Allah beni affetsin


Evet şimdi şu noktayı aydınlatalım o zaman..düşük olayını o zaman hiç işin içine katmayalım çünkü o kişilerin kararında olan bir durum değil doğrumudur? hem fikirmiyiz bu konuda ?
Eğer diyorsanki 8 haftalık bir can ile 8 yaşında bir çocuk aynı şey değil onu bir yerde anlarım çünkü bazı insanların mantığı vicdanından çok öndedir ve 8 yıl bir şeyler paylaşmış oldukları çocuk ile daha şekli ortaya çıkmamış yani elle tutulup gözle görülür hale gelmemiş bir canlıyı bir tutamazlar.Bu durumda eli kolu olsa beyni olsa kalbi atıyor olsa bile onlar için çocuk değildir ve öldürülmesi ne cinayettir ne de günahtır. Bunu bana bu şekilde açıklarsanız anlarım çünkü ben fazlası ile vicdanı boyutundayım işin.. Siz ise mantık noktasında olabilirsiniz hak veririm..
Ama bence bir kadın eğer bir bebeğe bakamayacağını düşünüyor ve onun doğduğunda çok kötü şeyler yaşama ihtimalini var ise o zaman ilişkiye girerken dikkatli davranmlaı. Ne onun rahatı kaçsın ne o zavallı can versin yoktan yere..
ben zaten o şekilde bebeği doğurupta oraya buraya bırakan yada öldüren ........ler haklılık payı hiç çıkarmasınlar diye en baştan önlem alınmalı diyorum. Çünkü onlarında savunması aynı nokta.. ben bakamazdım.Sürünür sefil olurdu camiye bırakyım bir hayır sever bulur bakar diye ya da öldürdüm ki dünyada sefalet çekmesin diyee mantığı.. bunun arkasına gizleniyorlar sonra..
İnşallah anlatabilmişimdir..
 
Son düzenleme:
Şunu yap bunu yap,o doğru bu yanlış diyemem.Sadece ben olsam diyeceğim.

Ben olsam bebeği aldırmam.Eşime rest çekme hakkı kesinlikle vermem.Resti ben çekerim.
Ya bu evde benimle kalırsın,aile olup bebeğimizi birlikte büyütürüz,ya da çeker gidersin.Bu kadar.
Büyük ihtimalle kalır veya gitse de döner.En azından bebeği görünce dayanamaz diye düşünüyorum.
Gelmezse de kendi bilir.Madem yalnız yaşayacak,yeni bir hayat kuracak gücüm var,bebeğime de aslanlar gibi bakarım.Bu arada başka teklifle gelirse,yeni bir ev önerirse ne ala.
Hem adam çocuğu istiyor anladığım kadarıyla.Zayıf görünmem,kendi isteğimi dayatırım.Zaten verilmiş sözler var.Hamileyim diye ona mecburmuşum havasına girmem.

Beni ve bebeği istiyor musun ? Burada kal o zaman.Haa gidiyorsan buyur git,biz buradayız.
 
Bizi bizden iyi bilene teslim olmak gerekiyor bazen..
zira istemsiz evlilik dışı zorla bir ilişkiyle olmuş bir gebelik değil..
Ve herşeye rağmen zamanlaması bu şekilde olmuşsa bunun ardında bir
hayır olduğunu düşünerek devam etmek lazım.
Çevremde tüm zorluklara rağmen ikilemlere rağmen bebğini
doğurduğuna pişman olan nerdeyse hiç görmedim duymadım...
Ama aldırdığı için pişman olan sonralarda bunalıma giren ve hayatının
düzeni bozulan çok kişi duydum ve gördüm.Aklı selim düşünmek gerekiyor bu durumda.
Doğacak çocuğun yerine karar vermek ondan bu hayat hakkını almak herşeyden önce
vicdani bir muhasabeyi gerektirir. Ölüm dışında çaresi olmayan dert yoktur. Ama
öldürdüğünüz bir canın çaresini dünyaları da verseniz bulamazsınız.
Öfkeyle ve kırgınlıkla karar vermeyin derim...Neresinden tutsanız neresinden tutup
kaldırsanız kardır.Yeterki dönüşü olmayan bir yola girmeyin.
Ve tüm bunları birer sebep olarak görmeye çalışın.Aldığınız önleme rağmen birşeyler olmuşsa
bunun üzerinde biraz daha düşünün derim.
Allah yardımcınız olsun...Ve bol sabırlar aklı selim düşünceler versin.
 

İşte gerçekten güçlü kadın profili bu olur...
yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum..
 
belikde bu sizin için bir şanstır yüce rabbim o bebeği aranız iyi olsun diye vermiş bence kıyma ona herşey düzelir inşalhh

Yaaa tabi allah araları iyi olsun diye yollamıştır o bebeği..Allah rızkını verir,vardır bir hayrı bir de okuyun üfleyin bitti gitti işte hop o bebek bu acımasız dünyayla baş başa....
Eşine şiddet uygulayan bir adam, sorumsuzca kalınan bir 2. hamilelik (ilk hamilelikten yeni haberim oldu)
ve hala doğur diye verilen akıllar..

Konu sahibi arkadaşım konuyu buraya açmanın yanlış olduğunu söylemiştim değil mi????
Geçmişte bir arkadaş kim olduğumu sormuştu, siz kimsiniz ki bir bebeği öldürmeyi salık verebiliyorsunuz diye?
Ben de soruyorum şimdi peki siz kimsiniz ki o çocuğun nasıl bir hayatı olacağını bilmeden ille de doğur diyorsunuz? Sizce benim ben olsam aldırırdım dememle aynı sorumluluğu taşımıyor mu bu dedikleriniz de??
Ki ben akıl vermedim hep bence dedim."bence"...

Ne desek boş o kişiye kalmış..Allah ile kul arasına istesek de giremeyiz zaten. Ne kadar sorumludur, yoksa sorumsuzca mı davranmıştır kendi bilir. Fikir sormuş ben de fikrimi söyledim..
Herkes kendi fikrini uygular..
 

Sizi çok iyi anlıyorum, aslında temelde çok da zıt düşünmüyoruz. Zaten benim, bu kıyaslamalarım “ana rahmine düşmüş bir bebeğin, doğmuş bir çocuktan farkı yok bana göre” v.b. yorumlar içindi.
En başta da dediğim gibi, kürtajın savunulacak hiç bir tarafı yok, iki yetişkin insan ilişkiye girmeyi biliyorsa korunmayı da bilmeli, ama ola ki konu sahibinde olduğu gibi bir kaza oldu (ertesi gün hapına rağmen hamile kalmış bir kadın doğum kontrol hapıyla da kalabilirdi, ki örneklerini duyuyoruz) bakamayacakları, bir gelecek sunamayacakları çocuğu dünyaya getirmelerindense aldırmaları daha iyi olmaz mı diye düşünüyorum, konu sahibinin koşullarını bilemiyoruz ki, belki kendisine uyguladığı gibi çocuğuna da şiddet uygulayacak bir adamla evli, belki bize açmadığı başka başka sorunları var, sonuçta kolay kolay hiçbir kadının kürtaj olmak isteyeceğini sanmıyorum.
Eğer herkes bakabilecekleri çocukları dünyaya getirse, çocuk esirgeme kurumları dolup taşmaz, sokak çocukları, binlerce tinerci çocuk hiç olmazdı.

Allah rızkını verir diyen birsürü yorum var ama Afrika’da dakikada 1 çocuk açlık ve hastalıktan ölüyor, o yüzden diyorum ki, sadece bakabilecek maddi-manevi güce sahip olanlar çocuk yapsın. Kürtaj olacak kadar çaresiz kalmış bir kadına da bu kadar yüklenilmesin (ne katilliği kalmış ne vicdansızlığı...)
 
Son düzenleme:

Çok iyi düşünülmesi gerektiği konusunda sizinle hemfikirim.
Ama bu düşünme süreci, hamile kalmadan önce gerçekleşmeli. Bu konuda da hemfikir olduğumuza eminim.
Gidip mağazadan aldığımız birşey değil ki bebek, üzerimize uymadıysa geri verelim?
Bir bebeği dünyaya getirdiğimizde ona gereken maddi-manevi koşulları sunamayacak olmanın o çocukta kesinlikle çok büyük bir eksiklik yaratacağına da hemfikirim.
Ancak bu durumda, bizim o bebeği aldırmak gibi bir seçeneğimiz, böyle bir çıkış yolumuz olabileceği konusunda hemfikir değilim.
Yani hamilelik ve doğum sürecinin doğasında, "Hamile olduğumu öğrendim. Doğurmam mı mantıklı yoksa aldırmam mı" gibi bir seçeneğimiz olmadığını düşünüyorum.
Tıp bize bu imkanı veriyor, ancak bu imkanı kullanabileceğimiz durumu sınırlamak bize kalıyor.
Konu sahibi arkadşaın özelinde düşünürsek.
Eşi bazı hatalar yapmış, boşanma davaları dahi açılmış. Bir şekilde yeniden birleşilmiş, evliliğe şans verilmiş. Birlikte olunmuş, korunulmamış. Hamile kalınmış. Durum bu. Şimdi arkadaşımız kendi tabiri ile "kucağında bebek, elinde valiz mahkeme kapısında" olmaktan endişe duyuyor.
Bu durumun çıkış yolu o bebeği aldırmak mı hakikaten.. Kaldı ki arkadaşımız "ben kesin boşanmaya karar verdim" de demiyor. Ne malum kürtaj olup, sonra yeniden hamile kalmayacağı. Elbette bu onun özel hayatı, benim vurgulamak istediğim ortada bir boşanma kararı yok. Ev mevzusunda ortaya çıkmış bir hayal kırıklığından başka bişey anlatmamış.
 

Sevgili Bir_kadın,
ben ilk bebeğimi dünyaya getirdikten sonra öyle büyük efor gösterdim ki "korunma" konusunda. Çift dikiş gittim, çift önlemle hareket ettim yani.
Ve "bir şekilde korunamadık ve hamileyim şimdi" şeklindeki durumlara çok şaşırıyorum.
Ve ana rahmindeki o bebeğin yaşama hakkı, bu kişinin ellerinde şimdi..
Korunmayı dahi ihmal etmiş bir kişinin..
Dini, vicdani boyutu değil benim de çıkış noktam.
Kesinlikle "bebek şans getirir, iyi olur" diye de düşünmüyorum.
Aksine bebek düzgün bir evliliğe dahi ilk etapta kesinlikle zarar veriyor, evliliği sallıyor.
Benim çıkış noktam, hiç kimsenin başka bir canlının yaşama hakkı üzerinde söz sahibi olmadığı..
Düşüncelerimi senin mesajını alıntılayarak yazdım, ama sana itiraz etmek için değil.
Yazdıklarını okuyunca yukarıdaki satırlar aklıma geldi, o nedenle.
 


Evet doğru arkadaş doğurmasın aldırsın sonra bir daha affeder kocasını bir daha çocuk olur bir daha aldırır.Ne güzel dimi.. Ne kürtaj nede ertesi gün hapı bir doğum kontrol yöntemi değil arkdaşım.
Ayrıca ortada öyle çaresiz kalmış şiddet mağduru bir kadın da yok benim anladığım. Herkes zaman zaman eşi ile kavga eder psikolojik baskı görür vs. ama bu çzöülmelidir. Ama boşanarak ama başka yollarla..
Burda sorun sanki bebekten kaynaklanıyormuş gibi bebeği aldırınca ve tüm dertlerden kurtulmuş mu oluyor yani?
Önce eşi ile olan sorunlarını çözebilmeli. Çözemiyorsada sağlam durmalı. Boşanmanın eşiğinden dönüldüğüne göre ortada çözülmeyecek bir sorun yok. İki yetişkin insan ikisininde aklı mantığı var anlaşıp uzlaşabilirler. Çocuk yok edilince evlilik bitecek mi ? Bence Hayır...
O zaman çocuk neden yok ediliyor.
En kesin çare bu o yüzden değilmi? İlişki bitersede yürürsede çocuk ayak bağı olmasın..Kusura bakma ama kimse o çocuk ileride ne yaşayacak düşünmüyor herkes kendisini düşünüyor..
Ayrıca çocuğu iyi bir hayatı olacağını bilemediğimiz gibi kötü bir hayatı olacağınıda bilemeyiz..
 

Sevgili dogaa,

ne karnımda taşıdığım, ne de doğurmuş olduğum bir evladımı kaybetmedim şu ana dek, dilerim hiç birimiz de yaşamayız bu acıları. Yaşamış olanlara Allah bin sabır versin. Ancak ikisinin aynı dozda acı olmadığını hissediyorum uzaktan. Yani hemfikirim seninle bu konuda.
Fakat sen de regl döneminde düşükle sonuçlanan bir gebelikle, kasten kürtaj ile sonlandırılan gebeliği aynı statüye koymakla aynı hataya düşmüyor musun arkadaşım?
Biri doğal seleksiyon.. Bir müdahalemiz yok.. Bebek o dönemde çok az sayıda hücreye sahip ve bu hücreler zarar gördü ise gebelik kendiliğinden sonlanıyor ve bu durum Allah'ın bize bir lütfu. Aksi takdirde insanların yarısından fazlası engelli doğardı..
Ancak kürtaj doğal bir olay değil, bir müdahale, bilinçli bir eylem..

Yanılıyor muyum..
 

ben sizin fikrinize çok saygı duyuyorum..Dediğim gibi bilmediğimiz bir ton şey vardır..
Ben şöyle bir düşünüyorum...Güvenmediği, anlaşamadıgı bir adamdan hamile kalmaması gerekirdi bir kere hata orda başlıyor ama doğdugu zaman düşünürsek ne olcak,mutsuz bir anne ,baba var mı yok mu onu bilemem ,maddi imkanlar ne?? vs...vs.. bir ton şey..hayat zaten yeterince zor..
şuan kaza eseri hamile kalsam,Ki şuan şartlarım 2.bebeğe elverişli değil,hiç düşünmeden dünyaya getiririm..Ama bu konu çok daha farklı..Bir evladım var ,anneyim ve bu şekilde düşünüyorum..
Farkı her düşünceyede sonsuz saygı duyuyorum..
 

Bahsettiğiniz arkadaş benim.. Cevap hakkı doğdu bana..
"Siz kimsiniz" derken, sizin şahsınızı kastetmedim.
Hamile kalmış bir kadının o bebeği doğurmak-doğurmamak gibi 2 seçeneği olduğunu düşünen herkesi kastettim.
Neticede ana rahmine tutunmayı başarmış olan bir canlıdan bahsediyoruz.
Olayın dini-vicdani boyutu asla değil benim çıkış noktam.
Kendimi tekrarlamış olacağım ama, "bebek şans geitirir, rızkıyla doğar" safsatalarına hiç inanmıyorum.
Hele ki yırtık pabuçlarla okumuş bir insan olarak bendeniz, rızkımla doğmamış olduğuma çok eminim.
Ayrıca "bebek olsun, aranız düzelir, cillop gibi olur evliliğiniz" iddiasına da katılmıyorum.
Bir yerlerde yazmıştım gene, Prof. Üstün Dökmen hocanın bir seminerinde dinlemiştim."Evlilik düzelir diye ummayın, çünkü bebek en yolunda giden aşk dolu evlilikleri bile sallar, olumsuz etkiler." demişti. Çevremde gözlemlediğim de aynen bu. Ortaya minik bir bebeğin sorumluluğu geliyor maddi ve manevi.
Daha nerede oturacaklarında uzlaşamayan bir çift bu çocuk ile ilgili kararlarda nasıl uzlaşacak..

Bence de böyle bir bebeğe hiç hamile kalınmamalıydı, bu evlilikte bir bebeğe yok, katılıyorum.
Ancak eğer hamile kalınmışsa, çok afedersiniz ama bu halt yenmiş madem, şimdi bu anne adayının kalkıp da "doğursam mı doğurmasam mı" deme lüksü olamdığını, başka bir canlının yaşama şansı üzerinde tasarrufumuzun olmadığını düşünüyorum.

Ha kaldı ki, ne benim doğrumu ne de sizin doğrunuzu uygulasa mutlu olamaz bu arkadaşımız.
Çünkü ilk deneyimi değil, 2. kürtajı.. Ders almamış, önlem almamış. Bu böyle devam eder ve sonunda (umarım olmaz ama) bu kadar kürtaj sağlığına da zarar verebilir. Hem bedenen hem manen.

Şimdi böyle bir kadın o bebeği aldırsa zarar, doğursa zarar. Nereden baksan yanlış.
Şurada 2 mantıklı insan fikir alışverişi yapıyoruz, beyin fırtınası yapıyoruz. İki görüşte de çıkış noktası aynı: "sorumluluk duygusu"..
Keşke konu sahibi de taşısaydı bu duyguyu, zaten böyle bir konu olmazdı ortada..
Teşekkürler okuduğunuz için.
 

Kesinlikle ben de sizin fikirlerinize çok saygı duyuyorum.
Zaten çıkış noktamız aynı.
Ana rahmindeki o bebeğe karşı duyulan "sorumluluk duygusu"..
"Kazara hamile kalmak" tam karşılığı değil konu sahibinin durumunun. Bu 2. istenmeyen gebeliği, korunmamış da..
Ben bu mantığı anlayamıyorum, "hamileyim ,aldırayım daha iyi".. Yani senin böyle bir tasarruf şansın, böyle bir karar verme yetkin yok ki.. Kürtaj belirli bir haftaya kadar yasal evet, tıbben de mümkün. Ama dediğim gibi herkesin kendi sınırı, çerçevesi var..
Bir arkadaş sormuş bana "doğan bebeğin sorumluluğunu alıyor musun" diye, tabi ki alamam. Malesef konu sahibi arkadaş da pek alabilir gibi gözükmüyor. İşte bu noktada kendimi boşlukta hissediyorum, yaptığı hatanın telafisi böyle kolay mı..

Siz de, ben de, şurada fikir beyan eden, güzel güzel savunan herkes de kesinlikle haklı..
Asıl anlayamayacağım, asla haklı göremeyeceğim anne olmak isteyip istemediğini hamile kaldıktan sonra sorgulayan konu sahibi. Böyle büyük bir hatadan sonra kendisine salt ve kesin bir doğru, herkesi memnun edecek, herkesin menfaatine olacak bir çözüm hiç kimse öneremez.
 
arkadaşım belki bana kızacaksın ama ben yazmak zorunda hissediyorum kendimi

o bebeğin ne günahı var?neden önlemini düzgünce almıyorsun?
ana rahmine düşmüş o bebek canlı bir varlık şuan karnında..
şiddetle kınıyorum seni..
hani senin vicdanın...eşine öfkeni kızgınlığını o yavrudan cıkartamazsın
bu nasıl biişeydir ki aldırmak kolay geliyor size..
nasıl rahat uyuyacaksın aldırınca o gece..nasıl lokma yutacaksın şaşıyorum..

ne olur biraz ılımlı baksan olaylara ne olur birazda sen alttan alsan..
evlilik öyle kolay değil birazda sen fedakarlık etmelisin..
 


Tabi ki kürtajla düşüğü kıyaslamıyorum, aslında cinayetle kürtajı kıyaslayanlaraydı lafım, kürtaj cinayetse düşük de veladının kaybıdır (bu mantıkla, yani düz mantıkla) kürtajla cinayet ne kadar aynıysa düşükle çocuğumuzun ölümü de o kadar aynıdır (yani aynı değildir) Bir önceki sayfadaki mesajımda da daha detaylı açıkladım zaten düşüncelerimi, uzun uzun yazıp tekrar etmiş olmayayım.
Sizin için söylemiyorum, birileri kalkmış evlat katili, yok bilmemne o kadar acımasızca yorumlar yapmışlar ki, belki azcık beyin fırtınası yapar, asıl cinayetin kürtaj değil, ne olduğunu anlarlar diye yazdım bunları. “ana rahmine düşmüş bir bebeğin, doğmuş bir çocuktan farkı yok bana göre” demiş biri, okutup adam edip yıllarca emek verdiği evladıyla, karnındaki 3-5 haftalık embriyoyu kıyaslamış (Allah kimseye ikisinin de acısını yaşatmasın ama kıyaslamak bile mümkün değil) sanki konu sahibi x yaşında çocuğum var, kocamla sorun yaşıyorum, çocuğumu öldürmeye karar verdim demiş gibi yorumlamışlar olayı.
 

Ben bir an konuya uzaktan bakıp şunu fark ettim..
"Bebeğin aldırılabileceği yönünde fikir beyan edenler" bebeğin doğduktan sonra pek parlak bir hayatı olmayacağından yola çıkıyorlar. Ona gereken ilginin gösterilemeyeceği, hak ettiği aileyi bulamayacağını düşünüyorlar. Bu varsayımlarında haksız değiller.
"Bebeğin aldırılmasına karşı olanlar" bebeğin ölümüne, annenin sorumsuzluğunun vebalini bebeğin ödemesine dayanamıyorlar. Onlar da haksız değil.
Ama konu sahibinin derdi her ikisi de değil..
"Bir elimde valiz, bir elimde bebek mahkeme kapısında olmak istmeiyorum" diyor..
Kimi düşünüyor şimdi, bebeği mi..
"O bebeğe gereken geleceği temin edemem sanırım" demiş mi..
Zaten ilk kürtajı değil. Anlaşılan kürtaj olayı üzerine bizim kadar kafa da yormamış.
Kınamıyorum, evlerden ırak..
Ama onun hem rahmindeki bebeğine, hem bundan sonra rahmine düşecek olanlara üzülüyorum açıkçası.
 

Sorulacak hesaptan önce, kendi kendine "neden doğurmak istemediğim bir çocuğa hamile kaldım, neden korunmadım" diye sormalı..
Hayatımızın öznesi biziz, evet..
Ama bu bize hoyratça yaşama ve gerekirse bir başka canlının yaşama şansını sonlandırma hakkı vermez.
Hiç kimse kimseyi gebe kalmaya zorlamıyor, envayi çeşit korunma yöntemi var.
Yardımcı olma amacı taşıdığınızı anlıyorum, farkındayım.
Ama bu arkadaşımızın bu kadar empatiyi hak ettiğini de pek düşünmüyorum. Açıkçası kürtaj kararını eleştirerek, belki 3. kürtajına mani olabiliriz diye umuyorum.Çünkü bu kürtajı her halukarda yaptıracak belli ki. Belki bu sayede kocası durumu kavrar ve ev inadından vazgeçer.
Arkadaş da bu kez isteyerek gebe kalır.
Dünyanın en iyi annesi bile olabilir o çocuğa.
Eşiyle anlaşmalzığını çözmek için bir bebek feda etmiş olur, olsun ne çıkar..
Bir de böylesi var biliyor musunuz, defalarca kürtaj olur. Sonra doğurduğu bebeğe karşı "dünyanın en verici annesi" kesilir. Sanki daha öncekiler onun evladı değildi.
Mesajınızı alıntıladım, ama sizi eleştirmek için değil. Sadece söyleidklerinizin üzerine bunları düşündüğüm için.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…