- Konu Sahibi esmerdalda
-
- #61
Belki saklamiyordur gerçekten duygusuzdur...benim çoook yakın bir akrabam da boyle hemcinsim hem de ben kesin kanaat getirdim duygusuz olduğuna. ..bazan deserim ben de derinlere ineyim diye ben buyum yüzeyim bu kadar diyor. ..eşi bile geçmişini falan hiiiç bilmez...inandım yani ama haklısınız felaket bir yavanlik bu...Sizlere biraz eşimden bahsetmek istiyorum. Artık kendimden şüphe etme seviyesindeyim. 36 yaşındayım. Çalışıyorum. Eşimle 9 yıldır tanışıyoruz 5 yıldır evliyiz. Flört döneminde dünyanın en harika erkeği olduğu, kadın ruhundan anladığı yanılgısına kapılıp evlenme kararımda bu özelliklerinin %100 etkisi olmuştu. Ancak evlilik sürecinde gariplikler yaşamaya başladım. Mesela hiçbir tartışmadan haklı çıkamıyordum asla kabul etmiyordu haksız da olunabileceğini. Üstelik neden haklı haksız davası güdüyorsun diyerek konuyu saptırıyordu. Bir kere olsun özür dilediğini veya gönlümü aldığını görmedim. Herhangi bir problem varsa bunun müsebbibi muhakkak bendim o asla hata yapmazdı. Depresif ve melankolik bir karakter olduğumu biliyordu ve bunu çok iyi kullanmaya başladı. Nasıl olsa bu kız mutsuz, nasıl olsa geçimsiz. Eline karakterimle ilgili bütün kozları vermiştim çünkü. Sanki kendi maskesi görünmesin diye bir çeşit kurban seçilmiştim.
Dışardan gören birisi için çok tatlı, cana yakın, hoşsohbet, espritüel biridir. Bu özelliklerini inkar edemem. Evlilik içinde beni dövüyor sövüyor da diyemem. Ama bir çeşit psikolojik savaş içindeyim sanki kurallarını hiç bilmediğim…
Mesela eşimin çocukluğunu, çocuklukta yaşadığı üzüntüleri vb şeyleri bilmem. Hatırlamıyorum der. Seni daha derinlemesine tanımak istiyorum derim tanıyorsun ya işte der. Neye zaafı var, nelere sinirlenir, basacağım damarı nedir ben bunların hiçbirini bilmiyorum arkadaşlar. Yüzeysel bir ilişki içindeyim deyim yerindeyse. Devamlı onun çok iyi bir insan olduğu, insanların ben yerine ona inanacağı, zaten geçimsizlik konusunda mimli olduğum konusunda manipüle edildiğimi hissediyorum. Manipülasyonlarına karşı koyduğum zamanlarda aramız bozuluyor soğuk savaş başlıyor. Evde poker face gezen bir eşim var. Hatta hayatı poker face yaşayan.
Kendim için gittiğim bunları anlattığım psikiyatrist narsistik kişilik bozukluğu olabileceğini belirtti. Hayatımda ilk defa antidepresan kullanmaya başladım. Ben onu tehlikeli buluyorum artık. Bu durumları yaşayan var mı aranızda. Yüzeysel iyi aile babası olmayı, eve kahvaltılık almayı, evlilik icabı yapması gereken yükümlülükleri yapıyor olmayı yeterli görüyor. Beraber zaman geçirme teklifimi hep reddediyor. Beni alıp bir yemeğe götürmez aynı zamanda cimrilik te var. Bu arada kendi işini yapıyor. Ama 5 yıldır doğru düzgün para kazandırmayan hobi gibi takıldığı bir iş. O konuda da manipüle ediliyorum. İşleri oturtmaya çalışıyorken bana anlayış göstermiyorsun diye. 3,5 yaşında ikizlerimiz var. Çok ilgili bir babadır. Ama ben duygusuzluktan yoruldum. Anlayışlı maskesinin arkasına saklanmasından yoruldum. Ailemi bırakıp onun şehrine gelmiş biriyim bir de. Normal olmayan bir şeyler var hissediyorum. Kendimi onun projesinin bir parçası gibi hissediyorum. Okuyanlara teşekkür ederim. Biraz uzun olduysa affola.
Canım senin sorular da biraz garip yahu ben senden daha çok korktum eşin ilgisiz ve çok konuşkan biri değil anladığım kadarıyla en fazla sinsi dersin de sen baya psikolojik terimler kullanmışsın senin sandığın kadar bu konular üzerine düşündüğünü sanmıyorum
Uzun zamandir okudugum, eniyi yorum.Bir insana sadece tek taraflı anlatımla narsistik kişilik bozukluğu tanısı koymak ilginç. Bu tanılar öyle kolay koyulmaz. Yorumlarda da konu sahibinin de yaptığı en büyük hata bu. Kullandığınız terimler psikoloji ile ilgili birşeyler okuyup arastirdiginizi gösteriyor. En büyük yanılgiyi burada yasamissiniz. Herşeyden biraz biraz bilmek herşeyi bütünüyle bilmek anlamına gelmez. Kişi bazı yanlış davranışları sergiliyorsa buna direk davranış bozukluğu demek için çok fazla kriter var. Süresi, şıklığı, günlük yaşam aktivitelerini etkileyip etkilememesi, herkese aynı şekilde davranmasi...vs. Bu kadar etiket dolu, yargilayici yazı ilk kez okudum. Ayrıca eşinizi gormeden, onu dinlemeden, veya ikili görüşme yapmadan size eşinizin narsist olduğunun söylenmesi ve sizin bu tanı koyma durumunuzun desteklenmesi korkunç bir mesleki hatadır. Eşinizin ve kendinizin bireysel farklılıklarıni kabullenmekte zorlanıyorsanız aile danışmanlığıni öneririm. Ayrıca burada yapılan aynısı bende de vardı boşa gitsin yazıları inanın beni benden alıyor. Nasıl aynısı olabilir nereden biliyorsun boşa diyerek belki birinin aklına fikir sokmaya nasıl cesaret ediyorsun. Hayatı çok zorlastiriyorsunuz, kendinizi yoruyorsunuz...
Bende sizin gibiyim kişilik olarak baya sinirli takıntılı geçimsizlik var kabul ediyorum eşimde bunu bildiği için bana karşı kullanmışlığı çok oldu ama psikoloğa eşimin gitmesi gerekiyordu ben değil empati yaptırarak biraz doğru yola getirdim hatalarını kabullenmediği bana yıkmaya çalıştığı zamanlarda empati olarak kurup anlattım şükür şimdi bana yıkmıyo ve iyi geçiniyoruz oda bende mutluyumSizlere biraz eşimden bahsetmek istiyorum. Artık kendimden şüphe etme seviyesindeyim. 36 yaşındayım. Çalışıyorum. Eşimle 9 yıldır tanışıyoruz 5 yıldır evliyiz. Flört döneminde dünyanın en harika erkeği olduğu, kadın ruhundan anladığı yanılgısına kapılıp evlenme kararımda bu özelliklerinin %100 etkisi olmuştu. Ancak evlilik sürecinde gariplikler yaşamaya başladım. Mesela hiçbir tartışmadan haklı çıkamıyordum asla kabul etmiyordu haksız da olunabileceğini. Üstelik neden haklı haksız davası güdüyorsun diyerek konuyu saptırıyordu. Bir kere olsun özür dilediğini veya gönlümü aldığını görmedim. Herhangi bir problem varsa bunun müsebbibi muhakkak bendim o asla hata yapmazdı. Depresif ve melankolik bir karakter olduğumu biliyordu ve bunu çok iyi kullanmaya başladı. Nasıl olsa bu kız mutsuz, nasıl olsa geçimsiz. Eline karakterimle ilgili bütün kozları vermiştim çünkü. Sanki kendi maskesi görünmesin diye bir çeşit kurban seçilmiştim.
Dışardan gören birisi için çok tatlı, cana yakın, hoşsohbet, espritüel biridir. Bu özelliklerini inkar edemem. Evlilik içinde beni dövüyor sövüyor da diyemem. Ama bir çeşit psikolojik savaş içindeyim sanki kurallarını hiç bilmediğim…
Mesela eşimin çocukluğunu, çocuklukta yaşadığı üzüntüleri vb şeyleri bilmem. Hatırlamıyorum der. Seni daha derinlemesine tanımak istiyorum derim tanıyorsun ya işte der. Neye zaafı var, nelere sinirlenir, basacağım damarı nedir ben bunların hiçbirini bilmiyorum arkadaşlar. Yüzeysel bir ilişki içindeyim deyim yerindeyse. Devamlı onun çok iyi bir insan olduğu, insanların ben yerine ona inanacağı, zaten geçimsizlik konusunda mimli olduğum konusunda manipüle edildiğimi hissediyorum. Manipülasyonlarına karşı koyduğum zamanlarda aramız bozuluyor soğuk savaş başlıyor. Evde poker face gezen bir eşim var. Hatta hayatı poker face yaşayan.
Kendim için gittiğim bunları anlattığım psikiyatrist narsistik kişilik bozukluğu olabileceğini belirtti. Hayatımda ilk defa antidepresan kullanmaya başladım. Ben onu tehlikeli buluyorum artık. Bu durumları yaşayan var mı aranızda. Yüzeysel iyi aile babası olmayı, eve kahvaltılık almayı, evlilik icabı yapması gereken yükümlülükleri yapıyor olmayı yeterli görüyor. Beraber zaman geçirme teklifimi hep reddediyor. Beni alıp bir yemeğe götürmez aynı zamanda cimrilik te var. Bu arada kendi işini yapıyor. Ama 5 yıldır doğru düzgün para kazandırmayan hobi gibi takıldığı bir iş. O konuda da manipüle ediliyorum. İşleri oturtmaya çalışıyorken bana anlayış göstermiyorsun diye. 3,5 yaşında ikizlerimiz var. Çok ilgili bir babadır. Ama ben duygusuzluktan yoruldum. Anlayışlı maskesinin arkasına saklanmasından yoruldum. Ailemi bırakıp onun şehrine gelmiş biriyim bir de. Normal olmayan bir şeyler var hissediyorum. Kendimi onun projesinin bir parçası gibi hissediyorum. Okuyanlara teşekkür ederim. Biraz uzun olduysa affola.
İnternetten tanışıp 4 yıl uzak mesafe ilişki yaşamanın bir neticesi. Kendin ettin kendin buldun demeyin. Onunla tanışıp sevmeyen kanı kaynamayan bir kişi bile görmedim. Hayatta başıma gelmez dememek lazım galiba. Ajite etmiyorum yaşadığım hiçbir şeyi. Kişilik çatışması yaşanıyor ciddi anlamda. İnsanın kullanıldığını hissetmesi berbat bir şey. Boşanmaksa o da konuşuluyor merak etmeyin.
Üni. zamanında bi sevgilim olmuştu. Adamın karşısında çileden çıksan durur izler ve hatta ufaktan sırıtabilirdi. Ben bu adamı patlattım. Annesinin davranış biçimini kopyaladığını fark ettim. Ağladığında, bırakırmış annesi, saatlerce hiçbir şekilde muhatap almaz, sakinleştirmezmiş. Çocuk kendi kendine tek bir odanın içinde döne döne sakinleşirmiş. Sarılma, sevgi teması eksik bir ailede büyümüş. Baya bi dökülmüştü bana. Eşiniz de muhtemelen 0-6 yaş arası anne babasından kopyaladı bu etki tepki biçimini. Bu bahsettiğim kişi de tek erkek çocuktu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?