönem. görüp görebileceğiniz en ilgili baba) çocuğu. 7 yaşına gelene kadar kimseyle de evlenmedi. 7 yaşına geldiğinde sevgili k.validem memleketlerinden bir gelin adayı buldu kaynıma. bu kişi de evlenip ayrılmıştı çocuğu yoktu (aslında varmış 8 aylık bir kızı. ona da kızını vermemişler. kız şimdi 14-15 yaşlarında olmalı, annesini hiç tanımıyor). Yeğeni bilerek, kabul ederek evlendi. Ancak evlendiğinin 2.ayı başladı olaylar. Yok oğlan beni kıskanıyor, yok kocamla aramda yatıyor, yok şöyle yok böyle. Hemen hamile kaldı üstelik. Hatta belki çocuğu aldırırlar diye kocasına dhi söylemed 4 aylık olana kadar (bunların hepsi planmış sonra sonra anladık). Ay o ağlardı, biz ağlardık onunla. Eski evliliğinde yaşadıklarını anlatırdı, oğlanın(yeğenin yani) ona psikolojik eziyet yaptığından dert yanardı, resmen cümbür cemaat tüm eltiler kadının tarafını tutuyorduk. hep eşinin ona kötü davrandığını, çocuğu yüzünden onu ezdiğini söylerdi. (çocuğuna çok düşkün ya buna da inanırdık)...
Velhasıl zaman geçti, kendi kızları doğdu. Elti hanım aldı işte o zaman sazı eline Önce oğlan anneye gönderildi, anne çalışmaya başlamıştı, bakamadı 6 ay sonra tekrar baba evine. Baba el bebek gül bebek büyütüyor, ama evde bir de ufak kız kardeş var, elti hanım azıtmış durumda, oğlan tekrar anne evine. Tam 8 sene böyle geçti arkadaşlar... Bu arada kaynım üzüntüden kanser oldu. Çok şükür ameliyatı iyi geçti, şimdi daha iyi gibi... Oğlan şimdi 15 yaşlarında bir delikanlı çok da yakışıklı. Son 1-2 senedir babasının yanında gene. Ben hiç eltimlerde kalmamıştım. Geçen haftalarda bir gün gittim ısrarlarına dayanamayıp. Baktım kız annesiyle babasının arasında yatıyor (kızı benim kızımdan 1.5 yaş büyük yani 9,5 yaşında). Dedim ki "zamanında 7 yaşında anne babası ayrı bir çocuğun aranızda yapması bu kadar büyük problem olmuştu, e şimdi sizin kız sizin aranızda yatıyor" bana ne cevap verdi biliyormusunuz???
"Onun .... le (oğlandan bahsediyor) aynı odada yatmasına izin veremem. Ne olur ne olmaz.."
Akılımı kaybediyorum zannettim. "Sen deli misin dedim.. Abisi o onun.. Bu nasıl bir zihniyet nasıl bir manyaklık, nasıl bir terbiyesizliktir??? Peki *** abi ne diyor buna?" "Bilmiyor ki dedi. Bunu ona söyleyemem." Dedim ki "gücün varsa, cesaretin varsa söyle de gör bakalım neler oluyor. yazıklar olsun sana" dedim "yazıklar olsun".
O yüzden ipekçim, gerçekten neler yaşadığını gözümün önüne getirebiliyorum.
Ne mutlu ki ablan da sen de en iyi okullarda okuyup, kendi tırnaklarınızla bir yerlere gelmişsiniz.
Darısı bizim oğlanın başına....
Baba evinden gönderilme anlarını biliyorum. Çocuk o kadar mutsuz, o kadar içine kapanık oluyordu ki, kaynım kendi elleriyle oğlunu götürüyordu annesine. Anne çalıştığı halde kirasını, aylık alışverişini kaynım yapıyordu, Oğlana ancak o şartlarla bakmıştı. Oda takımları, pc ler aklına gelebilecek her şartı sunuyordu oğluna. 9 yaşındaki çocuğa pc alındı diye "benim kızımın neyi eksik" diyip 2,5-3 yaşlarındaki çocuğa da pc aldırmıştı.
Offf diyorum ya o günler geldi aklıma, çok kötü oldum inan çok.
Şimdi oğlan hala çok sessiz.
Çok içine kapanık.
Şu anda Lise 2 'de.
Çok başarılı bir öğrenci değil, zaten olmasını da beklemiyoruz hiç birimiz.
Baba elinden geleni yapıyor, dersaneler, özel öğretmenler.
Hayatını kurtarsın yeter diyor, benim yarınım belli değil.
Evlerini değiştirdiler yeni. Kıyametler koptu. Eltim kendi üstüne istedi (oğlana pay vermeyecek ya) Kaynım yapmadı tabi. (gerçi kanuni olarak zaten her ikisinin oluyor orası ayrı). Ama gene de kıyametler, kavgalar bitmedi.
İnsanda önce vicdan olacak, vicdan...
8 aylıkken bırakmış gelmiş kızını, diyorum ya 14-15 yaşında imiş şimdi ve her ikisi de birbirini bilmiyor.
Kızından bahsederken ağlıyor, kızının babası da evlenmiş.
Kız kan kustuyormuş üvey anneye.
"Hakediyordur o kadın" diyor.
E be kadın o kadın nasıl üvey anne ise, sen de öylesin. Sen de mi hakediyorsun yani????
O yüzden hep derim ya önce EMPATİ.
Ama, hiç görmek istemedi ki kızını. Görmek isteseydi eminim kaynım elinden geleni yapardı. 8 aylıkken ayrılmışlar, evlendiğinde sanırım 3-4 yaşlarındaydı. Yani yeğenden bir kaç yaş küçük olmalı kızı. Eşinden boşanırken yüklü tazminat almış kendisi ve sanırım şart koymuş eşi "kızını görmeyeceksin" diye.
Evlenirken biliyordu ki oğlanı. kabul etmişti zaten. Hiç saklamadı bizimkiler.
Baştan kabul etmeyecekti o halde.
Kaynım gerçekten süper babadır. Eşliği konusunda yorum yapamam ama süper babadır.
Hatta süper amcadır.
Hafta sonu bütün veletleri (3-17 yaş arası bir sürü var sülalede) toparlar gider gezdirir, yediri-içirir, hediyeler alır.
En son geçen hafta benim kızla onun kızının feshaneye götürmüş.
Sultan Sülüman olmuş kendisi, bizimkiler de minik sultanlar. resim çektirmişler.
Konu sahibinden de özür diliyorum bu arada; hafif konuyu dağıttık gibi oldukama bu mesajlarımız da ibretlik aslında...
Her konuda babamdan örnek vermesem olmaz arkadaşlar..
Benim babamın annemin vefatından önce bize kötü muamele ettiğini hiç bilmem.
Ama sonrası kabustu.
Mesela en kötü anım, beni banyoya kilitlemesiydi.
Ablam çok usluydu, hiç bulaşmazdı babama.
Beni de tembihlerdi de, ben zaten ne suç işlediğimi anlamadan cezalandırılırdım genelde.
Üvey anne genelde ablamla değil, benimle uğraşırdı.
Bir bakardık kadın ağlıyor. Kocacığı koşardı, hayatım neyin var.
Fısır fısır bişeyler anlatırdı babama.
Sonra babam "İpek, hemen banyoya!" derdi.
Ablam nasıl ağlamaya başlardı o zaman. Ben de gireyim derdi.
"hayır, o rezil yalnız kalacak orada"..diye kükrerdi.
Allahtan evde tek banyo vardı, birinin çişi gelince azad edilirdim. Ama çok uzun süre kaldığımda oldu. Ben içerde ağlardım, ablam kapıda.
Ne suçum var derdim, öğrenemezdim. 10 yaşındaki çocuk, 30 yaşındaki kadını nasıl ağlatıyordu acaba, yemin ediyorum bişey yapmıyordum. NE cesaret kötü bişey söyliycez zaten. Hiç konuşmazdık, ne desek yanlış anlardı çünkü.
Birgün gene cezalandırılmıştım.
"Baba tabura alsam yanıma olur mu" demiştim. Alaturkaydı bizim banyo. Ayakta bekliyordum çünkü.
İzin vermemişti ona da.
Off poff, doldum şiştim şimdi gene.
Baba seni gerçekten hiiiç sevmiyorum ya, o kadar değersizsin ki..
ipek abla, ben çok seviyorum seni ya.. yorumların, hayata bakış açın ki yaşadıklarından sonra.. ama ne kadar da zor günler geçirmiş, yine de ayakta kalmış diyerek düşünmüyorum bunları. sınırlarını o kadar sıkıntıya rağmen belirleyebildiğin için, haklıyla haksızı hala objektif doğrularla ayırabildiğin için, güçlü olmayı kendi kendine öğrendiğini düşündüğüm için sanırım. umarım hayatındaki tek kötü anı, o günlere dair yaşadıkların olur....
nilmısra, bence çok iyi bir annesin; ama kesinlikle oğlunu kendi doğrularınla büyütmelisin. onlarla görüşme elbette bir daha; ama dayakla terbiye edilmeyeceğini bile bile de oğluşunu dövme. benim çocuğum yok, hatta evli bile değilim; ama annem bir kere tokat atmıştı ve hayatım boyunca unutmayacağım... kaç yaşında olursa olsun, çocuk da unutmaz. dayağın sebebi olmaz; ama hele ki haksız yere dayak yediğini hatırlarsa bir çocuk, ağzınla kuş tutsan ilerde seni affetmeyecektir. oğluşundan değerli hiçbir şey yok ki dünyada, nasıl kıyarsıngörüşme bir daha onlarla, sana da zarar verirler psikolojik olarak...
Ama, hiç görmek istemedi ki kızını. Görmek isteseydi eminim kaynım elinden geleni yapardı. 8 aylıkken ayrılmışlar, evlendiğinde sanırım 3-4 yaşlarındaydı. Yani yeğenden bir kaç yaş küçük olmalı kızı. Eşinden boşanırken yüklü tazminat almış kendisi ve sanırım şart koymuş eşi "kızını görmeyeceksin" diye.
Evlenirken biliyordu ki oğlanı. kabul etmişti zaten. Hiç saklamadı bizimkiler.
Baştan kabul etmeyecekti o halde.
Kaynım gerçekten süper babadır. Eşliği konusunda yorum yapamam ama süper babadır.
Hatta süper amcadır.
Hafta sonu bütün veletleri (3-17 yaş arası bir sürü var sülalede) toparlar gider gezdirir, yediri-içirir, hediyeler alır.
En son geçen hafta benim kızla onun kızının feshaneye götürmüş.
Sultan Sülüman olmuş kendisi, bizimkiler de minik sultanlar. resim çektirmişler.
Konu sahibinden de özür diliyorum bu arada; hafif konuyu dağıttık gibi oldukama bu mesajlarımız da ibretlik aslında...
:85:Yeğenim daha 2,5 yaşındayken kaynım ve eltim ayrıldılar. Kaynım hayatınızda görüp görebileceğiniz en ilgili babaydı. Mahkeme oğlanı anneye vermesine rağmen anne kendi ailesinin kabul etmediğini söyledi, kaynım büyüttü (aslında kayınvalidem diyelim ama kaynımda onlarda kaldı o dönem. görüp görebileceğiniz en ilgili baba) çocuğu. 7 yaşına gelene kadar kimseyle de evlenmedi. 7 yaşına geldiğinde sevgili k.validem memleketlerinden bir gelin adayı buldu kaynıma. bu kişi de evlenip ayrılmıştı çocuğu yoktu (aslında varmış 8 aylık bir kızı. ona da kızını vermemişler. kız şimdi 14-15 yaşlarında olmalı, annesini hiç tanımıyor). Yeğeni bilerek, kabul ederek evlendi. Ancak evlendiğinin 2.ayı başladı olaylar. Yok oğlan beni kıskanıyor, yok kocamla aramda yatıyor, yok şöyle yok böyle. Hemen hamile kaldı üstelik. Hatta belki çocuğu aldırırlar diye kocasına dhi söylemed 4 aylık olana kadar (bunların hepsi planmış sonra sonra anladık). Ay o ağlardı, biz ağlardık onunla. Eski evliliğinde yaşadıklarını anlatırdı, oğlanın(yeğenin yani) ona psikolojik eziyet yaptığından dert yanardı, resmen cümbür cemaat tüm eltiler kadının tarafını tutuyorduk. hep eşinin ona kötü davrandığını, çocuğu yüzünden onu ezdiğini söylerdi. (çocuğuna çok düşkün ya buna da inanırdık)...
Velhasıl zaman geçti, kendi kızları doğdu. Elti hanım aldı işte o zaman sazı eline Önce oğlan anneye gönderildi, anne çalışmaya başlamıştı, bakamadı 6 ay sonra tekrar baba evine. Baba el bebek gül bebek büyütüyor, ama evde bir de ufak kız kardeş var, elti hanım azıtmış durumda, oğlan tekrar anne evine. Tam 8 sene böyle geçti arkadaşlar... Bu arada kaynım üzüntüden kanser oldu. Çok şükür ameliyatı iyi geçti, şimdi daha iyi gibi... Oğlan şimdi 15 yaşlarında bir delikanlı çok da yakışıklı. Son 1-2 senedir babasının yanında gene. Ben hiç eltimlerde kalmamıştım. Geçen haftalarda bir gün gittim ısrarlarına dayanamayıp. Baktım kız annesiyle babasının arasında yatıyor (kızı benim kızımdan 1.5 yaş büyük yani 9,5 yaşında). Dedim ki "zamanında 7 yaşında anne babası ayrı bir çocuğun aranızda yapması bu kadar büyük problem olmuştu, e şimdi sizin kız sizin aranızda yatıyor" bana ne cevap verdi biliyormusunuz???
"Onun .... le (oğlandan bahsediyor) aynı odada yatmasına izin veremem. Ne olur ne olmaz.."
Akılımı kaybediyorum zannettim. "Sen deli misin dedim.. Abisi o onun.. Bu nasıl bir zihniyet nasıl bir manyaklık, nasıl bir terbiyesizliktir??? Peki *** abi ne diyor buna?" "Bilmiyor ki dedi. Bunu ona söyleyemem." Dedim ki "gücün varsa, cesaretin varsa söyle de gör bakalım neler oluyor. yazıklar olsun sana" dedim "yazıklar olsun".
O yüzden ipekçim, gerçekten neler yaşadığını gözümün önüne getirebiliyorum.
Ne mutlu ki ablan da sen de en iyi okullarda okuyup, kendi tırnaklarınızla bir yerlere gelmişsiniz.
Darısı bizim oğlanın başına....
Baba evinden gönderilme anlarını biliyorum. Çocuk o kadar mutsuz, o kadar içine kapanık oluyordu ki, kaynım kendi elleriyle oğlunu götürüyordu annesine. Anne çalıştığı halde kirasını, aylık alışverişini kaynım yapıyordu, Oğlana ancak o şartlarla bakmıştı. Oda takımları, pc ler aklına gelebilecek her şartı sunuyordu oğluna. 9 yaşındaki çocuğa pc alındı diye "benim kızımın neyi eksik" diyip 2,5-3 yaşlarındaki çocuğa da pc aldırmıştı.
Offf diyorum ya o günler geldi aklıma, çok kötü oldum inan çok.
Şimdi oğlan hala çok sessiz.
Çok içine kapanık.
Şu anda Lise 2 'de.
Çok başarılı bir öğrenci değil, zaten olmasını da beklemiyoruz hiç birimiz.
Baba elinden geleni yapıyor, dersaneler, özel öğretmenler.
Hayatını kurtarsın yeter diyor, benim yarınım belli değil.
Evlerini değiştirdiler yeni. Kıyametler koptu. Eltim kendi üstüne istedi (oğlana pay vermeyecek ya) Kaynım yapmadı tabi. (gerçi kanuni olarak zaten her ikisinin oluyor orası ayrı). Ama gene de kıyametler, kavgalar bitmedi.
İnsanda önce vicdan olacak, vicdan...
8 aylıkken bırakmış gelmiş kızını, diyorum ya 14-15 yaşında imiş şimdi ve her ikisi de birbirini bilmiyor.
Kızından bahsederken ağlıyor, kızının babası da evlenmiş.
Kız kan kustuyormuş üvey anneye.
"Hakediyordur o kadın" diyor.
E be kadın o kadın nasıl üvey anne ise, sen de öylesin. Sen de mi hakediyorsun yani????
O yüzden hep derim ya önce EMPATİ.
ipek abla, ben çok seviyorum seni ya.. yorumların, hayata bakış açın ki yaşadıklarından sonra.. ama ne kadar da zor günler geçirmiş, yine de ayakta kalmış diyerek düşünmüyorum bunları. sınırlarını o kadar sıkıntıya rağmen belirleyebildiğin için, haklıyla haksızı hala objektif doğrularla ayırabildiğin için, güçlü olmayı kendi kendine öğrendiğini düşündüğüm için sanırım. umarım hayatındaki tek kötü anı, o günlere dair yaşadıkların olur....
nilmısra, bence çok iyi bir annesin; ama kesinlikle oğlunu kendi doğrularınla büyütmelisin. onlarla görüşme elbette bir daha; ama dayakla terbiye edilmeyeceğini bile bile de oğluşunu dövme. benim çocuğum yok, hatta evli bile değilim; ama annem bir kere tokat atmıştı ve hayatım boyunca unutmayacağım... kaç yaşında olursa olsun, çocuk da unutmaz. dayağın sebebi olmaz; ama hele ki haksız yere dayak yediğini hatırlarsa bir çocuk, ağzınla kuş tutsan ilerde seni affetmeyecektir. oğluşundan değerli hiçbir şey yok ki dünyada, nasıl kıyarsıngörüşme bir daha onlarla, sana da zarar verirler psikolojik olarak...
Çok garip kızının üvey annesine kan kusturduğunu bilen insan nerede yaşadığını da biliyordur. Neden gidip görmüyor kızını veya hiç değilse haftasonları görüşmüyor çok saçma. Babası göstermese bile mahkemeye başvurup bu hakları elde edebilir. Hem çocuğu görmek için çaba harcama hem de bahsedince ağla bu ne biçim çelişki?
Biliyor, biliyor kızı ile ilgili çok detay biliyor.
Kendi uzak akrabalarından, o taraftan evli birileri var sanırım, öyle bir şeydi.
Hatta eski eltisi geçenlerde vefat etmiş onu bile biliyordu.
Hiç görmedi, hiç.
Facebooktan ismini arattık, benim ısrarlarımla.
Bİr sürü çıktı aynı isimli, "hangisi" diyorum "bilmiyorum ki" diyor.
Allahım sen koru yarabbim!!!!
Sonra arkadaş listesinde tanıdıklar olunca anladı hangisi olduğunu...
Kız sorunlu bir kızmış, asiymiş falan.
Üvey anneyle de anlaşamıyor ya.
"Ya görürsem ve bana gelmek isterse" diyor.
E bu imkansız evde potansiyel tecavüzcü var!!!!
Not: hatta 2 bile olabilir. ne de olsa kaynım da erkek!!
Her konuda babamdan örnek vermesem olmaz arkadaşlar..
Benim babamın annemin vefatından önce bize kötü muamele ettiğini hiç bilmem.
Ama sonrası kabustu.
Mesela en kötü anım, beni banyoya kilitlemesiydi.
Ablam çok usluydu, hiç bulaşmazdı babama.
Beni de tembihlerdi de, ben zaten ne suç işlediğimi anlamadan cezalandırılırdım genelde.
Üvey anne genelde ablamla değil, benimle uğraşırdı.
Bir bakardık kadın ağlıyor. Kocacığı koşardı, hayatım neyin var.
Fısır fısır bişeyler anlatırdı babama.
Sonra babam "İpek, hemen banyoya!" derdi.
Ablam nasıl ağlamaya başlardı o zaman. Ben de gireyim derdi.
"hayır, o rezil yalnız kalacak orada"..diye kükrerdi.
Allahtan evde tek banyo vardı, birinin çişi gelince azad edilirdim. Ama çok uzun süre kaldığımda oldu. Ben içerde ağlardım, ablam kapıda.
Ne suçum var derdim, öğrenemezdim. 10 yaşındaki çocuk, 30 yaşındaki kadını nasıl ağlatıyordu acaba, yemin ediyorum bişey yapmıyordum. NE cesaret kötü bişey söyliycez zaten. Hiç konuşmazdık, ne desek yanlış anlardı çünkü.
Birgün gene cezalandırılmıştım.
"Baba tabura alsam yanıma olur mu" demiştim. Alaturkaydı bizim banyo. Ayakta bekliyordum çünkü.
İzin vermemişti ona da.
Off poff, doldum şiştim şimdi gene.
Baba seni gerçekten hiiiç sevmiyorum ya, o kadar değersizsin ki..
ben buna benzer şeyleri kendi öz annem ve babamda yaşadım...odama kilitlenerek ve çiş vs gelsede kapı kilidi açılmayarak,nereye yaparsan yap denilerek,ve napardım kapı açılmayınca,tabii ki halıya..bu sefer halıya yaptım diye tekrar dayak :)) bir de çok iyi eğitimli insanlar sözüm ona..babam herkesin içinde aşağılayan,hakaret eden bir tipti..hala dahi öyledir..öyle annemi aldatması,anneme şiddet uygulaması falan yoktu ama hıncını bizden alırdı..çok sinirli ve bağırgan bir tipti..en ufakk olaydan nem kapıp kavga çıkartan,herkesi geren türden..şu an görüşmüyoruz..görüşmeyi de düşünmüyorum...hani çoğu zaman kız çocukları için babasına benzeyen bir erkekle evlenmeyi hayal ederler derler ya..ben de tam tersiydi..şu an eşim babamın karakter olarak tam tersi..sakin,uyumlu,ılımlı bir insan kocam..Allah a şükrediyorum hep...
Biliyor, biliyor kızı ile ilgili çok detay biliyor.
Kendi uzak akrabalarından, o taraftan evli birileri var sanırım, öyle bir şeydi.
Hatta eski eltisi geçenlerde vefat etmiş onu bile biliyordu.
Hiç görmedi, hiç.
Facebooktan ismini arattık, benim ısrarlarımla.
Bİr sürü çıktı aynı isimli, "hangisi" diyorum "bilmiyorum ki" diyor.
Allahım sen koru yarabbim!!!!
Sonra arkadaş listesinde tanıdıklar olunca anladı hangisi olduğunu...
Kız sorunlu bir kızmış, asiymiş falan.
Üvey anneyle de anlaşamıyor ya.
"Ya görürsem ve bana gelmek isterse" diyor.
E bu imkansız evde potansiyel tecavüzcü var!!!!
Not: hatta 2 bile olabilir. ne de olsa kaynım da erkek!!
ben buna benzer şeyleri kendi öz annem ve babamda yaşadım...odama kilitlenerek ve çiş vs gelsede kapı kilidi açılmayarak,nereye yaparsan yap denilerek,ve napardım kapı açılmayınca,tabii ki halıya..bu sefer halıya yaptım diye tekrar dayak :)) bir de çok iyi eğitimli insanlar sözüm ona..babam herkesin içinde aşağılayan,hakaret eden bir tipti..hala dahi öyledir..öyle annemi aldatması,anneme şiddet uygulaması falan yoktu ama hıncını bizden alırdı..çok sinirli ve bağırgan bir tipti..en ufakk olaydan nem kapıp kavga çıkartan,herkesi geren türden..şu an görüşmüyoruz..görüşmeyi de düşünmüyorum...hani çoğu zaman kız çocukları için babasına benzeyen bir erkekle evlenmeyi hayal ederler derler ya..ben de tam tersiydi..şu an eşim babamın karakter olarak tam tersi..sakin,uyumlu,ılımlı bir insan kocam..Allah a şükrediyorum hep...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?