Sana bunu bebeği koynunda ama uyumamakta direnen yeni lohusa anne olarak yazıyorum.
Geçenlerde takip ettiğim biri çocuğunun son zamanlarda onu çok yorduğunu söyleyip yorulduğunu belirtir bir şey yazmış. Ufak bir sitem gibi.
Çıkıp biri de demişki ‘’şükredin çocuk sahibi olmak İçin yanıp tutuşanlar var’’
Takip ettiğim o kişi de çok doğru bir şey yazmıştı. Cümleleri birebir hatırlamamakta birlikte şükretmek demek asla şikayet etmemek değildir, varlıkları İçin tabiki şükrediyorum ama bu benim de insan olduğum arada yorulup arada isyan edebileceğim gerçeğini değiştirmiyor minvalindeki şeylerdi.
Senin ikinci yazında da bunu hissettim. Sanki şikayet edersem başıma bi iş gelir bebeğime bir şey olur zannediyoruz biz hep. Ama aslında bir can getirdik dünya ve sürece alışmak tabiki de zor.
Ben de özellikle ilk hafta sebepsiz ağlıyordum annem vardı yanımda ve ben bu çocuğa nasıl bakıcam çok zor dediğimi hatırlıyorum. Hala zor hala bazen gözlerim doluyor ama annem benim bebeğimin annesi değil. Ona sürekli bakamaz. Ve bu bağı kurabilmemiz için emin ol yalnız kalmamız gerekiyor.
Ben annemi gönderdim tek başındayım şuan, evet annem 4-5 Güne bir geliyor ama o 4-5 gün gece gündüz bende bebek.
Yalan yok gece uyanınca bende sinir oluyorum ama kızamıyorum işte, böyle pış pış yapmaya devam ediyorum. Hissettiklerin normal diye yazmak istedim, hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz ama çok azımız bunu dile getirebiliyoruz. Dürüstlüğün İçin takdir ve tebrik ediyorum seni
Annelik o bize sosyal medyada gösterildiği gibi pembe mavi renklerden ibaret değil. Üstüm kusmuk, duş almam lazım alamadım, mutfak kalk gidelim diyor, ev tozlu süpürme niyetim var, dişlerimi fırçalayamadım çok rahatsızım bezler ayağımın altında balkondaki çöpe atılmayı bekliyor bla bla bla..
Bu konuda güzel videolar var boş kaldıkça ben insanların hikayelerini dinliyorum iyi hissettiriyor. Öneririm