Hayattaki tek eksiğim evlenememiş olmak?

Samimiyet çok önemli. Karşı tarafa geciremediginiz biseyler olmalı. Maddi imkanlar önemli ama kişiler arası ilişkilerde öncelikli olan duyguların birbirine geçebilmesidir. Sizin anlattığıniz kadarı ile yorum yapmak zor. Sizin davranislarinjzi izlemek karakter analizi yapmak gerekir. Bence profesyonel bir destek alin. Özgüven problemi için psikoterapi alabilirsiniz. Maddi durumunuz bu terapilere müsait. Buralarda vakit kaybetmeyin çünkü sizin konunuz yoruma açık tamamen geyik üzerine döner
 
Arkadaşlarım soğuk ve sert bir yapım olduğunu söyler. Çok sert duruyorum. Hatta en yakın arkadaşım seninle ilk tanıştığımda senden çok korkmuştum, konuştukça samimiyet kurdukça senin çok candan, güleryüzlü, eğlenceli olduğunu anladım demişti. Şimdi o benim en yakınım ve yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Herkes aslında aynı şeyi söylüyor. Ama bu benim bilerwk yaptığım birşey değil. Elimde değil yani.
Özgüven problemim var kesinlikle dediğinizi uygulayacağım.
Bir arkadaşın sen flört etmeyi bilmiyorsun erkekler senden korkuyor demişti. Ya bana işve cilve cıvıklık gibi geliyor. Yapamıyorum yani. Bir kaç kez yapayım dedim sende çok yapay durdu ne olur bir daha yapma dediler
 
bence içinizden geldiği gibi davranın.doğal olun çünkü doğallık insana pozitiflik katıyor
 
Tabiki yapınizda olmayan bir şeyi yapmayın. Sıcak bir gülümseme içten bir davranış yeterli. İlk tanıdığınız insana soğuk olmanız gayet normal herkesin yapısı farklı. Durumunuzda başka birşeyler olabilir yada gerçekten kismetiniz daha gelmemiştir. Belkide hiç bir sorununuz yok 36 da evlenip 38 de çocuk doğurabilirsiniz de yani. Bunlar gayet tabi şeyler siz sadece genel yargılardan uzak durun. Artık umudum kalmadı, beni. Bı çocuğum olmiycak mi, kimse neden benden hoşlanmıyor, ben niye hep böyleyim... Gibi. Bunun yerine hayat daha devam ediyor, halen doğurgan bir kadınım, hoşlanacağı insana daha rastlamadım, mesafeli duruşum karşı cinsle ilişkilerimde sadece tanışma aşamasında sorun olsada daha ileri aşamaya geçince sosyal anlamda hiç bir sorunum yok... Gibi cümleler kurun kendinize. Sizin öğrenilmiş caresizlik durumunuz var. Olumsuz düşüncelerinizi olumlu düşüncelere çevirin. Bakın hayatınız nasıl da degisiyor
 
Evlenememiş olmak değil de yalnızlık zor gerçekten. İnsan sevmek, sevilmek istiyor. Ben de aşkta pek şanslı değilim o yüzden sizi anlıyorum. Şöyle tıkır tıkır ilişki yürüten, birini bulup ötekini bırakanlardan olsam evlilik falan aklıma bile gelmez açıkçası günümü gün ederim. Bana bu işlerin %50'si kişilik ve hal-tavır, %50'si de şans gibi geliyor. Bende ikisi de yok. Öyle girişken, sıcak, sosyal biri değilim. Taliplerim oluyor ama çoğu gönlüme göre olmuyor. Olanla da bir şekilde olduramamayı başarıyorum. Zor bu işler başarabilenlere imreniyorum ne yalan söyleyeyim.
 
Ben de evlenmekten korkuyorum ama hayatı biriyle de paylaşmak istiyorum beraber sevinmek beraber üzülmek beraber ortak hedeflerimiz olsun onları gerçekleştirelim birbirimize destek olalım her konuda fikir alışverişi yapalım vs vs. birbirimize sonsuz güvenelim. Mesela ben evlenmeden bir süre sevgililerimizle aynı evi paylaşıp beraber yaşamak isterdim. Şimdi sanki bir torbadan piyango çeker gibi... flört dönemimizi çok sınırlı yaşıyoruz sürekli evden beklerler, geç kalsam mahalleli ne der, tatile gitsem kötü kadın olurum gibi beyinin arka lobundaki düşünceler...Belki de en büyük şansızlığımız bu topraklarda doğmuş olup özgürlüğümüzün kısıtlanmış olması ve kendimizi evlenmek zorunda hissetmemiz.
 
Ben biraz farklı düşünüyorum sanırım Yapı olarak cilveli işveli vs biri olmak sert görünümlü olmak bi nebze etkileyebilir ama bence yüzde yüz etken değil çünkü bence bir kısım erkek de bu da itici görünebiliyor zira bende sana benzer yapıdayım ama bu benim için artı oldu hiçbizaman eksi olmadı ağır bi görünümüm olduğu için ayrı bi dikkat çektiğim söylenildi bu zamana kadar. Güzellik ve çirkinlik meselesi de değil çirkin olup dikkat çeken çok fazla insan var yanındayken kimsede hissetmediğin güveni huzuru verir sana. Bu da dünyalara bedeldir çoğu zaman. Bazen evlilik için biyerlerden taviz verilmesi gerektiğini düşünüyorum belki bu noktada sorun yaşıyor olabilirsin farkında olmadan. çünkü belli yaşın üstnde çıta yükselmeye başlıyor zamanında şunu istemedim şimdi bunu niye isteyeyim gibisinden. Düşünce yapılarınızda uyumu yakaldıktan sonra boyu posu yaşı tipi mesleğinden ödün verilerek de mutlu olunabilir. Çünkü bizim ne kadar kusurlarımız varsa karşı tarafta da bunların olması kadar doğal bi durum yok. Bence bireyi olduğu gibi kabul edip biraz daha yakın tanımaya çalışın derim. Sizi iyi hissettirecek bişeyleri keşfedebilirsiniz belki zaman içerisinde.
 
Drama derslerinin sana faydası olabilir. Özgüvenin gelişir, kendini tanırsın. Davranışların iyileşir. Bu da karşı tarafa seni daha çekici gösterir. Devamlı redediliyorsan demek ki böyle konularda iyi değilsin. Kendini ifade edemediğin gibi görüştüğün kişileride doğru okuyamıyor olabilirsin. Bu yüzden drama eğitimleri senin için faydalı olabilir.
 


Siz bu acıları çekerken dışarıdan güçlü bi imaj çiziyorsaniz erkekler güçlü kadınlardan korkabiliyor ( cogusu )
Hicbi şeyi olmak küçük biri üstünde rahatça hakimiyet kurabilir.
Saçma ama zayıf kadınlarla kendilerini daha " erkek " hissedenler var.

Nasip işleri bunlar bi yerlerde doğru kisiniz vardır :)
 
Bence yaydığınız enerjiden dolayı olmuyor. Her ne kadar uygundu denkti desenizde içinizde bir yerde bir kadın neden olmuyor olmayacak diye çığlık atıyor. Anladığım kadarıyla aşka ve evliliğe uzun zamandır olumlu yaklaşıyorsunuz. Olmaması için başka sebep bulamadım.. Bir de artık yaş, eğitim ve kariyerce pek çok erkeği geride bıraktığınız ve bunlardan pek çoğu bu yaşa kadar evlendiği için seçenek baya daralıyor.
 
Konuyu baştan sona okudum.
Bence kafanda belli bir kriter var konu sahibi arkadaşım, o kriterlere uygun adaylar da sınırlı olunca olmuyor
İnsan uzun yıllar yalnız kalınca, ikili ilişkilere dair umudu kırılabiliyor seni anlıyorum (ben de 5 senedir yalnızım hem yalnız yaşıyorum hem de en son o zaman biriyle görüşmüştüm).
Bu konuda biraz beklentilerde esnek olmak gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü erkekler kendinden statü olarak üstte olan kadınlara biraz çekinerek yaklaşabiliyorlar.
Ben de senin gibi kendini geliştirmeyi seven, kurs/seminer/ eğitim vs katılan biriyim. Ama inan bana bunlar tamamen kişisel tatmin sağlıyor. Yani sen mühendisken hayatındaki kişi lise mezunu da olabilir. Tabii ki eğitim hayatı insana çok şey katıyor ve denk olmak daha iyi ama kadın erkek ilişkilerinin belli bir matematiği yok. Önemli olan birlikte keyif alabileceğin aktivitelerde bulunmak, birlikte gülebilmek, saçma sapan konularda bile sıkılmadan konuşabilmek...
Ben de 32 yaşındayım, hayatımda duygusal olarak paylaşımda olabileceğim biri olsun ben de çok isterim. Ama olaya "ah evlenemedim" diye bakmıyorum. Çoğu zaman anne olma isteği ağır bassa da, herkesin nasibi bir yerlerde ve doğru zamanda illa ki karşımıza çıkacaktır. Buna şanssızlık ya da sorun olarak bakmamak lazım.
Özgüven sorunu aşılabilir tabii kişinin kendisinin istemesi lazım bunu öncelikle.
Kendimden örnek verirsem kamudayım ama erkeklerin içinde çalışıyorum, kurumda temizliğe ve santrale bakan haricinde kadın yok, üniversite mezunu hatta erkeklerden de statü olarak üstte olan tek kadın benim. Makyaj yapmayı sevmeme rağmen ortam gereği sık yapamıyorum ve etek /elbise giymeyi özledim! İnsan bazen kadın olduğunu hissetmek istiyor. O soğuk tavırlar bende de oluyor maalesef bu da iş ortamından kaynaklı.
Geçenlerde ev ararken biriyle tanıştım (ortak bir ablamız yardımcı olsun diye ona yönlendirdi) uzun zaman sonra ilk kez kendimi bu kadar iyi hissettim bir erkeğin yanında. Kendim olabildim, utanmadım sıkılmadım gayet de güzel sohbet ettik (tabii arkadaşça, maksadımız sevgililik falan değil). Arabanın kapısını açtı, her yerde eşlik etti, sonra mola vermek için oturduk sohbet ettik kendisi evlenmiş boşanmış çocuğu var, tüm hikayesini özetle anlattı. Anlatmak zorunda değildi, sonuçta bana yardımcı oluyor diye özelini bilmem gerekmezdi ama ondan etkilendim. İlla bir şey olacak diye bakmadım tabii ama şu kafamızda tasarladığımız ve olmasını istediğimiz kriterlerin o kadar da önemli olmadığını farkettirdi bana, yaşadığım bu durum. Demem o ki, yeni tanıştığın ya da tanıştırıldığın biri için kafanda kriter oluşturup önyargılarla gitme. Konuş, arkadaş ol, daha baştan bununla olmaz ısınamadım diye şartlandırma kendini. Bazen çok yakışıklı diye etkilendiğimiz birisi karaktersiz çıkarken bazen tipine çok da bakmadığın birisi, hayatının aşkı olabilir. Bir de illa aşık olacağım diye de bakmamak lazım insan zaman geçirdikçe güvenir, sever. Deli dolu bir aşk yaşama hayali, insanı ömür boyu aratabilir.
 
Biraz kendini tanı, aynanın karşısına geç, önce yüzünden başla, kendinle konuş. İfade biçimine bak.
Bedenini tanı.
Sonra sen nesin neyi istiyorsun.
İyice anla.
Bir arkadaşım var o kadar güzel bir kız ki 35 yaşında.
Öyle yürürken asfalt inler o derece.
Uzun süren ilişkisini göremedim.
En fazla bir ay.
Geçen düşündüm onun için konuştuk felan kendini ait olmadığı hayata sokuyor.
Dans derslerine gidiyor, ders biter içmeye giderler arada, tek başına tatile gitti çok üzüldü sonrasında, inanıp inanmama konusunda bir ara gitti geldi.
Halbuki bunların hiç biri o değil.
Aslında o kadar naif, kırılgan, ev insanı, yaradanı çok seven birisi.
Geçen konuştuk o kadar kendine geldi ki.
Dans kursunda atıyorum biri çıkıyor karşısına adam ilişki adamı değil ama arkadaşım hep o cevrelerde olduğu için karşıma iyi insan çıkmadi diyor.
Halbuki hiç yaşadığı hayatın insanı degil.
Şu an o kadar kendini tanıyıp buldu ki...
Kendine ait insanda çıkacak kısa sürede inanıyorum.
Bazen hayatta şu vardır o bu adam bana uymaz uygun değil dersin ama adamla bı konuşursun derya denizdir. Senin okyanusun olur. Önemli olan kendini koyduğun yer doğru yer mi?
Mesela kendimden örnek vereyim eşim akamedik kariyeri olan, mesleği olan, yabancılarla iletişim dil sorunu olmayan birisi ilişkimin ilk başında baktım eğer fazla sosyal olsaydı imkanı yok yapamazdik. Eskiden ay sosyal olsun girişken olsun derdim oysaki o beni üzen bı detaymis.
Eşimle birlikte sosyal ve asosyal oluyoruz bu benim mutluluğummuş.
Aslında bı başlasak kendimizi tanımaya inan doğru insan karşımıza çıkıyor.
Allah'ın isimlerin sırrı insana mucizeler gösterir, yaratır, yaşatır bol bol YA LATİF çek.
Ben ismi zaman çok çekerim ve hayatıma Rabbimin izniyle ne güzellikler sunuyor.
 
Depresyona bağlamışsın.ama eş en iyi görücü üsülü bulunur bence.en azınddan tanınır bilinir çevrede.daha çok yeni insanla tanışmalısın.çevrendekilere söyliceksin evlenmek istediğini.sevmeden sakın evlenme.bir tanıdığım tam otuz altı yaşımda evlendi ve iki çocuğu var.
 
Aslında depresyonda değilim, bu olayı kafama taktım sadece. Onun dışında bir dersim tasam yok çok şükür.
 
Ya işte ben de bundan korkuyorum. Seçenek bayğı daraldı diye. Yani aslında diploma takıntım çok yok ama sohbet ettiğimde de dolu dolu biri olsun istiyorum. Eğitim kültür evet sanırım bu konu benim için önemli. Ben çünkü çok severim sohbet etmeyi, çok entellektüel biri olduğumu söylerler. Ama sizce de böyle insanlar çoktan evlendi mi?
 
Üzgünüm ama kriterleri değiştirmelisin.mesela yaş olarak sendrn küçük de olabilmeli.otuz beş yaşında adamın iki çocuğu olur.çoğu evli.bekarsa eğer o da seçicidir.boşanmışsa çocukludur.bir dw ünv mezunu olsun şu olsun bu olsun derseniz daha da zor olur.otuz iki yaşunda bir arkadaşım ikinxi evliliğini yaptı.arkadaşım mali müşavir.çocuk kızdan altı yaş küçük ve işi de öyle iyi değil. O çevreden buldu.arkadaşlarına hep söylerdi evlenmek istediğni
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…