Anneme hediye almak istiyorum eşim izin vermiyor bıktım artık hep kendi annesi.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
elbette evet, var. (çalışan her kadın da ezilmiyor değil, bunu da demiştim ben de bence de doğru)

ama ilgili meslekte ve özellikle genç, çalışmayan kız "alayım" kafasındaki adam (!) profilinde o dediğiniz şey fazla yok.

Konu burada erkeğin kötü ve karaktersiz olması, tamam, ama az-çok böyle olmayanı da bu profilde az çıkıyor.
 
Evlenirken şirket ortağı değil eş seçtiğimiz için kıymet görüyoruz kısacası herkese hayırlı eş versin (kadın erkek)
 
anlamadığım şey şu

%100 aynı çevrenin mahsülü bu iki kafadan nasl kadınınkini onaylıyorsunuz da erkeğe gelince yoook diyorsunuz

(evet çatışma çıkıyor da şey gibi işte "kızım
Hala aynı şeyi yazıyorsunuz şaka gibi yavaş yavaş tane tane anlatıyorum büyük bir azimle:

1-çalışmamak ve çalışmayan, meslek sahibi olmayan biriyle evlenmek tercih meselesidir. Konuda da adam hayatında bir gün bile çalışmamış, kendine bağımlı yaşayacak kadını kendisi tercih etmiş. Büyük ihtimal de özellikle böyle birini tercih etmiş.

2-ekonomik şiddet uygulamak bir tercih olamaz. 1.maddede yazdığım şeyler boşanma sebebi değildir ama ekonomik şiddet boşanma sebebidir, tazminat sebebidir. 1. maddeyi normal karşılıyorsanız bunu neden karşılamıyorsunuz diyemezsiniz.

O çevrede şöyle bu çevrede böylesi yok bunun. Yani şimdi konu sahibi bizim çevrede herkes çalışmayan karısını dövüyor dese sen de çalışsaydın senin çalışmaman normalse onun ağzını burnunu dağıtması da normal yazacaksınız demek ki.
 
Çocuğu olmayanlar da çocuklu anneleri anlamıyor bu forumda. Tek tabanca olsa kadın işi kolay. Basar gider kendine yeni bir hayat kurar iyi kötü. Çocuklar varsa o iş o kadar da kolay olmuyor işte. Kedi bakmak kuş bakmak gibi değil bir çocuğun eğitimini , psikolojisi , sağlığı sosyalliği var oğlu var. Konu sahibinin de olmuş bir kere çocuğu . Daha da çok küçük. Adam o çocuk kreş yaşına kadar karşılamalıydı tüm ihtiyaçlarını, kadının da. Karşılamayacaksa da anasıyla oturaydı ona tabanca tüfek alarak. Elin kızının günahına niye giriyorlar?
 
güzel kardeşim

adam yaptığı şeyi devam ettirebiliyor, kadın başka bir şey yaptıramıyor. çünkü yerim kanunu kuralı.

tercih olamaz mı? basbayağı misssler gibi öyle tercih etmiş abimiz ve çatır çatır da devam ediyor.
eder de.

boşanma sebebiymiş.
iyi boşansın. babasının evine dönüp 1 odaya sığınsın 5 bin lira da nafaka alır ferah feza geçinir.

normal karşılıyor karşılamıyor meselesi değil bu. realite meselesi. olan bu. buyrun çözüm getirin. ben de bunu diyorum.
şey yapın enişteye "abi sen böyle yapma çünkü böyle bir tercihin olamaz" diyin, çünkü anlayacaktır, kesin bilgi.

neyse, çok sıkıldım. iyi forumlar.
 
hani hem çalışmasın hem kocası onu ezmesin.(ekonomik şiddet göstermesin)
oldu?
hangi ütopyada?
Ama bu yorumun ekonomik şiddeti normalleştiriyor farkında mısın? Kadının talebi kocanın maaşına el koyup istediği gibi yönetmek filan değil. Bir kahve makinesi 1500-2000 lira bişey. Önceki mesajda harçlık kelimesini küçümsedin ama burda çok daha ağır bişeyi normalleştiriyorsun. Olmuyor işte ise bunu kabullenip hayatına devam etmesin kocasına ev içi emeğinin de bir karşılığı olması gerektiğini göstersin mesela. Bir kadının içinden geçtiği gibi harcayacağı, isterse biriktirebileceği aylık hiç değilse 1000-2000 lirası olmasın mı? Adamın durumu asgari ücretle ayı zor döndüren biri gibi değil. Bugün kadın eve yardımcı olarak gitse hem parası sigortası filan olur dimi? Bunu dışarıdaki yabancıdan emeği karşılığı talep edebiliyorsa evdeki adamdan da talep edebilsin.Kadına öğüt verirken neden yanlış giden durumu kabullenip adam lehine öneriler sunuyoruz? Madem kişinin emeği evlilik içinde bile tamamen kendine ait kadın kendi kıyafetlerini atarken onunkini atmasın? Bunu yapan kadına çüş öyle evlilik mi olur diyorsak adama da diyebiliriz. Kadının tek çaresi dışarıda çalışmak olmamalı.
 
Benim çözümüm boşanmak, ama tabii ki de siz boşanmayacaksınız. Eşinizle konuşun desem, konuştuğunuzda sizi anlamayacak. Terapiyi düşünün desem, onu da kabul etmez. Başka bir çözümü yok durumun. Eşiniz iş bölümünün ne demek olduğunu anlamıyor. Ona göre siz çalışmadığınız için para konusunda söz sahibi değilsiniz, böyle adamlar iki sohbetle düzelmez. Adamın yetiştiği kültür bu. Evde yaptığınız işleri zaten sizin yapmanızın gerektiğini düşünüyor, yani ona göre evde anlamlı bir emeğiniz yok, yaptığınız şeyler her kadının yapması gereken şeyler. Keşke böyle erkeklerle evlenmeden önce biraz daha düşünse hemcinslerim, belki soyları devam etmez gelecek nesillerde. Ama geçmiş artık. Ne diyeyim hayatta iyi şanslar.
 
Ne kadar da doğru yorum. Kadınlar kadınlara destek olacakken, ayağı kaysın, mutsuz olsun ezilsin derdindeler.
Benim için çalışan/çalışmayan kadın ayrımı yok valla. Parası olan kadın var olmayan var buda tek çalışma ile olmuyor malum, kira geliri vardır başka desteği vardır bağımsızdır yada yoktur mesleğini yapar çalışır. İster çalışsın ister çalışmasın bu kadının kendine çizdiği yolla ilgili bi durum artı eksi sonuçlarınada katlanır fakat bu eksi sonuç “bak çalışmıyosun kocanda sana şunu alamaz”,”kocanın kendi parası senin değil” olamaz.
Ne kadar üzüldüler hanzonun tekine hayret ediyorum doğrusu.
Adam tutup karısına bir kahve makinası için git çalış diyor bizim kadınlarımızda buna karşılık haklı onun parası diyor şaka gibi
 
Ama bu yorumun ekonomik şiddeti normalleştiriyor farkında mısın? Kadının talebi kocanın maaşına el koyup istediği gibi yönetmek filan değil. Bir kahve makinesi 1500-2000 lira bişey.
Bu yorumunuza bir örnek vereyim, annenizle konuşurken ağzınızdan çıktı sana ne alayım dediniz, o da kahve makinesi olsa iyi olur ama kendini zorlama dedi, akşam oldu eşinizle sohbet ediyorsunuz, bugün annemle konuşuyorduk kadının doğum günü geldi geçti anneler günü geldi geçti hiçbir şey alamadım kahve makinesi istiyormuş ama kendini zorlama dedi, buraya kadar tamam mı?

Eşiniz hayatım dert ettiğin şeye bak, bütçemiz pahalı bir şey almaya müsait değil ama uygun yollu bulursan taksitle de olsa alırız, sen böyle şeylere sıkma canını demek düşünceliliktir.

Kahve makinesi alamayız ama annedir kızından küçük de olsa bir hediye gönlünü hoş eder, bir şey alamadım diye üzülme bu ay olmaz ama önümüzdeki ay şu kadar lira ayarlayayım annene hediye alırsın demek düşünceliliktir.

Evlilikte böyle ince düşünceler annesini sevindirmek isteyen eşin gönlünü hoş etmeler yoksa ruhsuz duygusuz birlikteliğin de bir anlamı yok.

Duyguları bu kadar öldürüp sadece ilkel beyinle mi yaşayacağız açım avlanacam, barınmam lazım mağara, çiftleşmem gerek gadın.
 
Kesinlikle. Boşan demek eh adam böyle sana düşen kabullenip çalışmak demekten daha evla geliyor bana. Kadının ekonomik özgürlüğüne vurgu yapayım derken kadını ekonomik özgürlük dışında bir hiçsin yerine koyuyor bu fikirler. Evlilik iki kişinin birbirini eve getirdiği para kadar adam yerine koyduğu bişeye dönüşmemeli, paranız yoksa buna dönüştüren şeyleri de sineye çekin denmemeli
 
İnsanı insan yapan merhamet, vicdan, sevgi gibi duygulardır, duyguları çıkarırsanız geriye ruhsuz bir beden kalır.
Bedenle değil duygularla ruhla evleniyorsunuz, karşınızdakinde ruh yoksa evet bence de boşanmak daha iyi.
 
Sizin şu konuya yazdığınız mesajlardaki ana problem "toplum bu, herkesin kendi seçimi kendi kararı" kısmı değil. Burayı defaaten tekrarlıyorsunuz ama.

Çalışmayan kadınlar bir şey yapmıyor, hele çocuğu yoksa ekmek elden su gölden yaşıyorlar; dolayısı ile eve maddi anlamda bir katkı sağlamadığı için ve çalışmadığı için konu sahibi gibi/benzeri bir kadının annesine hediye alacak bir parayı talep etmeye hakkı yok. Konu ettiğiniz şey tam olarak bu noktaya çıkıyor. Ne kadar "Objektif yazıyorum, olanı yazıyorum" derseniz deyin.

"Çalışmayan kadın var olamaz" demekle "Çalışmayan kadının var olmaya hakkı yok" demek bence bambaşka iki mevzu. Birincisini deseniz konuşulacak bir mevzudur. Siz birincisini söyler gibi ikincisini savunuyorsunuz.
Ve ben tek başınıza yaşadığınız ve tek kişinin ihtiyaçlarını karşılayarak sürdürdüğünüz yaşam şekli üzerinden
1,2,3 veya 4 çocuk sahibi ev hanımı annelerin 3'ten 6'ya kadar ev ahalisinin ihtiyaçları ile ilgilenmesini de bir kenara koyuyorsunuz çünkü 'Elzem olanın 2 yaşından sonra baba ile ortak sorumluluk olduğunu' ifade etmişsiniz.
Peki bu bilginin gerçek dünya ile ilgisi, çalışan veya çalışmayan farketmeksizin hani şuanda yaşayan ve annelik yapan kadınların gerçekliğine katkısı nedir?
Olması gereken ile olan bambaşka değil mi? Siz durumu olması gerektiğini düşündükleriniz üzerinden yargılıyorsunuz. Beni yazmaya iten sebeplerden biri de bu.

Ben mi parelel evrende yaşıyorum?
Var mı 2 yaşindan sonra sorumluluğu yarı yarıya eşit bölüştürebilen hanımlar?
Varsa -canı gönülden hem kendisini hem kocasını tebrik ediyorum- bölüştüremeyenlere oranı kaçtır bunun?

Ha sizin hitap ettiğiniz ev hanımları anne olmayan veya 2 yaş üstü bebeği olan tek çocuklu anneleri kapsıyor. Dolayısı ile bunları da bir küme haline getirmek lazım. Malum; 2 yaş altı bebesi olan veya 2 yaş üstü birden fazla çocuğu veya hem iki yaş altı hem iki yaş üstü toplamda birden fazla çocuğu olan, evi küçük olan ve büyük olan, kendi ailesine ve kocasının ailesine hizmete giden/gitmeyen, özel gereksinimli çocuğu olup olmayan ev hanımlarını da ayrı ayrı kategorize etmek lazım. Kimin tam olarak ne kadar çok veya az yorulduğunu, neyi talep etmeye ne kadar hakkı olduğunu tesbit etmemiz için. Gerçek hayatta sınırlar bu kadar berrak değil çünkü. Kk'daki başka konularda da bu mevzu hakkındaki mesajlarınızı hatırlıyorum. O zamanda aynı şeyi düşünmüştüm. Sizin hitap ettiğiniz ev hanımı kesimi gerçekte var olanın bir parçası sadece. Bi zahmet -fikirde haklı olsaydınız bile- bunu genelleme hatasına düşmeyin.

Siz gerçekten haklı iseniz; bakın toplum gözü ile bakmıyorum, gerçekten bir ev hanımının kendisine veya başkasına jest yaparak var olabilmek için eve maddi anlamda bir katkı sunması şartsa toptan sistemi değiştirmemiz lazım.
Evde yapılan basit işler kalem kalem, saat ücreti hesaplanmalı ve erkek bunun üzerinden kadına ödeme yapmalı.
Geçen gün ütü hizmeti veren bir kişi 800 tl'ye veriyordu mesela. Ev işleri hesaplansın, erkekler aldıkları hizmetin parasını ödesin. Fikrinize göre kadının eline üç kuruş bir şey geçecek ama hiç yoktan iyidir. En azından herkes ne sunduğundan sayılarla haberdar olur.

Çalışan kadın ve çalışmayan kadın karşılaştırması yapmıyorum. Ev hanımlığı zor demiyorum. Dolayısı ile kimse lütfen bu noktalar üzerinden alıntılamasın.
Konuya giriş şeklinizin sadece
"Yine birileri ev hanımlığı ile maaşlı çalışmayı bir tutuyor"dan ibaret olmamasından dolayı yazdım.
Bu arada gerçekten bu karşılaştırmayı yapmanın (İroniktir tamda bir yaş bebekli annenin konusunda) ne önemi veya faydası var?
Ev hanımları; "Çok yoruluyoruz."
Desinler.
Çalışan hanımlar; "Biz daha çok yoruluyoruz. Siz ocak camı cifliyorsunuz"
Desinler.
Amaç veya fayda nedir burda?

Bana göre bu çalışmanın yüceltilmesine hizmet etmiyor. Çalışmayan kadının değersizleştirilmesine hizmet ediyor. Bunun 'Bütün gün sabahtan akşama ne yaptın' diyen adamdan başkasına fayda etmediğini göremiyor muyuz?
Arada ne fark var diyenler olabilir.
Bence çok fazla fark var.
 
Evlenirken şirket ortağı değil eş seçtiğimiz için kıymet görüyoruz kısacası herkese hayırlı eş versin (kadın erkek)
Bibibella, valla açık konuşayım maddiyattan çalışmaktan bağımsız, bugün genç ve bekar bir kadın olsam bu yeni model erkeklerle aslaaa evlenmem, duygu yok ruh yok ilgi yok, varsa yoksa kendi kıymetli mabadıyla anasının istekleri.
Adamlar 2 kelimeyi bir araya getirip konuşmuyor bile, tek muhabbetleri yemeeek diye bağırınmak, karnı doyuyor koltukta ya elinde telefon bir haltlar yapıyor ya miskin miskin uyukluyor, hafta sonu ölü taklidi yapıyor.

Tevekkeli değil benim kelminatör bisikletine atıp beni gezdirirken milletin yüzünde şaşkın bir gülümseme oluyor, dan dun ilişkiler o kadar normalleşmiş ki içinde duygu olan birliktelikler görünce şaşırıyorlar, adamın göğsüne de dayıyorum başımı, ihtiyarlık aşkı yaşıyoruz
 
Son düzenleme:
Konu sahibi 3-5 mesaj yazdi kocişinin koynuna döndü, burda bütün forum birbirine düştü
Yok yok, şükür tartışma çıkmadı bence çok verimli bir fikir alışverişi oluyor, hazır yayılmışım işim de yok keyifle okuyorum, her fikir bir şeyler katar ne güzel
 
Tabi bunlara çanak tutan kadınlarıda es geçmiyelim öyle aliştırmışlarki
Ben zaten burda okuya okuya kocamın kıymetini çok daha iyi anlıyorum yazmak istemedim ama benden çok annemi düşünür illa birşey alalım şunu yapalım bunu edelim ben gerek yok derim genelde ama kk ya bakarsak benim buna hakkım yok zaten neden yan gelip yatıyorum evliliğe bakış açıları çok üzücü
Benim gibi kadını bile duygulandırdın eniştenin kralı neyse regl olucam ondandır yaşlandık be mune
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Dur ne yaşlanması, sen daha 44 değil misin? Aramızda 9 yaş var ben bile yaşlandım demiyorum :)))
Bak sen o şeyi olabiliyorsun hala, ben de o da yok hahahahahahaa

Ya valla Allah annene sağlıklı ömürler versin benim ana baba sizlere ömür biliyorsun o yüzden anne baba dendiğinde duygusal olabiliyorum, düşmanımın bile başına vermesin diyeceğim anne babalar neyse de, kendi halinde anne babaya da arada bir de olsa mutluluklar yaşatılmalı bence.

Bak gelmişim 53 yaşına, ömür dediğin su gibi akıp gidiyor, çocuğumdan bugüne kadar toplu iğne istemişliğim yok ama bir yere gidiyor şu çiçeği gördüm tam annemlik dedim aldım, şu elbiseyi gördüm anneme yakışır dedim aldım deyince de mutlu oluyorum yalan yok, hele damadım Mune anne çikolata seviyor deyip getiriyor ya valla oraya yüreğimi bırakıveriyorum, velhasıl mesele harcadığınız miktar değil düşünmeniz, düşündüğünüzü karşınızdakine göstermeniz.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…