- 20 Mart 2014
- 5.712
- 6.135
- 448
- Konu Sahibi yagmurlu333
-
- #781
Ay vLlahi 77 sayfanın hepsini okudum okumaz olaydım.
icim şişti,daraldım hepsine ölüyorum yazmış.
mim aşktan ölmüş ki adamın geri dönmesini bekliyor kendince..
valla ben totosuna tekmeyi basıp afrikaya kadar ucururum...
Bu sabrin mükafatı elbette çok büyük olacak ama arkadaş o kadar sakin yaziyorki deli oluyorum
Bi diziyi bile izlerken sinirlendigim oluyor dizi olduğu halde
Yapı meselesi demekki
Sen bence bi kan akit o adamdan kurtulduğun için
Pardon adam mı dedim
Yine yanlışlıkla ağzımdan çıktı.........
Hayat adaletsiz degil.olmasi gereken gibidir.sizide tebrik ediyorum.sizin gibi kadinlar hep olsun.rabbim bu cabanizi karsiliksiz birakmayacaktir.belki siz fakir yasiyor olabilirsiniz,esiniz ise zengin.ama rabbim kimin daha hayirli oldugunu bilmezmi.kimisi varlikla kimisi yoklukla.sinav olur.fakirken sukr etmeyi,zenginken paylasmayinasip etsin bizlere.Bakın bir forumda ne buldum.tam manasıyla hikaye aynı olmasa da bence benzer özellikleri var
Kocamdan ayrılalı 3 yıl oldu ve tam anlamıyla sürünüyorum.
Yoo, kocamı unutamadım, aşkımdan ölüyorum da o yüzden sürünüyorum, boşandığım için pişmanım da o yüzden sürünüyorum sanmayın sakın. Boşanmaktan hiç pişman değilim, o kararı vermekle en doğrusunu yaptım ama ondan ne nafaka ne tazminat hiçbirşey istemeden ayrıldım ya işte ona çoook pişmanım, beş parasız ortada kaldım, baba eline bakar hale düştüm de işte ona çok çok pişmanım. Gurur yaptım, dizilerdeki kadınlara özendim, modern bağımsız kadın yalanına aldandım, sonuçta böyle el elde baş başta kalıverdim işte. Bir kişide çıkıp akıl verseydi ah keşke verseydi.
Veren oldu gerçi ben dinlemedim, annemle komşumuz Kadriye teyze çok tembihledi yapma, ona buna özenme sonra beş kuruşsuz perişan olursun dedi de ben küçümsedim onları dinlemedim. Benim gibi sivri akıllı arkadaşlarımın gazına geldim, ah ne gururluymuşsun ne karakterliymişsin kocandan nafaka istememekle diyorlardı, şimdi nerdeler, borç istemeyeyim diye ellerini ayaklarını kestiler, görene aşk olsun.
Kocamla evlendiğimde 19 yaşındaydım, o 22, görücü usulüyle evlendik. Baştan beri soğuktuk birbirimize, o genç yaşımıza rağmen evin içinde ne bi gülüşme ne şöyle bir söyleşme, anlaşma hiç hatırlamıyorum. Yatakta da buz gibiydi daha ilk gecede bile ne bir okşama ne şefkat, makine gibi bitse de kurtulsam havasında. Ah ne büyük hayal kırıklığı 19 yaşında gencecik, aşk romanlarıyla büyümüş, heyecanlı, meraklı, hevesli kanı kaynayan bir kız için. İki yıla kalmadan o da bitti zaten önce yatakları sonra odaları ayırdık. Anlaşma olmadıysa da öyle büyük bir kavga dövüş de hiç olmadı aramızda, aynı evde iki yabancı gibi yaşayıp gidiyorduk. Ben kabullenmiştim artık bu yaşayışı, romanlara dizilere verdim kendimi, sosyal hayatım sıfırdı, öyle resmen saksıda çiçek gibi çiçek de değil resmen ot gibi yaşıyordum.
Mali durumumuz fena değildi, başta küçük bir dükkanı vardı sonra yavaş yavaş büyüttü, işten güçten başka şey düşünmeyen, pinti derecesinde hesaplı kitaplı bir adam olduğu için iyiden iyiye zengin oldu sonunda. 5. Yılımızda evi, yazlığı altında cipi olan bir adamdı artık. E paralı adamı kadınlar rahat bırakır mı, bırakmaz tabi, parfüm kokularıyla gelir oldu eve artık. Ben sesimi çıkarmadım, zaten benim yatasım yoktu ki bu buz gibi adamla, kim naparsa yapsın diye düşündüm, ,iyice vazgeçmiştim ondan artık, bana dokunmasın da naparsa yapsın. Sonra bir gün ciddi bir yüzle karşıma geçti, boşanmak istediğini söyledi. Sebep? Anlaşamıyormuşuz. Şimdi mi geldi aklına anlaşamadığımız, elin para görüp kadınlar peşine takılınca mı? Bir şey sandı tabi kendini, o para peşine düşen zengin erkek avcısı kadınların pohpohlamalarına kandı da kendini paylaşılmaz erkek saydı. Ben gene umursamadım, zaten hiç memnun değildim hayatımdan, bu korkunç evliliği bitirmek, hayatımı, yaşayışımı değiştirmek, nefes almak istiyordum, tamam dedim ben de istiyorum boşanmak, boşanalım. Pekii, ne istiyorsun boşanmak için dedi o buz gibi sesiyle, baştan aşağıya küçümseyerek bakarak bana. Ben de aynı küçümseyici bakışla baktım ona, böyle çenemi falan kaldırarak, sırtımı dikleştirerek, aynı filmlerdeki gibi, senin hiçbir şeyini istemiyorum, eksik olsun dedim. O an onu alt ettiğimi, gururlu, soylu davranışımla onu ezdiğimi düşündüm, içim çok rahattı, kendimden çok memnundum. Babamın hali vakti yerinde, bir süre ondan yardım alırım, hem biraz birikmiş param da var, sonra çalışır kendi ayaklarımın üzerinde dururum diyordum. Neyse uzatmıyım, anlaşmalı boşandık, ondan hiçbir şey istemediğime dair bir anlaşma imzaladım, mahkemede de tekrarladım bir talebim olmadığını, öylelikle boşandık. Annemle babam başta çok iyi davrandılar bana, üzüldüler benim için, bu ev senin evindir rahatına bak dediler. Ben de bir seneye kalmaz bir iş bulurum, size yük olmam dedim, onlar da yokk ne demek, burası senin evin dediler, dediler de bir süre sonra her hareketim batmaya başladı onlara. Ben gençliğimi yaşayamadım, bari boşandıktan sonra biraz gezeyim eğleneyim diyordum, öyle erkek falan değil ha yanlış anlamayın, yani ne bileyim bir sinemaya gideyim, kız arkadaşlarımla bir kafede oturup iki sohbet edeyim, böyle masum şeyler işte. Onu bile çok gördüler bana, dul kadınsın, otur oturduğun yerde dediler, hiç ağızlarından düşmedi, dula kadın şunu yapmaz, bunu yapmaz... Aynı sebepten çalışmama da razı olmadılar dul kadının erkeklerin içinde çalışması hoş olmazmış. Böylelikle ben kocamın evinde nasıl bir köşede ot gibi yaşıyorsam, babamın evinde de aynı yaşamı sürdürmeye devam eder oldum. Allahım ne yapacağım ben diye gizli gizli yatağımda ağladığım çoktur. Son darbe de beni yine görücü usulüyle istemediğim biriyle evlendirmek istemeleri oldu. Tanıdıklardan karısı ölmüş iki küçük çocuklu bir adama vermeye çalıştı babam beni. Dul kadınsın bundan iyisini mi bulacaksın diyerek. Ne kadar yalvardıysam kar etmedi, ya evlen ya başının çaresine bakarsın dedi, resmen kovdu evden beni. Bir kere kötü bir evlilik yapmıştım, bir ikincisine imkanı yok dayanamazdım artık, kesin öldürürdüm kendimi, ben de topladım iki parça eşyamı, çarptım kapıyı, öğretmen olan bir arkadaşımın yalnız yaşadığı evine ev arkadaşı olarak gittim. Başta birikmiş paramı kullandım kirada falan, aylarca iş aradım ama 40ına gelmiş bir kadınsanız, daha önce iş tecrübeniz yoksa kimse size iş vermiyor. Elimde avucumda bir şey kalmadı, şimdi bir tekstil atölyesinde çalışıyorum, işi öğrenmeye çalışıyorum, ama ne ssk ne bir şey, güvencesi de yok iki gün sonra çıkardık seni, hadi güle güle deseler yapacağım bir şey yok başım önümde baba evine dönmekten başka. Ben bu haldeyken eski kocamsa ciplerde kadınlarla fink atıyor. Bu dünya çok adaletsiz. Gerçi ben bu haldeysem benim de suçum var bunda. Dizilerdeki, reklamlardaki o gri döpiyesli, hep fönlü saçlı, topuklu, özgür, bağımsız kadınlara özendim hiç kendi şartlarımı, koşullarımı tartmadan. Onlar ne kolayca hem işlerini, hem kocalarını, hem çocuklarını idare ediyorlardı, tek taşlarını bile kendileri almışlardı, ne evliliğimde ne de boşandığımda kocamdan tek kuruş almadım diye nasıl da gerim gerim geriniyorlardı. Ama ben onlar gibi değildim ki, 19 yaşında eğitimsiz hayatı tanımamış bir kızken evlenmiştim, boşandığımda da 19 değildim ama hayatı gene tanımamıştım, işim gücüm yoktu, neyime güvendim? Geçen internette bir sitede, hani şu gençlerin esprili yorumlar yazdıkları sözlükte biri şöyle bir şey yazmış, reklamlardaki evden ayaküstü biraz meyve suyu içip koşarak çıkanlara özendim, daha öğlen olmadı açlıktan ölüyorum. Öyle güzel anlatmış ki durumu yani o reklamdaki adam evden çıkıp arabasına binecek, belki şöförü bile var, ona özeneninse tıklım tıklım otobüslerde, metrobüslerde canı çıkacak, diğeri masasına kurulup kahvesi küçük poğoçaları kekleriyle evraklarını incelerken diğeri bir fabrikada ter dökecek veya ordan oraya koşturarak ayak işlerine bakacak, ee tabi ölür açlıktan. Belki o yorumu yazanın kastettiği bu değil ama ben okuyunca bunları düşündüm işte. Sitenizi görünce de bu düşündüklerimi yazmak istedim, umarım birilerine özellikle de hayat tecrübesi fazla olmayan kadınlara faydası olur. İyi günler dilerim.
Herkese katılıyorum senı aldatıp sırf bı evlı kadın ıcın durduk yere terk etmeye cesaret eden bırıne bunun kat kat fazlası layık görulmelıydı..En azından nafaka olarak su kadar alcam demelıydın..Çalışmıyorsan yoksulluk nafakası veya tazmınat..Cok pısman olacaksın ılerde
dün akşam aradı açmadım kaç kere sonra avukatı aramış vekaleti verdim mi diye ardından bana şöyle bir mesaj yazdı 'evet senin gözyaşlarının üstüne mutlu olamayacağım...bir haftadır her şey çok kötü ,ters her şey..nerde kalıyorsun,vekaleti vermemişsin.....'sonra cevap vermeyince lütfen sana ne kadar ödeyeceğimi söyler misin demiş.. :) ne denir ki...
dün akşam aradı açmadım kaç kere sonra avukatı aramış vekaleti verdim mi diye ardından bana şöyle bir mesaj yazdı 'evet senin gözyaşlarının üstüne mutlu olamayacağım...bir haftadır her şey çok kötü ,ters her şey..nerde kalıyorsun,vekaleti vermemişsin.....'sonra cevap vermeyince lütfen sana ne kadar ödeyeceğimi söyler misin demiş.. :) ne denir ki...
Adam bulunmaz hint kumaşı sanki dünyada ondan başka erkekde kalmadı yeter yahu bizim içimiz şiştiY yagmurlu333
Offf bune yaaa mıy mıy mıy seni döverim vallahi su halinleaklın basına gelene kadar ufff yazılrnı okudum gercekmisin sen yaa..
Seni takmayan bir adamı nasıl hala takıyorsunuz..
Bende nezaman dır seni be bebeğini düşünüyordum .
birde bir arkadaş daha vardı ama nickini unuttum onun. Oda yeni doğum yapmıştı.
Sen nasılsın bir düzen kurabildinmi kendine.
Aynn valla bulunmayan konu sahAdam bulunmaz hint kumaşı sanki dünyada ondan başka erkekde kalmadı yeter yahu bizim içimiz şişti
Bunu okuduğuma nasıl sevindim anlatamam. Başka bir konuda konuşmuştuk, nasıl sinir olmuştum, nafakayı ödemiyor diye. Oh olsun!Aman salla canım. Dün itibariyle icra gönderdim bende . Alacağım rakam küçük deil geldiklerinde süprizim hazır
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?