evlenirken cv mi doldurtsaydım

Benim esimde olan hastaliklar cocuklarimdada var, yani bu dusuncen hic yabana atilacak birsey degil

Valla konu sahibesi CV doldurtmicaktin ama caktirmadan bakacaktin aile bireylerine. Artik cok gec ama

Milana22 .!.:

Gen gecisi sadece anne babadan olmaz , bu yanlis bir yaklasim
Yanlis anlamayin yermek amaciyla soylemedim
Siz yazmisken bilgilendirme olsun diye alintiladim
5 kusak onceki akrabanizdan bile alirsiniz o geni

Genişletmek için tıkla...

Sizin beş yada on kuşak akrabalarınızda küçükte olsa bir hastalık yok mu

etacarinea .!.:

Bana evrim teorisine değil de nazi teorisine inanıyor gibi geldiniz. Sağlıklı ve yakışıklı Alman erkekler, sağlıklı ve güzel Alman kadınların üremesi ile oluşturulacak üstün Alman ırkı hedefi gibi.
Dini yorum yapmak istemem ama kadere inanın bence biraz. Çok yakışıklı insanların da kaldirimda dahi yururken bir anda kaldırıma araba çıkması sonucu ölmesi genetik uzantılı bir şey degil mesela. Aa bir de kader dışında büyük konuşmaya da inanırım ben. Bu kadar detay düşünürseniz o kınadığınız avuç avuç psikolojik hap içen insanlara dönersiniz.

Genişletmek için tıkla...

Ben de konuyu okurken aklıma nazi teorisi geldi, onunla ilişkilendirdim.

Evrim teorisine inanıyorsan doğal seleksiyonu biliyorsun demektir. Eşinin sülalesi bütün hastalıklarına rağmen günümüze ulaşabilmiş ve üreyebilmişse emin ol sizinkilerden daha sağlam anlamına geliyor.

Endop .!.:

Yaklaşık iki yıllık evliyim ve gelilerin kronik hastalığı olan kv ve kp i sevememek dışında bir problemim yok. Eşim iş arkadaşımın arkadaşıydı. Geller gitler arasında tanıştık, biliştik, anlaştık ve evlendik. Tam anlamıyla aşk evliliği olmasa da mantık evliliği hiç değildi.
Neyse, evlendik ettik. Aylar aylar geçti. E tabi o sülalede ne oluyor bitiyor zamanla öğreniyorsun. Özellikle de mesele sağlıksa.
Eşimin hem anne hem baba tarafı baya baya hastalar. Psikolojik rahatsızlıklar zaten diz boyu. Eşimin halaları teyzeleri amcaları depresyon haplarını aferin niyetine birer ikişer alan kişiler.
Tansiyon, şeker, damar tıkanıklığı, kalp.. Yaşı 60 ı geçenlerin hemen hepsi bu hastalıklardan muzdarip. Büyük büyük amcaları kanserden vefaat etti.
Benim anne ve baba taraflarımda ise bu hastalıklara neredeyse hiç rastlanmaz. Dedem 100 yaşına ya geldi ya gelecek. Büyük büyük annemiz yine 90 küsür yaşında. En belirgin rahatsızlık diz ve ellerde kireçlenme.
Hem eşim hem -çocuğumuz yok- olası çocuklarımız için endişelenmeye başladım. Konu dine çekilmesin lütfen fakat evrim teorisine inancım tam. Ve görünürde hepimiz aşık olsakta esasında amacımızın sağlıklı nesiller doğurmak olduğuna inanıyorum. Zaten bu teoriye göre de doğurganlık göstergesi olan özellikler kadın ve erkek için çekicilik unsuru olan kabul ediliyor.

Yani kaslı maslı :) yakışıklı zengin vs bir adamın çekici gelme sebebi 'Bu adamdan sağlıklı, güzel çocuklarım olur ve sahip olduğu maddi güç ile ona iyi bir gelecek kurabilirim' dürtüsü.

Netice olarak,
Evliliğimize sürekli olarak sağlıklı bir nesil doğurmak adına.. olarak tabiki bakmıyorum. Fakat ilerisini düşününce gelen her bir hastalık haberinde endişelerim artıyor. Pek tabii sağlıklı ailelerin hasta çocukları, hasta ailelerin sağlıklı çocukları olabiliyor. Fakat istatistik diye de bir bilim var.

Fazla mı teoriğim fazla mı hesapçıyım

Genişletmek için tıkla...

Anneannem mide kanseri geçirdi
Dedem akciğer gırtlak kanserinden öldü
Babannem beyin kanamasından
Dedem kalp hastalığından vefat ettiler
Babamın da kalbi var bypass ameliyatı oldu
Annem als den öldü
Kuzenim ankilozan spondilit diye bi hastalığa sahip

Bu şartlarda ben herhalde 50 mi göremem

Eşimin ailesinde de babannesi kanserden ölmüş
Halası da
Dedesi de kanser şu an
Annesinin beyninde anevrizma var
Gerisi sağlam onların

Herhalde bu süper gen mirasımızı çocuğumuza da aktarıcaz
Özellikle als ailesel mi diye test yaptıracaktım çocuk sahibi olmadan önce ama %10 ihtimal olduğu için ve ailede başka hiç görülmediği için yaptırmadık.

Umarım iyi ve sağlıklı genleri aktarabilmişimdir çocuğuma..

Eski ben olsam şu yazdıklarıniz çok mantıklı gelebilirdi, evet evlenmeden mutlaka bazı şeylere bakilmali derdim. Ama 23 yaşında trafik kazasında ölümden dönmüş biri olarak , gayet sağlıklı bir insan olmama rağmen bir anda ölebileceğimi görünce pek te takmamaya başladım. Ciddi manada bir saat sonranın garantisi yokken planlı yaşamak çok da mantiklima gitmemeye başladı. Her şey olacağına varıyor , bir çok şey elimizde değil ondan hayatı akışına bırakmak daha güzelime gidiyor.

Bu arada bir arkadaşımın erkek arkadaşı psikolijik ilaçlar kullanıyordu. Annesi bu konuda sıkıntı çıkarıyordu sonra ayrıldılar . Arkadaşım da bir sene sonra psikolijisi bozuldugundan ilaçlar kullanmaya başlamak zorunda kaldı. Yani hayatta başınıza ne geleceginizi çok bilemiyorsunuz. Evet genler büyük faktör ama kesin her şey demek değil. Ne olacağı hiç belli olmuyor. Ondan fazla kafaya takmadan akışına bırakmak hayatı , en güzeli.

Benim de ivir zivir bir suru hastaligim var. Cocugum olursa, benim hastaliklarimi, esimin de kotu huylarini alacak diye ciddi ciddi kaygilaniyorum. Neyse ki cocugum olmuyor.

evrime göre canlılar üremek için yaşarlar ve genlerini bir sonraki nesle aktarmak için güçlü, sağlıklı canlılarla çiftleşmeyi seçerler. Fakat üstteki üyenin belirttiği gibi doğal seçilim de var. zaten güçsüz olan yaşam tarafından bir şekilde egale edilir. Ayrıca primatlardan insana geçişin ilk dönemlerinden çok daha çeşitli çevresel faktörler mevcut şuan. Sadece genetiği baz alamayız.
Söylediklerinizden tehlikeli görünen yalnızca psikolojik hastalıklar bana göre. Eşinizde olup olmadığına çok dikkat edin. Benim babamın kız kardeşinin eşinde ve ailesinde komple var mesela ve bütün torunlara şizofreni geçmiş durumda. Psikolojide genetik çok çok mühimdir.

Evlenmeden önce araştırsaydınız madem.Ari ırk oluşturma çabası içindesiniz galiba.Ha bir de eşinizi gerçekten seviyo olsanız bunları hesaplayacağınızı düşünmüyorum.Şunu bir erkek söylese linç edilirdi , almasaydın zorla mı evlendirdiler derlerdi.


Evlenmeden önce hormonlarınızın götürdüğü yere gitmişsiniz , evlenip huzura erince ( evet seks yapınca demek istiyorum) akıl başa gelmiş.Ama iş işten geçmiş hanımefendi.Bunları hesaplamayın.Eşiniz iyi biriyse mutlusunuzdur zaten.

Bence çocuk doğurmamalısınız.
Babasından kanser vb. bir hastalık almasada,sizden bu kadar ince düşünce alıp ince hastalığa yakalanabilir.
Evrim teorisine inanan birisiniz madem;gübre olmak için hem fiziki, hemde ruhi böyle bir döngü çilesine girmeyin hiç.

Ben epilepsi hastasıyım ve daha isteme ilk görüşme aşamalarında bunu söyledik eşimin amcaları vazgecirmeye çalıştılar.. esimde sirf bu yuzden vazgeçip başka biriyle evlenirsem saglikli bir insanda hasta olabilir basimiza daha kotusude gelebilir demis ve herkesin sozunu dinlemeyip evlendi benimle ikide cocugumuz var cok sukur sagliklilar ama eltim ve kaynim hic bir hastaliklari olmadigi halde 2 cocuklari engelli olarak dogdu biri vefat etti digeri yasiyor..bu dusunceniz cok cahilce geldi bana..insaniz heran basimiza ne gekecegini bilemeyiz.

Lonely141 .!.:

Ben epilepsi hastasıyım ve daha isteme ilk görüşme aşamalarında bunu söyledik eşimin amcaları vazgecirmeye çalıştılar.. esimde sirf bu yuzden vazgeçip başka biriyle evlenirsem saglikli bir insanda hasta olabilir basimiza daha kotusude gelebilir demis ve herkesin sozunu dinlemeyip evlendi benimle ikide cocugumuz var cok sukur sagliklilar ama eltim ve kaynim hic bir hastaliklari olmadigi halde 2 cocuklari engelli olarak dogdu biri vefat etti digeri yasiyor..bu dusunceniz cok cahilce geldi bana..insaniz heran basimiza ne gekecegini bilemeyiz.

Genişletmek için tıkla...

İlahi adelet diye bir şey var şekil:A.

Endop .!.:

Yaklaşık iki yıllık evliyim ve gelilerin kronik hastalığı olan kv ve kp i sevememek dışında bir problemim yok. Eşim iş arkadaşımın arkadaşıydı. Geller gitler arasında tanıştık, biliştik, anlaştık ve evlendik. Tam anlamıyla aşk evliliği olmasa da mantık evliliği hiç değildi.
Neyse, evlendik ettik. Aylar aylar geçti. E tabi o sülalede ne oluyor bitiyor zamanla öğreniyorsun. Özellikle de mesele sağlıksa.
Eşimin hem anne hem baba tarafı baya baya hastalar. Psikolojik rahatsızlıklar zaten diz boyu. Eşimin halaları teyzeleri amcaları depresyon haplarını aferin niyetine birer ikişer alan kişiler.
Tansiyon, şeker, damar tıkanıklığı, kalp.. Yaşı 60 ı geçenlerin hemen hepsi bu hastalıklardan muzdarip. Büyük büyük amcaları kanserden vefaat etti.
Benim anne ve baba taraflarımda ise bu hastalıklara neredeyse hiç rastlanmaz. Dedem 100 yaşına ya geldi ya gelecek. Büyük büyük annemiz yine 90 küsür yaşında. En belirgin rahatsızlık diz ve ellerde kireçlenme.
Hem eşim hem -çocuğumuz yok- olası çocuklarımız için endişelenmeye başladım. Konu dine çekilmesin lütfen fakat evrim teorisine inancım tam. Ve görünürde hepimiz aşık olsakta esasında amacımızın sağlıklı nesiller doğurmak olduğuna inanıyorum. Zaten bu teoriye göre de doğurganlık göstergesi olan özellikler kadın ve erkek için çekicilik unsuru olan kabul ediliyor.

Yani kaslı maslı :) yakışıklı zengin vs bir adamın çekici gelme sebebi 'Bu adamdan sağlıklı, güzel çocuklarım olur ve sahip olduğu maddi güç ile ona iyi bir gelecek kurabilirim' dürtüsü.

Netice olarak,
Evliliğimize sürekli olarak sağlıklı bir nesil doğurmak adına.. olarak tabiki bakmıyorum. Fakat ilerisini düşününce gelen her bir hastalık haberinde endişelerim artıyor. Pek tabii sağlıklı ailelerin hasta çocukları, hasta ailelerin sağlıklı çocukları olabiliyor. Fakat istatistik diye de bir bilim var.

Fazla mı teoriğim fazla mı hesapçıyım

Genişletmek için tıkla...

Ilginc bir bakis acisi. Sahsi fikrimi soyleyeyim evrim teorisine inanan biri degilim. Birde Takdir-i Ilahi diye bir gercek var. Esinizin ailesinde saglik probleminin cok olmasi insani dusundurebilir ama yasama sekli cevre etkisi beslenme aliskanligi sosyallik gibi bir cok etken de insani etkileyen unsurlardir. Seker hastaligi tansiyon gibi seyler dogru fiziksel hastaliktir. Ama psikolojik rahatsizliklarin cogu insanlarin takintisi, kuruntusu, gecmisteki kotu yasam, inanc eksikligi, gecmisi unutamama, eslerin anlasamamasi ama evliligi surdurme mecburiyeti, musibetleri iman ceecevesinde atlamama, mutsuz cocukluk gecirme vs vs vs kaynaklandigini dusunuyorum. Cunku cevremde kullanan cok fazla insan var ve benim izlenimim bu yonde. O yuzden cok dusunmeyin derim. Omrumuzun ne kadar oldugunu bizde bilmiyoruz ki hesap kitapla bu isler yurusun diyelim. Nasip kismet gercekten bazi seyler. Insan illaki hayatta biaeylerle imtihan oluyor cunku. Dort dortluk bi hayat gormedim ben. Aileyle saglikla evlatla esle mal mulkle insanin hep bir imtihani vardir. Bu sekilde dusunurseniz daha hesapsiz bakabilirsiniz olaya

Bir yaşıma daha girdim

genetik faktörler çok etkili malesef. ailesinde psikolojik rahatsızlığı olan kişiler varsa bu riski artırır.

ama evlilik kader kısmettir. sizin kısmetinizde de boyle bir aileye gelin olmak varmış. ortada sorun edilecek birşey yok.umarım çocuklarınız sağlıklı olur ama olmazsa hastalıklarla özellikle psikolojik hastalıklarla mücadele yöntemlerini öğreninrsiniz. sonuçta tıp ilerliyor.

Endop .!.:

Yaklaşık iki yıllık evliyim ve gelilerin kronik hastalığı olan kv ve kp i sevememek dışında bir problemim yok. Eşim iş arkadaşımın arkadaşıydı. Geller gitler arasında tanıştık, biliştik, anlaştık ve evlendik. Tam anlamıyla aşk evliliği olmasa da mantık evliliği hiç değildi.
Neyse, evlendik ettik. Aylar aylar geçti. E tabi o sülalede ne oluyor bitiyor zamanla öğreniyorsun. Özellikle de mesele sağlıksa.
Eşimin hem anne hem baba tarafı baya baya hastalar. Psikolojik rahatsızlıklar zaten diz boyu. Eşimin halaları teyzeleri amcaları depresyon haplarını aferin niyetine birer ikişer alan kişiler.
Tansiyon, şeker, damar tıkanıklığı, kalp.. Yaşı 60 ı geçenlerin hemen hepsi bu hastalıklardan muzdarip. Büyük büyük amcaları kanserden vefaat etti.
Benim anne ve baba taraflarımda ise bu hastalıklara neredeyse hiç rastlanmaz. Dedem 100 yaşına ya geldi ya gelecek. Büyük büyük annemiz yine 90 küsür yaşında. En belirgin rahatsızlık diz ve ellerde kireçlenme.
Hem eşim hem -çocuğumuz yok- olası çocuklarımız için endişelenmeye başladım. Konu dine çekilmesin lütfen fakat evrim teorisine inancım tam. Ve görünürde hepimiz aşık olsakta esasında amacımızın sağlıklı nesiller doğurmak olduğuna inanıyorum. Zaten bu teoriye göre de doğurganlık göstergesi olan özellikler kadın ve erkek için çekicilik unsuru olan kabul ediliyor.

Yani kaslı maslı :) yakışıklı zengin vs bir adamın çekici gelme sebebi 'Bu adamdan sağlıklı, güzel çocuklarım olur ve sahip olduğu maddi güç ile ona iyi bir gelecek kurabilirim' dürtüsü.

Netice olarak,
Evliliğimize sürekli olarak sağlıklı bir nesil doğurmak adına.. olarak tabiki bakmıyorum. Fakat ilerisini düşününce gelen her bir hastalık haberinde endişelerim artıyor. Pek tabii sağlıklı ailelerin hasta çocukları, hasta ailelerin sağlıklı çocukları olabiliyor. Fakat istatistik diye de bir bilim var.

Fazla mı teoriğim fazla mı hesapçıyım

Genişletmek için tıkla...

Genler tabii ki önemli. Ben sizin gelecekteki olası çocuklarınızın sağlığını düşündüğünüz için kötü bir insan olduğunuzu vs. düşünmüyorum.

Eşinize aşık olasıydınız bunlar aklınıza gelmezdi, çünkü “zaten beraber olmak istediğim dünyadaki tek adam ve çocuk sahibi olmak istediğim dünyadaki tek adam bu” mantığında olurdunuz. Diğer endişe edici şeyleri de insan psikolojisinin mekanizmaları (reddetme, yok sayma, bir şekilde mantıklı bir çerçeveye oturtma vs) ile hallederdiniz. Tam tersi süper genleri olan bir adamla mantık evliliği yapsanız da sorun olmazdı. Dolayısıyla bu olay sizi bu kadar düşündürüyorsa, aşık olmadığınız ve genlerini beğenmediğiniz bir adamla evli olduğunuz çok net ortada.

O yüzden, elinizdeki çözüm opsiyonları şunlar:

1) Boşanıp, ileride karşınıza çıkan iyi genleri olan bir adamla mantık veya aşk evliliği ya da genlerinin nasıl olduğunu önemsemeyeceğiniz kadar aşık olduğunuz bir adamla aşk evliliği yapacaksınız.

Yalnız ilk ihtimal daha iyi olur. Çünkü aşkın ömrü kadınlarda bilimsel olarak maksimum 3 yıl. 3 yıl sonra pişman olabilir ama psikolojik mekanizmalarla kendinizi rahatlatabilirsiniz. Tabii ki tercih edilecek bir opsiyon değil.

2) Boşanmayıp, çocuk yapmayacaksınız. Ama bu eşinize haksızlık olur. Hem çocuk sahibi olmayacak hem de ona aşık olmayan ve onu beğenmeyen biriyle bir hayat geçirecek. O da genleri önemsemeyen veya yaklaşık eşit şartlarda olduğu biriyle mutlu bir yuva kurabilir.

3) Boşanmayıp, kendinizi bir şekilde ikna edip çocuk yapacaksınız. Eğer eşinizle çok mutluysanız bu daha kolay olur. Ama eşinize tahammülünüz az olacak. Hata yaptığında yaptıklarına içerleyip, bu durumun adaletsiz olduğunu, sizi el üstünde tutması gerektiğini, onun gen havuzunuzu güzelleştirdiğiniz için size borçlu olduğunu düşünebilirsiniz.

Tüm bu opsiyonlar göz önüne alındığında en iyi tercih, boşanıp, ileride karşınıza iyi genleri olan iyi bir adam çıkmasını beklemek. Ama böyle bir insanın karşınıza çıkmama veya çıkıp da sonra sizi hayal kırıklığına uğratma ihtimali de var. O yüzden size bu opsiyonu bu tavsiye edip sizi etkilemek istemiyorum.

Ama umarım eşiniz de siz de ya şu anki ilişkinizde veya ileride başka kişilerle olan ilişkilerinizde mutlu olursunuz.

Bence bir yerde haklısınız ama konuyu çok büyütmeye gerek de yok. Eşinizin ailesindeki rahatsızlıkları biliyorsunuz gerek fiziksel gerek ruhsal o zaman yapacağınız sey hem çocuğunuza hem de eşinize dikkat etmek olacak.

Mesela eşinizin ailesinde şeker tansiyon varsa evinizde sürekli beslenmeye dikkat edeceksiniz. Çocuğunuzda olası psikojik rahatsızlıktan korkuyorsanız küçüklüğünden itibaren çocuğunuzu gözlemleyeceksiniz. Tabi ki çocuğunuzu bazı annelerin yaptığı gibi sürekli sıkın, baskılayın, mükemmel olsun derken iyice psikojisini bozun demiyorum sadece korktuğunuz konulara karşı daha temkinli olmak lazım, daha çok gözlemlemek lazım.

Konu sahibine sonuna kadar katılıyorum bir sağlık görevlisi olarak şahit olduğum tüm çocukların hastalık geçmişine ve genetiğine baktığımızda ailesellikten gelme olduğu görülüyor