Ben de lisans veya üstü eğitimi olup evhanımı olmaktan mutlu olan insanlara inanmayanlara inanamıyorum. Asıl mutlu olduğumuza inanmayanların kendilerinin çalışma hayatlarında mutlu olduklarına da inanmamaya başladım. Lisansüstü eğitimim var. İstanbulda köklü bir üniden mezun, yükseğini gene köklü bir ünide bitirmiş bir mimarım. Hamileyken zorla arayıp bulduğum hayalimdeki işten istifa etmek zorunda kaldım. Mecbur kaldığım için zorlanmıştım başta ama sonradan oğlumu kendim büyütmek istediğim için tekrar iş aramadım. Bazılarınızın dediği "koca eline bakmak" lafını hiç anlamıyorum. Bana zor gelmiyor. Ha şu an çalışıyorum kendi ofisim var ama bırakacağım işi gene çünkü hamileyim ve bu çocuğumu da kendim büyütmek istiyorum. Elimdeki projelerimi teslim edince gene "ev hanımı" olmaya devam edeceğim. Bu durumdan çok da mutluyum.
Koca eline bakmak diyenler merakımdam soruyorum; evlilik size göre tarafların birbirine destek olması mı, yoksa güç savaşı mı? Güvenmiyormusunuz yoksa eşinize? Evlenirken benim şartım çalışacağım ya da çalışmayacağım değildi, sadece benim çalışma hayatıma karışmayacaksın demiştim. Zor günümüzde destek olmak için çalıştım, gocunmadım eşim evi geçindiremiyor diye. Aynı şekilde elimiz rahatlayınca da çalışacaksam sadece kendim için çalıştım çünkü o kadar okudum körelmiyeyim istedim, çalışmadığımda ise eşimin eline bakıyorum diye de düşünmedim hiç. Şimdi gene işi bırakacağım çünkü her anlarına tanık olmak istiyorum çocuklarımın. Şu an kendi işim, patronu olduğum bir ofisim var. Yani dediğiniz gibi istediği işi bulamamış maske arıyor da değilim ve inanamayacaksınız ama kendi tercihimle çalışmayı bırakacağım. Sonradan çalışabilirim, en mükemmel noktada olmasam da sevdiğim mesleği icra edebilirim ama bu güne geri dönemem. Eşim zorlanıyorum ailemizi geçindirmekten derse çalışırım gene ki bunu demek ona zor gelmez tıpkı bana da çalışmanın zor gelmeyeceği gibi. Çünkü hayat müşterek, şu an buna imkanımız var ama hayat bu. İyi firmalarda çalışan çoğu arkadaşımın da hayali bir gün işe yetişmek zorunda olmadan kendi evinde rahatça yaşamak. Çünkü çalışma şartları ağır geliyor, kendi ofislerinin sorumluklarını almak da istemiyorlar.. Annem de üniversite mezunu, kayınvalidem de. İkisi de çocuktan sonra ev hanımı olmayı tercih etmiş ve çocuklarını büyüttükten sonra mesleklerine dönmüşler, halen çalışıyorlar. Ve gayet de mutlular hem geçmiş hem güncel hayatlarından. Olabilir yani, inanamayacak birşey yok. Tercih meselesi. (lüks içerisinde yüzmüyorum,öyle çok zengin bi tip değilim hatta baba evinde eşim de ben de daha rahattık maddi konularda.eşimle aile desteği olmadan kendi emeğimizle gönlümüzce yaşayabiliyoruz çok şükür, yetiyor bu da bize)
Konu sahibi arkadaşım, kendi tercihin mi işi bırakıp evde durmak? Acaba istemeden bıraktıysan bunun etkisi olabilir mi? Sanırım kendim istemesem ev üstüme üstüme gelebilirdi. Sosyal projeler olsun, hobilerin olsun zevk aldığın birşeyler olmalı. Ben hamileyken sağlığım sebebiyle işimi bırakmak zorunda kalmıştım. Mecbur kaldığım için ve çok istediğim bir işi bırakmış olduğumdan çok zor gelmişti, yalan değil şimdiki gibi mutlu değildim başta. O dönem fotoğraf makinemi alıp sokaklarda gezinmiştim. Hem farklı mekanlar keşfetmiştim hem de çok zevk almıştım. Vardır seni de mutlu eden birşeyler elbet.