diktirmeli miyim diktirmemeli miyim?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Morbid yani...
Çık ablam bu kafadan, dünyaya bakışını, kafanı bi değiştir.
Sen paspas olursan çiğneyenin de olur; kendi kendine eziyet etmekten keyif alır hale gelmişsin haberin yok. Vallahi bak acıya müptela olmuşsun, bundan haz alırsın bağımlısı olursun yapma.
 
Bu konuyu daha önce açmıştınız değil mi? Umarım sizi yadırgamadan olduğunuz gibi kabul edecek biri çıkar karşınıza. Tedavinizi aksatmayın. İnançlı ve 5 vakit namazında olan biri olduğunuzu belirttiğiniz için söylemekten kaçınmıyorum, karşınızdaki insanı kandırmanın ( yalan söylemenin) sonucu korkunç bir güvensizlik oluşturur. Evleneyim de sonrası kolay mantığını doğru bulmuyorum. Kendinizi eksik mi hissediyorsunuz? Cvp evetse neden? Cvp hayırsa neden diktirmeyi düşünüyorsunuz? Yaptığınızın arkasında durun, kabullenin ve benzer yaralayıcı hatalardan kaçının.
 
Umarım rahatsızlığını birgün aşarsın.
Diktirme meselesine gelince..
Bunu yapma..
Ne kendini ne de başkasını kandırma...
Kimsenin de seni bu açıdan yargılamasına izin verme.
 
Doktor diyorki bu düşünceler senin elinde değil biz depresyonu yenecek şekilde ilaçları ayarlıyoruz ama zaman gerekli insan kendi kendisinin psikolojisini bozmak istemez

Elinde. Şöyle ki elinde; olaylara bakış yönünü götürecek inanç-kafa düzenine kendini soktuğun an otomatik olarak o bölgenin stabil koruması-hırpalaması altına girersin. Sana bir içgörü tekniği açıklıyorum iyi kavra bunu:

Dini inancın kaskatı ve hastalığından muaf bir kafa yapısı: Zinaya girdim günah işledim, tövbe ettim ama ben bu haltı yedim işte ben nasıl yapabildim? İnançlarımı çiğnedim, kendimi affedemiyorum, vücudumu bir günaha açtım, beni bu halimle kabul edecek biri sevap işleyecek, ben gibi günahkarı affedebilmiş olacak; üstelik ben bunu sindiremezken... Dini takıntı dolu düşünceler bla bla... O kişiye layık bile değilim. Beni ne yapsınlar, arayıp nasıl bulacağım?

Al otomatik olarak nerelere gidiyor düşünceler.

Dini inancın + hastalığının farkındalığı sentezli kafa yapısı: Ben bipolarım, yarı meczup biriyim, hastalığım dini inançları fazla düşününce artıyor, buradan kurgulamaya başlıyorum. Allah bana böyle bir durum vermiş ve bu benim elimde değil, demek ki Allah'ın bazı konularda beni muaf edebileceği bir halim var, günahsa bana herkes gibi günah değil erotomani evresindeydim belki, düşünmemeliyim bunları, ben şefkate, ilgiye ve normal insanların ihtiyaç duyduğu aşkın daha safına muhtacım, çünkü hastalığım ancak bununla toparlanıyor, bundan güç alıyorum. Benimle birlikte olacak kişi, bana en büyük değeri vermeli, ben Allah'ın özel ilgiye muhtaç yarattığı bir kuluyum ve yaralıyım, yaramı mikrop kaptırmadan saracak bana layık biri ile olmalıyım. Beni sevecek kişi de özel olacak, o beni nasılsa bulacak.

Ah işte bu da otomatik olarak seni buraya götürür.

Değiştir düşüncelerini kendini korumaya al, özgüvenini otomatik tazeleme tuşuna basmış olursun böylece, kendini otomatik ezmeye değil. Kök düşüncenden gerisini kontrol edemezsin bu yüzden kök düşünceni değiştir, bunu kendin yapmakta zorlanırsan psikoterapi al, bilinçaltını bi ameliyat etsinler ve sağlığına, işine gücüne odaklan.
 
Son düzenleme:
Çok faydalı bi yorum olmuş çok teşekkürler :) psikologlar gerçekten bilinçaltını ameliyat ediyor mu ama nasıl?
 
Çok faydalı bi yorum olmuş çok teşekkürler :) psikologlar gerçekten bilinçaltını ameliyat ediyor mu ama nasıl?

Ameliyat mı bilmiyorum ama bir tanıdığımız beyninde olan kendini rahatsız eden takıntı yaptığı düşünceleri sildirdi.
Kendi deyimiyle format attırmıştı beynine ancak yine pek de mutlu değildi.
Bence olması gereken şey kendini ne şekilde olursa olsun o şekilde kabul ediyor olmak. Yaşadığın şey hayatında bir tecrübe olarak sana yol göstermeli.
Seni rahatsız eden ne varsa ondan kurtulmalısın.
Böyle toplumda kabul görmem dersen kabul görmezsin ama özgüvenle benim kararımdı yaşamam gerekiyormuş yaşadım kime ne diyebildiğin gün bir adım atmış olursun.
Umarım hakkında hayırlısı olur.
 
Çok faydalı bi yorum olmuş çok teşekkürler :) psikologlar gerçekten bilinçaltını ameliyat ediyor mu ama nasıl?

Bilinçaltı ameliyatı dediğim bir benzetme; nasıl ki narkoz altında doğru çalışmayan bir organına, derini, kaslarını keserek müdahale ediyorlar; psikolojik olarak da çeşitli tekniklerle (Hipnoz, telkinle hipnoz, çeşitli sohbet teknikleri vb. isimlerine çok hakim değilim ama çeşit çeşit psikoterapi teknikleri var googledan aratıp inceleyebilirsin) seni sana anlattırıp daha sağlıklı kararlar alabilmen adına duygularının kaynağını ayıklıyorlar.

Atıyorum birisi "Portakal" dediğinde ağlayasın geliyor.
Portakal kelimesi, normal bir insanı ağlatacak bir duygusallık barındırmıyor, ama çeşitli tekniklerle bilinçaltına iniliyor, işte portakal yediğin bir anda şahit olduğun travma dolu bir olaya ulaşıyorlar, bunun üzerine çalışıp aşman için yardımcı oluyorlar. Biraz basit ve havada bir örnek oldu ama demek istediğim anlaşıldı sanırım.
Seni bu hale sokan sabit fikrin, o fikri kafana kazıyan olayın, çıkarımın nedir hepsini tek tek ayıklaman için yardımcı olurlar ellerinden geldiğince; kendin hatırlamıyor, fark edemiyorsan bunu bir sor soruştur derim ki aşırı dini ve günah duygularınla bu kızlık işine taktığın da bariz anlatımından, senin üzerine çalışman gereken şey de dini takıntıların olacak önce, bence. Artık kaç yaşından beri kafana kazındı ise, oturmuş düşüncelerin olmuş.

Bunları değiştirmek biraz zor gelebilir ama imkansız değil.
 
Canım, bir paspas gibi üstümden geçti herkes söylemini keşke biraz degistirseydin, bir YouTube kanalının bir bipolarla yaptığı röportajdan alıp yazmışsın. Kimse fark etmez mi sandın nedir?
 
Önceki konunuza da yazmıştım. Hastalık konusuna değinmeden yorum yapayım. Yokuspokus çok güzel öneriler vermiş o konuda. Üzerine eklenecek pek bir şey yok.

Ben daha çok gerçekçilik kısmına değinmek istiyorum. Her ne kadar birazdan yazacaklarım normal düşünceler olmasa da, kuruntu halinden kurtulmanıza etki edebilir.

Korkunuz ne? Dürüst olursam adam başıma kakar mı evlilikte? Diyelim dürüst oldunuz ve evlendiniz. Adam da bir canavara dönüştü. En fazla ne olur ailenize söylemekle tehdit edebilir mesela. E zaten biliyorlar burada sıkıntı yok. Ve siz bu noktada "bu adam iyi bir insan değil" diye ayrılabilirsiniz. Ayrılma sebebi sizin bakire olmamanız değil, müstakbel kocanın insanlıktan çıkması. Aynı şey sevgiliyken bunu bahane edip ayrılan için de geçerli. Hiçbir şey kaybetmezsiniz bir sığırdan başka. Gelelim en mühim noktaya. Boşandınız ve artık boşanmış bir kadın olduğunuz için bekaret durumu sorun olmaktan çıkıyor. En kaba tabirle artık bir imza sonrasında bakire olmadığınız o yüce toplum tarafından biliniyor olacak. Bakınız sorun çözüldü. Olabilecek en kötü senaryo bu ve kaybettiğiniz hiçbir şey yok.

Bakın sizin durumunuzda olup ailesine anlatamayan, öldürülme korkusu ile suskun kalan ve hatta ölen kadınlar var bu ülkede. Gerçekten aslında kötü bir durumda olmadığınızın farkında değilsiniz. Aileniz biliyor, size destek oluyorlar. Ne olabilir en fazla yahu ne? Yukarıda yazdığım farazi örnekleri bir düşünün. He boşanmak çok kötü, bu sefer de bakire olmadığım için boşandığımı düşünürüm diyorsanız size milyon tane örnek verebilirim bakire evlenip boşanan hemcinslerinizden.

Bi silkelenin kendinize gelin lütfen. Mevcut Durumunuz, hastalığın sebep olduğu kaygıların dışında gerçekten vahim değil. Aile çok önemli, insanın sırtını yaslayabileceği, korkmadan destek bekleyeceği birilerinin olması çok önemli ve siz buna sahipsiniz. Kıymetini bilin ve bir an evvel düşüncelerinizi normalleştirmek için çaba sarf edin.
 
yaşadığınız ve saklama ihtiyacı hissedeyeceğiniz hiçbir şeyi hiçkimseyle paylaşmayın. paylaşınca hiçbir şeyi geri alamayacak ve rahatlamayacaksınız.
diktirme diktirmeme tabiri hoş olmamış. ben bu tarz ameliyatlara çok kızan birisi olarak toplumumuzdaki pis iğrenç erkek egemen çomarlığı gördükçe (kendisi beterlerini yaptığı halde) sizlere hak veriyorum. onun dışında herkesin dediği gibi tedavi ol birisiyle hayatını birleştirmek hayatın koşulu değil.
 
Kimseyi kandırmaya hakkın yok... Bu dünyanın da bi sonu var.. O sonda bunu taşıyacaksın. !!!!!!!! Saygı falan duymuyorum kandırmalı işleree kimse kusura bakmasın.. Hata değil bu insan kendini bilecek.
 
Kimseyi kandırmaya hakkın yok... Bu dünyanın da bi sonu var.. O sonda bunu taşıyacaksın. !!!!!!!! Saygı falan duymuyorum kandırmalı işleree kimse kusura bakmasın.. Hata değil bu insan kendini bilecek.
Saygı duymayabilirsiniz ben insanların tecrübelerinden ki çoğu büyüğüm fikir istiyorum
 
ben bu msjlardan sonra vicdanım rahat etmeyeceğine göre diktirmeme kararı aldım
 

Denk geldikçe, konularına türlü türlü şeyler yazıp duruyorum, kah sağ elimle kah sol elimle, kah bacağımla gözümle aynı noktaları farklı açılardan işaret etmeye çalışıyorum ama saplı kaldığı yerden çıkamıyor Morbid. Taş gibi, yuvarlanmaya bir başlıyor, yokuş aşağı aynı yokuştan aynı yere inip duruyor, diyorum yokuşu değiştir. İnşallah yapar yani de işin kötü yanı (Bu dediğime sinirlenebilir, gıcık da alabilir, -ya tedavi için çırpınıyorum işte görmüyor musunuz nasıl böyle bir şeyden zevk alayım heaa?- diye çıkışabilir de ama bu gerçeği değiştirmiyor, inkarıyla da besleniyor tabi) buna alıştıkça bağımlısı olacak-oluyor İdrak, haberi yok.

(Gözlemlediğim kadarıyla) Acı müptelası oluyor, hastalığını gard ediyor, kendini salmaları artıyor, kendine acımaktan haz alıyor. İnşallah çabuk uyanır, artık kulağını bi açar çünkü bağımlı oldukça, bu ruh halinden çıkması daha da zorlaşacak.
 

Yakın arkadaşım bipolardı. Aynı bu arkadaşımız gibiydi tavırları. Esasında kendini iyileştirmeyi bir nebze başardı ama bir düşünceyi saplantı haline getirmekten asla vazgeçmedi. En nihayetinde ona kimsenin aşık olmuyor olmasını, çevresinin değişmediğine ya da çevresinin değiştirdiği fikirler ve yaşam tarzına uymamasından kaynaklandığına inandı ve benden uzaklaştı. Onca yıllık desteğim, dil dökmelerim yalan oldu :) en nihayetinde benim de sabrım taştı ve tamamen alakamı kestim kendisiyle.

Zira hastalığın adı ne olursa olsun, kişi çevresini ya da durumu suçlamaktan, mağdur rolünden vazgeçip, kendine dönmeyi başarırsa her şeyin düzeleceğine inanıyorum. He ben bunu başarabiliyor muyum? Yıllar geçtikçe ve yaş aldıkça epey yol aldım. Ancak konu sahibi gibi arkadaşlar ki bunlara annem de dahildir. Maalesef direniyorlar, acı çekmek mağdur olmak daha kolay geliyor.
 
Ne diktirmesi ya! Birşey yapıyorsunuz arkasında durun yaptım evet, şu şu sebepten diye kendini açıkla ama dürüst ol. Dürüst ol ki karşındakide sana karşı dürüst olsun. Hiç evlenmedim diyen biriyle yuva kursan yıllar sonra 2 cocugu çıksa ortaya naparsın bir empati kur kandırılmak nasıl duygu.
 
Siz de çok tuhaf bir canlısınız.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…