SÜT ÜRETİMİ İLE İLGİLİ BİR TEŞHİS
Vücudunuzda hamileliğin 4. ayından itibaren bir aşçı işe başlar. Dünyanın en profesyonel aşçısıdır. Hem mükemmel yemek yapar hem de israf edip de vücudun malzemelerini boşa harcsmaz ( kalsiyum, protein, vitamin, mineral, karbonhidrat ve yağ) . Mutfağına gelir gelmez kolostotrum denen ilk mucizevi yemeğini yapmak için çalışmalara başlar. Onun derdi gücü bebektir ve onu en iyi şekilde beslemekten sorumludur. Mutfakta bebeğin doğumu için sabırsızlıkla bekler. Bebeğin geldiğnin işareti plasentanın ( bebeğin eşinin) vücuttan ayrılmasıdır.
Evet ve beklenen an gelir plasenta gitti mutfakta kırmızı alarm aşçımız heyecanlı. Kolostotrum çoktan hazır ve tezgahın üzerinde ( memede). Garsonu bekliyor gelip yemeği bebeğe ulaştırması için ( garson anne). İlk yemek olan kolostotrum sarı koyu kıvamlı ve içerik olarak, bebeği geldiği bu yeni ortamdaki hastalıklardan korumak için adeta bir zırh gibi. Bebek nihayet ağzına memeyi aldı aşçımız telaşlı üretim başladı yemek son sürat hazırlanıyor bebek asla aç kalmamalı. Birkaç gün bu kıymetli yemeği son sürat yapmaya devam ediyor. Gün geçtikçe artık bebeğin ihtiyacının değiştiğini bilmektedir kolostotrum sonrası ikinci yemek ( geçiş sütü) ve sonrasında olgun süt ( beyaz süt) hazırlanacak. Fakat aşçımız heyecanından ve bebeği koruma çabasından yemek miktarını epey abartıyor " aman fazla olsun az olmasın yemek, bebek katiyen aç kalmamalı, ben her ihtimale karşı bol bol yapayım da tezgahın üzerinde dursun" diyor . Garson gelip ne zam bebeğe yemek götürse aşçı panik içinde "çabuk hızlı daha hızlı olmalıyım bebek besleniyor"
Fakat ne oluyor aşçının canını sıkan bir durum var. Garson geliyor gidiyor" yemek yetecek mi? Var mı yok mu? Bebek aç mı?" Diye söylenip duruyor. Aşçı şimdilik bunlara kulağını tıkamış çünkü onu garsonun fikirleri değil sadece bebek ilgilendiriyor.
Bu kırıcı laflara aldırmadan yemekleri yapıp tezgahın üzerine koymaya devam ediyor. Yemek yendikçe tabi ki tezgahın üzerinde eski yemekler yığılmıyor fırında sürekli yenisi pişmekte ve saniyeler içinde de hazır. Her şey yolunda aşçı mutlu ne güzel yemekleri iştahla yeniyor taze taze büyük bir hızla tükeniyor ve o her seferinde daha fazla daha fazla pişiriyor. Tek sorun şu garsonun kaygıları.
Zaman içinde aşçı ve bebek arasında şöyle bir bağ gelişir aşçı bebeğin günlük yemek ihtiyacını öğrenir ve artık yemekleri tam bebeğin ihtiyacı kadar pişirir. Tezgahta gereksiz yere yemek yığılmaz. Zaten bu kadar kıymetli malzeme neden israf olsun ki? Bunlar vücut için hayati önem taşıyan maddeler. Artık ihtiyaç kadar yemek pişecektir ( meme terbiyesi)
Ama gel de bunu kaygılı garsona anlat. Tezgahta yemek yığılmadığnı gören garson birgün yemeği servis için almaya gelmez aşçı son sürat çalışmaktadır ama eee nerde hani garson yok. Demek ki bebek aç değil olsun ben her ihtimale karşı pişirmeye devam edeyim. Akıllı garson aşçıya güvenmediği için dışardan hazır yemek söylemiştir ( mama) bu da yetmemiş hazır yemeği bebeğe ulaştıracak ve bebekle aşçı arasındaki bağı yavaş yavaş yok edecek biberon denen plastiği işe almıştır. Garson artık doğru dürüst mutfağa uğramaz olur. Yaptığı yemekler yenmeyen aşçımız ise günden güne daha az yemek yapmaya başlar çünkü yaptıkları yenmemiştir demek ki kendisine ihtiyaç yoktur.
Pişman olan garson Emzirme Akademisinin uyarılarıyla mutfağa koşar. Aşçıdan özür diler ve yeniden yemek yapması için ricada bulunur. Aşçı " iyi de ne zamandır gelmiyorsun bebeğin ne kadar yemeğe ihtiyacı olduğun unuttum. Ben eskisi gibi sen götürdükçe yapmaya başlıcam ama dediğim gibi biraz zamana ihtiyacım var. Ben miktarı yeniden ayarlana kadar sen kısa bir süre kademeli azaltarak dışardan yemek söylemeye devam et ama sana tavsiyem önce bebekle aranı düzeltmek için hemen şu biberonu işten at."
Garson söylenenleri harfiyen yapar ve bir daha aşçının işine karışmaz. Aşçı zamanla eskisi gibi son sürat yemek yapmaya garson da onun işine bir daha karışmadan yemeği servis etmeye devam eder. Bebek ilk başta bu durumu yadırgasa da zamanla garsona barışır ve aşçının hazırladığı o mükemmel yemeklerle daha sağlıklı ve mutlu büyür.