Anneme hediye almak istiyorum eşim izin vermiyor bıktım artık hep kendi annesi.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Merhabalar Öncelikle sorun eşi çalışıp kadının annesine bir şey alması değil. Kocası canı istediği zaman kendi annesine bir şeyler alıp eşi istediği zaman da benim param mı var demesi.Siz bir ailesiniz ne olacak yani annesine minicik bir hediye alsa böyle şeylerin lafımı olur.Zaten sürekli bir hediye almıyor bu da bence bir eşe çok görülmez.Durumunuz sıkışık olsa hediye almak istemezsiniz zaten.Sizi üzen kendi annesine bir şey alırken parası var sizin anneniz olunca parası olmaması.Ben de anneme dün çaycı aldım babama da tişört aldım,ablama da ev görmesi olarak kahve fincanı aldım.Eşim alma borcum var dedi ben de aldım yani 3 bin TL tuttu bu paraylada bahsettiği borcu ödeyemeyecek zaten çok sıkışık olsak ben de almazdım.Annem bu zamana kadar toprak evde yaşadı depremden dolayı şimdi damı akmayan evi oldu işim olduğu zaman çocuklarıma bakıyor.Hasta da zaten 1 defa kalp krizi geçirdi yani Allah korusun bir şey falan olursa vicdan azabı çekmek istemiyorum arkasından keşke şunu da yapsaydım demek istemiyorum.Siz de eşiniz almıyorsa tavrınızı koyun
 
işte o körpe kızcağızlar neden koşa koşa bu dağ ayısı abilerle evleniyor, sonra bunları yaşayınca neye şaşıyor ki, diyoruz biz de. ooh olsun diye değil, ya ne olacaktı yavrucum, ne sanıyordunuz hayatı, diye.

yani ben öyle diyorum en azından

bir erkeğin bütün zevk ve ihtiyaçlarını gidermek için
(burda da kasıt ne bilmiyorum, ev işini zaten ayrı ele alıyoruz, bunun haricinde erkeğin zevk ve ihtiyacı seks mi? kadının zevk ve ihtiyacını da erkek gidermiş olmuyor mu burada?)
bütün gün ev işi yapmak için
(bu da nasıl oluyor anlamıyorum, tamam çocuk bakmak ayrı ama yoksa ev işi asla tüm günlük bir olay değil, neyse)
ve erkek peşinden dağ bayır gezmek için

bu denli heves neden? bu dağ ayısı erkeklerin tıyneti %90 bu. bakın "haklılar" değil. ama adamlar "bu". mal belli. kabak gibi ortada.

ben herşeyi erkeğe hak görmüyorum. hatta bence korkunç erkek kalitemiz. bence bu net. bu leş erkeklere neden herşeyi hak göreyim ki, deli olmak lazım. hep derim bunu. ama hani ben hak görmeyince birşey değişmiyor ,adamlar hak görüyor kendinde çünkü. kızlar da koşa koşa evleniyor buna rağmen. çark devam ediyor.

ha fakat, şu şerhi düşeyim
evde canı istediği şekil günde 1-2 saatlik iş görmekle (bence ev işi ancak bu kadarlık bir mesai) 25 sene günde 8-10 saat çalışıp 3-4 asgari ücret kadar gelir elde etmek de denk değil diyorum. bu fikrimde de netim.
bunu denk görüp "kadın da evde çalışıyor" savunması beni kızdırıyor. çalışıp ne yapıyor yahu. ocak cifliyor. aferin, büyük iş. hemen TSKya söyleyelim madalya versinler. (tekrar belirtiyorum tüm evimin işini kendim yapıyorum ama günlük hayat idame edecek ev işi bir profesyonel iş değil, katma değer değil)

ha kadın çalışmıyordur
aynı zamanda ev işi de yapmıyordur, garantisi de vardır, adama muhtaç da değildir. yahut adam hakketen bir kraldır karısının eli sıcak sudan soğuk suya değse üzülüyordur, tüm garantisini de yapıyordur filan.
kraliçedir valla. ooh, sefası olsun.
erkek munis, yapıcı, kadınını bihakkın seven, koruyan, hayatı kotaran, becerikli, mert bir adamdır, ohh miss. yine kadının sefası olsun, keşke olsun.

kimsenin daha fazla çalışmakla daha üst insan filan olduğunu da düşünmüyorum.
hepimiz hayata 1 kere geliyoruz. ihtiyacı yoktur maaşlı çalışmaz, kime ne?
ama hayatını kimsenin insafına vicdanına da bırakmamalı insan. hele erkek kalitemiz buyken ve ülkemizde de vaziyet ortadayken. burası sosyal bir devlet değil.(ki sosyal devletlerde bile hayat zorlaşıyor)

evlilik kurumu icat olduğunda, kadının evde çocuk bakıp ev çevirip, erkeğin daha çok dışarda çalıştığı düzende, veya bol bol çocuk ihtiyacı olan tarım toplumu kurulduğunda insanoğlu 30-40 sene yaşıyordu
sarayda cariye olan kadınlar bile genelde 40 yaş civarında ölmüşler.

regl gördüğün gibi evlen, evlendiğin gibi doğur, büyüt, kendi gücün yerindeyken kendi ürettiğini ye, doğurduğun doğuracak yaşa gelip soy devam edince de öl. es kaza ölmezsen de doğurduklarınla aynı evdesin zaten ölene kadar.

bakın diğer tüm herşeyi bir kenara koydum
ölüyordu yani zaten insanlar -genelde.
çok fazla yaşlanmadan, dünyada bir yer görmeden, çok fazla bişey tüketmeden, başka türlüsünü bilmeden, çok elden ayaktan da düşmeden bakım vs. ihtiyacı olmadan. genel olarak durum buydu.
modern çağa geçtiğimizde ise babasının maaşını kocasının dul maaşını yani bir emekli maaşının %40 %50sini alıp bile idare etti çoğu kadın.

günümüzde 80-85 yıl yaşayacak burada yazan kadınların çoğu.
neredeyse hepimiz elden ayaktan düşeceğiz bize bakacak kişiler, baktıracak güç gerekecek. (ha ileride insanlık 85-90 yaşını geçene tıbbi bakım vermeyelim, maksimum 5 sene hastanede yatanın da fişini çekelim diye bi karar alırsa bilemem, değilse durum bu)
ve bırak babanın, (sana kalırsa kocanın) emekli maaşıyla geçinmeyi kendi emeklisi yetmiyor insanlara şu anda. bakın şu anda yetmiyor. ileride kimseye yetmeyecek.

adam da şu anda daha kadın gençken güzelken körpecikken, istediği gibi bi para vermiyor kadına. bi güzellik incelik yapmıyor. aile bütçemiz demiyor. sevinsin onun da annesi demiyor. demi?
20-30 sene sonra kadın "pörsüyünce" "hizmet kalitesi"(!) düşünce, kadının yüzüne bile bakmayacak o halde? ne anladım körpecik gencecik zamanlarını adama adamasından o zaman. bir iş tutsa kendine yatırım yapsa ileride ortada kalmaz bari. annesine kahve makinesi almak bence çok teferruat bi konu.

gerçekten sıkıldım ama bunları erkek "haklı" diye demiyorum, ama işte kendilerini, çocuklarını emanet ettikleri erkek de "bu".

durum bu, ülke bu, erkek bu, öyleyken bin sene önceki kafada kalmış adama kendini, geleceğini nasıl emanet ediyor bu körpe kızlar?

ha evet, imkanı olan erkek olsun.
 
Demin mune ablanin mesajini okuyunca ,daha farkli dusundum. Cok guzel aciklamis.
Ablacım kimse eş ailesini sevmek zorunda değil, buradaki ve sosyal çevremizdeki evli kadınların hepsinin dertlerini ortaya dökmesini istesek kendi ailesinden çeken de var eş ailesinden çeken de var, ki artık ülkenin kronikleşmiş sorunu haline geldi ailevi problemler, kayınvalidenizle görüşmek istemeyecek kadar büyük bir olay yaşanmıştır gitmezsiniz kimse sizi zorlayamaz, selam bile vermek istemezsiniz, ne ölüsüne ne ölüme dersiniz buna da kimse zorlayamaz lakin sizin yüzünü bile görmek istemediğiniz kişi eşinizin annesi, insan eşine sevgisinden 3 kuruşun lafını etmez, bir evlilikte senin paran benim param kavgası sürtüşmesi varsa o evlilikte bir olmak eksiktir, ki konu sahibinin başka bir konusuna baktım adam zaten eşine de evladına da cimri.

Bebekleri büyümüş ebeveyn odasındaki beşiğinde yatmıyormuş artık, kadın oda yapmak istiyormuş adam izin vermiyormuş, kadın her gün bebeği için yatak odasına yer yatağı yapıyormuş, adam çocuğunun yer yatağında yatmasından rahatsız olmuyor, karısının yatak toplamaktan beli pert olmuş umursamıyor.

O yüzden bu adama neden çocuk yaptınız diyenlere de hak veriyorum, böyle biriyle aile olunmaz çocuk yapılmaz, hadi evlendiniz o zaman çalışacak adama da 5 kuruş bile koklatmayacaksınız, boşansınlar diyemiyorum zira çocuk küçük, ama bir tek cimriliği var deyip bu fikre de yanaşmıyorlar.

Mesele kadının çalışıp çalışmaması değil, ki kadınlar çalışsın çünkü ekonomik şartlar da ağırlaştı, evlilikler maddi sebeplerden sarsılıyor, kadının her koşulda ayakta kalabilmesi için ekonomik olarak güçlü olması da şart fakat erkek bugün işten çıkarılsa, kaza geçirip iş göremez hale gelse kadınlar eşlerine ömür boyu maddi manevi bakar gık da demez ama kadın çalışmasın yediği boğazına dizdirilir, “kaşık düşmanı” deyimi dahi kadınlar için kullanılır, güya şaka yollu bir takılmadır, erkek için kaşık düşmanı diyen var mı? Veya eksik etek, saçı uzun aklı kısa, erken kalkmayan avrat, söz dinlemeyen evlat, mahmuzla gitmeyen at; kapında varsa kaldır at’ın “köşe yastığı koca, car car konuşan kaynana kapında varsa at” versiyonu var mı mesela? Yok.

Bizim toplum hele de kadınlar her ne kadar kadından hemcinsinden yanaymış gibi gözükse de hâlâ ataerkil zihniyette, bunu da kabul etmek lazım.
 
Günün sonunda para adamın , onun sozu daha çok çıkar bu herkes için öyle . Bu devirde tek maaş ev kira çocuk masraf erkeklerde fazla sorumluluk var . Almak zorunda değil adam konu sahibi çocuk buyunce çalışırsın ama ben senin dışarda çakışacağını sanmıyorum elin isinde çalışmak zor hiç iş hayatında yok
 
Yazdıklarının %80ine katılmakla beraber bu yazdıklarının konunun ana temasıyla direkt bağlantısını bulamadım. Daha önceden benim de yaptığım bir hata var o yüzden sizi düzeltmek amacıyla şunu soruyorum; Neden herkesi kendimizle aynı bilinç seviyesinde gibi görelim ki? Her eğitim ve kültür seviyesinden insan var dünyada/Türkiye’de. Bahsettiğiniz bütün konular bilinç seviyesi farklı bir gruba hitap ediyor. Bazı kadınlar tamamen evlenmek odaklı yetiştirilir. Eğitimine devam etmez/ ettirilmez, çalıştırılmaz. Kültürü budur ve kendisi de kapasitesine göre bu yolu uygun bulur. Ekonomik şiddeti alışkanlık haline getirmiş erkekler de özellikle bu kızlarımızı seçer.

Bana kalırsa erkeklerin %80i çöp zaten. Bütün kadın popülasyonu %20lik erkekle evlenemeyeceğine göre büyük bir kısım bu çöplerle sıkıntı çekiyor ve çekecek işte. He evlenmesin derseniz de oraya hiçbirimiz karışamayız herkesin bu hayatta motivasyonu farklı.

Çalışmamayı savunmuyorum çünkü kendim çalışan bir kadınım ve eşimin talebiyle de iş hayatını bırakmam. Ama her şeyin bir kuralı var bu hayatta. Tayinci/gezgin adamlar evlenirken yanındaki kadının her şehirde iş bulamayacağının bilinciyle evlenirler. Bunu bildiği halde “e çalış o zaman” derse dalga geçmektir bu. Burada kadının üstüne gitmek kolay, adama da sormak lazım o zaman neden kendin gibi memurla evlenmedin diye?

Açıkçası eşim bütün işleri yapıp benim eşyalarıma kadar ütüleyecek, sabah işe giderken kahvaltımı hazırlayıp beni geçirecekse ve çocuk bakacaksa “aynı benim seviyemde” ve ona harçlık dahi vermeyeceksem sadece karnını doyuracaksam otursun evde benim maaşım ikimize bu şartlarda yetiyor zaten. Karın tokluğuna özel hizmetçim hazır!
 
Aslinda gerçekler ortada esiniz yapisini ortaya koymus. Burda denilen seyler sizi daha da üzecek. Benimde fikrim asgari ucret bile olsa bir ise girip bir tik nefes almaniz. Cocugun kres masrafini da o dusunsun
 
Evde ocak cifliyor aferim büyük iş mi? Gerçekten sizin gibi düşünen kadınlar olduğu sürece bizim bu erkeklere ihtiyacimız yok M migrenimsi
Ha bide hangi ülkede yaşıyorsunuz hollanda amerika falan mı? Gidip o dağ ayılarıyla koşa koşa belkide kendileri evlenmiyordur veya o şekilde büyütülüp mecbur bırakıliyordur gerçekten bu memleketin özellikle kadınları iyice uçtu cidden erkekler bize böyle davranmakta haklılar
 
Yozgatlı ayşelere cihangirli pelinler gibi tavsiyeler veriyolar hiç unutmuyorum üniversite öğrencisi bir kız ailem çok baskıcı hiçbir şeye izin vermiyolar diye konu açmıştı, biri kıza çalış ve ailenden ayrı eve çık yazmıştı. Kızın yaş 19, sgk prim gün sayısı sıfır ve öğrenci
 
Valla mune sen cok guzel ifade ediyorsun.
Ben tam olarak dusuncelerimi yansitamadim zaten . Belki o anki tepkisi oyledir diye bile dusundum.
Cunku esime kizdigimda ben, ben degilim. Agir konusmam ama aklimdan her sey gecer

Konu sahibinin de gecmis mesajlarini okumadim ,belli ki esi es degilmis
Ben de yeni evlendigim zamanlar ,kayin tarafi ile sorun yasadigim icin gorusmek istemedigim zamanlar oldu.
Simdi saygi cercevesi icinde gorusuyorum.

Dedigin gibi ,esimin hatri var. Buyuk bir olay yasasam fikrim degisebilir belki

Insanlarin yapisi farkli farkli. Mukemmellik beklemiyorum kimseden ama hoslanmadigim birden fazla davranis oldugunda ,uzaklasirim.
Esim icin de gecerli bu. Hoslanmadigim davranisi aciklarim, soyledim, yoksa normal kabul eder.

Siimdi bu arkadas ya diyecek(mqddi kosullarini gozeterek) ,benim de bu evde hakkim var, almak istiyorum.
Ya da tamam ben calisiyorum. Cocuga bakici bulalim her sey esit.
Ama bununda surdurulebilirligi ne olur bilmem

Yani burayi okuyanlar, kendi suzgecinden gecirerek kendilerine uygun sekilde davransinlar. Tecrubeleri gozardi etmesinler
 

ben ne kadar yüksek bir bilinç seviyesindeyim bilmiyorum, bir iddiam yok. diyorum ya kimse maaşlı çalışmayla üst insan olmuyor. hepimiz mesaili köleleriz bir açıdan.

yine benim etrafımda çalışmamak için koşa koşa evlenen yeni nesil kızların hiçbiri de ailesi illa evlendirdiği için filan evlenmedi
üniversite de okumuş bu kız sanıyorum

ha 20-30 sene öncesine kadar olan başka
o zaman aile evleneceksin diyordu şimdi kızlar evlenecem diyor, ekseriyetle.
bu ikisi farklı şeyler, yoksa kumar masasında babası yaşında adamlara satılan kadınlar da var çevremde benim. ben o tuzu kuru pelinsu değilim. ama kadınlarımızın hep bir kadını mağdur çıkarma telaşı var, o ilginç. mağdurluksa da tercihli mağdurluk bu- genelde.

tamamen kendi tercihleriydi. hatta kursa göndereyim tekrar hazırlan bak şurada işe koyayım bi başla hele zamanla değişir vs., diyenleri dinlemedi evlendiler. bakın kendi başına birşeyler yapmaya uğraşmaktan bahsetmiyorum bile.

yani gerçekten kadınlara bu kadar toplum baskısı yapılıyor mu evlen evlen diye 20 yaşında, emin değilim ben. (gayet muhafazakar çevreden bahsediyorum, konyalıyım zaten). az bir kısım var sanki yok kadın okumaz çalışmaz, evlenir boy boy doğurur diyen? evlen diyenler de atan, evlen diyor. çok da kimse okuma çalışma demiyor. (ha evet 21 yaşında okul bitir 22 23 atan 25 evlen 30a kadar doğur, herkes wonderwoman çünkü. ama bari "satmıyor" kimse kızını çocuk yaşta)

illa evlen diyen de vardır tabii de az yani ha ama bence giderek artıyor bu oran, azalacağına, bu da ayrı bir konu. (aslında çok bağlantılı bir konu da neyse)

mağdur kendileri oluyorlar, dahası muhtemelen gelecekte daha da fazla olma riski var. bu da hepimiz için sorun. (ben kadınlar ortada kalsın istemiyorum şahsen çünkü)
sıkıntı orada

yoksa evet her tercih kendi içinde saygın. her tür insan lazım, her tür insan değerli. (hayvanlaşmadıkça)
ve elbette ki bana ne? kime ne? belki temiz bir ev sıcak 3 kap yemek, sabah çocuğu kreşe yetiştirdim yok yetiştiremedim telaşesi olmadan ütülü gömlek giymek ya da kendine zaman ayırmak da
bence bunlar da maddi değilse de manevi bir tatmin, huzur çok da kıymetli elbette, mutlu mesut yaşayıp gitmek de mümkün pekala.(fazla tüketmemeye çalışan sakin yaşayan bir insanım). bunlar "değersiz" de değil ama

nihayetinde bunların maddi tutarı yok, bunlar CVye yazılmıyor, bunlar prim ödemiyor, çocuğu işe koymuyor...geçer akçe lazım insana.

günün sonunda 40-45-50 yaşına geldiğinde bu adam yok milyon lira kumar borcu, yok "çıtır" sevgili, yok anama köyde ev yaptırcam sevdası ile kadını boşayınca ortada kalan bu kadınlar oluyor. ya da işte bi kahve makinesi mesele oluyor. saç boyatacak beyefendi harçlık lütfederse...

"Açıkçası eşim bütün işleri yapıp benim eşyalarıma kadar ütüleyecek, sabah işe giderken kahvaltımı hazırlayıp beni geçirecekse ve çocuk bakacaksa “aynı benim seviyemde” ve ona harçlık dahi vermeyeceksem sadece karnını doyuracaksam otursun evde benim maaşım ikimize bu şartlarda yetiyor zaten". --> ha bunu ben de diyorum hatta keşke biri de doğurabilse süper olur ben bakarım yani sorun yok. madem bana yeni ufuklar kazandırcak, dünyamı büyütecek kapasitede adam yok, bari yani bu olsun...

ama dünyamız böyle bir dünya değil.
tersine çeviremiyoruz
en azından ülkemizde olmuyor

evet erkekler de genel olarak çöp.

şimdi.
peki ne yapalım? çözüm?

ya da bu kızlar ne yapsın? ben diyorum ki:

mal bu, evlenmişin, bu kadar şaşırma, çünkü şaşırcak bişey yok, belli adamın tıyneti. çekemiyorsan (bence çekememesi de normal de, mal bu anam işte, mal bu) çalışacaksın, yok çalışmıyorsan da adamın (!) eline bakarak bu elemanı adam (adam?) edemezsin, çok zor. ışık vaadetmiyor. böyle kavga dövüş üzül sıkıl geçecek ömür.

mesela boşan annen baksın çocuğa deniyor, en çok verilen tavsiye.

ne güzel dünya ya. sen bir davarla evlendin diye annen 50-55 yaşından sonra bebek baksın....baban evinin bir odasını bebek odası yapsın varsa kardeşin salonda koltukta yatsın. herkese yük ol, herkesin hayatını alt üst et. şahane. bu mu?

ben ciddi şekilde fikir teatisi için soruyorum.
 


Şakkkk diye 6-7 bin verip kahve makinesi almak bulunduğunuz şartlar da zor.Eşinize hak veriyorum. Eşiniz ailenize çok birşey yapma isteği de yok gibi.Açıkcası ben tenezzül bile etmezdim.
 
Bır de bu toplumda erkek yapısı belli.
Sankı herkes üst düzey gibi.
Öyle yazanlar varkı bazen hangı toplumda yaşıyorlar dıye düşünüyorum..
Ben kozmopolıt bır toplumda yasadım Çocukluğum gençliğim orada geçti.
Her tıp insanın olduğu...
Bızım ülkemizde öyle kalıtelı adam sayısı az.
Bunla mı evlendın bunla mı evlendın dıye sorguya cekıyoruz da.
Erkeklerin yuzde 90 i bu tip.
 
evde ev işi görmenin maaşlı profesyonel bir hizmet verip para kazanmakla neredeyse eşdeğer tutulduğunu görüyorum burada.
Neden olmasın? Kadın olmasa evi temizlemeye kadın çağırsa adam dolaptaki yiyeceklerden karnını doyur çık mı diyecek? Ev işi görmenin, çocuğa tüm vaktini ayırmanın da bir maddi karşılığı olmalı, en azından bir harçlık alabilmeli kadın
 
Gömleğinin ütüsünü, donunun yıkanmasını, yemeğinin pişirilmesini ücretlendir konu sahibi. Para da peşin. Bu işler çok kolaysa anası yapıversin.
 
çocuk ayrı bir konu da
bu abiler evi temizlemeye kadın çağırmıyor çünkü, ev pis diye de hayatları kararmıyor.

bu profili biliyoruz.

kadın harçlık alabilmeli değil yahu. kadın aile bütçesini kocasıyla birlikte yönetebilmeli -ne ne kadar ihtiyaç ne değil, ne alıncak ne alınmayacak bunlar büyük oranda beraber kararları olmalı.
harçlık ne? ilkokul çocuğu mu bu kadın?
velisi mi adam?

ama bu adamlar böyle işte.
kaç mesajdır anlattığım şey bu. adamlar böyle bunlar eğitilebilemiyorlar. sorunumuz bu.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…