- 30 Mart 2009
- 14.683
- En iyi cevaplar
- 1
- 65.613
- 1.123
- Konu Sahibi kavun kokusu
-
- #81
Hislerinizi anlıyorum.İstememenizi de anlayabiliyorum.Annelik hislerinin herkese verilmediğini düşünenlerdenim.Dolayısıyla kucağınıza aldığınızda hisleriniz de farklılık ta olmayabilir.@Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.
Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.
Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!
Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.
Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.
Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.
Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.
Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.
Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.
Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.
Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.
Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?
4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.
Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.
Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
İŞte bana bunlarla gelin, aptallık ettim diye ağladım deyin, mutsuzluğum tavan oldu deyin. Herkes sevgi pıtırcığı mübarek.ben de iyi bakan, ilgili bir anne olacağını düşünüyorum. Yorumlarını filan çok severek okuyorum, bilinçli bir kadın belli ki. Benim en büyük korkum kendisinin mutsuz olması, alışamaması. Hiç sıcak bakmayan biri için zor olabilir gibi geliyor. Bence de öyle veya böyle alışacak ve çok sevecek.
Bu aradakavun kokusu ben de ne kalp atışında, ne tekmelerde öyle deli gibi gözyaşlarına bogulmadim. Doğum yapınca bile ben buna nasıl bakacağım, nasıl becereceğim, aptallık ettim çocuk yaparak diye ağladım. Ama şu an 1 yaşında kızım, resmen aşık oluyorum her geçen gün. İnşallah siz de çok mutlu olursunuz.
bu kadar celallenmeye gerek yok. ben konu sahibini anlamaya calisiyoumİki buçuk yaşında çocuğum var doğumda kucağıma verdiklerinde de, ilk emzirdiğimde de sevgi hissetmedim. Korktum, ağladım, ben ne yaptım dedim. Beceremeyeceğim dedim. Bu söylemler eksik hissettirdi en çok. Herkes hemen öğrenir öğrenmez sevmek zorunda gibi gelince korktum ya hiç sevemezsem diye.
Halbuki öyle normalmiş ki. O yorucu tempoda daha bana tepki veremeyen bir bebeğe sevgi duyamamak. Zamanla başladı sevgim. Şimdi birbirimize deli oluyoruz.
Yapmayln bunu artık ya lütfen.
Nice lohusa anne benim gibi kendini canavar hissediyor hemen sevgi hissedemediğinde.
Zamana ihtiyacımız var belki de.
Herkes farklı, her annelik kendine özgü
Kesinlikle. Bu doğsun al kucağına anneliği anlayacaksın büyük aşk demeleri beni mahvetti ilk aylarda. Suçladım kendimi.
Halbuki annelik hissi bana öyle vahiy gibi gelmedi. Yaşadıkça, paylaştıkça arttı.
Kayınvalidem emzirmeyi öve öve bitiremezdi. Bir ay meme yarasıyla uykusuzluktan perişan emzirirken kendimi öyle kandırılmış hissederdim ki. Bir kadın bunun neyimş sever derdim.
Sonra altı aylık oldu. Emerken kıkırdamaya, bana bakmaya, eliyle yüzümü sevmeye başladı. A ne güzelmiş dedim ben
Belkş şartlamasalardı bu kadar suçlamazdım kendimi.
Kendinizi bu şekilde yargılamak ve daha karnında bile hissedemediğin can için olumsu düşünmek@Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.
Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.
Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!
Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.
Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.
Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.
Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.
Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.
Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.
Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.
Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.
Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?
4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.
Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.
Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
İŞte bana bunlarla gelin, aptallık ettim diye ağladım deyin, mutsuzluğum tavan oldu deyin. Herkes sevgi pıtırcığı mübarek.
Hayır ne yapıyor bu kadınlar, hamile kalır kalmaz pembe püsküllü bir defter alıp "sevgili çocuğum bugün sana hamile kaldığımı öğrendim, çok mesudum" mu yazıyor?
Ben yazacak olsam çok kilo aldırma, sevdiğim yiyeceklerden tiksindirme, uykuyu sev falan yazarım.
Ter kokusundan nefret ettiğim halde çocuklarımı koklamayı sevdiğimi söylesemKeyfi kürtaja bende karşıyım. Sizinde seçenekleriniz arasında yokmuş zaten. Bu durumda Allah sağlıklı, hayırlı evlat versin demekten başka çare yok gibi görünüyor. Yazdığınız olumsuzluklar yaşayacaklarınızın küçük bir kısmı sadece :) siz fragmanı özetlemişsiniz :)) aramıza hoş geldiniz.
Size sadece birkaç ay veriyorumne yazsak boş çünkü. O evlat kokusunu içinize bir çekin sizinle tekrar görüşelim. Şimdi bebeğin ayak kokusu bile bağımlılık yapıyor koklamak istiyor insan desem kafayı mı yemiş bu dersiniz. Vallahi yapıyor
Aldirmamayi dusunmemen guzel bir davranis. Herkes anne olmayi isteyecek diye bir kural yok elbette ama nasipte varmis sen ne kadar kacsanda nasibin evladin icinde buyuyen mucizen olmaya gelmis. Suan bunlari dusunmen normal kilo ve digerleri. Ben isteyerek hamile kalmama ragmen acabalar dolandi dilimde keskeler gecti aklimdan anne olma dusuncesine kendimi veremedim hala daha dusunuorm iyi bi anne olur muyum diye. Suan ona soguk olman biraz anlasilir ama onun hareketlerini bi hisset o zaman bu nasil bir mucize diyeceksin ve sukredeceksin ona sahip oldugun icin. Zamanla hersey yoluna girecek eminim buna@Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.
Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.
Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!
Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.
Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.
Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.
Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.
Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.
Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.
Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.
Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.
Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?
4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.
Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.
Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
Ter kokusundan nefret ettiğim halde çocuklarımı koklamayı sevdiğimi söylesembenimki bir üst modeli oldu sanırım
Büzer miyim bilemedim, eşim büzer buna eminim. Şu an bulantı falan yaşamıyorum, gerçi bilmiyorum ne zaman başlar bulantılar, kendimi böyle şeylerle yüksek tutmaya çalışıyorum "bak kavun, bulanmıyor, bak kavun kötü koku almıyorsun, illa her şey kötü olacak değil" böyle diyorum. Teşekkür ederim.Demekki geçen ki gerginliginiz gebeliktenmis :))
Istemiyorsaniz ve hiç dusunmemisseniz bu dusundukleriniz çok normal.
Kalp atışını duyacağım , tüm endişelerim gidecek diye düşünmeyin. Buna sartlanirsaniz yeniden umutsuzlanabilirsiniz.
Bu süreç sadece kabullenmenize yarayacak.
Mesela ben ellerini , gıdığını koklayinca sakinlesiyordum. Gebelik süreci ya da kalp atışı, tekme v.s annelik duygularımı çokta deprestirmiyordu.
Her şey zamanla yerine oturacak.
Şu an boş gebelik çıksa eminim ki içinizden dudaginizi büzeceksiniz.
valla dogana kadar hatta bence 2 yasina kadar anneligi hissedemiyorsun.. hamileligi,dogurmasi ,gazi, aglamasi,kakasi derken annelik ne güzel bir duyguymus diyemiyorsun.. hatta ben cogu zaman rahat mi batti, derdin neydi dedigim zamanlar cok oldu.. laptop kirmisligim var sinirden o kadar diyeyim size..
sizi anliyorum çünkü özgürlugune rahatina keyfine düskun biriyim.. sizin kadar olmasa da cok anne olmak icin ölüp biten biri degildim.. olsun istiyordum ama olmasa da olur diye dusünüyordum..
özellikle hayatina ipotek konulmasi kismini birebir ayni fikirdeydim..
dogdugundan beri madem geldin bu benim hayatim sen adapte olacaksin deyip
tabir-i caizse sokak kedisi gibi gezdirdim..
herşeyi bildigim gibi yaptim.. emmedi sorun etmedim.. yani şu dünya bebeginin etrafinda dönen anneler gibi olmadim..hayata kimsenin kölesi olmak icin gelmedik.. kul köle gibi davranmaya gerek yok.. cocuklar kolaydir karnini doyur sevgi ver buyusun.. zorlastiran biziz.. aman aglamasin her istedigi olsun en guzelini giysin en guzelini yesin organik beslensin vs vs vs.. bu saglikli bir hayat degil ama artik neredeyse bütün anneler böyle..
onlari gördükce korkuyor insan..
ben bebegimi ilk firsatta anneanne babaanne kim varsa güvendigim birakip keyfime baktim sinemadan da kalmadim alisveristen de tatildende..
simdi 3 yasinda gezmeye gidiyoruz dedigim de valizini kapip kapida bekleyen bir oglum var..
az buyusun dunyayi da gezecegiz insallah..
velhasil kelam cocuk inanin cok güzel.
zorluklari var evet ama güzellikleri cok daha fazla..
sadece tavsiyem hayatinizi cocuk icin askiya almayin.. eger böyle yapmazsaniz cok ta eglenceli günler sizi bekliyor..
yalniz 2 sene sabir
İnsanüstü bir varlık olduğunuzu düşünüyorum şu an.Bununla bir de normal doğum baskısı var.
30 saat sanci+suni sancıdan sonra sezaryen doğum oldu.
Eve geldim, emmiyor velet.
Kucağıma geliyor ağlıyor.
Göğüslerin şişti, süt sağma, ilk defa emzirdiğim için neredeyse kan gelecek göğüs ucundan öyle yara..
Ve sonuç kendimi odaya kilitleyip
Nolur götürün başkası baksın, ben yapamayacağım diye kriz :)
Şimdi bile hatırlayınca o halimi gözlerim doluyor.
Bir mucize olsunkavun kokusu Valla hicte gıcık olunacak bir mevzu değil benim için.. çok sevindim senin adına :) Rabbim sana laik görmüş ne güzel çok şükür :) Sanal teyzesi olurum olur biter :) Sen müthiş bir annesin saadece farkında değilsin...
Aynen ya valla bende hiç bişey hissetmedimben de anlamadım hiç o pitirciklari. Ben hamilelikte hiç araştırma yapmadım bebek bakımıyla ilgili filan. Hiç düşünmedim. Sadece anneme sormuştum, anne ben hiçbirşey hissetmiyorum, normal mi bu, sen ne zaman hissettin? diye. O da tabiki normal, zamanla seveceksin demisti. Benim annem de hissetmemiş bakın, ama çok iyi bir anne oldu bana :)
Tamam tamam daha fazla iğrençleşmeyelim kaçacaklar şimdikış gelse de bütün gün çorapların içinde ekşi ekşi koksa diye bekliyorum desem
Daha bugün kuzum ayaklarının kokusunu özledim diyordum tam üstüne geldi
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?