- Konu Sahibi JessicaJoy
-
- #221
Allah razı olsun
Evlendim, bir kızım olmasını çok istiyordum, ablama benzer diye, evlenir evlenmez hamile kaldım ve ablamın doğum gününde bebeğimi kaybettim. Cinsiyetini bilmiyorum. Sonra tekrar hamile kaldım hiç öyle beklemedim hemen hamile kaldım düşük olmasın diye iğnelerle kızımı dünyaya getirdim. Ona ablamın ismini verdim.
Kızım ablama benziyor aynı ablamın bebekliği (fotolarına bakıyorum bebeklik fotolarına). Şimdi daha iyiyim çünkü ablamın son günlerindeki kokusu bebeğimde de var. 4 buçuk yıldan sonra ablamın kokusunu tekrar aldım. Bu nedenle daha iyiyim. Bebeğimi kucağımdan indirmiyorum. Allahım onu da benden almaz onu bana bağışlar umarım.
Amin Allah razı olsun.
Ecel saati değişmez derler, buna inanıyorum.
Ama şunu çok iyi biliyorum, Allah indinde zaman kavramı olmadığından O ruhumuzu yaratırken bizi karşılaştıracağını, birbirimize sayısız iyiliğimizin dokunacağını, birbirimizin iyi ve kötü gününde insanüstü çabalarla birbirimize destek olacağımızı yazarken bu tekrarlayan hastalıkları, acı günlerimizi, gözyaşı ve dualarımızı da yazdı.
Bizi O birimizin canı yansa diğerinin kilometrelerce ötede hisseder şekilde ve ne kadar zorda olursak olalım diğeri acı çekiyorsa kendi derdimizi unutacak karakterde yaratıp, kalplerimizi birbirimize O ısındırdı.
Yani hangimize bir şey olsa diğerinin çekeceği ıstırabı en iyi O biliyor, bunu bizi yaratırken biliyordu, bize başkalarının inanamayacağı, burada anlatamayacağım kadar bol ulvi ve şükür sebebi durumları O yaşattı.
İşte bunları göz önüne alarak, bir annenin evladına duyduğu merhametin sayısız misliyle bize muamele edişine güveniyorum, o yüzden ümidim sonsuz çünkü Hakana bu hastalığı yazarken benim çekeceğim acıyı da en iyi O bilmiş, tayin etmiştir, bizim hesaba katamayacağımız kadar sonsuz bir sevgiyle O benim neye dayanıp neye dayanamayacağımı bilir.
Sevdikleriyle sınanan ilk insanlar olmayız, Allah korusun ama ben onun lütuf ve rahmetinden birlikte nasiplenmek için hayırlı olanın ikimizin de sağlığının ve mutluluğunun devamı olması için hep dua edeceğim inşallah.
Beni buna inandıracak çok sebep var.
Çok susadığım bir gün kavurucu sıcakta ve tansiyonu yerlerdeyken çok uzaktan su aldı bana ama düştü düşecek o halde, zaten değerleri hep düşük olduğu için her zaman çok çabuk yorulur.
Büfe çok uzaktaydı bir de beni güldürmek için yolu daha da uzatıp arkamdan dolanıp pat diye önüme çıkıverdi, hep o günü anlatır güleriz, o yorgunluktan ben susuzluktan ölecekken hala şaka yapma peşinde diye, öyledir o, ne durumda olursa olsun hep etrafındakiler gülsün ister, her şeyi gülünecek, mutlu olunacak bir anıya dönüştürür, o minicik pet şişeyi taşıyacak hâli yokken hem de.
O suyu alalı iki sene oldu.
O gün birkaç yudum içtim.
İki yıldır kalanı saklıyorum şişede, bir gün evimizin bahçesine dikeceğimiz ağacın can suyu olacak inşallah.
O su, tartışınca bizim "daima seninle birlikte olmak istiyorum" isteğimizi simgeliyor.
Barışırken "kızıp suyu döktün mü" der bana, bazen de ben barışmak için "suyu dökmedim" derim.
Ağacımızın can suyunu Hakana tekrar can ve şifa geldiğinde kullanacağız, Allah inşallah o evi, o ağacı nasip edecek bize.
Allah evladını sana bağışlasın rabbim acısını hiç göstermesin.Allah razı olsun
Evlendim, bir kızım olmasını çok istiyordum, ablama benzer diye, evlenir evlenmez hamile kaldım ve ablamın doğum gününde bebeğimi kaybettim. Cinsiyetini bilmiyorum. Sonra tekrar hamile kaldım hiç öyle beklemedim hemen hamile kaldım düşük olmasın diye iğnelerle kızımı dünyaya getirdim. Ona ablamın ismini verdim.
Kızım ablama benziyor aynı ablamın bebekliği (fotolarına bakıyorum bebeklik fotolarına). Şimdi daha iyiyim çünkü ablamın son günlerindeki kokusu bebeğimde de var. 4 buçuk yıldan sonra ablamın kokusunu tekrar aldım. Bu nedenle daha iyiyim. Bebeğimi kucağımdan indirmiyorum. Allahım onu da benden almaz onu bana bağışlar umarım.
Burnumun direği sızladı. Ablanızın mekanı cennet olsun. Ne diyeceğimi bilemedim, öyle derinden hissettim ki acınızı...
Canim bir sure daha onu ruyanda goremeyebilirsin cunku henuz hakanin vefat ettigini kabulenemedin.
Annem anneannem.oldugunde bir yil hic ruyasinda gorememisti annem neden ruyalarima gelmiyor bana kirginmiydi diye kendini sucluyordu son aninda hastahaneye yetisememisti cunku.kuzenim.pdr ci henuz annenin oldugunu kabullenemedin kabullendiginde gormeye baslarsin demisti.
Bu aciyi hepimiz seninle birlikte yasiyoruz jess.ins yaralarin kabuk baglar hayat devam ediyor zor olsada insallah cennete kavusursunuz.kendini hirpalama hakan hissediyordur.onun ve kendin icin yasamaya hayattan zevk almaya calis.
Hepimizin muhakkak bir sevdiği bu hastalıkla tanıştı malesef.
Yakın zamanda bir yakınımı kaybettim ben de, hayat dolu neşe kaynağı bir insandı.
Gözlerimizin önünde eriyişi bizi de bitirdi.
Hep yaşasın, ölmesin istedim. Vefat ettiğinde kendimi bencillikle suçladım nedense.. Acıları dindi diye sevindim sonra.. Allahım cennetinde ağırlasın..
Hakanınıza da Allahım rahmetiyle, merhametiyle muamele etsin.cennet mekanı olsun inşallah.
Siz bazı şeyleri çok iyi kavramış bir insansınız, bu acıyla yaşamayı da öğrenirsiniz Evvelallah.
Allah sabrınızı arttırsın...
Başınız sağ olsun. Mekanı cennet olsun. Daha ne yazılır bilemedim...
Konularınızdan bildiğim kadarıyla ilişkiniz farklı bir boyuttaydı. Hayat şartları veya duygularınız bir şekilde ilişkinizi şekillendirmişti.Acım sürekli şekil değiştiriyor.
Sabır vesilesi olarak görüp şükrediyorum, yapmadığım, söylemediğim şeyler aklıma geliyor kendime kızıyorum, bazen de söylediklerim, tartışmalar, kendimle kavga ediyorum sürekli.
Yeğenimin doğduğu gün ilk ona haber vermiştim, adı Yağmur.
Hep ailemin kendinden haberdar olmasını isterdi, "Yağmur beni ne kadar sever, benimle oynasa hiç sıkılmaz" derdi, benimle bile çocuk gibi şakalar yapardı, Yağmur tanısa ona bayılırdı sahiden, ne çok çikolatasını yedi ondan geldiğini bilmeden.
Hep Yağmurla oynarken bi gün Hakan da bize katılacak diye düşünürdüm, birlikte ses kayıtları yapardık Hakana moral olsun diye, şimdi Yağmurla yalnız oynayacak olmak...
Beş yaşında o, Hakanı hiç görmedi ve göremeyecek.
Hakan sürekli haberlerini almak isterdi, Yağmur onsuz büyüyecek onsuzluğun ne olduğunu...
Allahım...
Onu hiç bilmeden.
Ablalarıyla konuşuyoruz.
"Sen onun son zamanlarındaki halini görmedin, gerçekten çok kötüydü" diyorlar.
Hakanın "beni böyle görmeni istemezdim" dediği o haller.
Fani alemde, onun son nefeslerini alırken yani şimdilik son kez aynı dünyadayken yanında olup onu görmemiş olmak...
Onun o haldeyken "ben yemeğimi yiyorum, söyleyin Miniğim de yesin" demiş olması.
Onu o halde görmemi istemediğini söylerken samimi miydi?
Gözleri seçemiyordu son günlerinde ama yine de yanında olmamı istemez miydi?
Üzülmemem için öyle görmemi istemiyordu ama yine de ümit etti mi orada olmamı?
Hayallerimizdeki evimiz, bahçemiz, kar yağarken pencere kenarına koyacağımız ıslak ekmek, duvar dibine koyacağımız minik battaniyeler aklına geldi mi?
Yoksa yanında olup bunları ötelerde yapmak için ömür boyu dua edeceğimi söylemek için orada olmam mı var gerekirdi benim?
Tabii ki gerekirdi.
O yolculuk yasakken yanıma geldi.
Ben o haldeyken yanında değildim.
Ayıp etmedim mi yaşadıklarımıza?
Ettim işte.
Allah razı olsun.
Bu dünya için söz bitti, cennetten başka ne istenebilir ki...
Acımı paylaşan herkese çok teşekkür ederim, özelden de yazanlar olmuş, Allah razı olsun.
Nasıl olduğumu tarif edemiyorum, toparlayacağıma inanıyorum, güçleniyorum, bi şarkı, bi film,bi anı... başa dönüyorum.
Yeğenleriyle görüşüyorum, ablasıyla...
Onun en çok istediği şey onlarla tanışmamdı, şimdi böyle her gün görüştüğümüzü bilse nasıl sevinirdi.
Hele anneme onu anlattığımı bilse...
Annem hala kırgın ondan bahsetmedim diye, "ben de konuşurdum, destek olurdum" diyor, Hakanın en çok istediği şey ailemin ondan haberdar olmasıydı ama ben aptal gibi duygularımdan emin olana kadar ve her şeyi geride bırakacağız diye bunu hep erteledim.
Hakan hiçbir zaman annemin onu ne kadar tanımak istediğini bilemeyecek.
Son günlerinde annemin selamını iletmelerini istediğimde gözlerini açıp "çok sağolsun" demişti, kendinde değildi ama bu kadarı bile bu büyük hatamın içimde yaktığı ateşi biraz olsun söndürüyor bazen, "annemin bildiğini öğrendi" diyorum, kendimi mi avutuyorum, bilmiyorum.
Ablası bayramda buraya gelecek bi aksilik olmazsa, birlikte vakit geçireceğiz, ona o kadar benziyor ki...
Allahım.
Sürekli araştırıyorum.
Rüyanın yarı ölüm olduğu ayetlerle sabit, günün en güzel vakti uykuya dalma anı, o günden beri onu göreceğim diye sevinçle uyuyorum...
Daha kısmet olmadı, sabah nasıl uyandığımı tarif edemem, gün boyu saatleri sayıyorum yine gece olsun diye ve yine hüsran.
Dua eder misiniz bana?
Çok özledim, rüyamda göreyim nolur...
Dua eder misiniz?
Acını yüreğimde hissettim. Böyle zamanlarda hangi kelimeyi seçsem hangi cümleyi kursam bomboş geliyor. Allah sabır versin, onuda yattığı yerde dinlendirsin rabbim. Göz yaşlarına boğuldum okurken..Gozyaslari icinde okudum yazdiklarinizi, cok uzuldum. Bende kardesimi kaybettim gectigimiz haziran ayinda onsuz 2 yili doldurduk. Kanserden degil ama beyin kanamasindan vefat etti. 7 gun boyunca komada yatti. 7 gun boyunca hergun tekrar tekrar öldüm, kardesimi o kadar siringalarla, ignelerle gormek kalbimi bin parcaya boluyordu hergun. Yemek yemeyi cok seven kardesim, 7 gundur oylesine yanina asilmis bir torbadan sivi sekilde besleniyordu guya. Cok dua ettik bizde acmasi icin gozlerini, rabbim yanina aldi. Hergun yanindaydim ama dayanamadigim icin cok fazla kalamiyordum odasinda. Vefatindan bir gun once yanina gittim, ellerini tuttum, defalarca beni affetmesi icin yalvardim. Hastaneye yattigi gunun sabahi kotu sekilde kavga etmistik, sabah kahvaltisini bogazina dizmistim. Ne kadar uzgun oldugumu, kendimi affedemedigimi hic bilemedi. Komada yatanlar seni duyar diyorlar, beni duymus mudur kardesim bilmiyorum. Son kez helallik bile isteyemedim ondan.
Son 2 gun doktorlar beyin ölümü gerceklesiyor artik yapabilecegimiz hicbirsey yok dediler. Hayat unitesinden aldilar. Zor nefes aliyordu, belki dakikada 30 kere nefes almiyordu. Her almadigi nefeste ölüyordum sanki. Her almadigi nefeste daha uzaklasiyordu kardesim dunyadan.
Kabullenmistim ben. Allah vaktini bu vakit tayin etmisse, ne yapabiliriz biz dedim, oyle dua ettim. Vucudu giderek soguyordu, kafami gogsune dayayip aglayabildim sadece. Allah'im dedim al canini. Bu kadar aciya nasil dayanacak bedeni? Yasasa bile beyni buyuk derecede hasar gorecekti. Ister miydi boyle bir hayati kardesim? Allah'im yanina al diye agladim. Kendi icimde catisiyordum cok ama o halde sevdiginin aci cektigini gormek olumden beter. Son saatler oldugunu biliyordum. Sonra gitti, ruhunu teslim etti. Bagirmadim, cagirmadim, sessizce agladim, kurtuldu dedim.
Dayanamadigim zamanlarda Allah affetsin, hala, hala 2 yil sonra bile hergun agliyorum. Sesini unutmaktan, ismimi soyledigi zamanlari hatirlayamamaktan korkuyorum. Allah'im her canli ölümü tadacak demis, bunu bilsek bile, insaniz, kalbimiz dirayetini yitirebiliyor. Kabullenmek zor oluyor, zor hem de cok zor.
Kardesimi ruyamda goremiyordum bende ilk zamanlar, insan idrak ettikce, farkina vardikca mumkun oluyor ruyada gormek. Ilk gordugum ruyada sagligina kavusmustu hastane odasinda herkes cok mutluydu. KAfasini gogsume dayayip, saclarini oksadigimi hatirliyorum. Ben onu eski haliyle hatirliyorum ki hastanede saclarini kazimislardi. Cok mutluydu, Bak dedim 3 ay oldu, sen hastaneye yatarken yaz mevsimiydi, simdi mevsim sonbahar. Cok ozledim seni, bir daha bu kadar sure ayri kalmayalim sakin demistim. Gulerek kafasini sallamisti.
Ruyalarda bulusmak guzel ama uyandigin zaman o gerceklik oyle bir carpiyor ki seni kendine zor geliyorsun. Hem olesiye ruyamda gormek istiyorsun hem de istemiyorsun. Zor cok zor uyaninca herseyin ruya oldugunu bilmek. Hep hickiriklarla, gozyaslariyla uyaniyorum onu ne zaman ruyamda gorsem. Ruyalarimda hic öldügünü kabullenemiyordum. Hep hayatta goruyordum. Ta ki gecen haftaya kadar. Ruyamda yanimda oturuyor. Artik yasamadigini biliyorum. Iyi misin diyorum iyiyim diyor. Sonra dayanamayip aglamaya basliyorum. Anlamiyor, neden agliyorsun diyor bana. Elini tutup opuyorum. Hani hayatta canin gibi sevdiklerin vardir. Eger birgun kaybedersen sevdiklerinden birini, canindan can gidiyor, asla eskisi gibi olmuyor. O bosluk dolmuyor, yarim bir insan oluyorsun diyorum aglayarak. Tam sarilmak isterken uyandim, sarilamadim. Anladim ki bilinc altim artik kabullenmis kardesimin vefatini. O gun kendime gelmek cok zor oldu..
Bunlari da simdi neden yazdim bilmiyorum. Yaraniza tuz basmak gibi algilamazsiniz insallah. Hickiriklarla aglayarak okudum yazdiklarinizi. Bu yorumu da zor yazdim. Zor cok zor. Allah sabir versin. Ben hayata devam edemeyecegimi dusunuyordum, ama yillar geciyor. Oyle boyle geciyor. Allah'ima dua ediyorum cennetine kabul et kardesimi diye. Zaten inancimiz var elimizde. Biliyoruz ki bu dunya sadece gecici bir durak, ahiret asil baslangic.
Bu gece mubarek cuma gecesi. Az sonra Yasin'i Serif okuyacagim. Hasan icinde okuyacagim, ruhuna gonderecegim. Allah mekanlarini cennet etsin, Allah tekrardan sabir versin.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?