- 2 Şubat 2015
- 14.624
- 62.311
- 598
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #41
Düşük vites, geneli düz yol, kalınlaştırmaz. Aksine inceltir. Duruşunu düzgün tutarsan, üst bacak, karın ve sırt da çalışır.Bisiklet denedim, hatta bir ara o kadr güzel rayına oturtmuştum ki, kursa giderken bisiklet kullanıyordum paso bir hafta demedi yokuş yukarı filan zorlanmadan çıkacak kondisyona girdimdi (Tabi o ara yine bir sigara bırakma denemesi vardı sanırım 5 gün kadar bıraktımdı)... Dediğin gibi rüzgarla yüzüm rahatlıyordu. Gel gelelim totom ağrıdı, selesi değişecekti kaldı gitti, ilaveten alt baldırlarım çok ağrıdı en çok dizden aşağım çalışıyor ki vücudumda en istemediğim yerin çalışması demek bu, kalın zaten; bilinçsiz yapıyorum daha bi kaslanacak diye çekindim bıraktım, düşük vites kullanmam lazım, alışmışım paldır küldür yeni yetme ergenler gibi... Bunu bi daha gözden geçirebilirim.
Suyu bol içerim Turuncu, ama çay ve kahve de içerim ne biçim bi midem var bilmiyorum. Tarçın affedersin beni istifra ettirebilir kokusuna bile zor dayanırım öyle cinsliklerim var. Meyve-yoğurt olayına girince sigaradan kesiliyorum ağzım buruklaşıyor diye onlardan geçtim, sigaraya devam. Yani ne diyebilirim, sigara konusu bende iyice yılan hikayesi oldu, ne desen haklısın yani, dışarıdan bakınca saçma görünmesi gayet normal, bana da saçma görünüyor zaten yeterince. İç sıkıntıma yapışıyor illet bağımlılık; ne güzel bırakmıştım 2 sene hamilelikten emzirmeye kadar... Bi an tek sigara, yine başa döndüm. Duygusal olarak daha güçlü olmam gerekiyor bu konuda, kapalı kutuyum "Tek arkadaş sigara" olayından çıkmam lazım, iç sıkıntılarından bi geçmem lazım çünkü keyif olayını geçeli çok oluyor.
..
Hayatınızda önemli bir karar vermek mi üzeresinizSelam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?
Ben bu sabaha İzzet Altınmeşe olarak uyandım.
Kocaman bir sivilce düşünün benin yerine; başı yok böyle kıpkırmızı apse, zonk zonk... Konuyu açsam mı açmasam mı diye düşündüm de, bakınca çok basit algılanabilir ama inanılmaz moralim bozuldu ya; bir sivilce dert olur mu? Tüm diğer benzer dertlerle birleşince, oluyor.
32 yaşına gelmişim, hala ergen gibi sivilce çıkarıyorum ve bunun sebeplerini biliyor-bu konuda hiçbir şey yap(a)mıyor oluşuma ayrı bozuluyorum. Nasıl bir "Çöküş" zamanını yaşıyorsam, bu sene bir bir patlıyor sanki.
Vücudum, bilhassa cildim tüm sinyalleri verdi; geçen şort giymemi fırsat bilen annem, arkamdan bi güzel süzmüş beni, diyor "Gangsta bacakların çok bozulmuş, bu kadar değildi; sporu niye bıraktın ki, beslenmen nasıl? Erken çöküyorsun yirmili yaşlarında değilsin kızım dikkat etmen lazım artık." filan... (Gözünüzü seveyim anneme sarmayın yorumlarınızda, kadının huyu işte her görüştüğümüzde bi inceler beni, bi şey görürse de dümdüz söyleyiverir, normal üzeri bi anaçlığı var kendisinin). Durumun az buçuk farkındaydım, böyle bi etlerim lömpür lömpür olma yolunda, ama takmıyordum. Neyse, kuzguna yavrusu şahin görünür mantığına binaen, annem bile böyle uyarı çekiyorsa benim bacakların durumu vahim dedim, eve geçtikten sonra aldım masa lambasını, tuttum bacaklara, eşimi sıkıştırdım incelemesi için "Vallahi trip atmayacağım, ufacık bile yüzümü eğmeyeceğim, bana ne gördüğünü söyle, çok mu kötü olmuş?" diye, adam eveledi geveledi, iltifat bilmem ne, sonunda ısrarıma dayanamadı "Eh yani, yaşlanıyoruz, birazcık şey olmuş" dedi. Anaağm... "Ne olmuş ne olmuş?" diyorum, "İşte, deforme, selülit mi, anlamam ben, belli olur olmuş ama şey değil" derken zaten elime bi ayna aldım öbür ayna karşısında iyice incelemeye koyuldum her bi yanımı. Bi selülit olsa iyi, damarımsı bi renk değişimi de var gibi deride (Bunu sigaraya bağlıyorum ama bilen varsa fikirlerini de almak isterim denk getirip bi doktora görünene kadar). "Tamam" dedim. "Spora başlıyoruz, zaten aklımdaydı sana inat kendimi eski kılığıma sokacaktım; ama birlikte başlıyoruz, yetti gari sen de kaldır o totonu; iyice çöktük" dedim o ara bi asabım bozulmuş, "Ben biliydim böyle olacağını" gibisinden bi şeyler geveledi sonra tamam spora başlayalım dedi, anlaştık.
Anlaştık, amma velakin kendisi elbette kendisinden beklenildiği üzere yayılma modunda.
Tek çıkayım diyorum, ben de çakıldım kaldım. Bu sigara, dengesiz beslenme, depresyonik haller beni mahvetti... O kadar çabuk yoruluyorum ve pes ediyorum ki artık birinin kolumdan tutup çekmesi gerekiyor. Bi de cildim kendi terime bile alerjik midir nedir ya böyle bir şey olabilir mi? Bacağı-totoyu forma sokayım derken yüzüm gidecek elden, biraz terlesin/sıcak görsün hemen sivilcelenir. Bir iki bi şey yapayım dedim işte, sonuç İzzet Altınmeşe... Devamında daha beter bozulacak biliyorum. Bi yüzme kalıyor geriye hem spor hem sürekli yüzü yıkama hali; onda da güneş olmamalı kesinlikle, gün battıktan sonra denize-havuza girme seçeneği kalıyor. Tek başıma da olmaz -düzene nasıl oturacak; eşimin toto yerinden zor oynar. Kendimi zorlaya zorlaya semizotu yerim, arkasına bi demlik çay - paket sigarayı bitiririm. Ben ne oldum böyle? Bu gidiş nereye? Sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da bitiyormuşum haberim yokmuş. Bundan belki aylaar önce gözaltlarım için konu açmıştım, o filan hiçmiş, bacaklar-totom elden gitmiş bile :/
Hanımlar bi şey söyleyin, "Kaldır o totonu kocanda şikayet edip durduğunu sen mi yapıyorsun şimdi hea, seni ihtiyar!" deyin, "Sigarayı bırakamayacak kadar iradesiz misin?!" deyin, "İçtiğin kahveler çaylar, işte böyle tırmalar" deyin...Ben bu kadar salıvermezdim, bu kadar uyuşturmazdım kendimi. Başlamak için daha ne olması lazım? Kollarımın da mı selülitlenip sallanması lazım acaba? Bana nereden başladığınızı anlatın, sigarayı nasıl bıraktığınızı, salataları nasıl afiyetle yediğinizi böyle bayıla bayıla, çaydan-kahveden nasıl vazgeçtiğinizi, nasıl hayatınızı bu döngüden çıkardığınızı anlatın. Ben ne zaman bu kadar alıştım buna ki şimdi çıkamıyorum? ... Her şey planda kalır oldu. O başlangıcı bi anlatın bana kızlar, "Tak eden" yeri... Unuttum.
eliptik aldım geçen yıl 1 ay hevesle yaptım yarım saat günde ama devamını getiremedim maalesef yenıden mi başlasam acaba 5 kilo fazlam oldu benim de turp gibi.yürüyüş bandımı zaten uzunnn yıllardır nevresim çarşaf kurutucusu olarak kullanıyoruz nasıl gidecek bu kilolar bilmiyorum kiDepresyon icin gunde yarim saat yoga yaziyoruz arkadasa, saka gibi ama nefes al nefes ver esnet derken sanki vucudu sikilastiriyor bile ya.
Selulitler icin de gunde yarim saat eliptik yaziyoruz, ustune tanimam a
Yuzme havuxu olan bir spor salonunda yarim saat yuzme yarim saat eliptikle benim popo bile kuculdu zamaninda.
Diyet icin ne desem yalan
Sigara da icmeyin su mereti keseye zarar
Başladına bağlayıncs o işler hep yarım kalıp kendin enerjinin topla:)Bana düzenli uyacak, yanımda biri lazım evet. Bi spor-sağlıklı beslenme arkadaşı bulmalıyım.
Spor salonu maceralarımı biliyorum, bir süre sonra kaçışla sonuçlanıyor.
Açık havada orada burada akşam üzeri sıkılmayacağım bi yerlerde düzenli yürüyüş-koşu-yüzme filan...
Önceden bir başıma yapardım, şimdi biri olmalı diyorum sıkılıyorum. Amacım mı eksik? Göz göre göre rahatsız olduğu şeyi insan niye değiştirmez? Aklımda deli sorular...
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?
Ben bu sabaha İzzet Altınmeşe olarak uyandım.
Kocaman bir sivilce düşünün benin yerine; başı yok böyle kıpkırmızı apse, zonk zonk... Konuyu açsam mı açmasam mı diye düşündüm de, bakınca çok basit algılanabilir ama inanılmaz moralim bozuldu ya; bir sivilce dert olur mu? Tüm diğer benzer dertlerle birleşince, oluyor.
32 yaşına gelmişim, hala ergen gibi sivilce çıkarıyorum ve bunun sebeplerini biliyor-bu konuda hiçbir şey yap(a)mıyor oluşuma ayrı bozuluyorum. Nasıl bir "Çöküş" zamanını yaşıyorsam, bu sene bir bir patlıyor sanki.
Vücudum, bilhassa cildim tüm sinyalleri verdi; geçen şort giymemi fırsat bilen annem, arkamdan bi güzel süzmüş beni, diyor "Gangsta bacakların çok bozulmuş, bu kadar değildi; sporu niye bıraktın ki, beslenmen nasıl? Erken çöküyorsun yirmili yaşlarında değilsin kızım dikkat etmen lazım artık." filan... (Gözünüzü seveyim anneme sarmayın yorumlarınızda, kadının huyu işte her görüştüğümüzde bi inceler beni, bi şey görürse de dümdüz söyleyiverir, normal üzeri bi anaçlığı var kendisinin). Durumun az buçuk farkındaydım, böyle bi etlerim lömpür lömpür olma yolunda, ama takmıyordum. Neyse, kuzguna yavrusu şahin görünür mantığına binaen, annem bile böyle uyarı çekiyorsa benim bacakların durumu vahim dedim, eve geçtikten sonra aldım masa lambasını, tuttum bacaklara, eşimi sıkıştırdım incelemesi için "Vallahi trip atmayacağım, ufacık bile yüzümü eğmeyeceğim, bana ne gördüğünü söyle, çok mu kötü olmuş?" diye, adam eveledi geveledi, iltifat bilmem ne, sonunda ısrarıma dayanamadı "Eh yani, yaşlanıyoruz, birazcık şey olmuş" dedi. Anaağm... "Ne olmuş ne olmuş?" diyorum, "İşte, deforme, selülit mi, anlamam ben, belli olur olmuş ama şey değil" derken zaten elime bi ayna aldım öbür ayna karşısında iyice incelemeye koyuldum her bi yanımı. Bi selülit olsa iyi, damarımsı bi renk değişimi de var gibi deride (Bunu sigaraya bağlıyorum ama bilen varsa fikirlerini de almak isterim denk getirip bi doktora görünene kadar). "Tamam" dedim. "Spora başlıyoruz, zaten aklımdaydı sana inat kendimi eski kılığıma sokacaktım; ama birlikte başlıyoruz, yetti gari sen de kaldır o totonu; iyice çöktük" dedim o ara bi asabım bozulmuş, "Ben biliydim böyle olacağını" gibisinden bi şeyler geveledi sonra tamam spora başlayalım dedi, anlaştık.
Anlaştık, amma velakin kendisi elbette kendisinden beklenildiği üzere yayılma modunda.
Tek çıkayım diyorum, ben de çakıldım kaldım. Bu sigara, dengesiz beslenme, depresyonik haller beni mahvetti... O kadar çabuk yoruluyorum ve pes ediyorum ki artık birinin kolumdan tutup çekmesi gerekiyor. Bi de cildim kendi terime bile alerjik midir nedir ya böyle bir şey olabilir mi? Bacağı-totoyu forma sokayım derken yüzüm gidecek elden, biraz terlesin/sıcak görsün hemen sivilcelenir. Bir iki bi şey yapayım dedim işte, sonuç İzzet Altınmeşe... Devamında daha beter bozulacak biliyorum. Bi yüzme kalıyor geriye hem spor hem sürekli yüzü yıkama hali; onda da güneş olmamalı kesinlikle, gün battıktan sonra denize-havuza girme seçeneği kalıyor. Tek başıma da olmaz -düzene nasıl oturacak; eşimin toto yerinden zor oynar. Kendimi zorlaya zorlaya semizotu yerim, arkasına bi demlik çay - paket sigarayı bitiririm. Ben ne oldum böyle? Bu gidiş nereye? Sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da bitiyormuşum haberim yokmuş. Bundan belki aylaar önce gözaltlarım için konu açmıştım, o filan hiçmiş, bacaklar-totom elden gitmiş bile :/
Hanımlar bi şey söyleyin, "Kaldır o totonu kocanda şikayet edip durduğunu sen mi yapıyorsun şimdi hea, seni ihtiyar!" deyin, "Sigarayı bırakamayacak kadar iradesiz misin?!" deyin, "İçtiğin kahveler çaylar, işte böyle tırmalar" deyin...Ben bu kadar salıvermezdim, bu kadar uyuşturmazdım kendimi. Başlamak için daha ne olması lazım? Kollarımın da mı selülitlenip sallanması lazım acaba? Bana nereden başladığınızı anlatın, sigarayı nasıl bıraktığınızı, salataları nasıl afiyetle yediğinizi böyle bayıla bayıla, çaydan-kahveden nasıl vazgeçtiğinizi, nasıl hayatınızı bu döngüden çıkardığınızı anlatın. Ben ne zaman bu kadar alıştım buna ki şimdi çıkamıyorum? ... Her şey planda kalır oldu. O başlangıcı bi anlatın bana kızlar, "Tak eden" yeri... Unuttum.
Ben diyet yaparken en sevdigim sey salata yemek.Kar etmiyor... Yok, somut bi şey lazım. Nereden başlayacağımı bilmiyorum. :/ Salata nasıl sevilir mesela? ..
Hayatımda sigara içmemiş biriyim, çay kahve vs de hayatta içmem pamuk gibi cildim var ağustosta 25 olcam ama sanki sizdeki sorunlar bende de var, sürekli hareketliyimdir düzenli yürüyüş de yaparım, etim hiç sıkılasmıyor bana da bi akıl verin bu beden nasıl sıkılasacak
Bana düzenli uyacak, yanımda biri lazım evet. Bi spor-sağlıklı beslenme arkadaşı bulmalıyım.
Spor salonu maceralarımı biliyorum, bir süre sonra kaçışla sonuçlanıyor.
Açık havada orada burada akşam üzeri sıkılmayacağım bi yerlerde düzenli yürüyüş-koşu-yüzme filan...
Önceden bir başıma yapardım, şimdi biri olmalı diyorum sıkılıyorum. Amacım mı eksik? Göz göre göre rahatsız olduğu şeyi insan niye değiştirmez? Aklımda deli sorular...
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?
Ben bu sabaha İzzet Altınmeşe olarak uyandım.
Kocaman bir sivilce düşünün benin yerine; başı yok böyle kıpkırmızı apse, zonk zonk... Konuyu açsam mı açmasam mı diye düşündüm de, bakınca çok basit algılanabilir ama inanılmaz moralim bozuldu ya; bir sivilce dert olur mu? Tüm diğer benzer dertlerle birleşince, oluyor.
32 yaşına gelmişim, hala ergen gibi sivilce çıkarıyorum ve bunun sebeplerini biliyor-bu konuda hiçbir şey yap(a)mıyor oluşuma ayrı bozuluyorum. Nasıl bir "Çöküş" zamanını yaşıyorsam, bu sene bir bir patlıyor sanki.
Vücudum, bilhassa cildim tüm sinyalleri verdi; geçen şort giymemi fırsat bilen annem, arkamdan bi güzel süzmüş beni, diyor "Gangsta bacakların çok bozulmuş, bu kadar değildi; sporu niye bıraktın ki, beslenmen nasıl? Erken çöküyorsun yirmili yaşlarında değilsin kızım dikkat etmen lazım artık." filan... (Gözünüzü seveyim anneme sarmayın yorumlarınızda, kadının huyu işte her görüştüğümüzde bi inceler beni, bi şey görürse de dümdüz söyleyiverir, normal üzeri bi anaçlığı var kendisinin). Durumun az buçuk farkındaydım, böyle bi etlerim lömpür lömpür olma yolunda, ama takmıyordum. Neyse, kuzguna yavrusu şahin görünür mantığına binaen, annem bile böyle uyarı çekiyorsa benim bacakların durumu vahim dedim, eve geçtikten sonra aldım masa lambasını, tuttum bacaklara, eşimi sıkıştırdım incelemesi için "Vallahi trip atmayacağım, ufacık bile yüzümü eğmeyeceğim, bana ne gördüğünü söyle, çok mu kötü olmuş?" diye, adam eveledi geveledi, iltifat bilmem ne, sonunda ısrarıma dayanamadı "Eh yani, yaşlanıyoruz, birazcık şey olmuş" dedi. Anaağm... "Ne olmuş ne olmuş?" diyorum, "İşte, deforme, selülit mi, anlamam ben, belli olur olmuş ama şey değil" derken zaten elime bi ayna aldım öbür ayna karşısında iyice incelemeye koyuldum her bi yanımı. Bi selülit olsa iyi, damarımsı bi renk değişimi de var gibi deride (Bunu sigaraya bağlıyorum ama bilen varsa fikirlerini de almak isterim denk getirip bi doktora görünene kadar). "Tamam" dedim. "Spora başlıyoruz, zaten aklımdaydı sana inat kendimi eski kılığıma sokacaktım; ama birlikte başlıyoruz, yetti gari sen de kaldır o totonu; iyice çöktük" dedim o ara bi asabım bozulmuş, "Ben biliydim böyle olacağını" gibisinden bi şeyler geveledi sonra tamam spora başlayalım dedi, anlaştık.
Anlaştık, amma velakin kendisi elbette kendisinden beklenildiği üzere yayılma modunda.
Tek çıkayım diyorum, ben de çakıldım kaldım. Bu sigara, dengesiz beslenme, depresyonik haller beni mahvetti... O kadar çabuk yoruluyorum ve pes ediyorum ki artık birinin kolumdan tutup çekmesi gerekiyor. Bi de cildim kendi terime bile alerjik midir nedir ya böyle bir şey olabilir mi? Bacağı-totoyu forma sokayım derken yüzüm gidecek elden, biraz terlesin/sıcak görsün hemen sivilcelenir. Bir iki bi şey yapayım dedim işte, sonuç İzzet Altınmeşe... Devamında daha beter bozulacak biliyorum. Bi yüzme kalıyor geriye hem spor hem sürekli yüzü yıkama hali; onda da güneş olmamalı kesinlikle, gün battıktan sonra denize-havuza girme seçeneği kalıyor. Tek başıma da olmaz -düzene nasıl oturacak; eşimin toto yerinden zor oynar. Kendimi zorlaya zorlaya semizotu yerim, arkasına bi demlik çay - paket sigarayı bitiririm. Ben ne oldum böyle? Bu gidiş nereye? Sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da bitiyormuşum haberim yokmuş. Bundan belki aylaar önce gözaltlarım için konu açmıştım, o filan hiçmiş, bacaklar-totom elden gitmiş bile :/
Hanımlar bi şey söyleyin, "Kaldır o totonu kocanda şikayet edip durduğunu sen mi yapıyorsun şimdi hea, seni ihtiyar!" deyin, "Sigarayı bırakamayacak kadar iradesiz misin?!" deyin, "İçtiğin kahveler çaylar, işte böyle tırmalar" deyin...Ben bu kadar salıvermezdim, bu kadar uyuşturmazdım kendimi. Başlamak için daha ne olması lazım? Kollarımın da mı selülitlenip sallanması lazım acaba? Bana nereden başladığınızı anlatın, sigarayı nasıl bıraktığınızı, salataları nasıl afiyetle yediğinizi böyle bayıla bayıla, çaydan-kahveden nasıl vazgeçtiğinizi, nasıl hayatınızı bu döngüden çıkardığınızı anlatın. Ben ne zaman bu kadar alıştım buna ki şimdi çıkamıyorum? ... Her şey planda kalır oldu. O başlangıcı bi anlatın bana kızlar, "Tak eden" yeri... Unuttum.
Crossfit düşünmez miyiz?
Depresyon icin gunde yarim saat yoga yaziyoruz arkadasa, saka gibi ama nefes al nefes ver esnet derken sanki vucudu sikilastiriyor bile ya.
Selulitler icin de gunde yarim saat eliptik yaziyoruz, ustune tanimam a
Yuzme havuxu olan bir spor salonunda yarim saat yuzme yarim saat eliptikle benim popo bile kuculdu zamaninda.
Diyet icin ne desem yalan
Sigara da icmeyin su mereti keseye zarar
eliptik aldım geçen yıl 1 ay hevesle yaptım yarım saat günde ama devamını getiremedim maalesef yenıden mi başlasam acaba 5 kilo fazlam oldu benim de turp gibi.yürüyüş bandımı zaten uzunnn yıllardır nevresim çarşaf kurutucusu olarak kullanıyoruz nasıl gidecek bu kilolar bilmiyorum ki
Sorun şu ki her şeyin düşüncede kalıyor olması şu ara. Düşünürüm yani, düşünürüm de yapmak lazım, o kısma nasıl geçilecek? :/
Yoga beni sıkar gibi geliyor Goha, çok mu önyargılıyım sanki... Bilemedim. Gözümü yumup omm deyip beklemek, yoga aslında öyle bi şey değil de mi? Düşününce bile sıkıldım.
Sigarayı bırakmalıyım, bunu burada yüz kez tekrar edip bırakayım ben en iyisi. Sigarayı bırakacağım. Bırakmalıyım. Bi deftere yazayım ya da.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?