Türkiye burnumda tütüyor



Konu şimdi karın doyurmaya geldiyse emin olun karnınız her yerde doyar.
Benim dedem dahil baba tarafım orda yaşıyorlar. Dedem mide kanseri geçirdiğinde Türkiye’ye gelmişti kemoterapi vs 88 yaşında adam… Burdaki Prof bile bize aynen şunu dedi: Siz burda oyalanmayın Almanya’ya gönderin

Midesi alındı şimdi sapasağlam bu yaşta hala tek başına uçak yolculuğu yapabiliyor çıkıyor geziyor vs
Biliyorum ki Türkiye’de olsa ömrü bu kadar yetmeyecekti çünkü buraya geldiklerinde en basiti yapılan bir yemekten, dışarda aldığı bir paketli gıdadan veya yediği yemekten hemen zehirlenen bir adam. Bunları neden yazdım?
Mevzunuz karın doyurmaksa burdaki yediğiniz bir lokmanın kalitesiyle ordaki de bir değil.
 
Sadece konut olsa sikinti keske

Dönecek yerin olmaması korkunç gerçekten...bıktım basıp gidiyorum desen dönecek yer yok, kendi dilini kültürünü ölene kadar yaşayamıyorsun. Hoş kültürümüz yaşıyor mu ondan da emin değilim, kültürel ve insani değerlerimiz kötü giden ekonomi ve siyasete kurban oldu
 
Yalniz su da bi gercek ki orda doktor sirasi gelsin diye beklerken ölürsün öyle de bisey var.
 
Yalniz su da bi gercek ki orda doktor sirasi gelsin diye beklerken ölürsün öyle de bisey var.


Doktor sırası detayını bilmiyorum doğrudur ama aciliyeti olan bir durumdaydı tüm tedavisini orda gördü kendi zaten memnun ömrünün yarısından çoğu orda geçti. Senede üç dört kez kendi başına Türkiye’ye gelip duruyor bizler için. Demek istediğim yaşam kalitesi kıyaslanamaz burdaki 88 yaşında adamlar asla onun kadar dinç değil onun beslendikleriyle beslenmiyorlar bile
 
Bu kesinlikle dogru. Vampir gibi ölmüyolar
 
Hpv aşısı olan kadınların Hayat kadını olduğunu sanan insanları da Almanya’da bulamazsınız mesela. Taksici tarafından dolandırılma keyfini ya da trafikte 2-3 saat harcamayı, yeni mekan açınca mafyanın gelip bizi görmezsen barındırmayız tehditlerini falan da bulamazsınız. Ben de yurtdışında yaşıyorum her Türkiye dönüşü toprağı öpüyorum başıma iş gelmeden döndüm diye. Bence siz uzun ara sonrası çok geç yaşta dönmüşsünüz ve entegre olmamışsınız pek ülkeye dönün elbet ama oğlunuz kalsın imkanı yok mu?
 
Vallahi yerlerdede sürünsem ulkemi terketmem ben heleki son yaşadığım kayıplardan sonra asla gitmem. Sevgili konu sahibi biraz daha birikim yapıp buradan ev alın önce çünkü kira sizi çok zorlar. Ondan sonrasını biliyorsunuz zaten öncesinde burada yasiyormussunuz.
 

Konudan bağımsız çökme olayları o kadar arttı ki hani önceden bilirdik İstanbul’da Ankara’da belirli yerler mekanlar birilerine yedirmek zorundaydı ayakta kalmak için ama artık durum o hale geldi ki mahalle arasındaki çiğ köfteciye tekelciye bile çöken ekipler var abartısız söylüyorum. Büyük mafya/mahalle mafyası ne ararsan var tam rus tipi ülke olma yolunda ilerliyoruz. Geçip kendi işimin patronu olayım deme zevkini bile yaşatmayacaklar artık. Daha çok yazarım ama ban yemeyelim şimdi
 
Burada bir çok insan var sizin yerinizde olmak isteyen, Türkiye'ye dönme isteğiniz elbet garip karşılanıyor ama konu bu değil.

Oğlunuz 27 yaşındaymış, siz 96'da evlenmişsiniz, şu yaşta memleket hasreti size bu sitede bu konuyu açtırıp cevapları tek tek okutup "bir kişi de dönün, başarabilirsiniz, desin" diye umut ettiriyorsa bugün olmasa da yarın belli ki döneceksiniz.

Türkiye pahalı. Yaşam zor. Hepimiz burada kıt kanaat bir şeyleri yetiştirmeye, bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz. Size muhtaç, okuyan küçük çocuğunuz yoksa, var olan bütçenizle hemen bir ev alıp krallar gibi dayayıp döşeyemezsiniz belki ama önce kiraya çıkıp bir iş bulup sonra belinizi doğrultmaya çalışabilirsiniz.

Yaşam standartları ne kadar iyi olursa olsun gurbetlik nedir bilirim, bazen böyle basar da basar. Ben de zamanında böyle bir buhranla dönmüştüm Türkiye'ye. Pişman mıyım? Zaman zaman. Ama istediğimde yeniden gidebilecek olmanın rahatlığını yaşıyorum. Belli ki bu rahatlık sizde de var, zaten Almanya doğumluymuşsunuz. Öyleyse kaybedecek pek fazla şeyiniz yok gibi. Hiç olmadı dener bakar, geri dönersiniz. Hakkınızda hayırlısı olsun.
 
Belçikalı bir akademisyenin Türkiye’deki yerel yönetimdeki para yedirme akışını inceleyen doktora tezi var, söyleyeceklerim bu kadar.
 
Nerde hani o tavirlar? Hep.diyorum 1 senedir ordayim diye. Benim esim yabanci. Senelrdir gidip geliyorum. Ama yasamak farkli.
Onu görmemişim. Ben de yıllardır orda yaşıyorsun sanıyordum. Yalnız beğenmedim atanlar neyin kafası acaba
 
Kırmızı et zengin yada fakirlik arasında kaide olamaz bu çok saçma. Ayda 4 kilo kırmızı et tüketmek istemem belki. Sebze ağırlıkli beslenmeyi tercih edebilir. Bununla olçemezsiniz maddiyati.
 
Ha onu diyorum bende ekonomi zaten süper değildi simdi de kötü enflasyon çok yüksek ama millet aç gibi bir algı oluşturulmasına karşıyım sadece. Ülkemi seviyorum desen bile linç yiyecek duruma geldin. Sürünsem de burada sürünürum rahat yasayacaksam da kendi ülkemde yaşarım. Kimsenin de bunu yargılamaya hakki yok haddi de. Birde bu anlattığım bilet fiyatları belediyenin değil ki. Zaten bulunduğum ilde iki sinema var biri AVM de diğeri çarşıda. Belediyeye ait değil yani ikisi de fiyatlar büyük şehirlere gore uygun sadece. Ben ikisine de donem dönem gittim devlet hastanelerinde de memnun kaldım ama en iyisi üniversite hastanesi bence. Özelde karnımdaki çocuğun gelişmediğini anlayamadilar üniversitede uzman doktor hemen anlamıştı hangi hastaneye hangi doktora gittiğimi beni bilgilendirmediklerine çok şaşırmıştı. Sonra da üniversite ile devam ettim. Doğum da orda oldu ve çok memnun kaldım.
 
Instagram da takip ettiğim biri var. Ailece Almanya'dan gelip Türkiye'ye yerleştiler. Tabii ara ara Almanya'ya gidip geliyor.
Burada zamdan şikayetçi oldukça Almanya da yaşayan gurbetçilerde burası da çok zamlandı diye yazıyorlardı. Son gidişinde fiyat karşılaştırması yaptı kadın. Türkiyede zamlar uçukken, Almanya da kuruş kuruş zam olmuş. Bunu söyleyince gurbetçilerden linç yedi kadın, neden ülkemizi kötülüyorsun diye,halbuki gerçekleri paylaşmıştı
 
Kesinlikle gelmeyin.. örneğin ben İstanbul'da yaşıyorum. Buradan gün içinde yakın bir yere gitmek bile en az 1-2 saat. Yeşil alan yok. Her yer insan. Her yer bina. Her şey çok pahalı. Sinema demişler en uygunu kişi başı öğrenci bile 100 lira üstü. Yemek fast food bile pahalı. Gıda çok pahalı. Bakın benim çocuğum yok ev kira değil. Eşimde çalışıyor. Gene de gönlümce gezip tozsam maaş yetişmez. Giyim kaliteli almak istesen 1 yün kazak en az bin tl. Teknolojik aletleri, araba fiyatlarını saymıyorum. Orada belki siz aylık 300 euro taksitle audi vs sahip olursunuz. Burada anca 2.el alırsınız. Eğer büyük şehire gelecekseniz hiç tavsiye etmem. Köyde, kırsalda ev veya babadan kalma ev varsa oralar güzel. Nispeten ucuz. Büyük şehirler keşmekeş. Bir de İstanbul depremi bekleniyor. İstanbul'daki çoğu bina depreme dayanıklı değil. Sırf bunun için bile ben gelmezdim Turkiyeye. Türkiye şu an ne maddi olarak ne manevi olarak iyi değil. Doktor sağlık sektörü demişler de. Ben büyük şehirde randevu bulamıyorum. Haftalar sonraya randevu var. O kadar beklemeyeceğime göre hep özele gitmek zorundayım. Öyle büyük şehirlerde sağlık sektörü çok hızlı değil. Heryer keşmekeş. İnsanlar kaba, patlamaya hazır bomba. Ne yapacakları belli değil. İnsanlar mutsuz, sinirli, agresif. Okullar kalabalık. Buradaki çoğu okul sınıfı en az 45 kişi. Yani bence emekli olun gelin. Kur farki yıllarca kapanmayacak emekli olun 2000 euro bile alsanız muazzam para eder burada. Ben sizin yerinizde olsam oradan emekli olunca gelirdim. Küçük yerleri anlatmış bazı üyeler.. oralarda dil alanında asla iş bulamazsınız. Bulacağınız iş asgari ücret olur size yetmez.Mecbur İstanbul, İzmir vs taşınacaksiniz. Onların dediği nispeten uyguna kira, gıda, şartlar, tiyatro, sinema olmayacak. Istanbulda kira odemiyorum ona rağmen geçim zor diyorum. İyi düşünün. İmkanım olsa 40 yaşına yakınım bir gün durmam. Siz büyük şehir deneyimleyeceksiniz. Buranın büyük şehirleri kaotik. Almanya'nin düzenli şehircilik kültürüne benzemez. Burada planlama yok.Çok yıpranırsınız tabi karar sizin..
 
Son düzenleme:
Kırmızı et zengin yada fakirlik arasında kaide olamaz bu çok saçma. Ayda 4 kilo kırmızı et tüketmek istemem belki. Sebze ağırlıkli beslenmeyi tercih edebilir. Bununla olçemezsiniz maddiyati.
Neyle ölçelim istersiniz, protein tüketiminin mutfak giderleri içinde önemli bir istatistik değer olması, araştırmalara bu şekilde ölçüt olarak girmesi, obezitenin çok yemekten değil de niteliksiz ve yetersiz beslenmeden kaynaklandığını size mi anlatalım? Ok çok zenginiz müferreh bir ülkeyiz anladık. Sebze tercih edin diyeyim ben de, ilkokul çağında açlıktan, vitaminsizlikten baygın dolaşan, haftada 20 zeytin yiyemeyen, öğretmenlerin sürekli rapor ettiği çocuklara. Aile hekimleri bu neslin bodur kalacağını bas bas bağırırken sizin tespitleriniz arkasına sığınalım. Ay cidden tahammülüm kalmadı bu kadar toplumdan, gerçeklerden uzak tespitlere.
 
valla filistin’i vs görünce çok şükrediyorum. Ekonomi düzelir evet bomb.k ama ülkemiz var ve özgünüz sokaklarında şükürler olsun
 
Komik olmayın rica ederim. Protein sadece kırmızı ette mi var. Bir halkın zenginliği kırmızı etle mi ölçülüyor. Siz mi yapıyorsunuz bu tespitleri. Bir yakınım kızı erken ergenliğe girdi vücudu fazla gelişti yaşına gore ve doktora götürdüler doktor kırmızı eti azaltmasını söyledi. Kırmızı etin de fazlası zarar. Proteini sadece ondan alacağını düşünüyorsanız buyruk siz tüketin ayda 4 kilo. Daha da alintilamayin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…