- 25 Aralık 2020
- 6.341
- 22.864
- 298
- 41
- Konu Sahibi sevimlikumral
-
- #261
elbette evet, var. (çalışan her kadın da ezilmiyor değil, bunu da demiştim ben de bence de doğru)Nasıl olmuyor ya? Herkesin çevresinde çalışmadığı halde gayet eşinden kıymet gören ve ekonomik şiddet yaşamayan kadınlar var bunun yanında kadının çalıştığı halde ekonomik şiddet gördüğü örnekler de var. Konu burada erkeğin kötü ve karaktersiz olması.
Evlenirken şirket ortağı değil eş seçtiğimiz için kıymet görüyoruz kısacası herkese hayırlı eş versin (kadın erkek)Nasıl olmuyor ya? Herkesin çevresinde çalışmadığı halde gayet eşinden kıymet gören ve ekonomik şiddet yaşamayan kadınlar var bunun yanında kadının çalıştığı halde ekonomik şiddet gördüğü örnekler de var. Konu burada erkeğin kötü ve karaktersiz olması.
Hala aynı şeyi yazıyorsunuz şaka gibianlamadığım şey şu
%100 aynı çevrenin mahsülü bu iki kafadan nasl kadınınkini onaylıyorsunuz da erkeğe gelince yoook diyorsunuz
(evet çatışma çıkıyor da şey gibi işte "kızım
Çocuğu olmayanlar da çocuklu anneleri anlamıyor bu forumda. Tek tabanca olsa kadın işi kolay. Basar gider kendine yeni bir hayat kurar iyi kötü. Çocuklar varsa o iş o kadar da kolay olmuyor işte. Kedi bakmak kuş bakmak gibi değil bir çocuğun eğitimini , psikolojisi , sağlığı sosyalliği var oğlu var. Konu sahibinin de olmuş bir kere çocuğu . Daha da çok küçük. Adam o çocuk kreş yaşına kadar karşılamalıydı tüm ihtiyaçlarını, kadının da. Karşılamayacaksa da anasıyla oturaydı ona tabanca tüfek alarak. Elin kızının günahına niye giriyorlar?migrenimsi şahsen benim için çalışacaksın denmesi linçlik bir tavsiye değil çünkü kadınların çalışması konusunda sizinle hemfikirim, çizdiğiniz erkek profilinde de hemfikirim.
Benim için mesele kadın çalışsa da hemcinsleri tarafından bile yetersiz insan muamele görmesi, ki bu konunun 1-2 konu altı veya üstünde “kadın olsaydın beni evde tutsaydın” başlıklı konu var, konuyu açan çalışan bir kadın, hem ev işleri hem çocuk her şey kadının üzerinde belli ki zira kadın ameliyatlıyken bile ev işlerini aksatmamış daha önce açtığı bir konuda yazmış bunu, o halde eşinin ailesini bile ağırlamış kendince.
Bir kadın çalıştığı ve tüm işleri yaptığı halde hep eksik görülüyor, hep bir yetersizlik hissi.
Ülkenin belki %20’lik kısmı zorla evlendiriliyordur herkesin zorla evlendiğini düşünmüyorum, hormon aşk derken evleniyoruz sonuçta, bizde sıkıntı erkeklerde ve bizim eş seçimlerimizde, bu da toplumsal olarak ele alınması gereken bir sorun, kadına evlenmedin mi hala baskısı, evlenmemiş kadına toplumun bakış açısı, nikahta keramet vardır deyip odunsuları koca yapma çabamız vs vs.
güzel kardeşimHala aynı şeyi yazıyorsunuz şaka gibiyavaş yavaş tane tane anlatıyorum büyük bir azimle:
1-çalışmamak ve çalışmayan, meslek sahibi olmayan biriyle evlenmek tercih meselesidir. Konuda da adam hayatında bir gün bile çalışmamış, kendine bağımlı yaşayacak kadını kendisi tercih etmiş. Büyük ihtimal de özellikle böyle birini tercih etmiş.
2-ekonomik şiddet uygulamak bir tercih olamaz. 1.maddede yazdığım şeyler boşanma sebebi değildir ama ekonomik şiddet boşanma sebebidir, tazminat sebebidir. 1. maddeyi normal karşılıyorsanız bunu neden karşılamıyorsunuz diyemezsiniz.
O çevrede şöyle bu çevrede böylesi yok bunun. Yani şimdi konu sahibi bizim çevrede herkes çalışmayan karısını dövüyor dese sen de çalışsaydın senin çalışmaman normalse onun ağzını burnunu dağıtması da normal yazacaksınız demek ki.
Ama bu yorumun ekonomik şiddeti normalleştiriyor farkında mısın? Kadının talebi kocanın maaşına el koyup istediği gibi yönetmek filan değil. Bir kahve makinesi 1500-2000 lira bişey. Önceki mesajda harçlık kelimesini küçümsedin ama burda çok daha ağır bişeyi normalleştiriyorsun. Olmuyor işte ise bunu kabullenip hayatına devam etmesin kocasına ev içi emeğinin de bir karşılığı olması gerektiğini göstersin mesela. Bir kadının içinden geçtiği gibi harcayacağı, isterse biriktirebileceği aylık hiç değilse 1000-2000 lirası olmasın mı? Adamın durumu asgari ücretle ayı zor döndüren biri gibi değil. Bugün kadın eve yardımcı olarak gitse hem parası sigortası filan olur dimi? Bunu dışarıdaki yabancıdan emeği karşılığı talep edebiliyorsa evdeki adamdan da talep edebilsin.Kadına öğüt verirken neden yanlış giden durumu kabullenip adam lehine öneriler sunuyoruz? Madem kişinin emeği evlilik içinde bile tamamen kendine ait kadın kendi kıyafetlerini atarken onunkini atmasın? Bunu yapan kadına çüş öyle evlilik mi olur diyorsak adama da diyebiliriz. Kadının tek çaresi dışarıda çalışmak olmamalı.hani hem çalışmasın hem kocası onu ezmesin.(ekonomik şiddet göstermesin)
oldu?
hangi ütopyada?
Benim için çalışan/çalışmayan kadın ayrımı yok valla. Parası olan kadın var olmayan var buda tek çalışma ile olmuyor malum, kira geliri vardır başka desteği vardır bağımsızdır yada yoktur mesleğini yapar çalışır. İster çalışsın ister çalışmasın bu kadının kendine çizdiği yolla ilgili bi durum artı eksi sonuçlarınada katlanır fakat bu eksi sonuç “bak çalışmıyosun kocanda sana şunu alamaz”,”kocanın kendi parası senin değil” olamaz.Ne kadar da doğru yorum. Kadınlar kadınlara destek olacakken, ayağı kaysın, mutsuz olsun ezilsin derdindeler.
Bu yorumunuza bir örnek vereyim, annenizle konuşurken ağzınızdan çıktı sana ne alayım dediniz, o da kahve makinesi olsa iyi olur ama kendini zorlama dedi, akşam oldu eşinizle sohbet ediyorsunuz, bugün annemle konuşuyorduk kadının doğum günü geldi geçti anneler günü geldi geçti hiçbir şey alamadım kahve makinesi istiyormuş ama kendini zorlama dedi, buraya kadar tamam mı?Ama bu yorumun ekonomik şiddeti normalleştiriyor farkında mısın? Kadının talebi kocanın maaşına el koyup istediği gibi yönetmek filan değil. Bir kahve makinesi 1500-2000 lira bişey.
Kesinlikle. Boşan demek eh adam böyle sana düşen kabullenip çalışmak demekten daha evla geliyor bana. Kadının ekonomik özgürlüğüne vurgu yapayım derken kadını ekonomik özgürlük dışında bir hiçsin yerine koyuyor bu fikirler. Evlilik iki kişinin birbirini eve getirdiği para kadar adam yerine koyduğu bişeye dönüşmemeli, paranız yoksa buna dönüştüren şeyleri de sineye çekin denmemeliBu yorumunuza bir örnek vereyim, annenizle konuşurken ağzınızdan çıktı sana ne alayım dediniz, o da kahve makinesi olsa iyi olur ama kendini zorlama dedi, akşam oldu eşinizle sohbet ediyorsunuz, bugün annemle konuşuyorduk kadının doğum günü geldi geçti anneler günü geldi geçti hiçbir şey alamadım kahve makinesi istiyormuş ama kendini zorlama dedi, buraya kadar tamam mı?
Eşiniz hayatım dert ettiğin şeye bak, bütçemiz pahalı bir şey almaya müsait değil ama uygun yollu bulursan taksitle de olsa alırız, sen böyle şeylere sıkma canını demek düşünceliliktir.
Kahve makinesi alamayız ama annedir kızından küçük de olsa bir hediye gönlünü hoş eder, bir şey alamadım diye üzülme bu ay olmaz ama önümüzdeki ay şu kadar lira ayarlayayım annene hediye alırsın demek düşünceliliktir.
Evlilikte böyle ince düşünceler annesini sevindirmek isteyen eşin gönlünü hoş etmeler yoksa ruhsuz duygusuz birlikteliğin de bir anlamı yok.
Duyguları bu kadar öldürüp sadece ilkel beyinle mi yaşayacağızaçım avlanacam, barınmam lazım mağara, çiftleşmem gerek gadın.
ne mi alaka? Acaba ne alaka biraz düşünün bakalım.Burdaki hemcinslerim neden çirkin konuşuyor? Koynuna girmek falan ne alaka?
İnsanı insan yapan merhamet, vicdan, sevgi gibi duygulardır, duyguları çıkarırsanız geriye ruhsuz bir beden kalır.Kesinlikle. Boşan demek eh adam böyle sana düşen kabullenip çalışmak demekten daha evla geliyor bana. Kadının ekonomik özgürlüğüne vurgu yapayım derken kadını ekonomik özgürlük dışında bir hiçsin yerine koyuyor bu fikirler. Evlilik iki kişinin birbirini eve getirdiği para kadar adam yerine koyduğu bişeye dönüşmemeli, paranız yoksa buna dönüştüren şeyleri de sineye çekin denmemeli
Sizin şu konuya yazdığınız mesajlardaki ana problem "toplum bu, herkesin kendi seçimi kendi kararı" kısmı değil. Burayı defaaten tekrarlıyorsunuz ama.işte o körpe kızcağızlar neden koşa koşa bu dağ ayısı abilerle evleniyor, sonra bunları yaşayınca neye şaşıyor ki, diyoruz biz de. ooh olsun diye değil, ya ne olacaktı yavrucum, ne sanıyordunuz hayatı, diye.
yani ben öyle diyorum en azından
bir erkeğin bütün zevk ve ihtiyaçlarını gidermek için
(burda da kasıt ne bilmiyorum, ev işini zaten ayrı ele alıyoruz, bunun haricinde erkeğin zevk ve ihtiyacı seks mi? kadının zevk ve ihtiyacını da erkek gidermiş olmuyor mu burada?)
bütün gün ev işi yapmak için
(bu da nasıl oluyor anlamıyorum, tamam çocuk bakmak ayrı ama yoksa ev işi asla tüm günlük bir olay değil, neyse)
ve erkek peşinden dağ bayır gezmek için
bu denli heves neden? bu dağ ayısı erkeklerin tıyneti %90 bu. bakın "haklılar" değil. ama adamlar "bu". mal belli. kabak gibi ortada.
ben herşeyi erkeğe hak görmüyorum. hatta bence korkunç erkek kalitemiz. bence bu net. bu leş erkeklere neden herşeyi hak göreyim ki, deli olmak lazım. hep derim bunu. ama hani ben hak görmeyince birşey değişmiyor ,adamlar hak görüyor kendinde çünkü. kızlar da koşa koşa evleniyor buna rağmen. çark devam ediyor.
ha fakat, şu şerhi düşeyim
evde canı istediği şekil günde 1-2 saatlik iş görmekle (bence ev işi ancak bu kadarlık bir mesai) 25 sene günde 8-10 saat çalışıp 3-4 asgari ücret kadar gelir elde etmek de denk değil diyorum. bu fikrimde de netim.
bunu denk görüp "kadın da evde çalışıyor" savunması beni kızdırıyor. çalışıp ne yapıyor yahu. ocak cifliyor. aferin, büyük iş. hemen TSKya söyleyelim madalya versinler. (tekrar belirtiyorum tüm evimin işini kendim yapıyorum ama günlük hayat idame edecek ev işi bir profesyonel iş değil, katma değer değil)
ha kadın çalışmıyordur
aynı zamanda ev işi de yapmıyordur, garantisi de vardır, adama muhtaç da değildir. yahut adam hakketen bir kraldır karısının eli sıcak sudan soğuk suya değse üzülüyordur, tüm garantisini de yapıyordur filan.
kraliçedir valla. ooh, sefası olsun.
erkek munis, yapıcı, kadınını bihakkın seven, koruyan, hayatı kotaran, becerikli, mert bir adamdır, ohh miss. yine kadının sefası olsun, keşke olsun.
kimsenin daha fazla çalışmakla daha üst insan filan olduğunu da düşünmüyorum.
hepimiz hayata 1 kere geliyoruz. ihtiyacı yoktur maaşlı çalışmaz, kime ne?
ama hayatını kimsenin insafına vicdanına da bırakmamalı insan. hele erkek kalitemiz buyken ve ülkemizde de vaziyet ortadayken. burası sosyal bir devlet değil.(ki sosyal devletlerde bile hayat zorlaşıyor)
evlilik kurumu icat olduğunda, kadının evde çocuk bakıp ev çevirip, erkeğin daha çok dışarda çalıştığı düzende, veya bol bol çocuk ihtiyacı olan tarım toplumu kurulduğunda insanoğlu 30-40 sene yaşıyordu
sarayda cariye olan kadınlar bile genelde 40 yaş civarında ölmüşler.
regl gördüğün gibi evlen, evlendiğin gibi doğur, büyüt, kendi gücün yerindeyken kendi ürettiğini ye, doğurduğun doğuracak yaşa gelip soy devam edince de öl. es kaza ölmezsen de doğurduklarınla aynı evdesin zaten ölene kadar.
bakın diğer tüm herşeyi bir kenara koydum
ölüyordu yani zaten insanlar -genelde.
çok fazla yaşlanmadan, dünyada bir yer görmeden, çok fazla bişey tüketmeden, başka türlüsünü bilmeden, çok elden ayaktan da düşmeden bakım vs. ihtiyacı olmadan. genel olarak durum buydu.
modern çağa geçtiğimizde ise babasının maaşını kocasının dul maaşını yani bir emekli maaşının %40 %50sini alıp bile idare etti çoğu kadın.
günümüzde 80-85 yıl yaşayacak burada yazan kadınların çoğu.
neredeyse hepimiz elden ayaktan düşeceğiz bize bakacak kişiler, baktıracak güç gerekecek. (ha ileride insanlık 85-90 yaşını geçene tıbbi bakım vermeyelim, maksimum 5 sene hastanede yatanın da fişini çekelim diye bi karar alırsa bilemem, değilse durum bu)
ve bırak babanın, (sana kalırsa kocanın) emekli maaşıyla geçinmeyi kendi emeklisi yetmiyor insanlara şu anda. bakın şu anda yetmiyor. ileride kimseye yetmeyecek.
adam da şu anda daha kadın gençken güzelken körpecikken, istediği gibi bi para vermiyor kadına. bi güzellik incelik yapmıyor. aile bütçemiz demiyor. sevinsin onun da annesi demiyor. demi?
20-30 sene sonra kadın "pörsüyünce" "hizmet kalitesi"(!) düşünce, kadının yüzüne bile bakmayacak o halde? ne anladım körpecik gencecik zamanlarını adama adamasından o zaman. bir iş tutsa kendine yatırım yapsa ileride ortada kalmaz bari. annesine kahve makinesi almak bence çok teferruat bi konu.
gerçekten sıkıldım ama bunları erkek "haklı" diye demiyorum, ama işte kendilerini, çocuklarını emanet ettikleri erkek de "bu".
durum bu, ülke bu, erkek bu, öyleyken bin sene önceki kafada kalmış adama kendini, geleceğini nasıl emanet ediyor bu körpe kızlar?
ha evet, imkanı olan erkek olsun.
Bibibella, valla açık konuşayım maddiyattan çalışmaktan bağımsız, bugün genç ve bekar bir kadın olsam bu yeni model erkeklerle aslaaa evlenmem, duygu yok ruh yok ilgi yok, varsa yoksa kendi kıymetli mabadıyla anasının istekleri.Evlenirken şirket ortağı değil eş seçtiğimiz için kıymet görüyoruz kısacası herkese hayırlı eş versin (kadın erkek)
Faydamız olduysa feda olsun bosverKonu sahibi 3-5 mesaj yazdi kocişinin koynuna döndü, burda bütün forum birbirine düştü
Yok yok, şükür tartışma çıkmadı bence çok verimli bir fikir alışverişi oluyor, hazır yayılmışım işim de yok keyifle okuyorum, her fikir bir şeyler katar ne güzelKonu sahibi 3-5 mesaj yazdi kocişinin koynuna döndü, burda bütün forum birbirine düştü
Tabi bunlara çanak tutan kadınlarıda es geçmiyelim öyle aliştırmışlarkiBibibella, valla açık konuşayım maddiyattan çalışmaktan bağımsız, bugün genç ve bekar bir kadın olsam bu yeni model erkeklerle aslaaa evlenmem, duygu yok ruh yok ilgi yok, varsa yoksa kendi kıymetli mabadıyla anasının istekleri.
Adamlar 2 kelimeyi bir araya getirip konuşmuyor bile, tek muhabbetleri yemeeek diye bağırınmak, karnı doyuyor koltukta ya elinde telefon bir haltlar yapıyor ya miskin miskin uyukluyor, hafta sonu ölü taklidi yapıyor.
Tevekkeli değil benim kelminatör bisikletine atıp beni gezdirirken milletin yüzünde şaşkın bir gülümseme oluyor, dan dun ilişkiler o kadar normalleşmiş ki içinde duygu olan birliktelikler görünce şaşırıyorlar, adamın göğsüne de dayıyorum başımı, ihtiyarlık aşkı yaşıyoruz
Dur ne yaşlanması, sen daha 44 değil misin? Aramızda 9 yaş var ben bile yaşlandım demiyorum :)))Tabi bunlara çanak tutan kadınlarıda es geçmiyelim öyle aliştırmışlarki
Ben zaten burda okuya okuya kocamın kıymetini çok daha iyi anlıyorum yazmak istemedim ama benden çok annemi düşünür illa birşey alalım şunu yapalım bunu edelim ben gerek yok derim genelde ama kk ya bakarsak benim buna hakkım yok zaten neden yan gelip yatıyorumevliliğe bakış açıları çok üzücü
Benim gibi kadını bile duygulandırdın eniştenin kralıneyse regl olucam ondandır yaşlandık be mune
Belli bi yaş üstü ablalar böyle konuşuyor o yüzden dedim. Koynuna girmek falan çok abesne mi alaka? Acaba ne alaka biraz düşünün bakalım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?