Allah beni affetsin

Acımasızca eleştirmek çok kolay tabi. Dilin kemiği yok. Yapmasaydın, etmeseydin.Eminim bebekle rezil olduğum dönemde yazsam durumumu o zaman da doğurmasaydın denir.Ben de Allahtan korkuyorum, ben de kıymak istemem ama çocuk bu bir ömür sorumluluk. atamazsın satamazsın. Ben o kadar kötü biri değilim. Allah kimsenin başına vermesin.
 

Bak kendin bile ne güzel söylüyorsun çocuk doğduktan sonra atamazsın satamazsın diye yani bu durumda haklı çıktık ilerde ayakbağı olmasın diye istemiyorsun bu çocuğu yoksa eşin sözünü tutmuş tutmamış değil mesele doğrumu??
Ayırca bebekle rezil olacağını nerden çıkarıyorsun ki? Eğer kendi ayaklarının üzerinde durabilecek güçte bir kadınsan bir küçük yavrucak mı sana fazla gelecek?
Bak benim annem 23 yaşında iki çocuk ile dul kaldı. Çok şükür bir tek babamdan kalan emekli aylığı ile ikimizide bugünlere getirdi çok mu kolay oldu bugünlere gelmek tabiki hayır ama bugün bende kardeşimde anneme minnetarız..
Hiç bir zaman keşke bizi doğurmasaydın demedik.. Herkes bu fedakarlığı yapamaz tabiki ama vicdanı olan güçlü durabilen tüm kadınlar elinde ekmeği varsa bir küçük canıda doyurabilir..
Ama tabi yarın yaşayacağın en ufak zorlukta elinde valiz kucağında çocuk ev aramak düzen kurmak zor gelicek ve o meleği yetimhaneye terk edeceksen o ayrı konu sonuçta ha şimdi öldürmüşsün onu ha dünyaya getirip terk etmişsin ikiside aynı vicdanı olarak..
Seni yargılamak ama suçlamak değil niyetimiz. Olan olmuş bir kere ama varsayımlar üzerine gidip bu çocuğun canına kıymana gönlüm elvermiyor..
Ama bunun başkaca çareleri vardır. Kocan çok kötü bir insan mı sence? yani hiç orata yol bulma şansınız yok mu? Yani eğer gerçekten sende bu durumda olmak istemiyorsan aklına başka bir çare gelmiyormu..
Dost acı söylermiş.. Hayat senin hayatın git aldır hayatını yaşa demekle sana iyilik yapacağımızı sanmıyorum. Başka açılardan bakmanı sağlamaya çalışıyoruz..
 

Arkadaşım seni senden başka kimse anlayamaz..O çocuğun selameti hangi şekilde daha hayırlı olacaksa onu yap. Allah sabır ve kolaylık versin..ayrıca bil ki sana değer vermeyen insanla bir ömür geçmez..
 

Her kelimesine içtenlikle katılıyorum..
Bebek konu sahibinin rahminde diye, bebek ile ilgili her türlü karar hakkınsa sahip mi konu sahibi??
Hamile kaldın, sevin.. Kocan seni sinirlendirdi mi, hemen koş aldır. Yani nasıl bişey bu, kocana bir hediye aldın, beğenmedi diye iade ediyorsun. Yani bu kadar basite indirgenmiş durumda..
Zavallı bebek, gerçektenn. Doğsa da doğmasa da şanssız..
Kanunlar bu doğmamış bebeklerimizi daha iyi korusun istiyorum, bir sağlık sorunu olmadığı müddetçe kürtaja daha sıkı yaptırımlar getirilsin istiyorum.
Olgunlaşamamış, henüz korunmayı dahi beceremeyen insanların elinde oyuncak mı bunlar, canlı varlıklardan söz ediyoruz.
İnsanlar kendi kendilerini nasıl da zor kararların eşiğine getiriveriyorlar, nasıl da kendi mutsuzluklarını adım adım inşa ediyorlar. İnanılır gibi değil.
Bu arada, zaten evli bir çiftin bebek aldırması için çiftlerden her ikisinin de rıza göstermesi gerekiyor, kanunen bu böyle değil mi? Kaçak, gizli saklı bir şekilde aldırabilir çocuğu tabi, ama her halukarda eşinin şikayet etmeye hakkı olur.
 

Canım yazdıklarınızda tamamen haklısınız ama konu sahibi arkadaşımız bir konuya açıklık getirdi.. ilk bebeğini bebeğin kalbi atmadığı için tıbbı gereklilikten aldırmak durmunda kalmış ve eşinden ayrılık sürecinde doğum kontrol haplarını bırakmış ve birleşme döneminde tekrar başlama dönemi olmadığı için korunamamış.. Gerçi başka yöntemleride var ama olmuş işte bir kere..
Bu noktadan sonra kendisine yardımcı olmak bize yakışır.. Eğer destek olursak belki bu fikrini değiştirebilir.. Sonuçta karar kendisinin ama kendisine göre en doğru kararı verebilmesi için yapmamız gereken bu noktadan sonra eleştirmek olmamalı diye düşünüyorum..
Bizler anneyiz sonuçta o duyguyu tattık çok şükür.. Ama karşımızda kafası karışmış ve kendini çıkmazda gören bir anne adayı var.Doğru karar verebilmesi çok önemli bence..
 
Son düzenleme:
bu işin doğru kararı o bebeği doğurmak.. yarını kimse bilemezz çok güzel giden evlilikte bitebilir.. yada yeni doğan bebeğin anne yada babasıda ölebilir.. eğer kendine güveniyorsa doğurmalı.. tabi içinde annelik duygusu varsa ..
 
Arkadaşım seni senden başka kimse anlayamaz..O çocuğun selameti hangi şekilde daha hayırlı olacaksa onu yap. Allah sabır ve kolaylık versin..ayrıca bil ki sana değer vermeyen insanla bir ömür geçmez..

O çocuğun selametini ve hayırlısını konu sahibi tayin edebiliyor mu ?
 
O çocuğun selametini ve hayırlısını konu sahibi tayin edebiliyor mu ?

Çocuğun içine doğacağı ortamı en iyi konu sahibi bildiği için tayin edemese de en iyi gene o tahmin edebilir diye düşünüyorum. Cevap verip tartışmaları gereksiz yere uzatmak istemiyorum ama gerçekten bir kısmınız da o çocuk bir kere can kazandıysa bu dünyaya gelmeye hakkı var diyorsunuz sanki dünya harika bir yermiş ve tanıyan herkes buraya gelmek istermiş gibi...Ve daha gelmek isteyip istemediğini ona bile sormadan!!
Sizden fikrinizi değiştirmenizi istemiyorum, tamam saygı da duyuyorum ama karşınızdaki hata yapmış bir insanı da şeytan ilan etmeyin lütfen..En azından bunu yapabilirsiniz..
 
Son düzenleme:

Yazdığınız şu cümle çok ilginç geldi..
Elbette o çocuk can kazandıysa dünyaya gelme hakkı var.. Tıpkı bizim ve sizin yaşama hakkını olduğu gibi.. Bu çocuk için herşey daha başlamadan bitmelimi sizce?? yapmayın bitkisel hayattaki ki bir insandan bahsetmiyoruz yaşayıp yaşamamasına ailesi karar versin..
Ayrıca dünya harika bir yer değilse neden yaşam mücadelesi içindeyiz neden ölmekten korkuyoruz çoğumuz yaşamak istiyoruz? Bugün biri sizi öldürmeye teşebbüs etse yapma etme demezmisiniz?
Dünya harika bir yer değil ama kimsede dünyada olmaktan memnun değil gibi görünmüyor.
Yani siz şu anda dünyaya geldik bari yaşayalım mı diyorsunuz? Anne babanıza gidip neden beni dünyaya getirdiniz diye sürekli hesap mı soruyorsunuz? İnsan bazen zorluklar karşısında keşke doğmamış olsaydım der ama kimse de durduk yere bu dünyadan gitmek istemez..
Sırf dünya kötü diye kimse çocuk doğurmasın o zaman devlet yasa çıkarsın kimse şu saat itibariyle doğurmasın..
 

eşinizle aranızdaki problem yüzünden bebeğinizi aldırmayın..hamileliğin ve sıkıntıların getirmiş olduğu bunalım içindesiniz..kapalı ortamda kalmayın..bir parka gidin ve nefes alın etrafınızı süzün..karnınızdaki mucizenin farkına varın...sizin eşinizle sorununuz var çocuğunuzla değil....Allah yardımcınız olsun inşallah durumunuz düzelir...

o çocuğu nasıl büyütecek istediğini karşılayabilecek mi tek başına diye soranlara cevap...
_anne baba babaanne teyze vs çocuğa sadece araçtır..onu büyüten Allah tır..annesi babası olmayan çocuklar küçük mü kalıyor? birde sizin çocuklarınız sizden yapamayacağınız birşey istediğinde ne yaptığınızı merak ediyorum..alıp öldürmüyor sunuz heralde değil mi? konuşma denilen aracı kullanıyorsunuz..anne baba birarada oluncada çocuk 2_3 yaş birden atlamıyor farkındasınız değil mi?
 


olgunlaşmamış korunmayı bilmeyen yeterli olgunluğa sahip olmadığını düşündüğünüz
birinin çocuk sahibi olması ne kadar doğru olur
dediğim gibi doğurmak için doğurulmaz çocuk
bırakında ona da kendisi karar versin
kürtaj yasal bi haktır dileyen herkes mecbur hissettiğinde bu hakkı kullanabilir.
 

Daha önceki konularınız ışığında düşününce, eşinizin kırmızı ile boyadığım cümlelerine inanmak gerçekten hayal kurmak olur ve öyle de olmuş zaten.
Bir adamla zaten "mutlu olmak için" evlenirsiniz, karşılıklı mutluluk vermek için. Yani şiddet, ihanet gibi büyük hatalar yapıp, sonra da "mutluluğa boğucam eni" demek inandırıcı mı, mümkün mü?
Bu adam size şiddet ve türlü olumsuzluklar yaşatmış ise, bir defa aradaki saygı yitirilmiştir artık. Siz bunun üzerine hala affedebiliyorsanız, adam artık ne sizi kaybetmekten korkar, ne de eski hatalarını tekrar ettiğinde sizin onu terk edebileceğinize inanır.
Eğer boşanmayacaksanız, lütfen doğum kontrolü için bünyenize uygun bir yöntem bulun, bir doktora danışın.
Böyle sürekli kürtajla en sonunda rahiminizi toptan kaybetme riskiniz var. Olan size olur, şiddet uygulayan eşinize değil.
 

Siz de bırakın da, özgürce fikrimi ifade edebileyim.
 

Burda yazan tek bir insanın bile bunu ima ettiğini düşünmüyorumm...Hiçbirimiz böyle söylemiyoruz..
Siz kendinizden örnek vermişssinzz..Bu konu o kadar farklı ki...Annenizin evliliğini devam ettirdiği bir eşi varmış,güvenmiş,inanmış,evlat dünyaya getirmiş..Ne güzel anneciğiniz bakmış size,ne zorluklarla bugünlere getirmiş..Bir de ona sormak lazım...Şuan elbette gurur duyarsınız.Annelik zor zannaatt..

Fakat arkadaşın yaşadıklarının sizin hayatınızla hiçbir ilgisi yok...
Güvensizlik,
inançsızlık
Mutsuzluk
Şiddette gördüğünü söylemişti sanırım
Bunların hepsi biraradayken ne kadar aldır demek günahsa, doğur demekte günah bana göre....
 

Peki bu olaydaki durumda konu sahibinin bu yasal hakkını kullanmasında mecbur kaldığı durum nedir sizce?
1. Konu sahibi hala eşini seviyor. Eşini affedip tekrar bir şenş vermiş açmış olduğu davadan vazgeçmiş.
2. Konu sahibi bu bebeği isteyip istemediğine emin değil sadece eşine tekrar güvenemiyor sorunda burdan kaynaklanıyor.
3. Çocuk aldırılınca konu sahibinin sorunları çözülmeyecek sadece bu çocuk ileride kendisine ayak bağı olmayacak. Yani çocuk ayak bağı olmasın diye aldırılacak..

Sizce bunlardan hangisi konu sahibini aldırmaya mecbur bırakıyor ?
 

Katılıyorum canım.
Ben de bir önceki mesajımda kendisine, bir doktora danışarak uygun bir doğum kontrol metodu seçmesini önerdim. Çünkü kendi sağlığına da zarar verecek bu gidişle.
Eşinin kürtaja rızası yoksa ve sırf bu yüzden çok ehil olmayan yerlerde kürtaj olmak zorunda kalırsa diye de endişeliyim kendisi için. Umarım eşi ile makul bir orta yol bulabilir.
 

Canım.. Anneciğin 23 yaşında 2 çocukla dul mu kaldı, tüylerim diken diken oldu inan okuyunca..
Çok güçlü, olgun bir kadınmış. 23 yaş, bir çoğumuz için henüz evlilik yaşı bile değil..
Çok çekmiştir, çok sıkıntılar görmüştür her açıdan, eminim.. Dilerim bundan sonra mutlu günler görsün hep. Kendisinin ellerinden öpüyorum.
Şimdi arkadaşımızın annesine, "güçlü, olgun" dedim diye, konu sahibi ile bağlantılar kurarak mesajımı alıntılamayınız değerli arkadaşlar.
Bu mesajı sadece innuk arkadaşımızın değerli anneciğini kastederek yazdım.
 


Tabiki benim hayatım ile kıyaslanamaz. Verdiğim örnek sadece bir kadının eğer isterse tek başına kendi çocuğunu büyütebileceğine dair bir örnekti..

Ayrıca arkadaşımız eşini seviyor ve hala beraber bu durumda güveni tekrar kazanabilir tekrar inanabilir ve tekrar mutlu olabilir değil mi? Bunlar tek çaresi olmayan dertler değil..Bir çok insan yıkılan evliliğini yeniden kurabiliyor..
 

Elbette cevap vermek zorunda değilsiniz arkadaşım, fakat benim anlamadığım bir nokta var.
Siz aşağıdaki durumlardan hangisindesiniz tam olarak?
1- Eşiniz eski eve gitmekte ısrar etmezse ve sizinle sizin kurduğunuz düzende yaşamaya devam etmeyi kabul ederse, bu bebeği doğurmaya niyetlisiniz.
2- Eşiniz ev inadına devam etse de, bu inattan vazgeçse de, siz gene de onu bir müddet daha gözlemlemek istiyorsunuz. Eşiniz sizin düzeninizde yaşamayı gönüllü olarak sürdürse dahi, bebeği gene de aldıracaksınız.
Veya bunlardan hiç biri de olabilir elbette.
Biraz danışmanlık hizmeti alsanız çok iyi gelecek size, ama zamanınız çok az. Yasal kürtaj süresinin bitimine az kaldı, sanırım 2 haftanız var öyle değil mi?
 

Evet canım annem gerçekten güçlü ve olgun bir kadındır. Ama işin detayında bu güç ve olgunluk zamanla kazanıldı yani en başta oda çok isyan etmiştir. Hatırladığım bir çok zorluk var neyse konu bu değil detayına girmeyelim..İyi dileklerin için teşekkür ederim..



Bu örneği vermemdeki sebep neden hep işin kolayını öneriyoruz bu arkadaşımıza.. Çevremizde yok mu bu şekilde yanlız çocuk büyüten anne örnekleri..
Mesela konu sahibi arkadaşın ilk bebeği yaşamış olsaydı aynı şeyi söylecekmiyidiniz arkdaşımıza bırak çocuğunu terk et yada öldür mü diyecekteniz? Şimdi yine doğmuş çocukla doğmamış bir olurmu diyeceksiniz evet hiç bir farkı yok ikiside can sonuçta..
Ama doğurmuş anne ile doğurmamış aldırmış anne çok fark ediyor..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…