kızlar ben sabah 8 den öğlen 12 ye kadar toparlanamıyorum elim ayağım titriyor ve içim çok sıkılıyor. Size de öyle oluyor mu? öğleden sonra ise bir rahatlama geliyor. Çok ilginç bir psikoloji içindeyim.
Eşime bir süre ayrı kalalım dedikten sonra ne aradı ne sordu. Hala düzeltmek için adım atmıyor, evet hatalıyım ama bir kere daha deneyelim demek için bile aramadı. aslında adım atmasını isteyip istemediğimi bile bilmiyorum. Evdeki eşyalarını toplamış onları görmediğim için ve ailem yanımda olduğu için gayet iyiyim. Top şuan onda eğer istiyorsa çabalar istemiyorsa biter ben zaten şuan kendimi bitti psikolojisine soktum alışmaya çalışıyorum.
Tatlım öncelikle ilk tavsiyem sakın sen arama tamam mı? Ben daha önce her evden gittiğinde aradığım için afededersin ama totosu kalkmıştı.
Eğer seni kaybetmek istemiyorsa zaten dönecektir. Belki düşünmeye ihtiyacı vardır biraz zaman tanı istersen. Hem ona hem kendine...
Gitgeller yaşaman çok normal. Yataktan kalkamama durumun, yatarken kötü hissetme durumun...
Hepsi çok normal.
Kendine de zaman tanı ve ilişkinizin tamamını düşün...
Kararını ona göre ver... Ve ne karar verirsen ver dimdik dur...
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
Merhaba,
Eşim ailesine oldum olası çok düşkündü.
Bunu bir şekilde anlamaya çalıştım, kabullenmeye çalıştım...
Gece kayınvalidemin yatak odamıza girip kocamın üzerini örtmelerini bile hoş karşıladım.
Evliliğimizin ilk 6 ayında her haftasonunu kayınvalidemde geçirdik.
Sonrasında ısrarlarımla bu süre 2-3 haftaya çıktı.
Benim ailem uzakta... Ama benim onları özlemeye, yanlarına gitmeye hakkım yoktu.
Çünkü benim ailemin yanına gitmek çok masraflıydı hep...
Güç bela bir araba aldık... İkimizde az kazanıyorduk o zamanlar...Kayınvalidemden aldığımız bir miktar borç parayı çalıştık çabaladık ödedik.
Sonra eşim yükselmeye başladı iş yerinde.
Müdür oldu...
Ben o daha az yol çeksin, daha az yorulsun daha başarılı olsun diye evimi onun iş yerine yakın yere taşıdım, günde 70 km gittim geldim bir kadın olarak...
Eşimle aramız iyiydi, o da her sabah kahvaltımı hazırlar evimizi toplardı benden sonra...
Çok severdi beni, ben de onu... Bakmaya doyamazdım öpmeye doyamazdım kocamı... Keza o da öyle...
Sonra bir haftasonu annesindeyken 1 gün sonra annemlerin geleceğini duydular...
Çok bozuldu ailesi... Surat astı... Ne zaman ailem gelecek olsa böyle olurdu zaten...
Eve gelir gelmez huzursuzluk çıktı... Başka ufak şeyleri bahane edip...
Pazar annemler geldi, pazartesi kocam beni yatak odamıza çağırdı ve evdeki paramızın eksildiğini söyledi...
Paramız nerde kim aldı dedi? Ben de çok alındım... 1000 lira kayıp hesap ve diye üzerime gelince de sen neyi kastediyorsun deyip odadan çıktım...
2 gece aynı yatakta yattık... Tek kelime etmedi bana...
2 gece sonra ben ve ailem parana tenezzül etmeyiz, babamdan isteyeceğim 1000 lirayı, istiyorsan beni boşa, biz onuru şerefi için yaşayan insanlarız bununla yaşayamam dedim...
Bana ne dese beğenirsiniz... Para zaten onun cebindeymiş, beni ve ailemi yokluyormuş...
Kocam o günden sonra evi terketti...
Üstelik evdeki tüm parayı alarak... Eşyalarını toplayarak annesine yerleşti...
Beni beş parasız bırkatı ayın başında...
Müdürken pozisyonunu daha da arttırmışlar, fabrika müdürü olmuş beyefendi...
Babasını aradı babam... Anlaşsın boşansın bunlar demiş kaç yaşındaki adam...
Defalarca aradım kocamı açmadı...
Çaresiz aile dostumuz avukatımıza gittim... Ne yapayım diye...
Avukat arar aramaz, kocam dedi ki ben boşanmak istiyorum...
Yaşadığım şoku anlatamam... Bir kez yüzüme bir şey demeden gitti...
1 ay içinde avukatlar aracılığıyla mal paylaşıp boşandık.
Çok şükür işim var, kendimi idare ederim, arabayı da aldım...
Ama içimdeki boşluk? Bana yapılanlar?
Annemin psikolojisi bozuldu... Benim yüzümden oldu gelmez olaydım diye...
Kocamın ailesinden 1 kişi aklı başında değilmiş araya girmediler...
Ben kocama layık değilmişim...
Oysaki Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden mezun, 2 yabancı dil bilen, yabancı bir firmada iyi bir pozisyonda çalışan bir kadınım...
Kocamın bütün huysuzluklarına inatçılıklarına rağmen ikimiz evdeyken sorunumuz yoktu...
Çok şaşkınım...
O koca müdür adam evdeki nevresim takımlarını, evlilik teklif ettiği yüzüğü, hatta düğünde taktığı takıları dahi istedi...
Hepsini verdim...
Sadece arabayı ve kendimi bir süre idare edecek parayı aldım...
Hayattan korkmuyorum, sonuçta ilk kez yanlız yaşamayacağım.
Senelerce yurtdışında bile tek başıma yaşadım.
Ama anlayamıyorum... Neden böyle oldu?
Davada bile eşim kendisi boşanmak istiyorum demedi, avukatı söyledi...
Zaten davaya sülale olarak gelmişlerdi, kocamın bir şey söyleme hakkı kalmamıştı...
Çıkıştı bir helallik istemedi...
Bu kadar mı basit?
Hakkımı helal etmiyorum ne ona ne ailesine...
Tatlım öncelikle ilk tavsiyem sakın sen arama tamam mı? Ben daha önce her evden gittiğinde aradığım için afededersin ama totosu kalkmıştı.
Eğer seni kaybetmek istemiyorsa zaten dönecektir. Belki düşünmeye ihtiyacı vardır biraz zaman tanı istersen. Hem ona hem kendine...
Gitgeller yaşaman çok normal. Yataktan kalkamama durumun, yatarken kötü hissetme durumun...
Hepsi çok normal.
Kendine de zaman tanı ve ilişkinizin tamamını düşün...
Kararını ona göre ver... Ve ne karar verirsen ver dimdik dur...
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
%100 katılıyorum. benim eşim de evi terketmişti. hem de ben hamileyken. ama aradım mı? hayır! sağolsun burdaki kadınlar çok destek oldular o süreçte. bi kere bile aklımdan geçmedi aramak. beni sinirlendiren mesajlarına bile cevap vermedim.
sonra noldu?
3 bavulla tekrar tıpış tıpış döndü.
hamdolsun şuan evliliğimin en güzel zamanları.
kavga tartışma olmasın diye resmen çırpınıyor.
bazen acıyorum bazen de bu yaptıkları aklıma geliyor sinirleniyorum.
çok afedersiniz ama erkeğin dötü kalkmaya çok müsait. çok kaldırmıycan. ben kaldırdım sonra bıraktım. dötünün üstüne düştü. kendine geldi.
bırakın o çabalasın biraz da ilişkiniz için. giderse de gider. kendi kaybeder. vicdanınız rahatsa kendinden eminseniz hiç sıkıntı yok.
Ben mahkeme salonuna gittiğimde bile bir umut vardı içimde söndü...
Davadan 1 gün sonra üniversiteden arkadaşlarım çiçek yollamış eski eşim yolladı sanmıştım o da söndü.
Özetle biz bayan olarak yuvamız kurtulsun umudunu hep içimizde taşıyoruz ama ilk unutmamamız gereken şey bence eşlerimiz artık evlendiğimiz adamlar değiller ve biz aşık olduğumuzda anneleri tepelerinde değildi.
Adamın annesi atamayacağı satamayacağına göre (ki atsın satsın demiyorum sadece evimize karıştırmamayı oğuldan önce eş olduğunu bilseydiler keşke) ilk vazgeçecekleri eşleri oluyor...
Hala çok zoruma giden yerler var, dediğim gibi dün de epey bi ağladım ama şimdi yeniden resmin tamamına bakıyorum.
Üstelik müjdemi isterim, ben istanbulda değilim şu an ama çocukluk arkadaşım bana ev buldu güzel bir siteden.
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
kızlar ben sabah 8 den öğlen 12 ye kadar toparlanamıyorum elim ayağım titriyor ve içim çok sıkılıyor. Size de öyle oluyor mu? öğleden sonra ise bir rahatlama geliyor. Çok ilginç bir psikoloji içindeyim.
Eşime bir süre ayrı kalalım dedikten sonra ne aradı ne sordu. Hala düzeltmek için adım atmıyor, evet hatalıyım ama bir kere daha deneyelim demek için bile aramadı. aslında adım atmasını isteyip istemediğimi bile bilmiyorum. Evdeki eşyalarını toplamış onları görmediğim için ve ailem yanımda olduğu için gayet iyiyim. Top şuan onda eğer istiyorsa çabalar istemiyorsa biter ben zaten şuan kendimi bitti psikolojisine soktum alışmaya çalışıyorum.
Seni çok iyi anlıyorum, kendimi de. İçinde bulunduğum durumu da çok iyi analiz edebiliyorum. Ama bunlar yetmiyor içim dolu dolu ağlasam rahatlarım belki ama başımı omzuna yaslayıp hıçkıra hıçkıra ağlayabileceğim kimse yok. Aileme anlatamam onları üzemem daha şimdiden. Zaten böyle bir durum kime anlatılır kiKendimi çok yalnız hissediyorum.
%100 katılıyorum. benim eşim de evi terketmişti. hem de ben hamileyken. ama aradım mı? hayır! sağolsun burdaki kadınlar çok destek oldular o süreçte. bi kere bile aklımdan geçmedi aramak. beni sinirlendiren mesajlarına bile cevap vermedim.
sonra noldu?
3 bavulla tekrar tıpış tıpış döndü.
hamdolsun şuan evliliğimin en güzel zamanları.
kavga tartışma olmasın diye resmen çırpınıyor.
bazen acıyorum bazen de bu yaptıkları aklıma geliyor sinirleniyorum.
çok afedersiniz ama erkeğin dötü kalkmaya çok müsait. çok kaldırmıycan. ben kaldırdım sonra bıraktım. dötünün üstüne düştü. kendine geldi.
bırakın o çabalasın biraz da ilişkiniz için. giderse de gider. kendi kaybeder. vicdanınız rahatsa kendinden eminseniz hiç sıkıntı yok.
Çok üzüldüm gerçekten ama anlattıklarınıza göre eşiniz pisman olup geri dönecek anladığım kadarıyla güçlü bi kadınsınız hayırlısı böyleymiş.merakımdan soruyorum yaşınız kaçtı bende bu sene evlenicem bunları okuduktan sonra açıkçası korktum evlenmekten.
yok kızlar zaten kesinlikle aramayı düşünmüyorum. Ben ona evden gitmesini söyledim ve gitti. 1 haftasonra da ben ailemin yanına gittim o sürede geldi kaldı evde. sonra ben dönmeden evde olma ben geldiğimde diye mesaj attım. Tamam dedi. Geleceğim gün mesaj attı konuşalım başbaşa lütfen diye. Konuştuk ama konuşmamız yine kavgadan ileriye gitmedi. Sadece 1 kere ben ilişkimizin iyi olduğunu düşünüyorum, sounlar 3. kişilerden kaynaklanıyor (ailesi) biz beraberken bir sorunumuz yok. sadece tartıştığımızda ikimizde kendimizi kaybediyoruz ve istedmediğimiz şeyler söylüyoruz birbirimizie istiyorsan aile terapistine gidelim dedi ben de ona bir süre ayrı kalalım dedim. Ona hemen evet diyeceğimi zannediyordu ama ben tamam demeyince çok bozuldu ve çekti gitti. Gittikten sonrada hiç aramadı. Eğer kurtarmak istiyorsa ve çaba sarfetmek istiyorsa arar ama aramazsa da kendi bilir. Çünkü bu olaylar ilk değil. Ben artık kendimden veriyorum ve daha fazla yıpranmak istemiyorum. Hep dua ediyorum Allah hakkımda hayırlısını versin diye. İnşallah hepimizin de hakkında hayırlısı neyse o olur ve Allah o kocalarımızı ve ailelerini birbirine düşürür de inşallah kimin ahını aldıklarını anlarlar.
Çok üzüldüm gerçekten ama anlattıklarınıza göre eşiniz pisman olup geri dönecek anladığım kadarıyla güçlü bi kadınsınız hayırlısı böyleymiş.merakımdan soruyorum yaşınız kaçtı bende bu sene evlenicem bunları okuduktan sonra açıkçası korktum evlenmekten.
Canım sen de evinde istediğin gibi rahat rahat ağla eşinin olmadığı bir odada ama o halini eşin görmesin. Ayrıca kendini yalnız hissetme. bak hepimiz aynı durumdayız ve burada birbirimize destek veriyoruz. İstediğin gibi bize yaz. Ama şu bir gerçek ki ne kadar başını bir insanın omzuna koyup ağlasan da yine sadece sen kendi kendini iyi edebilirsin ve bir tek sen kendine yetebilirsin. Sen kendini iyi etmeye çalışmadıkça kimse sana yardımcı olamaz. Herşey kendimizde bitiyor. Bunu unutma. Benim birkaç arkadaşım durumu biliyorlar sağ olsunlar çok da destek oluyorlar ama nereye kadar? eninde sonunda kapını kapatıp yine tek başına kalıyorsun.
Canım darısı başımıza diyelim büyük bir ümitle ama bizim adamlar feci inatçı anladığım kadarıyla. Eşim bana tokat attığında ve altını çizerek söylüyorum kesinlikle tartıştığımız konuda haklı değildi, 10 gün aramadı. Ve aradığında da özür dahi dilemedi. Ben sesimi yükseltmişim onun şiddet uygulaması için zemin hazırlamışım. Biz kadınların sinirlenmeye hakkı yok zaten. Robot gibi sürekli gülümseyip, her istediklerini yerine getirmeliyiz. Ama çok büyük hata etmişim affederek. Şimdi bunu daha net görüyorum.
Ben yaklaşık 1,5 yıllık evliliğimizde her hatamı göğüslendim. Dedim ki benim de hatalarım oldu sebep oldum vs. Kendimi toparlamaya düzeltmeye çalıştım. Yetmedi fedakarlık yaptım fazlasıyla isteklerine ses çıkarmadım. Ama biz erkeklerin totosuna çalıştıkça kendilerini bişey sanıyorlar. Sonra da vazgeçilmez olduklarını düşünüp her fırsatta tekmeyi basmakla tehdit ediyorlar. Ah keşke kayınvalidemin dibinde onun evinde oturmasaydım en azından onlara karşı daha farklı bir kozum olurdu. Şimdi her isyanımda eşyalarını topla çek git modunda
Canım evlilikten korkma. Evlilik gerçekten çok güzel birşey eğer paylaşmayı karşıdakine değer vermeyi sevmeyi saymayı doğru yapabiliyorsa çiftler. Ama şunu söyleyeyim sakın evlenince düzelir diyerek katlanamayacağın bir huyuna göz yumma. Bu işin sırrı bu bence. Çünkü hepimiz en azından nişanlıyken farkedip görmezden gelmişiz eşlerimizin huylarını.
Haklısın.Göz yumduğum hoşuma gitmeyen bazı huyları var fakat sevgim bunların önüne geçiyo, düzelir diyerek göz yumuyorum.
Beni yanlış anlamayın ama artık ilişkilerdeki toleransım daha katı olacak. Bana en ufak yanlış yapanı affetmeyeceğim çünkü ufak yanlışlar büyükleri için cesaret uyandırıyor bu erkeklerde... Ve nişanlılık dönemi... Ben çok kısa bir sürede evlenmiştim.
Şimdi en az 6 ay uzatmak isterim ki herkes tüm kirli çamaşırlarını döksün ortaya...
Cidden nişanlılık dönemi çok ama çok önemli... Ve tabii ki bu dönemde gözünü açabilmek ve farkedebilmek çok çok daha önemli...
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
Doğr söylüyorsun. Şimdiye kadar yaşadıklarımızda aramızı yapmaya düzeltmeye çalışan aile dostumuz vardı fakat şu an arayıp içimi dökemiyorum. Zaten beni ne kadar anlayabilirler bilmiyorum. Sabredin düzelir diyorlar. Bu adam değişmedikçe ne nasıl düzelecek. Bizim anlık sıkıntılarımız yok ki. Bizim karakterden kaynaklı kalıtsal sıkıntılarımız var.
Dediğin gibi güçlü olmalıyım. Zayıf zamanlarımı da asla hissettirmemeliyim. Bugün ya da yarın eşim patlar. Bir kez daha ben böyleyim yapamıyorsan kapı orda desin diye bekliyorum. Sonrasında ne yaparım bilmiyorum. Ailemi çağırsam bi türlü çağırmasam başka. Eşyalarımı toplayıp gitsem olmaz öksüz kimsesiz gibi. O ev evli olduğumuz sürece benim de evim. Ne yapacağımı bilmiyorum ki
Korkma tatlım... Nişanlının ailesine karşı duruşu nasıl ona bak...
Ve ben asla pişman olacağını düşünmüyorum...
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
Canım mutlaka ki göz yumduğun huyları olacak. Birincisi kimse dört dörtlük değil. İkincisi sana yanlış gelen illa yanlış diye birşey yok. Sonuçta ikiz ruhlu değilsiniz. Onun kendi zevkleri olacak, senin başka zevklerin. Önemli olan bunların niteliği. Bunu iyi tart. Çünkü evlendikten sonra o sabrettiğin göz yumduğun huylar gözüne batmaya başlayacak. İşte o zaman aynı özveriyi gösterebilecek misin buna bak.
Benim de evliliğim çok kısa sürdü. Tanışmamdan itibaren 5 ayda evlendim. Nişanlılığım ise sadece 1.5 ay sürdü. O zaman itiraz eden herkese dedim ki eskiden görmeden bile evlenip çok mutlu olanlar varmış bu kriter değil. Ama yanılmışım. Şimdi kardeşime diyorum ki tanımadan evlenme. Zaman önemli değil önemli olan tanığın an.
Yalnız bizim yaşadıklarımız ve olayların süreleri ne kadar çok benzerlik taşıyor ikiz miyiz ne
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?