- 4 Aralık 2010
- 3.665
- 6.598
- 358
- 35
- Konu Sahibi hayattanbikmiskiz
-
- #121
18 yaşa ergen değil diyorlar, pedagojiyi bilimi reddediyorlar.Yok olur mu versinler odunu kınasınlar sonra da bu kız gitsin intihar etsin
aklıma bu bölüm geldi:izle belki ibret alır merhamete gelirsin :'(
Bu gerçekten çok ince bir durum. Bakış açınız değişik ve üstünde düşünülesi. Ben konu sahibini taşlamam kimin ne zorluk çektiğini ancak kendisi bilir. Fakat 18 yaş çocuk yaş olmamalı. Bazı olgunlukların oturmuş ve idrak edilmiş olması gerekir. Konu sahibi sanki yarı yaşındakiler gibi düşünüyor. Bu haller artık geçmiş olmalı ve kardeşini çoktan benimsemeliydi. Burda ilgi alaka yönünden ebeveyn eksikliği de çok.ben banlanmak pahasına ülkenin siyasi tarihinde kadın hayatı, kadın bedeni ve kadının onun üzerinde kendi tasarrufu ve türk aile yapısı açısından mihenk taşı olmuş bir kurgudan bahsedeceğim:
ahmet davutoğlu'nun başbakanlığı sırasındaki en büyük icraatlerinden birisi, eşi jinekolog op. dr. sare davutoğlu ile birçok yerde birlikte boy göstererek kürtaj ile ilgili vermiş olduğu demeçler oldu. şu anda halen kağıt üstünde yasal görünen fakat birçok devlete bağlı hastanede pratik edilemeyen kürtaj, o dönemde birçok muhafazakar söylemle zaten halkın gözünde nahoş iken daha da canavarlaştırıldı. öte yandan yine kürsüde ne aradığını bilemediğim sare hanım, sıkça engelli çocuklar için "melek" vurgusu yaptı.
bu melek vurgusu çok önemli çünkü bu başlık altında da birkaç kez ezberden söylenmiş. linç edilmek pahasına söylüyorum ki; hayır, melek değiller ve evet, sadece genetik sorunu ya da sorunları olan bireyler. ayrıca imtihan da değiller zira doğup doğmamasına karar verebildiğin bir durum, bir imtihan sayılamaz çünkü kontrol sizdedir.
burada kürtaj mevzusuna değiniyorum ki hikayede şu açıdan önemli: bu kadar teknik imkanın ve kabiliyetin olduğu dönemde bu denli engeli olan bireyin anne karnınında iken engelli olduğunu bilememek mümkün değil ve aile bile bile lades dedi. muhtemelen şu anda kendilerinin de tam olarak açıklayamayacakları sebeplerle hem engelli çocuğuna hem de soruyu soran kızcağıza hayatları boyunca acı çektirmek pahasına çocuğun dünyaya gelmesini seçtiler. ebeveynlerinin yapmış olduğu tercihler yüzünden içten içe acı çeken 18 yaşındaki çocuğu gelen tokatladı, giden tokatladı. siz koca koca kadınlar olarak ülkede tüm bu olaylar cereyan ederken kör müydünüz de bu kızı yargılıyorsunuz şu anda? burada kürtaj lafı söylendiğinde elinde meşale ile cadı avına çıktı birçoğunuz. bu çocuk sırf anası-babası günaha girmediği yanılsaması yaşasın diye tek ömrünü neden bu yükün altında ezilerek yaşamaktan memnun olsun?
neyse çocuk konuştum. banlanırsam sonra görüşürüz.(türk bayrağı açayım ki belki iyi hal indirimi olur.)
Canim seni anlayabiliyorum,bunalmissin sanirim genc birisin. Ama kücük bir tavsiyem var bence,Sana,senin dedigin tabirle, utaniyor olman,disaridaki insanlarin her yerde size baktigini hissettiriyor.Engelli kardeşim var artık çok yoruldum gittiğimiz heryerde bize bakıyorlar nefret ediyorum artık hayatımdan isyan etmekten istemiyorum ama gerçekten çok yoruldum stresten yemek dahi yiyemiyorum ölmeyi isteyecek hale geldim. İlerde anneme babama bsiey olursa kim bakacak diye düşünmekten kafayı yiyeceğim
ben banlanmak pahasına ülkenin siyasi tarihinde kadın hayatı, kadın bedeni ve kadının onun üzerinde kendi tasarrufu ve türk aile yapısı açısından mihenk taşı olmuş bir kurgudan bahsedeceğim:
ahmet davutoğlu'nun başbakanlığı sırasındaki en büyük icraatlerinden birisi, eşi jinekolog op. dr. sare davutoğlu ile birçok yerde birlikte boy göstererek kürtaj ile ilgili vermiş olduğu demeçler oldu. şu anda halen kağıt üstünde yasal görünen fakat birçok devlete bağlı hastanede pratik edilemeyen kürtaj, o dönemde birçok muhafazakar söylemle zaten halkın gözünde nahoş iken daha da canavarlaştırıldı. öte yandan yine kürsüde ne aradığını bilemediğim sare hanım, sıkça engelli çocuklar için "melek" vurgusu yaptı.
bu melek vurgusu çok önemli çünkü bu başlık altında da birkaç kez ezberden söylenmiş. linç edilmek pahasına söylüyorum ki; hayır, melek değiller ve evet, sadece genetik sorunu ya da sorunları olan bireyler. ayrıca imtihan da değiller zira doğup doğmamasına karar verebildiğin bir durum, bir imtihan sayılamaz çünkü kontrol sizdedir.
burada kürtaj mevzusuna değiniyorum ki hikayede şu açıdan önemli: bu kadar teknik imkanın ve kabiliyetin olduğu dönemde bu denli engeli olan bireyin anne karnınında iken engelli olduğunu bilememek mümkün değil ve aile bile bile lades dedi. muhtemelen şu anda kendilerinin de tam olarak açıklayamayacakları sebeplerle hem engelli çocuğuna hem de soruyu soran kızcağıza hayatları boyunca acı çektirmek pahasına çocuğun dünyaya gelmesini seçtiler. ebeveynlerinin yapmış olduğu tercihler yüzünden içten içe acı çeken 18 yaşındaki çocuğu gelen tokatladı, giden tokatladı. siz koca koca kadınlar olarak ülkede tüm bu olaylar cereyan ederken kör müydünüz de bu kızı yargılıyorsunuz şu anda? burada kürtaj lafı söylendiğinde elinde meşale ile cadı avına çıktı birçoğunuz. bu çocuk sırf anası-babası günaha girmediği yanılsaması yaşasın diye tek ömrünü neden bu yükün altında ezilerek yaşamaktan memnun olsun?
neyse çocuk konuştum. banlanırsam sonra görüşürüz.(türk bayrağı açayım ki belki iyi hal indirimi olur.)
Engelli kardeşim var artık çok yoruldum gittiğimiz heryerde bize bakıyorlar nefret ediyorum artık hayatımdan isyan etmekten istemiyorum ama gerçekten çok yoruldum stresten yemek dahi yiyemiyorum ölmeyi isteyecek hale geldim. İlerde anneme babama bsiey olursa kim bakacak diye düşünmekten kafayı yiyeceğim
Ayıp yahu. Karşınızdakinin de insan olduğunu unutuyorsunuz.İnşallah istediğin şey olur vicdansız.
Tek birşey diyeceğim. Çoğu hastalık anlaşılmıyor ki bebek büyüyor aldırılmayacak düzeye gelince çıkıyor çoğu sorun şuraya 2 tane normal bebek doğurcağını sanan doktorları da herşey yolunda diyen 2 kadın bırakayım da bu kadar bilmiş bilmiş konuşmayı belki bırakırsınız. Hayat akışı ve kader diye şeyler de var. Kimse engelli çocuk bilerek doğurmuyor...Aileye yüklenmeniz büyük ayıp. Büyük konuşmayın lütfen.
ben banlanmak pahasına ülkenin siyasi tarihinde kadın hayatı, kadın bedeni ve kadının onun üzerinde kendi tasarrufu ve türk aile yapısı açısından mihenk taşı olmuş bir kurgudan bahsedeceğim:
ahmet davutoğlu'nun başbakanlığı sırasındaki en büyük icraatlerinden birisi, eşi jinekolog op. dr. sare davutoğlu ile birçok yerde birlikte boy göstererek kürtaj ile ilgili vermiş olduğu demeçler oldu. şu anda halen kağıt üstünde yasal görünen fakat birçok devlete bağlı hastanede pratik edilemeyen kürtaj, o dönemde birçok muhafazakar söylemle zaten halkın gözünde nahoş iken daha da canavarlaştırıldı. öte yandan yine kürsüde ne aradığını bilemediğim sare hanım, sıkça engelli çocuklar için "melek" vurgusu yaptı.
bu melek vurgusu çok önemli çünkü bu başlık altında da birkaç kez ezberden söylenmiş. linç edilmek pahasına söylüyorum ki; hayır, melek değiller ve evet, sadece genetik sorunu ya da sorunları olan bireyler. ayrıca imtihan da değiller zira doğup doğmamasına karar verebildiğin bir durum, bir imtihan sayılamaz çünkü kontrol sizdedir.
burada kürtaj mevzusuna değiniyorum ki hikayede şu açıdan önemli: bu kadar teknik imkanın ve kabiliyetin olduğu dönemde bu denli engeli olan bireyin anne karnınında iken engelli olduğunu bilememek mümkün değil ve aile bile bile lades dedi. muhtemelen şu anda kendilerinin de tam olarak açıklayamayacakları sebeplerle hem engelli çocuğuna hem de soruyu soran kızcağıza hayatları boyunca acı çektirmek pahasına çocuğun dünyaya gelmesini seçtiler. ebeveynlerinin yapmış olduğu tercihler yüzünden içten içe acı çeken 18 yaşındaki çocuğu gelen tokatladı, giden tokatladı. siz koca koca kadınlar olarak ülkede tüm bu olaylar cereyan ederken kör müydünüz de bu kızı yargılıyorsunuz şu anda? burada kürtaj lafı söylendiğinde elinde meşale ile cadı avına çıktı birçoğunuz. bu çocuk sırf anası-babası günaha girmediği yanılsaması yaşasın diye tek ömrünü neden bu yükün altında ezilerek yaşamaktan memnun olsun?
neyse çocuk konuştum. banlanırsam sonra görüşürüz.(türk bayrağı açayım ki belki iyi hal indirimi olur.)
Dediklerinizde çok haklısınız, sadece yine kafa yapısı ile ilgili bir sorun var. Normal doğumda kordonun boğaza dolanmasından dolayı engelli kalan insanlar.var. Normal doğumu yere göğe sığdıramıyorlar ama bu yüzden gayet sağlıklı iken engelli doğan bebekler var. Sezaryeni kötülemeye çalışıyorlar ama ben sezaryen yüzünden engelli doğan bir bebek bile duymadım.
Fakat dediğiniz gibi büyük olasılıkla bu çocuk genetik hastalığa sahipti.
Spina bifida ( yuruyemiyor )hastası bir kardeşim var .
Kardeşinin engeli ne bilmiyorum ama belki oda senden utanıyodur ne biliyosun
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?