- 10 Temmuz 2018
- 2.878
- 2.450
- 63
- 29
- Konu Sahibi redsonja87
-
- #181
Bir bakacağım..
Duymuştum o kitabı teşekkür ederim..
Sıfır beklenti yani sanki hiç olmayacak gibi mi düşünmek lazım?
Hiç düşünmüyorum evlilik mi o ne pardon
Zaten sizi hedef almadim. Surekli okuduklarimdan bahsettim. Her gun ayri bir baslik aciliyor burda evde kaldim gorucu geldi evleneyim diye. Bunu yazan ogretmen vardi birkac gun once. Evet evet ogretmen. Cocuklarimizi eğitecek kisi kendini evde kalmis kalibina sokmustu. Bir kadinin kendini bu kaliba sokmasini ben anlamlandiramiyorum.
Bir de sunu anlayamiyorum. Niye bu duruma dusen hic kimse kendilerini yeren kucuk goren vs tiplere sanane diyemiyor. Bundan 5 10 yil kadar once eski evimizin oldugu yerden bir komsumuz aramisti. Halan evlenmis gozunuz aydin. Mahallede herkes cok sevindi diye. Halam suan 65 yasinda ve hala bekar. Gozum donmustu o sozlerle. Bir saydirdim ki aklin sasar ekmeginimi veriyorsun asini mi sanane niye butun mahalle bunu konusuyorsunuz. Ne pislik insanlarsiniz vs yardirmistim. Ertesi gun aolugu babamin yaninda almışti yanlis anladi bizi vs diye. Bir daha da kimse halamin arkasindan boyle ileri geri konusamadi.
Ben kendim disinda kalan insanlarin gorusunu onemseyip hayatimi ona gore sekillendirmem. Birilerinin ne dedigini onemseyip uzulmem. Hayatimin kararlari iyisi ve kotusuyle benimdir. 30 yasinda evli bekarda olsam 40 yasinda evli cocukluda olsam hayat benimdir secim benimdir kalanlarina halt yemek dusmektedir. O yuzden en başında dedigim gibi. Yildim bu evlenemedik herkes konusuyo ne pis insanlar muhabbetinden.
Amin..Teşekkür ederim, sizin de öyle.. her şey gönlünüzce olsun
Muhteşem yorumİnsanın toplumdaki statüsü, mesleği farklıdır; kişiliği, karakteri farklıdır. Yani bir kadın isterse profesör olsun bu onun evlenme isteğini azaltmaz. Çünkü hayatta sadece tek bir ihtiyaç yok. Fizyolojik ihtiyaçlar olduğu kadar, ruhani ihtiyaçlar da var.
Mesela çok sevgi dolu annemiz, babamız, kardeşimiz, abimiz, ablamız vb olabilir. Mesleki tatminimiz olabilr. Ama içimizde karşı cins tarafından sevilme ihtiyacı her zaman olacaktır. Çünkü bu ruhani bir istek.
Hepimiz sevmek, sevilmek, değer görmek, önemsenmek istiyoruz. Bunları karşı cins bize yaşatsın istiyoruz.
Burada konu aslında tamamen toplum baskısı değil. Bir şekilde toplum baskısını savuşturuyoruz. Cevap veriyoruz. Ama kendi kendimize yaptığımız baskı devam ediyor.Çünkü yıllar geçtikçe yalnızlaştığımızı hissediyoruz.
Bir de şöyle bir durum var, bir şey için hayatta çok çaba harcadığın halde o şey olmayınca moralin aşırı bozuluyor. Hani son paragrafta dediniz ya seçim diye. Evet seçim ama bazen seçimin senin olmadığını hissedersin onun gibi..
Bu arada evet bu konudan yılmış olabilirsiniz. Ama işte herkesin sorunu farklı oluyor. Bende daha ilk çocuğu bir kaç aylıkken kendi isteğiyle ikinci çocuğuna hamile kalan, sonra da ilerleyen aylarda iki çocukla baş edemeyince buraya depresif başlıklar açanları anlamıyorum. Ama konularına hiç yazmadım yazmam da. Beni konuları rahatsız etmiyor.
Çünkü onun sorunu da ona zor..
Ama son bana dediğiniz ağır oldu. Neden evlenemediğimi buradan kimse bilemez. Çünkü geçtiğim yolları, yaşadığım olayları bilmiyorsunuz. Bu biraz ahkam kesmek oldu.
İnsanın toplumdaki statüsü, mesleği farklıdır; kişiliği, karakteri farklıdır. Yani bir kadın isterse profesör olsun bu onun evlenme isteğini azaltmaz. Çünkü hayatta sadece tek bir ihtiyaç yok. Fizyolojik ihtiyaçlar olduğu kadar, ruhani ihtiyaçlar da var.
Mesela çok sevgi dolu annemiz, babamız, kardeşimiz, abimiz, ablamız vb olabilir. Mesleki tatminimiz olabilr. Ama içimizde karşı cins tarafından sevilme ihtiyacı her zaman olacaktır. Çünkü bu ruhani bir istek.
Hepimiz sevmek, sevilmek, değer görmek, önemsenmek istiyoruz. Bunları karşı cins bize yaşatsın istiyoruz.
Burada konu aslında tamamen toplum baskısı değil. Bir şekilde toplum baskısını savuşturuyoruz. Cevap veriyoruz. Ama kendi kendimize yaptığımız baskı devam ediyor.Çünkü yıllar geçtikçe yalnızlaştığımızı hissediyoruz.
Bir de şöyle bir durum var, bir şey için hayatta çok çaba harcadığın halde o şey olmayınca moralin aşırı bozuluyor. Hani son paragrafta dediniz ya seçim diye. Evet seçim ama bazen seçimin senin olmadığını hissedersin onun gibi..
Bu arada evet bu konudan yılmış olabilirsiniz. Ama işte herkesin sorunu farklı oluyor. Bende daha ilk çocuğu bir kaç aylıkken kendi isteğiyle ikinci çocuğuna hamile kalan, sonra da ilerleyen aylarda iki çocukla baş edemeyince buraya depresif başlıklar açanları anlamıyorum. Ama konularına hiç yazmadım yazmam da. Beni konuları rahatsız etmiyor.
Çünkü onun sorunu da ona zor..
Ama son bana dediğiniz ağır oldu. Neden evlenemediğimi (!) buradan kimse bilemez. Çünkü geçtiğim yolları, yaşadığım olayları bilmiyorsunuz. Bu biraz ahkam kesmek oldu.
Biri tarafından sevilme arzusunuda anlayamiyorum. Belki eksikligini hissetmedigim icindir bu konuda ahkam kesemem. Ama hayatimin bekar ve sevgilisiz kisimlarinda da boyle bir ihtiyac hissetmedim.İnsanın toplumdaki statüsü, mesleği farklıdır; kişiliği, karakteri farklıdır. Yani bir kadın isterse profesör olsun bu onun evlenme isteğini azaltmaz. Çünkü hayatta sadece tek bir ihtiyaç yok. Fizyolojik ihtiyaçlar olduğu kadar, ruhani ihtiyaçlar da var.
Mesela çok sevgi dolu annemiz, babamız, kardeşimiz, abimiz, ablamız vb olabilir. Mesleki tatminimiz olabilr. Ama içimizde karşı cins tarafından sevilme ihtiyacı her zaman olacaktır. Çünkü bu ruhani bir istek.
Hepimiz sevmek, sevilmek, değer görmek, önemsenmek istiyoruz. Bunları karşı cins bize yaşatsın istiyoruz.
Burada konu aslında tamamen toplum baskısı değil. Bir şekilde toplum baskısını savuşturuyoruz. Cevap veriyoruz. Ama kendi kendimize yaptığımız baskı devam ediyor.Çünkü yıllar geçtikçe yalnızlaştığımızı hissediyoruz.
Bir de şöyle bir durum var, bir şey için hayatta çok çaba harcadığın halde o şey olmayınca moralin aşırı bozuluyor. Hani son paragrafta dediniz ya seçim diye. Evet seçim ama bazen seçimin senin olmadığını hissedersin onun gibi..
Bu arada evet bu konudan yılmış olabilirsiniz. Ama işte herkesin sorunu farklı oluyor. Bende daha ilk çocuğu bir kaç aylıkken kendi isteğiyle ikinci çocuğuna hamile kalan, sonra da ilerleyen aylarda iki çocukla baş edemeyince buraya depresif başlıklar açanları anlamıyorum. Ama konularına hiç yazmadım yazmam da. Beni konuları rahatsız etmiyor.
Çünkü onun sorunu da ona zor..
Ama son bana dediğiniz ağır oldu. Neden evlenemediğimi (!) buradan kimse bilemez. Çünkü geçtiğim yolları, yaşadığım olayları bilmiyorsunuz. Bu biraz ahkam kesmek oldu.
Kardeşim nişanlanmis babam ölmüştü her gelen eee kardeşin evleniyor yaşin 30 a geliyor sen ne zaman diyip duruyorlardi(Ben uzun ilişkim sonucu nişanlanmis artık sevmediğimi anladığım için Nisan atmıştım ama tabi kurtulamıyordum nisanlimdan)nişan attıktan sonra görüştüğüm biri vardı ne onu ne ailesini adam akıllı tanımıyorum ama beni tek heyecanladiran seviyorum diyebileceğim oydu ona evet dedim evlendim ama yaşadığım felaketler 2 yildan fazla sürdü evet 30umu görmeden evlendim anne oldum ev bark sahibi oldum ama bende kalanları da verdim şimdi her şey yolunda ama başta aman evde kalmış demesinler diye atlamak yerine mantığımla hareket etseydim sorgulasaydim belki yaşanacak çoğu şeye engel olabilirdimEvet, başlıkta bahsedilen şanslı kadın benim. Evet evlenmedim ve evet 31 yaşındayım. Tanıştığım, görüştüğüm, hoşlandığım kişiler olmadı mı oldu.. Hayal kırıklıklarım da oldu, dolu dolu güzel anılarım da.. Ama hiçbiri ile evlilik yoluna girecek aşamaya gelmedim, hemen hemen hepsinde evlilik konusunu karşı taraf açmış olsa dahi, bir yerde koptu ipler. Benim de hatalarım olmuştur elbette ama ekseriyetle ya aldatıldım, ya affedilemez yalanlar söylendi, ya da haa tamam işte kalbimi heyecanlandırabilen o adamı buldum derken aslında evli olduğunu öğrendim.
Velhasıl kelam, bu ve benzeri sebeplerle evlenmedim. Evlenmeyi istiyor muyum? Evet çok istiyorum. Ama en azından sevdiğim kadar sevildiğim, değer verdiğim kadar değer gördüğüm, bıkmadan usanmadan konuşabileceğim, güvenebileceğim biri ile olsun istiyorum. Çok şey de istemiyorum aslında ama ne yazık ki bu konuda ne istediysem hep tersi kişilik özelliklerine sahip kişiler girdi hayatıma.. sınavım oldu.
Bunlar işin kendi içimde yaşadığım kısımları, bir de çevrenin sağolsun bana yaşattıkları var ki işin en zor kısımlarından biri de o. Daha bugün bir akrabamız kalabalık bir ortamda kuzenime “eee sen ne zaman evleniyorsun, redsonjaya sormuyorum zaten o sırada değil artık” gibi bir laf etti. Kuzenimle aramda da sadece 2 yaş var :) ama ben artık evlenemem onların gözünde çünkü 30 yaşımı geçtim artık. O kadar insanın içinde -ki annem babam da ordaydı ve evlenmemi, mutlu bir yuva kurmamı çok istiyorlar- bunu söyleyerek ve sonra yüzüme bakarak nasıl bir cevap bekledi benden inanın hiç bilmiyorum. Evlenmemiş olmak bir eksiklik mi, ayıp mı, kusur mu? Belki kısmetimde yok ben ömrü hayatım boyunca bu iğnelemelere hep mi maruz kalacağım. Yukarıda anlattığım sadece bir örnekti. Bu ve buna benzer ifadelerle karşılaşıyoruz ne yazık ki. İnsan ister istemez üzülüyor.
Sevgili hanımlar, çok fazla bu ve benzeri konular açılıyor, biliyorum.. ama insan bazen içinde tuttuklarını birileri ile paylaşmak istiyor.. ben de içimi size dökmek istedim..
Biri tarafından sevilme arzusunuda anlayamiyorum. Belki eksikligini hissetmedigim icindir bu konuda ahkam kesemem. Ama hayatimin bekar ve sevgilisiz kisimlarinda da boyle bir ihtiyac hissetmedim.
Ama olay cabaladim olmadi olayi ise kazanamama hirsini anlayabilirim ve hak verebilirim.
Konunuzdan rahatsiz olmadim. Basliginizda ki tanimlamadan rahatsiz oldum. Ama tamamen feminist yaklasimdan oturu.
Son paragrafima gelince. Yazdigim tek bir cumleden bana karsi saldirgan bir tavra burundunuz. Once etkiye tepki altinda intikamvari bir tavra girdiniz sonra moderatorle tehdit ettiniz. Ben sanal ortamin gercek dunyadan cok farkli oldugunu dusunmuyorum. Tavriniz bana nasil biri olduğunuz hakkinda bir fikir verdi. Tabiki burada tamamen karakterinizi cozdum diyemem.bu komik olur. Ama ilk izlenim olarak bazi fikirler verdi. Ve ben bir erkek olsam bana bu izlenimleri yaratan biri ile iliski dusunmem.
Her ilişkide/ evliliklerde sorun oluyor, hayat zaten başlı başına sınav ve tecrübe, çözülmeyecek problemler değilse sıkmayın canınızı..Kardeşim nişanlanmis babam ölmüştü her gelen eee kardeşin evleniyor yaşin 30 a geliyor sen ne zaman diyip duruyorlardi(Ben uzun ilişkim sonucu nişanlanmis artık sevmediğimi anladığım için Nisan atmıştım ama tabi kurtulamıyordum nisanlimdan)nişan attıktan sonra görüştüğüm biri vardı ne onu ne ailesini adam akıllı tanımıyorum ama beni tek heyecanladiran seviyorum diyebileceğim oydu ona evet dedim evlendim ama yaşadığım felaketler 2 yildan fazla sürdü evet 30umu görmeden evlendim anne oldum ev bark sahibi oldum ama bende kalanları da verdim şimdi her şey yolunda ama başta aman evde kalmış demesinler diye atlamak yerine mantığımla hareket etseydim sorgulasaydim belki yaşanacak çoğu şeye engel olabilirdim
Ben biraz detaycı düşünen biriyim..:)) gene olumsuza kaçıyorsun amaaaaa
Öyle değil üstüne düşünmemek şüphe duymamak endişe etmemek kalbi ferah tutmak yani.
Teşekkür ederim..Muhteşem yorum
Bu kadar iyi anlatılmazdı
Teşekkür ederim..Sizin mesleğiniz nedir ? Cidden çok güzel açıklamışsınız
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?