İlk Yıldönümü Yemeğinde Hesabı kim ödemeli ?

İlk yıldönümü yemeğinde hesabı kim ödemeli ?

  • Erkek

  • Kadın

  • Alman Usulü Yani herkes kendi hesabını ödemeli


Oylama sonuçları oy kullanıldıktan sonra görülebilir.
Hesabi erkek ödemeli eğer kadina ödetiyorsa onadan bi cacik olmaz.

Ne alaka yahu? Parayla mı adamlık anlaşılıyor? Burda tonlarca konu açan kadınların da bir çoğu muhtemelen flört döneminde hesap ödememiştir. "Adam evlenince değişti flört döneminde bambaşkaydı" konuları nasıl çıkıyor acaba
Sürekli erkeğe ödetmek asalaklıktan başka bir şey değil.

edit: Konu sahibinin sevgilisi fırsatçı ve bencil, konu sahibi de ödeme işini abartmış .
 
Son düzenleme:
Ben arkadaşlarımla çıktığımda bile çaktırmadan öderim genelde, alman usulü ödemekten utanıyorum okadar uzakmıyız birbirimize diyorum. Her buluşmada biri ödemiş oluyor daha hoş oluyor. İş arkadaşlarımla alman usulüne giderim, kardeş gibi gördüğüm arkadaşım değiller diye o da.. sevgili mevzusuna girmiyorum bile, tabiiki ödemeli...
 
7 aydır işsizlik çeken sevgiliye de yapılmaz ama bu ya
Gerçi erkeklerin kadınlar kadar ince fikirli olmadığını anladık ama ne bilim
Bu kadarda olmamalı
Ben kendimi kötü hissederdim ve sorgulardım
 
Yoook ben ödedim yıldönümünde kendi hesabımı canım Parası yoktur diye düşündüm ama yemek çıkışında gitti nargile içti parası da varmış yani.

Ama ayıp etmiş,
Bunu yıl dönümü yemeği olarak düşünüp !'Canım bugün herşey benden lütfen itiraz etme demeliydi'demesi gerekiyordu,bu şekilde mutlu eder gönlünüzü fet ederdi.
Ve üzgünüm ki alıştırmanız kötü olmuş....
 
Bana çok garip geliyo böyle şeyler. Pintilik gibi geliyo. Arada ortak ödenebilir, bazen ben ödeyebilirim bazen de o ödeyebilir. Yerinizde olsam yıl dönğmünde hepsini ben öderdim. Belki biraz rencide olurdu
 
Vallahi 2 yildir evliyim
4yildir esimle tanisiyoruz ne evliyken ne sevgiliyken asla hesap odemedim odettirmedi. Normalide bu bence.
Bazen wc diye giderdim o sirada 40ilda bi hesap odiyim diye kasaya yanasirdim hesap odendi hanfendi soylemi ile karsilasirdim. Bu kadarina da pes. Ben alman usulunude dogru bulmuyorum bana karsi boye seyler
 
Bence tabiki çoğunlukla erkek ödemeli. O 10 kere ödüyorsa, bir yemekte sen diyebilirsin bunu ben ödeyeyim diye ama sen kendi paranı onun eline verip, onun kasaya gidip ödemesi bana çok itici geldi, her seferinde bir de. Hele yıldönümünde senin kendi yemeğini ödemen çok çok kötü. O ne iş yapıyor? Maddi durumu nasıl?
 
Ben hep erkeğin ödemesi taraftarıyım
Madem parası yok başlamasın sevgili olmaya
Bu imaj meselesidir eğer bir erkek hesabı kadına ödetiyor bu gözüme çok itici gelir
 
ben de arada kimin üzerinde para varsa onun ödemesine karşı değilim.
bayanda para olur . o ödemek ister . öder.
ama bunu sürekli hale getiren bi erkek varsa karşımda . hiç hoş göremem.
kullanılıyormuş hissi oluşur.
 
Yalnız siz baştan beri böyle bir tavır takındığınızdan, herhangi bir ödeme hamlesinde rahatsız olacağınızı düşünmüş olabilir mi? Bir de bu yönden bakın isterseniz.

Ayrıca hep erkek ödemeli diyen ablaları da anlayamadım. Yarın öbür gün erkek çocuğunuz falan olursa, buralara "kızlar oğlumun parasını yiyor" diye konu açmayın da sonra... :)
 
Organizasyonu kim yaptıysa ve kimin durumu iyiyse o öder. Senin olayın sıkıntılı yalnız. Asla kadının erkeğin üzerine yıkılmasını onaylamam ama senin sevgilin abartmış olayı.
 
Sen issizken düşünceli olması ve dediğin gibi bir adım öne çıkması lazım. Ama ben başka bir noktaya takılıyorum. Lütfen yanlış anlama. 7 aydır işsiz oldugunu ve arkadaşının da çok parası olmadığını soyluyorsun. Bu durumda kişi başı 50 TL'lik bir yere gitmek bana pek mantıklı bir hareket gibi gelmedi açıkçası. Kaldıki evli de değilsiniz. Birkaç yıldır her yer cafe restaurant doldu. Bakıyorum dolup tasiyor, ev hanımları bile cafelerde buluşuyorlar. Fiyatlar da öyle ucuz değil. Ortam kalabalık ve gürültülü, karsindakinin konuştuğunu anlayamiyorsun, sessiz bir mekansa da konuştuklarını diğer masalar duyuyorlar. Ben pek sevmiyorum yani cafe restaurant buluşmalarını :)

Yürüyüş yapın, yeşillik havadar yerlere gidin, bankta oturun, çay bahcelerine gidin. Evde sarma yaparsın gidersiniz yersiniz uygun bir yerde. Hem daha romantik olur, hem de daha hesaplı. Ailelerin haberi varsa birbirinizin evine davet edin. Ben ormana, mesire yerlerine gitmeyi severim. Yürüyüşe gidiyoruz bazen, termosa çay koyuyorum içip geliyoruz. Orlara gelen genç aşıklar da oluyor. Oturmuslar masaya piknik yapıyorlar, çok tatlı görünüyorlar karşıdan :))
 
sevgililikte alman usulu çok saçma değil mi. bence arada bir ödenebilir ama genelde bu işler erkekte olmalı. ben olsam en baştan böyle alıştırırdım yada arada işsiz olan benim diye takılırım.anlasın yani.

sevgiliniz olayı abartmış.işsiz sevgiliye hesap ödetmek çok iticiii
 
Ben de karşı tarafın sürekli ödemesine karşıyım ama dediğin gibi erkek bi adım önde olmalı en azından yeltenmeli ödemese bile.Benim erkek arkadaşımda malesef mantıklı düşününce karar verdim ki yapıyor başıma kakıyor. Başta görmüyordum. Mesela ödüyor sonra A ne kadar çok tuttu ya da burası ucuzmuş gibi şeyler söylüyor en sevmediğim şey ve soğuma sebebim oldu bu
 
hesabın sürekli bi tarafın ödemesi hoş değil bence kimin parası olursa kim davet ettiyse o ödemeli..
ama sevgilini biraz cimri buldum hep böyleyse biraz para takıntılı gibi.
 

Aynen ben de bunu dicektim paran yokken de yemeğe gidip 50 lira vermek de ayrı bi abes.
 
Kadınlar olarak aslında çoğumuzun yaptığı hata şu. Hepimiz sevgi ve ilgi istiyoruz. İnsan zaten sevgi ve ilgiye şefkate muhtaçtır.
Sonra bir gün biri karşımıza çıkıyor ve kendimizi bile düşünmeden elimizde avucumuzda ne varsa veriyoruz, kendimizden bile feda ediyoruz. Sevgi kırıntıları için....
Buluşma zamanı, onu işi varsa biz anlayışla karşılarken, bizim işimiz varsa işimizi bile bırakıp koşa koşa gidiyoruz iki taşın arasında."Hayır" diyemiyoruz.
Kıyamıyoruz onlara. Sanki bizim çocuklarımızmış gibi...
İlişkinin ilk başlarında, o herkesin ayağının yerden kesildiği dönemlerde, çoğu şey görülmüyor, görmezlikten geliniyor ya da zamanla düzeltirim diye kulak arkası yapılıyor.
Karşı taraf ilk zamanlar ağzının ucuyla yapma ben yaparım dese de zamanla bazı şeyler normalleştiriliyor ve bu kadının da sorumluluğu gibi algılanmaya başlıyor, bir bakıyorsunuz sizin göreviniz olmuş zamanla.
Ufacık sevgi kırıntısı göreceğim diye veriyoruz da veriyoruz. Sanıyoruz ki "hayır" dersek bizi sevmeyecek, çekip gidecek, bitirecek ve yalnız kalacağız. Biz verdikçe mutlu oluyoruz, onlar aldıkça... Ufak bir bakış, bir sarılma, bir el tutma, küçük sevgi kırıntısı için.... Aradan yıllar geçtikçe bir tuhaflık olduğunu anlamaya, gerçekleri görmeye başlıyoruz. Bu sefer de onca yıllık emeğim var diye bitiremiyoruz ilişkiyi. Hep almaya alışmış erkek vermeyince ilgisini çekmeye başlıyor üzerimizden. Sen böyle değildinler başlıyor, aramalar kesiliyor, ilgisizlik dönemine giriliyor. Biz de eski güzel ilişkiyi yeniden kazanmak için vermemiz gerektiğini düşünüyoruz ve bu kısır döngü böyle devam ediyor... taaaa ki erkek başka fedakar birini bulup bizi terk edene kadar... sonra ayıkıyoruz ama iş işten geçiyor.
Halbuki ne gerek var bu kadar kişiliğinden bile vazgeçecek kadar emeğe. Verdiklerin aldıklarına değiyor mu diye sormuyoruz kendi kendimize. Hele bir evlenelim de düzeltirim ben onu diyoruz. Evlenince düzelmiyorlar, kimse de düzelmez. Başta yapamadığımız ayrılık konuşmaları sonra boşanma davalarına kadar gidiyor. Neden? Ufak sevgi kırıntısıyla yetinmek için tek taraflı saçını süpürge etme meselesi yüzünden....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…