Normalde ben de öyle çok çocuk sevmem. Sokakta bebek görünce "ayyyiii ne sevimli" diyen bir insan da hiç olmadım. Üstelik 1 ve 4 yaşında iki kızım var, ben de arada kendilerine feci gıcık oluyorum. Mesela küçük ne zaman sümüğü aksa, ben mendille peşinden kovalarken, gidip cört diye o hortum gibi sümük akmış burnunu koltuğa yapıştırıyor. Büyüğe çorap giydiriyorum, 5 dakika sonra ayaklar yine çıplak. Küçüğü tam uyudu diyorum, 2 dakika sonra uyanıp kaka yapıyor. Neden az önce değil de uyuyunca yapıyorsun bunu len diye soruyorum kendisine, hedede hödödö diye açıklama yapıyor. Büyük kreşe gitmek için akşamdan seçtiği kıyafetleri sabaha beğenmiyor. Saçlarının kaç tane örgü yapılması gerektiğini söyleyip, bir de ben kendisini kandıracakmışım gibi, ayna karşısına geçip örgülerini sayıyor. Küçük mutfakta ne kadar çekmece varsa, günde 10 kere hepsini dışarı boşaltıp, sonra odasında oynamaya geri dönüyor ve soğan sepetinden soğan araklayıp ısırıyor. O leş gibi soğan kokan ağzıyla suratıma hohlamasına da gıcık oluyorum. Ama napıcan, atsan atılmıyor, satsan satılmıyor, bir de çok feci tatlı eşek sıpaları, bir kıkırdıyorlar insanın içinin yağları eriyor. Küçük bugün siicak siicak deyip dolanıyordu evde, bir de ufufufu diye dudakları büzüştürmüş, üfleme hareketleri yapıyor. Sonradan anladık, kaloriferden bahsediyormuş. Ufufu diye de fırına yaklaşmasın diye söylediğimi tekrar ediyor. Büyük öpçüklü annem, güğğğzel annem diye ben ayaktayken gelip bacağımdan öpüyor. Sevimliler yani, tatlılıkları, gıcıklıklarını katlanır kılıyor. Muhtemelen sizin de öyle olacak.