Nedir bu evlenmemiş 30 yaş üzeri kadınların çektiği?


Öncelikle bu benim konum değil.
Ama bende bekar biri olduğum için bu konuların geneline yorum yazıyorum. Algıda seçicilik sonuçta..Evli kadınların konuları şu an çok ilgimi çekmiyor.
Siz sevme / sevilme ihtiyacı hissetmedi iseniz istisna kısmına giriyorsunuz. Psikolojide kuramlar genel olarak oluşturulur. Dediğim gibi Maslow İhtiyaç Hiyerarşisi Piramidine bir bakın isterseniz. Çoğunluğun ruhsal ihtiyaçları bu yöndedir.

Dediğiniz olaya gelince, bu konuya küçümseyen tavırla siz dahil oldunuz. Evet böyle konular sizi rahatsız ediyor olabilir. Bdv'de binlerce kez görmüş olabilirsiniz. O zamanda görmemezlikten gelecektiniz. Ben çoğu konuyu öyle yapıyorum.Haliyle bende ikili tartışmaya girmemek için moderator ismini öne sürdüm evet.
Çünkü Ban almak istemiyordum. Bir kişiye küçümser bir tavırla yaklaşırsanız o kişide Kendini Savunma Mekanizması devreye girer ve tepki gösterir.
Bende de o oldu. Bunu direkt bekar olmama bağlamak çok ilginç. Acaba ilk izlenim tek taraflı mı belirlenir, bence bunu bir düşünün.
Siz erkek olsaydınız, ben başkalarının konularına saygı duymadan hemen eleştirme yoluna giden birini en başta zaten elerdim.

Bence daha fazla polemik olmasın. Burada keselim. Benim konum değil, redsonja87 'nin konusu sabote olmasın.
 
Son düzenleme:
Ablacım feminist yaklaşım, sizin yaklaşımınız değil. Okuduğunuzu anlamadığınız gibi bunu da anlamamışsınız belli ki. Böyle kadın hakkı savunacaksanız savunmayın.

Ayrıca insanları anlamaya çalışmadan, kırmaktan çekinmeden dan dun konuşan kadınlarla bile ilişki yaşayan, hatta evlenen erkekler var. Erkekler sizin sandığınız kadar seçici değil yani, belli başlı kriterler yeterli oluyor ilişki yaşamak için. O kriter de ülkemizde kadın olmaya kadar düşmüş durumda. Alıntıladığınız hanımefendi dilerse istediği erkekle ilişki yaşayabilir, seçilen değil seçici biri gibi geldi bana çünkü. Siz o güzel kafanızı bunlara yormayın. Sevgiler
 
Teşekkür ederim..
Mesleğimi söyleyince acaba taşlanır mıyım bilemiyorum..
Psikologum (Başkaları demeden diyeyim bazı konularda kendi sorunlarımı çözemiyorum evet..)

Neden taşlanasınız insanız çok normal. Hem terzi kendi söküğünü dikemezmiş diye bir atasözümüz bile var
Başkalarına fikir vermek yol göstermek çok kolay aslında da kendi yolunu doğru görebilmek inan ki çok zor .
 
bosa tartisiyorsunuz aslinda...herkes hayatinda olmayani istiyor. karsi cins tarafindan sevilmek arzulanmak istemek cok dogal degil mi? heleki biz kadinlar icin. ama oturup yakinmaninda bi faydasi yok maalesef..nasip kismet bazi seyler
Evet nasip kısmet..
Bende bu inançtayım artık.. Çünkü her şey bizim elimizde değil.
Bu konuların açılmasına da şöyle bakıyorum, 30 yaşını geçmiş ve bekar olan hemcinslerim bazen yalnız olmadığını, bu durumun tek onun başına gelmediğini bilmek istiyor. Ondan bu konuları açıyor. Acı ve sıkıntı paylaştıkça azalıyor.

Bu konunun '' kayınvalidem bana .... şekilde davranıyor, sizinki nasıl davranıyor, bu konuda ne yapabilirim?'' konusundan bir farkı yok. Her kadının konuları hayatlarıyla paralel..Maksat bunu kavrayabilmek sadece..
 

Katılıyorum. Ülkemizdeki kadınlara bakış açısı nefes alsın yeter iken aslında erkekler bizi seçmediği için değil de biz bize layık doğru erkeği bulamadığımız için evlenmedik desek daha doğru olacak. Kendi adıma 29 yaşındayım 2 nişanlılık 1 nişan girişimi( kuyumcuda biten nişanım ) bir çok da sevgililik deneyimi yaşayarak erkeklerin ne mal olduğunu çok iyi görmüş bir insanım. Artık benim adımı bana söyleseler yalan söylüyor diye düşünür haldeyim o derece

Eğer erkeklerin kötülüğüne anlamsız hallerine fazla takılmasa göm yumsaydım 18 yaşımda evlenmiştim bile . He sonra buraya artık hangi çeşit nasıl konular açardım bilemiyorum.

Ben özellikle Türkiyede belli bir yaşa gelip evlenmemiş hanımların fazla ince eleyip sık dokuduklarını ve gözlerini kör edecek kadar aşka düşememiş olduklarından evlenemediklerini düşünüyorum.
 
isin dogrusu, once kadinlara evliligin cok onemli olmadigini empoze ettiler..ee birde mahalle baskisi var tabii. kizlar bi yere kadar cok ciddi iliskiler yasamiyor/yasayamiyor bir sekilde..birde yas 30 lara gelince mahalle baskisiylada psikolojileri bozuluyor. ya karsilarina cikan ilk erkekle evleniyorlar tabiri caizse ya da boyle oturup uzuluyorlar. tabii erkeklerde evlenmeyi dusunumuyor 30 dan once ama hani erkege her zaman gideri var gozuyle bakan bir millet oldugumuz icin maalesef...o mahalle baskisi erkeklerde daha az. dedigin gibi zor zor zor bu isler. gonul isleri. ayrica evli biri nasil feminist olabilirki? biraz feministce dusunebilir ama feminist olamaz bence.
 
Bazen mesleğim öğrenildiğinde, tepkiyle karşılaşıyorum ondan demiştim. Her insanın duygusal gelgitleri oluyor. Haliyle benim de. Zaten ruhsal durumumuz hep tek düze olsa iyi olmazdı.
Ama bu konuyu ben meslekten,eğitimden, maddi durumdan bağımsız görüyorum. Hangi durumda olursa olsun kadın kadındır. Ve genelde bir hayat arkadaşı ister. Bu konu genel bir konu. O yüzden bazı üyelerin ''... tanıdığım var, ... üniversitesinde doçent. Ama bu konuda üzülüyor, bence çok garip.'' demesini anlamıyorum. O kadında belki anne olmak istiyor, belki sevmek /sevilmek istiyor, belki hayat arkadaşı istiyor. İlla doçent oldu diye duyguları alınmış olmuyor.
Empati kurduğunuz için teşekkür ederim..
 

Doçentlik profesorluk şu bu hep sonradan olan şeyler oysa annelik eşlik kadınlık milyonlarca yıllık genetik kodlarımız.
 
Dediklerinize katılıyorum. Bir de kadınlara bazen ''Aman boşver; sen elini sallasan ellisi, illa ki bulursun.'' diyorlar.Bu da bizim bilincimize kazınıyor. Bunu kodlayınca diyoruz ki illa olacak.Ama işte olmayınca ve yaş 30 üstüne gidince ''Hani olacaktı!'' durumu oluyor. Bunu diyenlerden biri de benim annemdi. ''Kızım; eğitimine bak, işine bak, tabi ki olacak'' dedi. Sonuç; olmadı..
Ve olmayınca beklentiler gerçekleşmeyince, önce inkar sonra şaşkınlık sonra da çöküntü yaşadım. Şimdi yaşım 32 yavaş yavaş kabul evresine geçiyorum. (Bu aynı zamanda Yas Evresi aşamalarıdır.)
Ve kendime bunun sadece benim elimde olmadığını kabul ettirmeye çalışıyorum.Ama ileride evlenip çocuğum olursa, özellikle kızım, ben ona ne olursa olsun kızım kesin evlenirsin,ooo elini sallasan ellisi demeyeceğim. Aklına böyle kodlamasın. ''Kızım; evlilik çok güzel bir hadise, ama bak olmayabilir. Buna da hazırlıklı olman lazım,'' diyeceğim. O zaman benim gibi çöküntü yaşamaz.

Erkekler hep evlenebilir lafını da hangi kişi çıkarmış? Bu onları çok ama çok şımartıyor. Kendilerini bir şey sanmaya başlıyorlar. Keşke bu inanış değişse..
 

Oooo benim annem neler etti isterler vermez . Annemi ararlar bi küfretmediiği kalır .Kimseyi beğenmez beni sevgililerimden soğutur. Bana bulunmaz hint kumaşıymışım gibi davranıyordu. Sonunda evde kalınca da şimdi başımın etini yiyor. Hakaret ediyor evlenemedim diye. Ah ana yaktın beni yakmaya devam ediyorsun :)
 
bizden oncekilerin egitimi pek yokmus o yuzden egitime odaklamislar bizleri. iyikide oyle olmus..cunku elinde altin bileziginin olmasi buyuk sans. hem evlenmemis hemde egitimsiz olabilirdin :) iyi yanindan bak:) herkes birseylerin eksikligini hissediyor inanki..evli olana sorsan baska dertleri var..kimide evlenmeseydimde okusaydim diyor.. kimi cocuk yapmis keske 1-2 tane daha yapsaydim diyor. kimiside evlenmeseydim diyor hayatimizda hep keskeler olusuyor zamanlar,,halbuki iyiki desek belki kabul etmesi daha kolay olurdu..
 
Günümüz şartlarında 30 yaşına gelmeden evlenmek garip geliyor bana aslında. Bunu 23 yaşında evlenen, 3 ay sonra hamile kalan, çocuğu doğuran ve 2 sene geçmeden boşanma kararı alan bir insan olarak söylüyorum.

Bir kadın eğitimini tamamlamadan, iyi bir kariyer edinmeden, hayatıyla ilgili güzel şeyler yapmadan evlenmemeli bana kalırsa. Bunlar zaten 27-28 yaşına denk gelir hemen hemen. Şanslı olursun, sevebileceğin evlenme isteği duyabileceğin biriyle hemen karşılaşır evlenirsin ne ala. Ama belki 5 sene sürer, belki 10 sene bilemeyiz ki.

İnsanlar o kadar cahil ve fikirsiz ki. Böyle ruh hastalarının mahalle baskısıyla kim bilir kaç kadın hayallerini yaşamadan, istediklerini yapmadan, iyi düşünmeden evlilik kararı verdi. Çünkü baskı altında kadınlar. Çünkü bu saçma salak insanlara göre herkes hemen evlenmeli, hemen üremeli. Bir tane de yetmez üstelik, tek çocuğu olana kardeş yap diye baskı yapmaya başlarlar. Birkaç defa üre, hemen doğur, en az 3 çocuk yap diye boş boğazlarından kelimeleri akıtırlar.

Ben niye evlendim diye soruyorum kendime çok, evlendiğimden beri soruyorum. 23 yaşında evlenip hemen çocuk yapmak için nasıl bir motivasyonum vardı onu düşünüyorum. Muhtemelen ben de başkalarının doğrularını kendi doğrum zannedip böyle salakça bir karar aldım. Ya da şanssızlık diyelim, geçelim. Benim tek yaptığım doğru bu süreçte, sınavlara asılıp devlet memuru olup, bir meslek sahibi olabilmek oldu. Oysa benim hayalimdeki basari bu degildi, farklı iyi bir meslegim güzel bir kariyerim olsun isterdim. Ama iste insanların farketmeden beynimizin içine dikte ettigi doğru bu, devlet memuru ol, kendini garantiye al.

Konu sahibi size ve sizin gibi düşünenlere ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu bahsettiğiniz şey çok büyük bir sorun aslında. Ülkemizin cehaletini gözler önüne seren bir sorun. Ama bunu değiştirebilmek için koskoca ömürler gerekiyor, yıllar sürecek eğitim ve kültür değişimi gerekiyor. İlerleme gerekiyor. Ben insanların öyle düşünmeyeceği günler göreceğimizi zannetmiyorum. Omrumuz vefa etmeyecek. O yüzden gerektiği takdirde çat çat cevap vermenizi tavsiye ediyorum size. En azindan tekrarlamazlar belki.
 

Öncelikle evde kalmadınız. Bence bunu kullanmayalım.
Biz üreten, toplum içinde insanlarız. Evde kalmadık. O tabiri hiç sevmiyorum ve bizim gibi insanlara yakıştırmıyorum.
Bence tüm anneler, kızlarını farklı bir konuma koyuyor. Kızlarına değer veriyor. Bu çok güzel bir şey. Ama benim demek istediğim gereksiz yüceltme. Yani benim annemin yaptığı o oldu. Gereksiz yüceltme yapınca bende annem olduğu için dediğini hiç sorgulamadım. Yani başlangıçta sorgulamadım. Sonradan 29 - 30 yaş civarı sorgulamaya başladım. Elimi sallayınca ellisi yoktu çünkü..
Sizin anneniz farklı olabilir, bir aday vardır. Sizi tanıdığı için o adayı size layık bulmamıştır. Fakat şu an annenize kendinizi bence ezdirmeyin. '' Anneciğim, şu an evde kalmadım. Ben üreten bir kadınım. Hakaret etmen benim moralimi bozuyor. Bunun sonucunda yanlış bir karar verip, kötü bir evlilik yapsam daha mı iyi? Ayrıca bu işler nasip kısmet anneciğim.. Her şey hayatta bizim beklediğimiz gibi olmayabilir'', diye söyleyebilirsiniz.
Benim anneme gelirsek, benimki de taktik değiştirdi. Şimdi de yaşımı önemsizleştirmeye başladı. ''Aman ne olacak yaşında ne var ki, zaten tek çocuk istiyorsun (Tek bir çocuk istiyorum), 40 yaşında bile evlensen, hemen 41 de doğurursun. Sorun olmaz. Tek çocuk hiç çocuk,'' demeye başladı.
Yani o da durumumu inkar ediyor. Hala kesin evleneceğimi sanıyor. Evlenmeme ihtimalim olduğunu daha kabul edemedi. Daha kabul aşamasına geçemedi. Neyse geçer herhalde, belki..

Herkesin annesi farklı işte, annelerimiz canımız ama..
 
Son düzenleme:
Ben kabul edemiyorum maalesef hep evlilik insanı oldugumu düşündüm, yani yalnızlık fikri çok can acıtıcı geliyor elimde değil
Bir de kendinden küçüklerin evlediğini görünce hepten acaba ben ne olacağım hissi basıyor
Özgür olayım kedim köpeğim olsun gezeyim modunda hiç olmadım hep sevgi saygı aşk huzur dolu çoluklu çocuklu olacağımı düşündüm ama hayatta her şey bizim istediğimiz gibi gitmiyormuş onu idrak ettim
Çıkardığım dersler
1. Ne kadar çok istersen o kadar olmaz
2. Olumlu düşünmek evrene pozitif mesaj falan hikaye hepsi
3. Bir şey olacaksa onu istemeden de olur
4. Olmayacaksa kendini de yırtsan nafile
 
Çok güzel yazmışsınız..
Evet beterin beteri var. Sorunların da dereceleri var.
Belki evli olsam çok daha ciddi sorunlarım olacaktı..
Bende bu anlayışı kendime yerleştirmeye çalışıyorum..

Umarım bir an önce bu anlayışa geçebilirim..
 
Erken evlenirsin evlendinde noldu derler.geç evlenirsin evde kaldı derler.insanlar kendileri mutsuz oldukları için baskalarinida mutsuz ederek mutlu olmaya çalışırlar.genel olarak özeti bu
 

Ozetle, bu konuda gosterilen cabalarin, atilan taklalarin hepsi zaman ve enerji kaybi. Olacagi varsa zaten oluyor kendiliginden. Yok biraz sosyalleseyim, yok biraz aktivitelerde boy gostereyim falan... Hepsi hikaye. Bir bakmissin planda yokken en akla gelmeyecek yerde ve sekilde karsilastirmis hayat seni.

Hayat beklenti icinde olan insanlari sevmiyor bence. Insan bekledikce hayat da geciktiriyor veya guclestiriyor bazi seyleri. Sikbogaz edilmeyi sevmiyor.
 
Kesinlikle katılıyorum
Biz burda bekarız diyince bizi hiçbir yaşamsal aktivitesi olmayan biri sanıyorlar
Çalışıyoruz eğitimimiz mesleğimiz sosyal hayatımız var arkadaşımız da var herkes ilgi duyduğu bir şeyin eğitimine kursuna da katılıyor eminim ama olmayınca olmuyor bu gerçekten çabaya bağlı değil anladım artık
 
Çıkardığım dersler
1. Ne kadar çok istersen o kadar olmaz
2. Olumlu düşünmek evrene pozitif mesaj falan hikaye hepsi
3. Bir şey olacaksa onu istemeden de olur
4. Olmayacaksa kendini de yırtsan nafile

Bu sözlere 32 yıllık hayat deneyimimle harfi harfine katılıyorum..
redsonja87 sen ne düşünüyorsun?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…