- 17 Temmuz 2013
- 10.974
- 17.800
- 298
- Konu Sahibi LivreAmour
-
- #61
Benim annem,babam da kendi ayakların üzerinde durmadan evlenme derdi.Annem de kimseye muhtaç olma derdi ama oturup da dua da ettirmezdi bunun için abartmadı durumu.Bana olumlu etkisi oldu demek sizinki abartı olmuş.Kızlar selam, bu konuyu yeni evlat yetiştirmeye başlayan kızkardeşlerim için açmak istedim. Çünkü genç kızlığım ve genç kadınlığım hep bu mutaç olma korkusu ile geçti. Çalışan bir annenin çocuğuyum ve iki kardeşiz benden 14 yaş büyük bir ablam var ve o da ikinci annem gibi oldu. Çocukluğum gündüzleri anneannemde akşamları ve haftasonu kendi evimde geçti. Annemin yorucu ve yıpratıcı bir işi vardı, o dönemlere göre beyaz yaka bir işti ama üzerindeki psikolojik baskı çoktu zannediyorum. Tahammülsüz sürekli gergin bir kadındı, hala daha öyle. Ablama pek yetişemedi ama beni hep “kimseye muhtaç olmayacaksın, herşeyine kendin yeteceksin, kendine yaslanacaksın, ben sizler için çalışıyorum okuyacaksın” baskısıyla büyüttü. İyi bir üniversitenin kabul gören bir bölümünü dereceyle bitirdim, mühendisim, sosyal hayatı aktif gülen güldüren bir kadın oldum hep, ama içim o derece yıpranık ki; en ufak bir hata da , hastalıkta, tartışmada, kendimi inanılmaz kimsesiz hissediyorum. Kimseye müdana etmediğim için ve çocukluğumun buhranına sarılıyorum. Günlerce dua ettiriyordu bana annem, ‘allahım birine muhtaç olacaksam muhtaçlığım bir tek sana olsun’ diye. Başarı, seyahat, dostluk ve keyifle dolu bir yaşantım oldu ama arka planda hep bu var. Geç evlendim, neredeyse tüm dünyayı gezdim. Ama küçücük bir şehire tıkılıp kaldım. Evliliğimin hemen arkasından salgın başladı. 1.5 yıldır işsizim. Şuan da bu duruma takık vaziyetteyim. Sürekli tetikteyim, lütfen bunu çocuklarınıza yapmayın.
Güçlü çocuk, güçlü insan yetiştireceğim diye kızların içindeki o naif dişil enerjiyi yok etmeyin. Demir lady değiliz biz. Lütfen çocuk yetiştirirken buna dikkat edin...
Hayır yok, neden anlatmayayım olsa ?Başka bir sorun daha olabilir mi annenizle anlatmadığınız burda
Birine yaslanmak, ohhhh be sırtımı yasladım diyebilmek güzel bir duygu olsa gerek. Ben hep yaslanılan oldum, öyle de devam edecek gibi görünüyor :) Muhtaçlık maddiyatla ilgili değil, o en son konu. Her halukarda ben ekmeğimi taştan çıkarırım. En korktuğum birine yük olmak. O evreyi yaşamak istemiyor ruhum, onu reddediyor
Şuan kocamın geliriyle geçinmiyorum. Uzun bir çalışma hayatım var ve kendi birikimimle geçiniyorum. Yıllarca çalıştım zaten, hem kendi masraflarımı seyahatlerimi karşıladım hemde biriktirdim. Çok şükür. Muhtaçlık maddiyatla ölçülmüyor. Ama işte gözünüz hep parada ya, orası sıkıntı...
Anlatmayalım zaten, anlamıyorlar...Al benden de o kadar
Aynı şekilde büyütüldüm
Bu duyguyu anlatmanın imkanı yok
Ev mi aldin miss,hayirli olsunAblacim kadin kotu bir sey dememis ki, simdi ne guzel meslegin var, universite okumussun.
Yalniz korkunu yersiz buldum, issiz parasiz kalsan bile esin var calisir o evi gecindirir. Birlikten kuvvet dogar. Hayatta yapayalniz degilsin kiManevi sirt yaslama ihtiyacin varsa da ona yaslanabilirsin, evlilik destek olmak ve destek gormek icin.
Ben bekarim, issiz kalirsam 1 ay calismama luksum yok, ailemden kalan para/mal da yok, ev kredisi tek basima oduyorum, yani senin su yazdigin korkuyu aslinda benim yasamam gerek degil mi, maddi olarak hayatta tutunacak tek dalim yok farkindaysanBir de pandemi cikti ustune hastalanirsam calisamiyorum gerisini sen hesap et yani
Muhtaclik bir duruma dusmezsin korkma, yani korkun yersiz
Anneniz genlerinizdeki bu gucsuzlugu farkedip sizi ayakta tutmak istemis olabilir mi?Ben işin psikolojik boyutunun eğer kişi genlerinde güçsüzse, erkek gibi canhıraş yaşamak istemiyorsa bu yaşamı, onu çok zorluyor çoculukta yapılan bu baskı demek istiyorum.
ben sizi çok ama çok iyi anlıyorum. yıllarca yaşadığı bir sürü şey "prenses" olarak görüldüğü için her zaman küçümsenen, seninkiler problem mi maskesi altında empati görmeyen biri olarak. (neyse ki artık böyle insanları hayatımda arkadaş olarak barındırmıyorum). bu acı yarıştırma olayı bizim kültürel kodlarımızda var. bu toplumda bu olay böyledir: biri bir probleminden bahsettiğinde diğeri mutlaka kendi "devasa" problemlerini anlatarak karşındakinin hakkı olmadığını iddia eder ve aslında alt çizgide bir gururlanma da var: "bak ben ne büyük problemlerle baş ettim, yakınmıyorum sen minicik sorunlarla başa çıkamayacak kadar güçsüzsün". bu nedenle bu yapılanın "empati ya da teselli" olmadığını bilecek kadar yetişkin bir kadınım artık.
baskıcı bir anneyle yetiştiğinizden muhtemelen siz kendinize hiçbir zaman güçsüz de olma, yardım isteme, destek bekleme hakkı tanımadınız ki bu insan için en temel ihtiyaçlardan. bu haklara sahip olamadığınız gibi, yardımı şefkatı, birine yaslanmayı da öğrenemediniz, içiniz bunu kabul etmiyor, yanınızda birileri de olsa düştüğünüzde kendinizden başkası olmayacağı fikri sizi güçlü tutuyor ama çok da yalnızlaştırıyor. iyi anlıyorum çünkü ben de böyleyim. gidemeyeceğimi hissettiğim her ilişki, benim elimi ayağımı bağlayan her şey beni boğuyor çünkü kendim dışında bir liman görmüyorum, sanki ne olacaksa da olacak ben hep sonunda orada tek başıma olacağım. bu hisler hep yetiştirilmekten çocukluktan içinize yerleşen hisler. artık kocaman bir yetişkinsiniz, hayatta başkalarını da ihtiyacınız olabileceğini, zayıflıkların başarısızlıkların çok normal ve insanca oldugunu kendinize hatırlatmanız lazım. bunlar "güçsüzlük" değil, hatta "birine ihtiyaç duymak" da. eğer mental açıdan bakış açınızı değiştirirseniz bu kavramlara zamanla daha iyi olacaktır. benim insan ilişkilerim eskiye oranla çok daha samimi oldu son yıllarda, çünkü ben de kendimi açmayı, hata yapmayı ve insan olduğumu hatırladım.
Özellikle son cümleniz ferasetinizi ortaya koydu benim için. Kendi adıma çok teşekkür ederim, anlayışlılığınızın getirdiği bu güzel cümlelerden istifade etme fırsatı buldum.fakat bakış açınız hep "güçlü olmak" üzerine olursa ilişkilerinizde hep "güç" perspektifinde döner. ortaya samimi ve sizin ruhunuzu doyuran bir şey çıkmaz. bu süreçler birden olmuyor, adım adım ilerliyorsunuz. kendinize zaman tanıyın ve neyi nasıl tanımladığınız üzerine yeniden düşünün.
Annen sana aglama dememiski. Sen yanlis anlamissin. Calis, isin olsun, kendi ayaklarinin uzerinde dur demis. Benim annem de kimseye muhtac etme Allah'ım diye dua eder. Bunda birsey yok ki. Birilerine muhtac yasamak, surekli birilerine el acmak insani ozguvensiz yapar. Aglayin aglamak en insani duygudur. Bunun muhtaclikla ilgisi yok. Ayrica insanoglu sosyal bir varliktir. Yalniz yasayamaz. Hepimiz birbirimize muhtaciz ama annenizin soyledigi sey ekonomik olarak muhtac olmamak anlaminda daha cok ya da birilerine bagimli olmamak anlaminda.Daha ne ilerleyecek yıllarım, gayet yetişkin koca kadınım. Ben çocuğa bu derece güç yüklemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Herşeyine kendi yetişen, hatta çevresinin herşeyine de koşan, bu minvalde ağlamayı bile güçsüzlük sayan yıllardan sonra oto püsüre ağlayan kadınlara dönüşüyorsunuz. Tecrübeyle sabit.
Oh be! Ben de size tesekkür ederim. Icim sisti buraya dert yazmak dert sahibi yapar insani.Başka bir konuda bir üye, Kadınlar Kulübü önceden herkesin bir çözüm aradığı, çözüm bulduğu bir yerdi ancak şimdilerde herkes başkalarıyla alay etme peşinde, kimsenin kimseye karşı bir hassasiyeti kalmamış demişti. Sizin konunuzda da aynı onu gördüm. Bir işiniz ve eşiniz var diye prenses olmuşsunuz bakın şu işe.. Bir kere burada yaşadığınız her şeyi anlatmak zorunda değilsiniz, ki siz de normal olarak küçüklükten beri mükemmelliyetçi bir anne tarafından büyütülmenin ileriki yaşlarda üzerinizdeki yükü kimseyle paylaşmak istememe itiyadından ötürü sizde tahribatlara yol açtığından bahsetmişsiniz. Ki çok dikkat ettim annenizi suçlamamışsınız bile. Lütfen buradaki yorumlara takılmayın, herkes kendi savaşını veriyor şu hayatta, sırf bu yüzden bile insanlara nezaket çerçevesinde davranmak bu kadar zor olmamalıydı.. Tecrübenizi paylaştığınız için kendi adıma teşekkür ederim. Daha çok şey yazmak isterdim ama bir üye tam da içimdekileri yazmış, bir sonraki mesajda da ona teşekkür edeceğim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?