Biz gittiğimizde görevlimizle konuştuk bilmiyorum belki o yanlış bilgi verdi, bize söyledikleri bunlardı, ama sağolun tekrar araştırabilirimYalnız bu bahsettiginiz tarz bir durumda olan çocuklar koruyucu aileye verilmiyor ztn bildiğim kadarıyla. Siz oz ailesi tarafından geri alınma ihtimali olmayan bir çocuğa koruyucu aile olabiliyorsunuz her halukarda. O da aynı sizin evladiniz gibi oluyor, sizle buyuyor. Evlat edinmeden tek farki nufusunuza almiyorsunuz. Bence evlat edinme, koruyucu aile olma durumlarini tekrar bir ciddi olarak arastirin
Çok şükür çok daha iyiyim.Merhaba öncelikle çok çok geçmiş olsun size, umarım şimdi eskisinden daha iyisinizdir, ben de o arkadaşlardan biri olabilirsem ne mutlu bana, birbirimize faydamız dokunsa, gönüllerimizi alsak ne güzel olur, çok eski üyeyim ama sık sık giremedim hiç, bundan sonra buralardayım inşallah, görüşmek üzere
Hanımefendi doğrudur belki dedikleriniz, bunlar görevlinin bize söyledikleri şeylerdi, benim bilmeden yaptığım konuşmalar değil yani, başka bir arkadaş da yazmış eksik biliyor olabilirsiniz diye tamam tekrar bakarım çok sağolun dedim. Ama siz her konuşmanızın altını suçlayıcı bir cümleyle bitiriyorsunuz. Şimdi de gerçekten istemediğimi söylüyorsunuz. Bakın biz evlat edinme için gittik başvurduk, koruyucu ailelik için de buna benzer şeyler söylenince evlat edinmede karar kıldık, normalde 2,5-3 senede sıra gelir dediler tamam dedik ama gelmedi maalesef, sonrasında da baştan o şekilde bilgi aldığımız için tekrar koruyucu ailelik araştırmadık. Bu gayet normal bence. Şimdi ben içten bir şekilde istememiş mi oluyorum ciddenBakın bilginiz eksik. Ben bekarım, tek başımayım ve sizden daha çok bilgim var bu konuda. Ve açıkçası bu konuda biraz hassas olduğum için de böyle kestirip attığınızı görünce öyle düşündüm. Sizin örnek verdiğiniz durum tedbir kararı alınan çocuk, bu çocuklar zaten koruyucu aileye verilmiyor. Devlet koruyucu aileye verilecek çocuğu seçiyor yani. Hatta çocuğu aile teslim ediyorsa ailenin onayı da alınıyor en baştan, eğer aile izin vermezse yine koruyucu aileye verilmiyor çocuk. Mahkeme kararıyla devlet korumasına alınanlar evlatlık ve koruyucu aileye dahil.
Eğer gerçekten, içten bir şekilde isteseydiniz kesinlikle alırdınız yani. Ve öyle kısa süreli de olmazdı.
Gidebilirseniz direkt Ankara'ya gidip bakanlıkla görüşün. Koruyucu ailelik için ayrı birimleri var. İl müdürlüğündekiler veya yuvadaki görevliler bir şey bilmiyorlar. Gerçekten istiyorsanız, olur. Evlatlık için de, illa bulunduğunuz ilde çocuk almıyorsunuz. 81 ilden de çocuk alabilirsiniz. 0-1 yaş gelmez yaşınızdan dolayı, 4-6 yaş çıkma şansı daha fazla. Onu da seçmeyin bir zahmet, olur mu? Her şey gönlünüzce olsun.Hanımefendi doğrudur belki dedikleriniz, bunlar görevlinin bize söyledikleri şeylerdi, benim bilmeden yaptığım konuşmalar değil yani, başka bir arkadaş da yazmış eksik biliyor olabilirsiniz diye tamam tekrar bakarım çok sağolun dedim. Ama siz her konuşmanızın altını suçlayıcı bir cümleyle bitiriyorsunuz. Şimdi de gerçekten istemediğimi söylüyorsunuz. Bakın biz evlat edinme için gittik başvurduk, koruyucu ailelik için de buna benzer şeyler söylenince evlat edinmede karar kıldık, normalde 2,5-3 senede sıra gelir dediler tamam dedik ama gelmedi maalesef, sonrasında da baştan o şekilde bilgi aldığımız için tekrar koruyucu ailelik araştırmadık. Bu gayet normal bence. Şimdi ben içten bir şekilde istememiş mi oluyorum cidden
Teşekkür ederim ama artık inanın hem maddi olarak hem manevi olarak yıprandık. Ne İstanbul’u kaldı tedavi için ne Ankara’sı. O verilen hormon ilaçlarının da umarım ilerde bir zararı çıkmaz. Nitekim elimizdeki tükettik 10 tedaviyleTüp bebek tedavisinden vazgeçmeyin bence bi tanıdığım 45 yaşında anne uzundenemeler sonrası
Yıpratıcı ama allahtan Ümit kesilmez
Biz sizinle neden böyle olduk anlamadım, üsluplarımız farklı ondan sanırım. Biz illa 0-1 yaş demedik zaten 4 de olur 6 da ama o yaşta çocuk çok az geldiği için olmaz zaten sıra gelmez dediler, yani seçmeyin bir zahmet falan gerçekten şaşırıyorum bazen bazı konuşmalara. Başka ilden istiyoruz diye de seçtik, yani ülkemizin herhangi bir yerinden herhangi yaşta, herhangi cinsiyette bir çocuk istedik biz siz yargılasanız da.Gidebilirseniz direkt Ankara'ya gidip bakanlıkla görüşün. Koruyucu ailelik için ayrı birimleri var. İl müdürlüğündekiler veya yuvadaki görevliler bir şey bilmiyorlar. Gerçekten istiyorsanız, olur. Evlatlık için de, illa bulunduğunuz ilde çocuk almıyorsunuz. 81 ilden de çocuk alabilirsiniz. 0-1 yaş gelmez yaşınızdan dolayı, 4-6 yaş çıkma şansı daha fazla. Onu da seçmeyin bir zahmet, olur mu? Her şey gönlünüzce olsun.
Neden böyle olduk izah edeyim. Evlatlık için başvurmuşsunuz evlendikten 4 yıl sonra, zaten işlemlerin bitmesi 3 yıldan az sürmüyor, e kafadan şansınız çok düştü zaten. Yani birincisi, çok geç kalmışsınız. Mutlaka ben doğurmalıyım diye mi bu kadar geç başvurdunuz, bilmiyorum. Biraz öyle hissettim ben ve önyargılı yaklaşmış oldum size. İkincisi, koruyucu ailelik hakkında kulaktan dolma bilgi edinip "yanımdan her an ayrılabilir" diye istememişsiniz, detaylı bilgi almak için de çabalamamışsınız, ondan dolayı.Biz sizinle neden böyle olduk anlamadım, üsluplarımız farklı ondan sanırım. Biz illa 0-1 yaş demedik zaten 4 de olur 6 da ama o yaşta çocuk çok az geldiği için olmaz zaten sıra gelmez dediler, yani seçmeyin bir zahmet falan gerçekten şaşırıyorum bazen bazı konuşmalara. Başka ilden istiyoruz diye de seçtik, yani ülkemizin herhangi bir yerinden herhangi yaşta, herhangi cinsiyette bir çocuk istedik biz siz yargılasanız da.
Tamam teşekkür ederim yorumlarınız için sizin de her şey gönlünüze göre olur umarım
Merhaba. Hangi sehirde oturuyorsunuz? Bursa da iseniz bir kahve icelim sizinleMerhaba arkadaşlar. Uzun bir süredir hiçbir şeyden keyif alamıyorum. 7 yıllık evliyim çocuğumuz olmadı yaşım 41 şu an. 10 kez tüp bebek tedavisi denedik iyi doktorlarda olmadı maalesef. Kader dedik. 3 yıl önce çocuk esirgeme kurumuna başvurduk, sıramız gelmeden sıradan çıktık maalesef. 40 yaş üstüne 0-1 yaş verilmiyor bulunduğum şehirde. Diğer yaş grupları da zaten çok az geldiğinden bu maceramız da sona erdi. Eşim şehir dışında çalışıyor, haftanın yarısı orda yarısı burda gibi. Hatta bazen sadece haftasonu burda kalıyor. Belli bir düzenimiz yok. Bu düzensizlik benim canımı çok sıkıyor. Kendimi hala bekar gibi hissediyorum. Eşim yok diye doğru dürüst yemek yapmıyorum geçiştiriyorum. Hoş, olduğunda da tencere yemekleri pek sevmez, hazır şeyleri daha çok seviyor. Ailem bana yakın arada o yapar yemeklerimi. Yani sorun yemek değil tabi ki ama evde ne tencere kaynıyor ne de bir ses, eğlence var. Yaşıtlarımın hepsinin çocuğu var, bizim olmadığı için görüştüğümüz kişiler de azaldı hatta hiç kalmadı desem yeridir. Çalışıyorum öğretmenim, okulda da hiç arkadaşım yok gibi. Arkadaşlarımla konuşacak vaktim de olmuyor okulda sorun bu sanırım.(teneffüsümüz yok ondan) konuşabileceğimiz dertleşebileceğim, akıl alabileceğim bir kişi bile yok. 7 yıldır aynı apartmanda oturuyorum kimse kapımı çalmaz. Görünüş olarak sevecen, yardımsever, mütevazı, özümde iyi bir insan olduğumu düşünüyorum ve tanıyanlar da öyle söylerler. Ama bundan mıdır bilmiyorum unutulan, akıla gelmeyen, tercih edilmeyen biri oldum sanki. Çevreme bakıyorum insanlar birbirleriyle nasıl samimiler yakınlar, imreniyorum. Dertleşecek arkadaşım yok, beni sadece dinleyip beni ben olduğum için seven arayan soran hiçkimse yok ailem dışında. Ailemle de her şeyi konuşamıyorum, annem özelllikle üzülünce hemen kafaya takıp dertleniyor. Eşim zaten kendi havasında geldiği günler telefondan kaldırmaz başını. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Evde çocuk odamızla ilgili hayallerim vardı, ama çocuk olmayınca o odayı resmen çöp odaya çevirdim. Elime geçeni oraya koyuyorum, ve toplamak da gelmiyor içimden. Evde ses olsun diye muhabbet kuşları aldık, onlar bile ev sessizken, tv kapalıyken ötmüyorlar sessiz sessiz duruyorlar. Bütün gün evde tek başıma sessizlikten deliriyorum. Dışarlardan, diğer katlardan konuşma sesleri çocuk sesleri geliyor ama bizim ev o kadar sessiz ki. Bazen dışarı çıkayım diyorum ama yek başıma sıkılıyorum. Eskiden kendi kendime yeterdim sıkılmazdım yalnızlıktan ama bu sıralar yalnızlık beni boğuyor. Arada ailem eşim dışında telefonum çalsın birileri halimi sordun gel kahve içelim ya da geliyorum sana desin istiyorum ama maalesef koca bir hüsran. Her şey benden kaynaklı farkındayım ama 41 yaşında bu iletişimsizlik, sevgisizlik, düşüncesizlik çok daha fazla sinirimi bozuyor. Bazen annem ve babamla dışarıya çıkıyorum, onda da sadece tek bir gayem var, özellikle annem mutlu olsun diye. İnsanlar kendilerini çocuklarına adarlar onları gezdirirler ya, ben de aynısını annem için yapıyorum. Ablam başka şehirde olduğu için onlarla yakından ilgilenmek benim görevim, seve seve de yapıyorum ama benim tek derdim bu olmuş bakıyorum da. Hayatımda eksikler var. Manevi olarak elimden geldiğince ibadetlerimi yapmaya çalışırım, ama beni anlayan birilerine acil ihtiyacım var sanırım. Çok uzun oldu umarım sonuna kadar okuyanlar olur aranızda, lütfen bana bir şeyler yazın..
Gercekten sizi anlıyorum insaAllah Allah size de herseyin güzelini hayırlısını ziyadesiyle verir. Sadece pes etmeyin hicbirsey için. Maddi manevi sorunlar ilerde yok olacak. Hiçbir dert daimi degildir. Güçlü olun keşke insan olarak elimizden daha fazlası gelse. Hayata, evliliginize, kendinize sımsıkı sarılın. O zaman hersey cok daha iyi olacak.Teşekkür ederim ama artık inanın hem maddi olarak hem manevi olarak yıprandık. Ne İstanbul’u kaldı tedavi için ne Ankara’sı. O verilen hormon ilaçlarının da umarım ilerde bir zararı çıkmaz. Nitekim elimizdeki tükettik 10 tedaviyle, Rabbim isteyen herkese ve size de hayırlısıysa versin inşallah
Ama hala bilmeden yargılıyorsunuz. Şimdi 2-3 yılım eşim ve ailesini ikna etmekle geçti desem de inanmayacaksınız biliyorum. Kulaktan dolma bilgi dediğiniz kurumda çalışan bir görevlinin bizi bilgilendirmesiydi, ama siz buna yine kulaktan dolma bilgi diyeceksiniz. Peki dediğiniz gibi olsun ben aslında içten bir şekilde çocuk falan istemedim, zaten geç de başvurdum keyfi olarak, zaten çocuk videolarına bakıp ağlamıyorum da, boşverin sizin dediğiniz gibi olsun. Siz daha uzmansınız bu konuda eyvallah. Tek bir tavsiyem size bir abla olarak lütfen yaşamadığınız hayatı yargılamayın, tekrar yazıp birbirimizi kırmayalım isterseniz, sevgiler sizeNeden böyle olduk izah edeyim. Evlatlık için başvurmuşsunuz evlendikten 4 yıl sonra, zaten işlemlerin bitmesi 3 yıldan az sürmüyor, e kafadan şansınız çok düştü zaten. Yani birincisi, çok geç kalmışsınız. Mutlaka ben doğurmalıyım diye mi bu kadar geç başvurdunuz, bilmiyorum. Biraz öyle hissettim ben ve önyargılı yaklaşmış oldum size. İkincisi, koruyucu ailelik hakkında kulaktan dolma bilgi edinip "yanımdan her an ayrılabilir" diye istememişsiniz, detaylı bilgi almak için de çabalamamışsınız, ondan dolayı.
Ah keşke orda olsaydım, Konya dayım ben, sizinle kahve içmek güzel olurduMerhaba. Hangi sehirde oturuyorsunuz? Bursa da iseniz bir kahve icelim sizinle
Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için, böyle güzel insanların yazdığı güzel cümleleri okuyunca kendimi daha da iyi hissettim. Hepimiz için güzel günler yıllar olsun inşallahGercekten sizi anlıyorum insaAllah Allah size de herseyin güzelini hayırlısını ziyadesiyle verir. Sadece pes etmeyin hicbirsey için. Maddi manevi sorunlar ilerde yok olacak. Hiçbir dert daimi degildir. Güçlü olun keşke insan olarak elimizden daha fazlası gelse. Hayata, evliliginize, kendinize sımsıkı sarılın. O zaman hersey cok daha iyi olacak.
Çok teşekkür ederim güzel fikirleriniz içinGolden yavru köpek sahiplenmenizi öneririm bıcır bıcır muhteşem bir şey. Her gün yürüyüşe çıkarmanız ve oyun oynatmanız lazım ama çünkü çok enerjikler. Bir de yemek veya örgü kursuna gidebilirsiniz veya başka bir hobi. İnsanlarla da sosyalleşirsiniz böylece.
Gidebilirseniz direkt Ankara'ya gidip bakanlıkla görüşün. Koruyucu ailelik için ayrı birimleri var. İl müdürlüğündekiler veya yuvadaki görevliler bir şey bilmiyorlar. Gerçekten istiyorsanız, olur. Evlatlık için de, illa bulunduğunuz ilde çocuk almıyorsunuz. 81 ilden de çocuk alabilirsiniz. 0-1 yaş gelmez yaşınızdan dolayı, 4-6 yaş çıkma şansı daha fazla. Onu da seçmeyin bir zahmet, olur mu? Her şey gönlünüzce olsun.
Merhaba arkadaşlar. Uzun bir süredir hiçbir şeyden keyif alamıyorum. 7 yıllık evliyim çocuğumuz olmadı yaşım 41 şu an. 10 kez tüp bebek tedavisi denedik iyi doktorlarda olmadı maalesef. Kader dedik. 3 yıl önce çocuk esirgeme kurumuna başvurduk, sıramız gelmeden sıradan çıktık maalesef. 40 yaş üstüne 0-1 yaş verilmiyor bulunduğum şehirde. Diğer yaş grupları da zaten çok az geldiğinden bu maceramız da sona erdi. Eşim şehir dışında çalışıyor, haftanın yarısı orda yarısı burda gibi. Hatta bazen sadece haftasonu burda kalıyor. Belli bir düzenimiz yok. Bu düzensizlik benim canımı çok sıkıyor. Kendimi hala bekar gibi hissediyorum. Eşim yok diye doğru dürüst yemek yapmıyorum geçiştiriyorum. Hoş, olduğunda da tencere yemekleri pek sevmez, hazır şeyleri daha çok seviyor. Ailem bana yakın arada o yapar yemeklerimi. Yani sorun yemek değil tabi ki ama evde ne tencere kaynıyor ne de bir ses, eğlence var. Yaşıtlarımın hepsinin çocuğu var, bizim olmadığı için görüştüğümüz kişiler de azaldı hatta hiç kalmadı desem yeridir. Çalışıyorum öğretmenim, okulda da hiç arkadaşım yok gibi. Arkadaşlarımla konuşacak vaktim de olmuyor okulda sorun bu sanırım.(teneffüsümüz yok ondan) konuşabileceğimiz dertleşebileceğim, akıl alabileceğim bir kişi bile yok. 7 yıldır aynı apartmanda oturuyorum kimse kapımı çalmaz. Görünüş olarak sevecen, yardımsever, mütevazı, özümde iyi bir insan olduğumu düşünüyorum ve tanıyanlar da öyle söylerler. Ama bundan mıdır bilmiyorum unutulan, akıla gelmeyen, tercih edilmeyen biri oldum sanki. Çevreme bakıyorum insanlar birbirleriyle nasıl samimiler yakınlar, imreniyorum. Dertleşecek arkadaşım yok, beni sadece dinleyip beni ben olduğum için seven arayan soran hiçkimse yok ailem dışında. Ailemle de her şeyi konuşamıyorum, annem özelllikle üzülünce hemen kafaya takıp dertleniyor. Eşim zaten kendi havasında geldiği günler telefondan kaldırmaz başını. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Evde çocuk odamızla ilgili hayallerim vardı, ama çocuk olmayınca o odayı resmen çöp odaya çevirdim. Elime geçeni oraya koyuyorum, ve toplamak da gelmiyor içimden. Evde ses olsun diye muhabbet kuşları aldık, onlar bile ev sessizken, tv kapalıyken ötmüyorlar sessiz sessiz duruyorlar. Bütün gün evde tek başıma sessizlikten deliriyorum. Dışarlardan, diğer katlardan konuşma sesleri çocuk sesleri geliyor ama bizim ev o kadar sessiz ki. Bazen dışarı çıkayım diyorum ama yek başıma sıkılıyorum. Eskiden kendi kendime yeterdim sıkılmazdım yalnızlıktan ama bu sıralar yalnızlık beni boğuyor. Arada ailem eşim dışında telefonum çalsın birileri halimi sordun gel kahve içelim ya da geliyorum sana desin istiyorum ama maalesef koca bir hüsran. Her şey benden kaynaklı farkındayım ama 41 yaşında bu iletişimsizlik, sevgisizlik, düşüncesizlik çok daha fazla sinirimi bozuyor. Bazen annem ve babamla dışarıya çıkıyorum, onda da sadece tek bir gayem var, özellikle annem mutlu olsun diye. İnsanlar kendilerini çocuklarına adarlar onları gezdirirler ya, ben de aynısını annem için yapıyorum. Ablam başka şehirde olduğu için onlarla yakından ilgilenmek benim görevim, seve seve de yapıyorum ama benim tek derdim bu olmuş bakıyorum da. Hayatımda eksikler var. Manevi olarak elimden geldiğince ibadetlerimi yapmaya çalışırım, ama beni anlayan birilerine acil ihtiyacım var sanırım. Çok uzun oldu umarım sonuna kadar okuyanlar olur aranızda, lütfen bana bir
Hanımefendi siz şaka mısınız?Tabi ki pekala kendi doğurmak isteyebilir,bunun İçin bekleyebilir..Defalarca dener ha olmuyorsa,canı da istiyorsa maddi manevi kendini hazır hissediyorsa evlatlık İçin başvuru yapar..Ne demek geç kalmışsınız diye sorgulamak?İnsanların bi şeyler için zamana ihtiyacı oluyor ?Manavdan karpuz mu alınıyor?Neden böyle olduk izah edeyim. Evlatlık için başvurmuşsunuz evlendikten 4 yıl sonra, zaten işlemlerin bitmesi 3 yıldan az sürmüyor, e kafadan şansınız çok düştü zaten. Yani birincisi, çok geç kalmışsınız. Mutlaka ben doğurmalıyım diye mi bu kadar geç başvurdunuz, bilmiyorum. Biraz öyle hissettim ben ve önyargılı yaklaşmış oldum size. İkincisi, koruyucu ailelik hakkında kulaktan dolma bilgi edinip "yanımdan her an ayrılabilir" diye istememişsiniz, detaylı bilgi almak için de çabalamamışsınız, ondan dolayı.
Neden böyle olduk izah edeyim. Evlatlık için başvurmuşsunuz evlendikten 4 yıl sonra, zaten işlemlerin bitmesi 3 yıldan az sürmüyor, e kafadan şansınız çok düştü zaten. Yani birincisi, çok geç kalmışsınız. Mutlaka ben doğurmalıyım diye mi bu kadar geç başvurdunuz, bilmiyorum. Biraz öyle hissettim ben ve önyargılı yaklaşmış oldum size. İkincisi, koruyucu ailelik hakkında kulaktan dolma bilgi edinip "yanımdan her an ayrılabilir" diye istememişsiniz, detaylı bilgi almak için de çabalamamışsınız, ondan dolayı.
Yaş ilerledikçe zaten zor olan süreç daha da zorlaşıyor çünkü. 40 yaş üzeri çiftlere evlatlık çok zor veriliyor. Öyle canı istediğinde başvurup alabileceği bir şey değil çünkü evlatlık çocuk. Kendi doğurmak isteyen hiç başvurmasın. Eşimi ve ailesini ikna etmeyle geçti demiş konu sahibi, ikna edilecek durumda bir eşe zaten evlatlık çocuk alınmaz. Kendi çocuğu gibi bakması mümkün değil ona.Hanımefendi siz şaka mısınız?Tabi ki pekala kendi doğurmak isteyebilir,bunun İçin bekleyebilir..Defalarca dener ha olmuyorsa,canı da istiyorsa maddi manevi kendini hazır hissediyorsa evlatlık İçin başvuru yapar..Ne demek geç kalmışsınız diye sorgulamak?İnsanların bi şeyler için zamana ihtiyacı oluyor ?Manavdan karpuz mu alınıyor?
İsteyemez. Onlar çocuk, kaç yaşında olursa olsun çocuk.Ve hepsinin aileye ihtiyacı var. Ben şunu isterim, bunu istemem diyecekse hiç evlatlık başvurusu yapmasın. Yukarıdaki üye de yazmış, manavdan karpuz mu alıyor?İnsan sadece belli bir yaş grubunu evlat edinmek isteyebilir ne var bunda? Neden bu kadar saldırgan ve kabasınız?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?