"çok fazla şey yaşamış kadınlar konusunda. tek gecelik ya da uzun süreli."
24 yaşına o kadar ilişkiyi nasıl sığdırmış yahu.
Bana anlattıklarınızdan pek olgun bi'tip imajı çizmedi şahsen okulu yeni okuyo, iş güç yerine müzik falan.
Şimdi iyi olabilirsiniz ama yıllar geçecek değişeceksiniz falan.
Erkekler zaten genel olarak kadınlardan daha çok aldatmaya meyilliler.
Bilemedim 9 yaş çok geliyo bana ilerisi için.
erkek büyük olunca olursa kadın büyük olunca da olur bunlar hiç sorun değil sende sorun etme kendine mutluysanız birbirinizi anlıyorsanız eğer gerisinin çokta önemi yok
9 yas cok fazla. O 30 yasindayken sen 40 olacaksin. Olacak is degil
hangisinin hayırlı olacagını hic birimiz bilemeyiz ama yaş farkinda kadının büyük olması beni hep tedirgin ediyo..hani bi çift görsem kadın büyk mesela hep ala ala gercekten mutlular diyorum icimdn..aslnda tedirginliqm bu işte kadınlarn üzülecek olduguna daha baskın inanmam sanırm..erkekler 20de hc dikkate alinmick
25te yavaş yavaş oturan kisilikleri
30da biz kadnlarn 23-24 yaslarndaki olgunluklarnda oluyolar.. hani sizdn kück olmasindan cok 24 yasnda olmasi biraz endiselendrdi beni .dseydinz ki ben 40 yasndaym erkek arkadasm 31-32 anlasiyosanz ndn olmasn derdm ama 24 yaş ne bilm siz dha iyi bilirsinz ins bu süreçte üzülen taraf olmazsnz
Mutluluk ve huzur neredeyse orda olman önemli , 24 yaşında bir erkekten bahsediyoruz , 18,19 değil ki , Allah mutluluğunuzu daim etsin. Minyon olman büyük avantaj, :) belli olmaz o 10 yıl sonra belki göbekli bıyıklı amca olcak ama sen bu sefer şimdiki 30 Lu yaşlarını göstereceksin
yaş olayı ne dir ki? herşey uyuyorda bir yaş sorunu mu kalıyor geriye,öyle sorun olmaz olsun
anı yaşayın ,hissetiklerinizi yaşayın doya doya ötesi yok
önemli olan zor olanı başarmak,engelleri aşmaktır aşk o zaman aşk tır
çook mutlu olun... ( eski konunuzu o zamanda sıkı takip edip, ne hoş bir karakter dediğim,güzel bir ruhsunuz siz)
3 sene önce 1 yıllık bir evliliğim olmuştu. Konularımı takip edenler bilir. Eşimle cinsel hayatımız yoktu. Çözüm aramadı. Destek olmaya çalıştım, yanaşmadı. Psikolojik şiddete maruz kaldım. Evliliğimi kurtarmak için çok uğraştım ama aynı çabanın onda birini bile göremedim eşimden. Zaten hayata bakış açılarımız ve beklentilerimiz de çok farklıydı, bunu o süreçte çok daha iyi anladım ve boşandık.
boşanalı 3 sene oldu. o günden sonra karşıma birçok insan çıktı ama tam istediğim gibi birisi asla olmadı. içime sinmedi. bir şeyler hep eksik kaldı. şimdi tam olarak istediğim enerjiyi yakaladığım, hayata bakış açılarımızın, beklentilerimizin neredeyse aynı olduğu, saatlerce sohbet etsek sıkılmayacağım, bana kendimi ilk defa bu kadar özel ve değerli hissettiren, beni benden çok düşünen, çok seven, hastalansam uyuyamayan, dertlerimi dinleyen bir dost-sırdaş, iş hayatında sıkıntı yaşasam bile benden çok daha fazla üzülen biri çıktı karşıma. öncelikle arkadaş olarak başladı ilişkimiz. çok iyi arkadaş olduk. 7 ay önce tanıştık. maalesef başka şehirlerdeyiz aynı zamanda da. telefon ve mesajlarla çok konuştuk öncelikle. sonrasında görüştük ve aynı enerji çok daha güzel bir şekilde yan yanayken de devam etti. birbirimizden hep etkilendik ama aramızdaki engellerden dolayı hep kaçtık aslında bir yandan da. birbirimize çok iyi gelmeye başladık. o benimle, kendinde kötü görüp rahatsız olduğu şeyleri aşmaya başladı. "sen benim hayatıma giren bir meleksin. ben seninle çok daha iyi bir insanım artık" diyor hep bana. ben de onunla mutluyum. uzun süredir ilk defa mutlu oldum bu kadar. kendime güvenim arttı resmen. çok fazla konuştuk şimdiye kadar. günde 6-7 saat konuştuğumuz bile oluyor. ve şimdiye kadar hiç sıkılmadım, aynı şekilde o da öyle. konuşacak, eğlenecek, dertleşecek, paylaşacak bir şeyler mutlaka buluyoruz.
boşandığımı biliyordu ama cinsellik konusundan hiç bahsetmemiştim ona. zaten biriyle, özellikle de bir erkekle bunu konuşmak çok zor, çok ağır bir durum benim için. kendisi şimdiye kadar hayatına çok kadın girmiş birisi. çok fazla şey yaşamış kadınlar konusunda. tek gecelik ya da uzun süreli. ama bana karşı, bu konuyu bile bilmeden çok nazik davrandı hep. elimi tutmayı çok istemiş mesela bi keresinde. onda bile çekinmiş hep, incitmeyeyim diye. sonra biraz yakınlaşınca ben konumu anlattım. çok zor bi durumdu benim için ama anlattım. tahminimden çok daha ince davrandı. dinledi beni, destek oldu. o günleri anlatırken aynı stresi yaşıyorum zaten hep. çok ağladım hatta. ama bir yandan da çok huzur buldum onunla konuşurken. çok enteresan bir gündü benim için. ben ağlarken sarıldı ve dinledi beni. saatlerce konuştuk. zaten hep can kulağıyla dinler beni. her zaman.
çok şey yaşamış şimdiye kadar. liseden sonra üniversite okumak istememiş. ailesiyle ters düşmüş hatta bu konuda. yine de müzik yapmayı çok istediği için müzik yapmış. ailesinden ayrı yaşamış ve tek kuruş para almamış ailesinden, ailesinin durumu çok iyi olduğu halde. sonra üniversite okumayı istemiş. bunun eksikliğini hissetmiş hayatında.
ve şimdi üniversite okuyor. aramızda dokuz yaş fark var. başka şehirlerdeyiz, bir şekilde görüşebiliyoruz ama benim burada kurulu bir hayatım var. ailem burada. iş bağlantılarım burada. onun yaşadığı şehre gidersem kendi işimi de orada yapabilirim, öyle bir şehir. ama yaş farkı olayı ve şu anda üniversite okuyor olması aramızda çok büyük sorun maalesef. aileler henüz bilmiyor. henüz erken diye yansıtmak istemedik. 2 aydır sevgili gibiyiz, daha çok yeni. annem biliyor sadece ve diyor ki "sen mutlu ol yeter ki. kafa yapılarınız uysun ve değer bilen bir insan olsun. yaş farkının hiçbir önemi yok" diyor. bir de şu anda üniversite okuyor olmasına takılıyor annem biraz haklı olarak.
ailesi benim boşanmış olmamı takacak bir aile değil. onu biliyorum. yaş farkına takılabilirler anca. bir de şu anda okurken ne evliliği diyebilirler. ha bir de kendinden 5 yaş küçük bir kızkardeşi var, o biliyor. o da "ben sonuna kadar arkanızdayım" diyor. tanışmadık henüz ama bu konuda destekçi.
ben şu anda 33 yaşındayım, o 24 yaşında. tip olarak uyumluyuz. ben zaten minyon tipli biriyim. yaşımı hiç göstermiyorum. 24-25 zannediyorlar hep. o da yaşından büyük gösteriyor. olgunluk anlamında gerçekten olgun bir insan. öyle çocukça hareketleri olan biri değil. benim benden 6 yaş büyük olan eski eşimden çok daha olgun bir kafa yapısı var. şimdiye kadar yaşadığı şeylerden , hayatta başına gelen olaylardan ders çıkartan ve olgunlaşan biri. kendi aramızda bu yaş farkı hiç problem olmuyor. ama korkuyorum tabii. yeniden hata yapmaktan korkuyorum.
bana "sen tam anlamıyla, her şeyiyle tam hayal ettiğim eşsin. ben seninle ömrümün sonuna kadar çok mutlu olabileceğimi biliyorum ve seni de mutlu edebileceğimi biliyorum. böyle bir mutluluk ve uyum insanın hayatında kaç kez karşısına çıkar ki. bizim seninle mutlaka evlenmemiz lazım." diyor. benden çok daha fazla ağzında evlilik kelimesi var. ailelerden ya da herhangi bir şeyden bahsederken "bizim mutlaka seninle evlenmemiz lazım. bak ailelerimiz de ne kadar uyumlu" gibi şeyler söylüyor. sevgisini güvenini hissediyorum ama korkuyorum da bir yandan.
o okulunu bitirene kadar ben 37 yaşına geleceğim. okulu bitmeden evlensek o okurken olmaz. babama gidip de "baba ben evlenmek istiyorum ama eşim okuyor" diyemem. desem belki anlayışla karşılayabilir ama ben nasıl yaşarım işte. zaten ailelerin tepkisinden çok daha önce kendi durumumu düşünüyorum ben.
Körkütük aşk demeyelim bence benim durumuma. O kadar körkütük olsam bu sorunları önemsemezdim sanıyorum. aşık oldum evet ama gerçekler gözümü örtecek şekilde değil. sadece nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda fikir almaya çalışıyorum. böyle bir durum olursa ne olur, evlilik olursa beni ne gibi sorunlar bekler. Bunları kafamda ölçüp tartmaya çalışıyorum.
Sevgilim, benim boşanmış olmamdan faydalanacak biri değil. Bunu artık çözebiliyor insan. Karşıma o şekilde çıkanlar da oldu ve anında yol verdim. Ki artık bekaret konusu evli olmayan insanlar arasında bile küçümsenecek hale geldi neredeyse. "boşanmış ve rahattır artık" diye düşünmüyor erkekler bence. çünkü artık evlenmeden önce bunu yaşayanlar zaten o kadar fazla ki.
Güvenmeme olayı bende de var inanın. Neredeyse her telefon görüşmemde bir şeyleri sorgulamaya çalışıyorum. Bu ne kadar yorucu bir şey bilemezsiniz. Hatta sevgilim de bana kızıyor her güzel anı kendine zehir ediyorsun diye. Kafamda hep sorular. Kendimi kaptıramıyorum. Zaman zaman toz pembe düşünüyorum, zaman zaman da kara kara. Bu yönümü de seviyorum çünkü bir savunma mekanizmam oluyor beni koruyan. Bazen kendime sinir olsam da seviyorum.
Teşekkürler yorumlar için
Sizin adınıza çok sevindim ileride dini/geleneği bahane ederek canınızı sıkacak birileri çıkarsa Hz Muhammet'te Hz Hatice ile evlendiğinde Muhammed 25 Hatice 40 yaşındaydı deyip onları kendi silahlarıyla vurursun3 sene önce 1 yıllık bir evliliğim olmuştu. Konularımı takip edenler bilir. Eşimle cinsel hayatımız yoktu. Çözüm aramadı. Destek olmaya çalıştım, yanaşmadı. Psikolojik şiddete maruz kaldım. Evliliğimi kurtarmak için çok uğraştım ama aynı çabanın onda birini bile göremedim eşimden. Zaten hayata bakış açılarımız ve beklentilerimiz de çok farklıydı, bunu o süreçte çok daha iyi anladım ve boşandık.
boşanalı 3 sene oldu. o günden sonra karşıma birçok insan çıktı ama tam istediğim gibi birisi asla olmadı. içime sinmedi. bir şeyler hep eksik kaldı. şimdi tam olarak istediğim enerjiyi yakaladığım, hayata bakış açılarımızın, beklentilerimizin neredeyse aynı olduğu, saatlerce sohbet etsek sıkılmayacağım, bana kendimi ilk defa bu kadar özel ve değerli hissettiren, beni benden çok düşünen, çok seven, hastalansam uyuyamayan, dertlerimi dinleyen bir dost-sırdaş, iş hayatında sıkıntı yaşasam bile benden çok daha fazla üzülen biri çıktı karşıma. öncelikle arkadaş olarak başladı ilişkimiz. çok iyi arkadaş olduk. 7 ay önce tanıştık. maalesef başka şehirlerdeyiz aynı zamanda da. telefon ve mesajlarla çok konuştuk öncelikle. sonrasında görüştük ve aynı enerji çok daha güzel bir şekilde yan yanayken de devam etti. birbirimizden hep etkilendik ama aramızdaki engellerden dolayı hep kaçtık aslında bir yandan da. birbirimize çok iyi gelmeye başladık. o benimle, kendinde kötü görüp rahatsız olduğu şeyleri aşmaya başladı. "sen benim hayatıma giren bir meleksin. ben seninle çok daha iyi bir insanım artık" diyor hep bana. ben de onunla mutluyum. uzun süredir ilk defa mutlu oldum bu kadar. kendime güvenim arttı resmen. çok fazla konuştuk şimdiye kadar. günde 6-7 saat konuştuğumuz bile oluyor. ve şimdiye kadar hiç sıkılmadım, aynı şekilde o da öyle. konuşacak, eğlenecek, dertleşecek, paylaşacak bir şeyler mutlaka buluyoruz.
boşandığımı biliyordu ama cinsellik konusundan hiç bahsetmemiştim ona. zaten biriyle, özellikle de bir erkekle bunu konuşmak çok zor, çok ağır bir durum benim için. kendisi şimdiye kadar hayatına çok kadın girmiş birisi. çok fazla şey yaşamış kadınlar konusunda. tek gecelik ya da uzun süreli. ama bana karşı, bu konuyu bile bilmeden çok nazik davrandı hep. elimi tutmayı çok istemiş mesela bi keresinde. onda bile çekinmiş hep, incitmeyeyim diye. sonra biraz yakınlaşınca ben konumu anlattım. çok zor bi durumdu benim için ama anlattım. tahminimden çok daha ince davrandı. dinledi beni, destek oldu. o günleri anlatırken aynı stresi yaşıyorum zaten hep. çok ağladım hatta. ama bir yandan da çok huzur buldum onunla konuşurken. çok enteresan bir gündü benim için. ben ağlarken sarıldı ve dinledi beni. saatlerce konuştuk. zaten hep can kulağıyla dinler beni. her zaman.
çok şey yaşamış şimdiye kadar. liseden sonra üniversite okumak istememiş. ailesiyle ters düşmüş hatta bu konuda. yine de müzik yapmayı çok istediği için müzik yapmış. ailesinden ayrı yaşamış ve tek kuruş para almamış ailesinden, ailesinin durumu çok iyi olduğu halde. sonra üniversite okumayı istemiş. bunun eksikliğini hissetmiş hayatında.
ve şimdi üniversite okuyor. aramızda dokuz yaş fark var. başka şehirlerdeyiz, bir şekilde görüşebiliyoruz ama benim burada kurulu bir hayatım var. ailem burada. iş bağlantılarım burada. onun yaşadığı şehre gidersem kendi işimi de orada yapabilirim, öyle bir şehir. ama yaş farkı olayı ve şu anda üniversite okuyor olması aramızda çok büyük sorun maalesef. aileler henüz bilmiyor. henüz erken diye yansıtmak istemedik. 2 aydır sevgili gibiyiz, daha çok yeni. annem biliyor sadece ve diyor ki "sen mutlu ol yeter ki. kafa yapılarınız uysun ve değer bilen bir insan olsun. yaş farkının hiçbir önemi yok" diyor. bir de şu anda üniversite okuyor olmasına takılıyor annem biraz haklı olarak.
ailesi benim boşanmış olmamı takacak bir aile değil. onu biliyorum. yaş farkına takılabilirler anca. bir de şu anda okurken ne evliliği diyebilirler. ha bir de kendinden 5 yaş küçük bir kızkardeşi var, o biliyor. o da "ben sonuna kadar arkanızdayım" diyor. tanışmadık henüz ama bu konuda destekçi.
ben şu anda 33 yaşındayım, o 24 yaşında. tip olarak uyumluyuz. ben zaten minyon tipli biriyim. yaşımı hiç göstermiyorum. 24-25 zannediyorlar hep. o da yaşından büyük gösteriyor. olgunluk anlamında gerçekten olgun bir insan. öyle çocukça hareketleri olan biri değil. benim benden 6 yaş büyük olan eski eşimden çok daha olgun bir kafa yapısı var. şimdiye kadar yaşadığı şeylerden , hayatta başına gelen olaylardan ders çıkartan ve olgunlaşan biri. kendi aramızda bu yaş farkı hiç problem olmuyor. ama korkuyorum tabii. yeniden hata yapmaktan korkuyorum.
bana "sen tam anlamıyla, her şeyiyle tam hayal ettiğim eşsin. ben seninle ömrümün sonuna kadar çok mutlu olabileceğimi biliyorum ve seni de mutlu edebileceğimi biliyorum. böyle bir mutluluk ve uyum insanın hayatında kaç kez karşısına çıkar ki. bizim seninle mutlaka evlenmemiz lazım." diyor. benden çok daha fazla ağzında evlilik kelimesi var. ailelerden ya da herhangi bir şeyden bahsederken "bizim mutlaka seninle evlenmemiz lazım. bak ailelerimiz de ne kadar uyumlu" gibi şeyler söylüyor. sevgisini güvenini hissediyorum ama korkuyorum da bir yandan.
o okulunu bitirene kadar ben 37 yaşına geleceğim. okulu bitmeden evlensek o okurken olmaz. babama gidip de "baba ben evlenmek istiyorum ama eşim okuyor" diyemem. desem belki anlayışla karşılayabilir ama ben nasıl yaşarım işte. zaten ailelerin tepkisinden çok daha önce kendi durumumu düşünüyorum ben.
canım şans insanın kapısını 2 kez çalmaz..ne güzel bak kafa yapılarınız,beklentileriniz bir..en önemlisi seni sevior ve değer verior..okurken evlenen o kadar cookkk örnek var ki...o senleyken sen onlayken bunun da üstesinden gelirsiniz..umarım cok mutlu olursun3 sene önce 1 yıllık bir evliliğim olmuştu. Konularımı takip edenler bilir. Eşimle cinsel hayatımız yoktu. Çözüm aramadı. Destek olmaya çalıştım, yanaşmadı. Psikolojik şiddete maruz kaldım. Evliliğimi kurtarmak için çok uğraştım ama aynı çabanın onda birini bile göremedim eşimden. Zaten hayata bakış açılarımız ve beklentilerimiz de çok farklıydı, bunu o süreçte çok daha iyi anladım ve boşandık.
boşanalı 3 sene oldu. o günden sonra karşıma birçok insan çıktı ama tam istediğim gibi birisi asla olmadı. içime sinmedi. bir şeyler hep eksik kaldı. şimdi tam olarak istediğim enerjiyi yakaladığım, hayata bakış açılarımızın, beklentilerimizin neredeyse aynı olduğu, saatlerce sohbet etsek sıkılmayacağım, bana kendimi ilk defa bu kadar özel ve değerli hissettiren, beni benden çok düşünen, çok seven, hastalansam uyuyamayan, dertlerimi dinleyen bir dost-sırdaş, iş hayatında sıkıntı yaşasam bile benden çok daha fazla üzülen biri çıktı karşıma. öncelikle arkadaş olarak başladı ilişkimiz. çok iyi arkadaş olduk. 7 ay önce tanıştık. maalesef başka şehirlerdeyiz aynı zamanda da. telefon ve mesajlarla çok konuştuk öncelikle. sonrasında görüştük ve aynı enerji çok daha güzel bir şekilde yan yanayken de devam etti. birbirimizden hep etkilendik ama aramızdaki engellerden dolayı hep kaçtık aslında bir yandan da. birbirimize çok iyi gelmeye başladık. o benimle, kendinde kötü görüp rahatsız olduğu şeyleri aşmaya başladı. "sen benim hayatıma giren bir meleksin. ben seninle çok daha iyi bir insanım artık" diyor hep bana. ben de onunla mutluyum. uzun süredir ilk defa mutlu oldum bu kadar. kendime güvenim arttı resmen. çok fazla konuştuk şimdiye kadar. günde 6-7 saat konuştuğumuz bile oluyor. ve şimdiye kadar hiç sıkılmadım, aynı şekilde o da öyle. konuşacak, eğlenecek, dertleşecek, paylaşacak bir şeyler mutlaka buluyoruz.
boşandığımı biliyordu ama cinsellik konusundan hiç bahsetmemiştim ona. zaten biriyle, özellikle de bir erkekle bunu konuşmak çok zor, çok ağır bir durum benim için. kendisi şimdiye kadar hayatına çok kadın girmiş birisi. çok fazla şey yaşamış kadınlar konusunda. tek gecelik ya da uzun süreli. ama bana karşı, bu konuyu bile bilmeden çok nazik davrandı hep. elimi tutmayı çok istemiş mesela bi keresinde. onda bile çekinmiş hep, incitmeyeyim diye. sonra biraz yakınlaşınca ben konumu anlattım. çok zor bi durumdu benim için ama anlattım. tahminimden çok daha ince davrandı. dinledi beni, destek oldu. o günleri anlatırken aynı stresi yaşıyorum zaten hep. çok ağladım hatta. ama bir yandan da çok huzur buldum onunla konuşurken. çok enteresan bir gündü benim için. ben ağlarken sarıldı ve dinledi beni. saatlerce konuştuk. zaten hep can kulağıyla dinler beni. her zaman.
çok şey yaşamış şimdiye kadar. liseden sonra üniversite okumak istememiş. ailesiyle ters düşmüş hatta bu konuda. sonra üniversite okumayı istemiş. bunun eksikliğini hissetmiş hayatında.
ve şimdi üniversite okuyor. aramızda dokuz yaş fark var. başka şehirlerdeyiz, bir şekilde görüşebiliyoruz ama benim burada kurulu bir hayatım var. ailem burada. iş bağlantılarım burada. onun yaşadığı şehre gidersem kendi işimi de orada yapabilirim, öyle bir şehir. ama yaş farkı olayı ve şu anda üniversite okuyor olması aramızda çok büyük sorun maalesef. aileler henüz bilmiyor. henüz erken diye yansıtmak istemedik. 2 aydır sevgili gibiyiz, daha çok yeni. annem biliyor sadece ve diyor ki "sen mutlu ol yeter ki. kafa yapılarınız uysun ve değer bilen bir insan olsun. yaş farkının hiçbir önemi yok" diyor. bir de şu anda üniversite okuyor olmasına takılıyor annem biraz haklı olarak.
ailesi benim boşanmış olmamı takacak bir aile değil. onu biliyorum. yaş farkına takılabilirler anca. bir de şu anda okurken ne evliliği diyebilirler. ha bir de kızkardeşi var, o biliyor. o da "ben sonuna kadar arkanızdayım" diyor. tanışmadık henüz ama bu konuda destekçi.
ben şu anda otuzüç yaşındayım, o yirmidört yaşında. tip olarak uyumluyuz. ben zaten minyon tipli biriyim. yaşımı hiç göstermiyorum. o da yaşından büyük gösteriyor. olgunluk anlamında gerçekten olgun bir insan. öyle çocukça hareketleri olan biri değil. benim benden altı yaş büyük olan eski eşimden çok daha olgun bir kafa yapısı var. şimdiye kadar yaşadığı şeylerden , hayatta başına gelen olaylardan ders çıkartan ve olgunlaşan biri. kendi aramızda bu yaş farkı hiç problem olmuyor. ama korkuyorum tabii. yeniden hata yapmaktan korkuyorum.
bana "sen tam anlamıyla, her şeyiyle tam hayal ettiğim eşsin. ben seninle ömrümün sonuna kadar çok mutlu olabileceğimi biliyorum ve seni de mutlu edebileceğimi biliyorum. böyle bir mutluluk ve uyum insanın hayatında kaç kez karşısına çıkar ki. bizim seninle mutlaka evlenmemiz lazım." diyor. benden çok daha fazla ağzında evlilik kelimesi var. ailelerden ya da herhangi bir şeyden bahsederken "bizim mutlaka seninle evlenmemiz lazım. bak ailelerimiz de ne kadar uyumlu" gibi şeyler söylüyor. sevgisini güvenini hissediyorum ama korkuyorum da bir yandan.
okulu bitmeden evlensek o okurken olmaz. babama gidip de "baba ben evlenmek istiyorum ama eşim okuyor" diyemem. desem belki anlayışla karşılayabilir ama ben nasıl yaşarım işte. zaten ailelerin tepkisinden çok daha önce kendi durumumu düşünüyorum ben.
canım şans insanın kapısını 2 kez çalmaz..ne güzel bak kafa yapılarınız,beklentileriniz bir..en önemlisi seni sevior ve değer verior..okurken evlenen o kadar cookkk örnek var ki...o senleyken sen onlayken bunun da üstesinden gelirsiniz..umarım cok mutlu olursun
Çok teşekkür ederim. Gerçekten şans 2 kez gelmiyor insanın kapısına. O da bunun farkında ve diyorum ki "senin yaşın daha genç. çıkar elbet karşına" . çıkmaz diyor. insanlar yakalayamıyor bunu diyor. Haklı da...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?