Babanıza karşı olan duygularınız...dertleşelim mi

Annem 20 yıldır hasta onun ilaçlarının saatini annemden daha çok dikkat eder ve bir çocuk gibi üstüne titriyor üstüne kalın bişey al hasta olacaksın diye canım babam rabbim onun yokluğunu göstermesin
 
Bizde tam tersi annemle değil babamla paylaşırdım. Her herşeyi anlatırdım annem cok eleştiri yapar bir insandır babam ise arkamda dururdu.. Allah var yani hatta evlenirken bir annenin kızım mutfağın banyon temiz olsun diye nasihatlerde bulundu ama hayatımda 2 kez tabiri caizse kazık attı..1.başka bir kadından evlat sahibi olması ki kadın annemin arkadaşı sayılırdı...
2.benim için ölmüş olan ablasıyla görüşmesi...
 
Babam canım, nefesim. hasta ve ben ona bişey olursa diye düşünürken bile gözlerim doluyor. bazen hıçkırıklara boğuluyorum. babamı gördüğümde usulca koltuğunun altına sokulurum. en huzurlu olduğum yer belki de. bana çocuklarıma sonsuz sevgisini her zaman gösterir. öpmelere sarılmalara doyamaz. ve her zaman arkamda durur, bilirim dara düşersem sarılacak bir babam var. Allah anne ve babalarımıza sağlıklı hayırlı uzun ömürler versin inşallah.
 
Öyle ya da böyle yaşananlardan dolayı ergenliğim babam ölsün diye dua etmekle geçti, ölsün de maddi manevi rahatlayalım.
33 yaşında, oğlum daha otuz günlükken kaybettim babamı bir kez bile yavrumu kucağına veremeden; şimdi oğlumun her ay dönümüyle es bir sızım var. Bir kere bile “baba” diyebilmek için neler vermezdim. Çok özledim, çok cok cok özledim. Çocukluğuma dair hatırladığım mutlu ne kadar ani varsa hep babamla ki annemi daha cok severim.
Kötü anıların hepsi gitti. Geriye çocukken saatin beşi geçip de eve gelmesini beklediğim, gelir gelmez kucağına atlayıp ceketinin cebinde çikolata aradığım, o zaman bana nurlu gelen ama aslında cakirkeyif sesinden dinlediğim Keloğlan masalları, şen kahkalarimiz kaldı. Kulagimda her fırsatta “seni çok seviyorum, Allahım seni hep korusun zeytin gözlüm” diyen sesi kaldı. Öldüğünde bakmadım cenazesine aklımda son hali kalmasın diye,zaten kalmayacakmış; her hatırladığım çocukluğumdan...
ben çok özlüyorum babamı, gölgesi yeter diyorlar ya, baban öldüğü gün büyüyorsun aslında diyorlar ya aynen öyle. Klişe olacak ama, kıymetini bilin...
bir kez daha “baba” diyebilmek için neler vermezdim
 
Bir babaya sahip olmak nedir hiç bilmedim 26 yıllık hayatımda. Var ama yok. Görüntüde var ama aslında yok. Beş kuruş parası geçmedi bu zamana kadar boğazımdan onun. Ben de isterdim babam pra göndersin okulumu bitireyim işime başlayayım. Ama maalesef. Hep çalışmak zorunda kaldık annem ablam ve ben. Parası olmasına rağmen saklardı bizden baba. Bir kere canım kızım diye başımı okşadığını bilmem. Hep bağırır,kaba saba konuşur,anneme ve annemin ailesine küfreder. Canım dedem ve anneannemin cenazelerine bile laf olmasın diye gelmişti ve mutfakta yemek yemekten kimseyle konuşmamıştı. İşi gücü yemek yesin, artık kıçının izinin çıktığı o çekyatta yatsın,kedileri beslesin. Bir kedi kadar bile değerimiz yoktı onun gözünde asla. Sokaktan her bulduğunu eve taşıyor. Ev çöp gibi oldu artık. Tek üzüldüğüm annem. Boşan diye defalarca yalvardık. Ki annem ekonomik özgürlüğü olan, özgüveni yüksek ve aileainin daima yanında olduğu bir kadın. Böyle bir kadın nasıl böyle vasıfsız bir insanla evli kalırdı ki? Ama babam kendi kardeşleri de dahil herkesle kavgalı olduğu için annem ona acıyor. Yalnız kalır ve perişan olur diye korkuyor. Halbuki öyle gamsız bir adam kendini çok güzel idare edebilir. Bir insan herkesi haksız görebilir mi ya? Herkes kötü bir tek o iyi. Kimseyi beğenmez, daima yalan konuşur,kimseyi sevmez,ukala. Keşke bir babaya sahip olmanın ne demek olduğunu bilseydim. Arkamda dağ gibi bir babam var diyebilseydim. Beni koruyup kollasaydı. Keşke böyle olmasaydı. Şu hayata gözlerimi son kez kaparken en büyük pişmanlığım en büyük üzüntüm bu olacak.
 
babam benım gecmısım
babamı dusununce hep aklıma cocuklugum gelıyor
uykudan uyandıgımda yastıgımın altında buldugum cıkolata ( ben uyurken benı opmus yastıgımın altına sevdıgım cıkolatadan bırakmıs )
mendıl ararken cebımde buldugum benden habersız cebıme konulmus para
ilk bisiklete binişim
ilk yaptıgım çorba :) babam ogretmıstı
kartondan yaptıgımız uc boyutlu araba
isim sehir oyunu :) her aksam oynardık ya abım babam ben
hep benı ve abımı mutlu edecek oyuncaklarla elı kolu dolu gelmesı ve oturup bızle oynaması
sohbetı . her konuda konusabılıyor olmamız bır derdım oldugunda ılk aklıma babamın gelmesı
evlenırken gelınlıgımle evden cıkarken babama sarıldıgımda kı o his onu unutamıyorum neden anneye sarılırken degıl de babaya sarılırken oluyor o bılemıyorum

ben annemı de babamı da ozleyerek buyudum ıkısının de yogun iş hayatları vardı ama bırlıkte gecırdıgımız kısa sureler cok degerlıydı
yıne de babam benım ıcın bır tık daha baska sankı bılemıyorum neden . yerı daha bır ayrı . suan bunları yazarken bıle bogazım dugumlendı .
 
Canim sana birşey deyim. Biz 5 kardeşiz en küçük bendim ve ben babaya en düşkünüm. Diğerleri babamdan korkardı ama ben hiç korkmazdım incitmekten korkardim. Babamda hepimize bağırırdı hatta bi laf söylerdi herkez baka kalirdi. Büyüğümüz diye ses çıkarmazdık. Ama şunu bilirdik ki düşecek olsak elimizden ilk tutan babamdır. Çünkü babalar sert görünür ama şunu unutma en iyi babalar bilir evlatlarını. Şahsen bizim öyleydi babamdan herşey saklardık. kızar bagrir diye. Halbuki öldükten sonra anladım ki babam herşeyi bilirmiş,hepimizin huyunu çok iyi biliyormuş. Yani sana birşey olsa babanın canı yanar. Sert olmasına bakma sana zarar gelmesinden korkuyordur
 
Çocukluğuma dair hiç babamla anım yok desem yeridir. Gece çalışır gündüz uyurdu. Onu uyandırmak bizim ve annemin en büyük korkusuydu. Gündüz çalışınca iş çıkışı eve gelmez arkadaşlarıyla içmeye giderdi. Eve geldiğinde olmadık bir sebep bulup huzursuzluk çıkarıp, bağırıp çağırıp yatardı. Zaten işe gitme saatinde de kapıdan çıkarken bağırıp çağırıp bizim yüzümüzden işe gittiği için bize kızıp giderdi.
Velhasıl bu huysuzluk ve sevgisizlik hala devam ediyor. Bu yüzden aramızda tanımlayabileceğim bir ilişki yok. Ama ona birşey olmasını ne ben ne de aynı sevgisizlikle büyüyen abilerim ve Ablam ister.
Babamın bu sevgisizliğinin yarattığı açığı kapatan en büyük abim var allahtan. İşte o bizim için babamız gibidir. Sever ,korur ,kollar. Canımdır, canımın içidir
 
Babama dair hatırladığım 4-5 yaşlarındayken bana birkaç kelime Rusça öğretmiştir, ev telefonuyla bir Rus kadınla konusturuyordu. Annem ben 3 buçuk yaşımdayken vefat etti. Benim için baba kavramı diye bişey yok onun yokluğu sayesinde böyle güçlü bir insan oldum iyiki ona muhtaç olmadım. Hayatı lüks yaşayıp bakımlı kadınlarla münasebete girmekle gecti
 
Bizim ne hissettiğimizin bir önemi yok ki.Babanızla ilişkiniz size özel.Bir ömür boyu kızının yanında olup ona destek olan,seven,şefkat anlayış gösteren bir babayla,en zor anında bile evladına kol kanat germeyen bir babaya aynı şeyler hissedilir mi?Ha,babadır diye nefret etmek doğru değil ama kendinizi başkalarıyla kıyaslamanız da size zulüm bence.Maalesef hepimiz bu hayat denen yarışa aynı etapta başlamıyoruz ki arkada kaldık diye eseflenelim...Eskiye takılmak sadece sizi mahvediyor.Olan zaten olmuş,bitmiş.Ben bu hayatta bunu gördüm.Anneme çok takıldım ama artık bitti...Bazen ne yaparsan yap olmuyor.En yakının olması gereken insan en uzağında durmayı tercih ediyorsa insana kalan selam verip geçmek bazen...
 
Benim babamin akli hic kötülüge calismaz. Ailenin en büyük kardesi. Tüm kardeslerine abilik yapmis. Babalari erken ölünce hepsine kol kanat germis. Hepsini bir yerlere getirmis. Evlendirmis ev bark sahibi yapmis. Simdi babamin isleri kötüye gidince hepsi ona üstünlük taslar oldu. Babama duydugum en büyük duygu merhamet. Onu cocuk gibi sevmek istiyorum. Zaten yaslandi. Kiyamam babama
 
İnsan karakteristik olarak neyse o dur. Yani baba olunca mucizevi bir şekilde ah evladım yavrum moduna girmez. Çok takılmamak lazım. Elindekiyle yetinmeyi bilmeli. Yani başkası babasıyla müthiş iyiyse aynı şekilde olmamış olmamız benim babam olduğu gerçeğini değiştirmiyor. O sebeple, benim babam da böyle bir baba işte deyip geçmeli. Ben de ne nefret ederim ne de bayılırım. Senede iki defa birkaç gün olmak suretiyle görüşürüz birkaç kelime sohbet yeter yani. Fazlasını beklemek beni üzerdi bende beklentimi sıfıra indirdim ve mutluyum :)
 
Babam herşeyimm benim. Annemle ayrılar 8 senedir ve ben babamla aynı mahallede oturuyorum bi gün görmesem öZlüyorum. Evlendiğimde yaparım dayanırım diye 2 saatlik uzaklıga gittim 8 ay dayanabildim. Babam her aradığında ağlıyordum. Sesi yetiyor. Babamı 2 kere ağlarken gördüm. 1. Dedem öldüğünde 2. Gelinliğimle evder çıkarken. Bazen arkadaşlarıyla 1 2 gün gezmeye gidiyolar ve ben babamın evine uğrayamıyorum orayı boş görünce göğsüm sıkışıyor. Babam candır hayattır gülüşlerimin sebebi arkadaşımdır. Bir gün olsun bana hayır demedi gece gezmelerine götürür şarhoş olsam gelir alır yatagıma yatırırdı. Evlenicem dedim sesi çıkmadı doğulu istemıyordu eşimde doğulunolmasına rağmen kabul etti. Bikez kırmadı kalbimi. Rabbim yokluğunu göstermesin. Liseye başlarken bile ilk hafta beni götürdü ve onu kapıda bırakıp okula girdiğimde çok ağlıyordum onsuz bana zarar vericekler gibi geliyordu. Kitabımı unuttum baba gel kıyafet alıcam baba gel herşey o canımın içi okula bilerek geç kalırdım arabayla beni bıraksında yolda konuşalım diye eşim bile kıskanır siZin aranızda ki sevgi nasıl böyle diye umutlarım benim
 
BABAM... Oğlumdan sonra en kıymetlim. Sığınacak limanım, tutunacak dalım, arkamda dağ gibi duranım. Babam deyince bile burnumun direği sızlar. Derler ya kız çocuklarının ilk aşkı babalarıdır diye, benim için tam anlamıyla böyle... 35 yaşındayım hala küçük bir çocuk gibi kucağında sever beni :) Fedakar, cefakar, hayatı bizim için çalışıp didinmekle geçmiş bir adam. Yokluğunu düşünmek bile nefesimi kesiyor. Rabbim onun yokluğunu yaşatmasın bize.

Maalesef babaları ile arası çok iyi olan kız çocuklarında şöyle bir şey oluyor, aynı ilgiyi, sevgiyi, şefkati, düşkünlüğü eşlerinde de arıyorlar. Bulamayınca da evliliklerinde sorun yaşıyorlar... Bu sebepten bazen babam bizi bu kadar el bebek gül bebek büyütmese miydi ki acaba diye düşünüyorum :)
 
Evlenmeden önce bana kardeşime ve anneme yaptığı tüm olumsuz şeyleri tüm sıkıntıları psikolojik ve fiziksel şiddetini mazur görüp yine yanında olup yine sevebiliyordum.. Evlenince ve başka bir şehre yerleşince hayatım çok değişti herşeye dışarıdan bakabilen objektif bir çift gözüm oldu. Ayrıca çevremde başka babaların ve çocuklarının ilişkilerine ve bu ilişkilerin olumlu ya da olumsuz olmasının ileriki hayatta insanı ne kadar büyük ölçüde etkilediğine tanık oldum.. İyi bir babaya sahip insanların hayata çok daha önde güvenle başladıklarını anladım... Şimdi babamdan bazen nefret bile ediyorum... onu hiç aramıyorum. O ararsa açıp öylesine konuşuyorum. Diğer insanları gördükçe hayatımızı ne kadar mahvettiğini daha net anlıyorum... En çok annem sonrasında kardeşim ve kendi adıma çok üzgünüm. Geçmişe şu anki gücümle geri dönebilmeyi üçünü de ondan koruyabilmeyi dilerdim. Belki o zaman daha ılımlı mutlu insanlar olabilirdik...
 
O işte içinden gelmeli ben de şiddetde gördüm kötü şeylerde yaşadık ama ne bileyim babam o kıyamıyorum
Ama yinede içinden geldiği gibi davran yarın pişman olma da

Geçende yaşlıda sayılmaz bi teyze öldü evlatları bayramdan bayrama gider arayıp sormazdı öldü ya ah anam vah anam hala ağlıyolar koca insanlara tokat atasım geliyo öldükden sonra anam babam ağlamaya gerek yok sağlığında bi kere anam babam diye sarılup öpseler yetcek oysaki

İçinden geldiği gibi davran ama seninkinden ne kötü babalar var taciz eden satan istismarına gözyuman... tamam şiddet de iyi bişey değil ama yinede vursada babam anam ne bileyim işte seviyorum
Sevgi gösterememeleri de eskiden gelen bişey öyle görmüşler benimki bebekken çok sevmiş ama büyüyünce pek vakti olmamış şimdi torunlarını indirmez kucağından şimdiden karnımdakini seviyo bile onun çocuklarımı sevdiğini görünce beni de öyle sevmişdir diye duygulanıyorum
Evlat sahibi olunca ana babanın kıymetini daha iyi anlıypruz birazda
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…