Lisans mezunu evli calismayan hanimlar


Asgari ücretle geçinip mutlu mu oluyorsunuz?
 
Hayatta en nefret ettigim seydir ev hanimi olmak. 8yillik is hayatindan sonra inanilmaz zor ve skici geldi bana. Kendimi ise yaramaz bir asalak gibi hissediyorum. Bildigim 3 tane dile yazik hadi kendimi gectim evet sanirim depresyon iste bu
 
Depresyona vakit yok diyen bir üye olarak cevap verme ihtiyacı hissettim. Buradaki kasıt tabi ki depresyona vakit ayırmak değildir. Negatif düşüncelerle bilinçaltını doldurmaya vakit yok demek istiyoruz. Nitekim depresyonun çıkış noktası boşluk hissi ve bu his üzerine kendini bolca doldurma eğilimidir gibi geliyor, gerçi siz doktorsunuz daha iyi bilirsiniz
 
Bence huzursuz bir ortamda çalışıp mutsuz olmaktansa evinde olmak daha iyi..ben daha yeni işten çıktım ama eksikliğini henüz hissetmiyorum ehliyet kursuna gidicem yürüyüşlere başlıcam KPSS zaten artık imkansız diye bakmıyorum bile,..yine olursa seneye özelde çalışırım ya da kamuda geçici görev alırım ama bu sene yeterli benim için iş hayatı :)
 
Bende iki önlisans bitirdim tek çocukla kimsem olmadığı için birak çalışmayı kursa bile gidemiyorum.Ara ara bunalıma giriyorum yaşama amacimi sorguluyorum.boş bir insansın bir ise yaramazsın diyorum kendime.çalışmayı sosyallesmeyi o kadar isterdim ki...
 
Ben ben ben . Mutluyum.
Huzurluyum.
Eşimin çok iyi olması bana çok değer vermesi çok büyük etken.
Herkes aynı olamaz. Ama biraz açıkla neden? Yani seni rahatsız ve mutsuz eden şey ne tam olarak?
Yaa deniz,avatarındaki resim senin bebişin mi?Ya ben onun bakışlarını yerim,nazar değmesin yavruya
 
Depresyona vakit yok diyen üyeler haklılar bence. Depresyona degil aslinda sıkıntıları dusunmeye vakitleri yok. Depresyon aslinda bosluk, bir ise yaramama düşüncesi.. Bendeki de o.
Kimi cocuklariyla, kimi hobileriyle, kimi misafirle ev isiyle mesgul. Aslinda olay bu. Sevdigin bir seylerle mesgul olunca insan dert tasadan uzaklasiyor. Mesgul oldugu sey ne ise onunla hayata tutunuyor. Çalışan ve mutlu olan da var ev hanimi olup mutlu olan da..
Ben de konu sahibiyle ayni dertten muzdaribim. Sanirim kendimize guvenmeli ve her ne yapiyorsak tadini cikararak yapmali. Mutlaka ama mutlaka keyif aldigimiz bir seyle mesgul olmalı.

Ne yapmak gerektigini bilip de yapamamak da var.. Tavsiye vermesi kolay da icraate geciremiyorum
 
Aldığım eğitimle kendime denk eğitim seviyesi yüksek bir eşim oldu. Çocuklarımın özel hocaya ihtiyacı yok, her türlü derste bilgim var, ingilizcem dahil. Bilinçli bir şekilde hayata hazırlıyorum onları, bu da genel kültürüm sayesinde. Kendimi geliştirmeyi sadece ana dilimde değil yabancı dilimle de başarabiliyorum yabancı kaynakları okuyarak. Eşimi yurtiçinde ve yurtdışında yanında gururla temsil edebiliyorum. Tüm bunları da eğitimime borçluyum, çalışma hayatıma değil.
 
Bir ara boş bir dönemim olmuştu. Önemli bir sınavımı vermiştim ve birden o yük üzerimden kalkınca boş durma hakkım olduğunu hissetmiştim sanırım. Yani çalışıyordum ama beni mesaim yok, işim olunca gidip yapıyordum. Ama işe gitmedikçe sana iş verme ihtimalleri de azalıyor benim işimde, varlığını unutuyorlar sanırım Evde oturuyordum daha çok. O dönem yabancı dizi izliyordum ve kitap okuyordum çok, ama roman sadece. Sonra durdum düşündüm ki, hem dizilerdeki hem de kitaplardaki karakterlerin bir hayatı var. Onlar o hayatı yaşıyor, ben sadece onların hayatını izliyorum. Hiç bir şey üretmiyorum. Üretmiyorsam eğer, kimseye bir faydam olmuyorsa o zaman aslında yaşamıyorum da. Silkelenip kendime geldim bir süre sonra.
Mesele para kazanmak değil. Mesele amaçsız olmamak. Kendi yediğini içtiğini temizlemek, kendi giydiğini yıkamak bu kategoriye girmiyor bence. Ancak profesyonel çalışan bir temizlikçi iseniz, ya da birinin evinde yardımcı olarak çalışıyorsanız bu bir "iş yapmak" olarak sayılabilir. Ev işleri hiç bitmiyor diyor bazı kadınlar, evet bitmez çünkü her gün tekrar ediyor. Her gün yiyeceğine göre her gün de bulaşık çıkacak. Ama bunların gün içinde ne kadar zamanını alacağı kadının kendisine bağlı. Ben her şeyi minimum yapıyorum, eşim de yapıyor bir şeyler kendine göre, aç değiliz, pislik içinde de değiliz. Ama gün içinde ev işleri denilecek işlere ayırdığım zaman bir saattir. İki haftada bir temizlik için kadın geliyor zaten temizliği o yapıyor. Bazıları her gün sabahtan akşama iş yapıyor ve yetişmiyor diyor, sanırım o insanların hobisi bu. Boşluktan kaynaklandığını düşünüyorum.
Çocuk derseniz.. Evet bence çocuk doğurmak ve yetiştirmek önemli bir iştir. Çünkü dünyanın geleceği bakımından doğrudan önemli bir aktivite. Ama bu hamilelik (zor geçiyorsa hamileliğin tamamı olabilir) ve çocuk 2-3 yaşına gelene kadar geçerli. Evet bir kadının veya evlilikteki dengeye, kişilerin karakterine göre erkeğin kendi isteği ile, çocuğunu yetiştirebilemek için iş hayatına ara verip 2-3 yıl çocuğuna bakmasını doğru buluyorum. (İsteyen veya mecbur olan daha erken de dönebilir.) Zaten bu dönem çocuğa bakmanın en fazla "iş" olduğu dönem. Sonrasında ise anne evde çocuğun başında kalmakta ısrarcı olduğunda, çocuğu kreşe vs. göndermediğinde anneye aşırı bağımlı, sosyal problemleri olan, televizyona da bağımlı bir çocuk, çocuğu çoktan unutmuş aslında bütün gün kadın programları izleyen bir anne çıkabiliyor ortaya. 2-3 yaşından sonra aslında çocuk da dahil herkesin yeniden hayata devam etmesi gerekiyor aslında. Yoksa evde hem kadının hem de çocuğun hayatı askıda kalmış gibi oluyor. Sonra çocuk yaşı gelip mecburen okula başladığında kadın bu sefer hayatını bağladığı çocuk bağımsızlaştıkça daha da bunalıma giriyor.
Benim mesela para konusunda işimden istediğim şey; çok para kazanıp zengin bir profesör olayım :) Ki bu sayede parayı dert etmeyelim, eşim çalışmak zorunda kalmasın Benim eşim mühendis. Bir şeyler yaratmayı seviyor, bir şeyler öğrenmeyi seviyor ama ülke şartlarında para getiren iki seçeneği var birincisi, bir özel şirkete girip zengin bir adam daha da zengin olsun diye gece gündüz çalışacak, ikincisi devlete girip zaman doldurup, saçma saçma müdürlerin derdini çekecek. Devleti tercih ediyor ve şu an da devlette çalışıyor. Ama onun becerilerinin böylesine harcanması beni çok üzüyor. Saçma insanlar o iş yapabiliyor diye kurumun bütün işlerini onun tepesine yığdıkça ve bunun kendisine stresten başka getirisi olmadıkça ben stres oluyorum. Evde kendi işini bir süre yaptı ve çok iyi para kazandı ama garantisi yok. Bu yüzden istiyorum ki ben çok kazanayım, o evde otursun. Evde üretsin. Ürettikleri çok para kazandırmasa da bir işe yarasın, insanlar tarafından kullanılsın, onun içine sinsin, o tatmin olsun hayatından.
Anlatmak istediğim, evde oturmak var evde oturmak var.. Ve mesele para kazanmanız da değil. Üretmek... Çünkü bu dünyaya geliyoruz, bir süre yaşayıp ölüp gidiyoruz. O aradaki zamanı boş mu geçireceğiz yoksa üreterek mi, mesele bu.
 
Keske oyle olsaydi ama genlerde yatan bir hastalik maalesef depresyon
Sizi de anliyorum ama bahsettigimiz depresyon degil de keyifsizlik olsun o zaman.
 
Evde oturmak ve ev işi yapmaktan mutlu olan insanları hiç anlayamıyorum yani aklım ve mantığım almıyor benim.. beni evde oturmak mahvetti resmen şu an hamile olduğum için çalışamıyorum ama bebeğim sağlıkla doğup biraz büyüdükten sonra evde oturmayı düşünmek dahi istemiyorum.. umarım her şey düzelecek..
 
Bende varım öğretmenim aslında ama mesleğimi yapamıyorum. 9 aylık bebisim var. 2.yine yapmayı düşünüyorum sene sonunda yani seneye iki çocuklu bi kaç sene daha ev hanımı olan biri olurum
 
Çalışmayınca bu şekilde ruhsal sorun yaşıyorsanız emin olun çalışınca çıkılmaz bir girdabın içinde bulursunuz kendinizi. Halinize şükredin yerinizde olmak isteyen nice çalışan kadın var :)
 
Bir Ingilizce ögretmeni olarak ben de aranizdayim.Hamileliğimin 32.haftasina kadar çalistim, sonrasinda ve şu an 2 aylik bebeğimi en azindan kati gidaya geçene kadar çalismayi dusunmuyorum. Bundan once universite bittiginden beri hic ara vermeden çalistim.ama simdi bebegimi emzirirken hiç bir yere gidemem.
Biraz calismama istegim , bebegimin bu anlari geri gelmeyecek ve tabi ki de su an tamamen beslenmesinin bana bagli olmasi.

Ama bu durum beni üzmuyor açikcasi , saglikli bir bebegim var , eşim destek her konuda , e fazla da vaktim kalmiyor.o yuzden bence anin tadini çikarmali herkes, bu anilar bir daha geri gelmicek
 
Kraliçe limoncu içiin üç kere yaşa yaşa yaşa
 
Lisans mezunuyum çalışıyordum yıllardır da çalıştım ocak ayında işten ayrıldım . Tüp bebek tedavisi için ama depresyona daha girmedim. Kendinizi oylayacak bişeyler bulmaya çalıştınız mı ?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…