Fakir edebiyatı!

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Dünyada birileri aç gezerken bi yerlerde açlıktan insanlar ölürken bizim lüks diye gittiğimiz restorandaki tabağımızı ağzına kadar doldurup yarısını yememiz de aşırı bir standart yüksekliği değil mi?
Standardımız yeter ki düşmesin lütfen.. Allah bizi gördüğümüzden aşağı bırakmasın.. Dememiz gerekir sanırım :)
 

Dünyada aç gezen insanların sorumlusu ben olmadığıma göre karnım doyuyor diye şükretmeyeceğim. Siz edebilirsiniz, buna da şükür edebiyatı deniyor sanırım.
 
Dünyada aç gezen insanların sorumlusu ben olmadığıma göre karnım doyuyor diye şükretmeyeceğim. Siz edebilirsiniz, buna da şükür edebiyatı deniyor sanırım.
Elbette her doğa olayında sorumlu tutulamaz insan ama dünyayı bu hale getiren bu insanlık.. Herkes üzerine düşeni biraz yapsa belki çok şey değişir. Şükür edebiyat değildir bu arada bi öğretidir bi terapidir bi duadır.. Yani siz lüksünüzden vazgeçmeyin umarım hep aynı güçte ve imkanda kalırsınız ömür boyu...
 

İşte kalamıyoruz problem orda. Gelirimiz eriyor, standardımız düşüyor. Ve bundan şikayet ediyoruz diye birileri fakir edebiyatı yapmakla suçluyor bizi. Herkes aynı standartlara sahip değil maalesef, bu dünyanın doğasına aykırı zaten. Ama belli bir standartta yaşamak için eşek gibi çalışan insanlar bu standartları yavaş yavaş kaybederken de doğal olarak şikayet ediyor. Bu şikayetlere de kimsenin fakir edebiyatı demeye hakkı yok.
 
İşte siz şikayet etmeyi tercih edersiniz sizin hayatınız bi başkasının şükğr sebebidir siz de bunu eleştiremezsiniz değil mi? Burada herkes hayatından bir kesit paylaşıyor. Sizin standart anlayışınızla bi başksının standart anlayışı bir olamaz değil de.. Elbette şikayet edebilirsiniz ama biraz empati ve kafayı kaldırıp biraz etrafa bakmak belki de şükretmek için yeterli sebep olur. Zira sürekli şikayet etmek sürekli olumsuz şeylerden dert yanmak insanı depresyona sokar.. Sizler için diyorum bunu. Şükğr etmekle ototerapi uygulamış olursunuz. Ama yok ben illa düşen standardımın arkasından ağlıycam derseniz e buyrun metdan. Dünyada sadece aç evladı için ağlayan anneler, okula gidemediği için ağlayan çocuklqr yok ağlamak kimsenin tekelinde değil siz de ağlayın rahatlayın
 

Sıkıntılı bir surecteyiz diye dertleşmek farklı her önüne gelene param yok diye ağlamak çok farklı.

En çok param yok diyende para vardır.

Gerçekten maddi zorluklar yaşayan genelde sessiz.
 

Bu şükür edebiyatı bile değil bu başka bir şey. Ama ne düşündüğümü yazarsam ban yerim. Siz şükretmeye devam edin ben de standartlarımı sağlamlaştırmak için uğraşmaya.
 
hep daha kötüsünü gösterip insanları en kötüye mahkum ettirmek şükretmek olmuyor ama
Ölümü göster sıtmaya razı et politikasıdır o
Bu evden atılacak kirayı ödeyemeyen insana dua et sokakta yatan insanlar var demek gibi bir şey
Evet konudaki gibi insanlar etrafta mevcut ama sürekli şükret ona şükret buna şükret mantığıda hiç bir yere götürmez
Burada bebeğine mama alamayan insanlara ne var alamıyorsan biz pirinç mamasıyla büyümedi mi
Senin çocuğunda et yemesin bulgur pilavıylada büyür çocuk yazan üyelere çok benziyor
 
hanım efendi siz şükretmeyi çok yanlış anlamışsınız yalnız
 
Olumsuzlukları görmemek için kafamızı kuma gömüp toprak altından yarım nefes çok şükür demek de bizi olsa olsa devekuşu moduna sokar herhalde.

Sizin ototerapi dediğiniz şeye tıp öğrenilmiş çaresizlik diyo. Meşhur cam tavan deneyindeki pirelerden farkımız kalmadı ülkece.

Metal zeminli cam bi fanusa kapatırlar pireleri, zeminden 30 santim yukarı da bi cam tavan yerleştirirler hani. Sonra zemini ısıtmaya başlarlar, pireler kaçmak ister ancak zıpladıkları anda haliyle cam tavana çarparlar. Tekrar kaçmak isterler, zıplarlar, tekrar cam tavana çarparlar. Daha sonra cam tavan kaldırılır, zemin tekrar ısıtılır. Ama pireler bu sefer kaçabilecek yerleri olmasına rağmen yine ancak 30 santim zıplayabilirler. Çünkü ilk seferde cam tavana çarpa çarpa kafaları karışmıştır, neden kaçamadıklarını anlayamamışlardır ve çaresizce 30 santim zıplamaya ögrenmiş, buna razı olmuşlardır.

Yaşadığımız düzenin bu deneyden farkını bulur musunuz bana? Fokur fokur kaynayan bi ekonomik zemin, kendimizi - hayat standartlarımızı korumak istedikçe, kaçmak istedikçe, şikayet etmek istedikçe kafamıza vuran politik ve toplumsal söylemler.

Pireler konuşabilse eminim buna da şükür derlerdi ama bizim insan olarak daha kompleks düşünmemiz, gidenin farkında olmamız, kötü gidişattan şikayet etmemiz gerekir. Olumsuzluklar dillendirilmeden, yeterince rahatsızlık hissi dogmadan kimse elini taşın altına koyup çözüm aramaya başlamıyor çünkü, ancak Yarabbi Sükür.

FiltrekahvesevenKleopatra sevgili konu sahibesi, size gelince. Eger bi diyalogların sonu sizden maddi taleplerde bulunulmasına çıkıyorsa haklısınız, gercekten çok sinir bozucu bi durum. Ve kesinlikle kendi ekonomik durumunuzu ve bu maddi talepleri karşılamama iradenizi önce güzellikle ortaya koymalı, ortada ısrar var ise açıkça tavrınızı göstermelisiniz.

Ama insanlar size dertleşmek için anlatıyorlarsa bu durumu, sizden duymak istedikleri de bu konuda yazdıklarınızdır zaten. Bize benim param olsa ben de bunları bunları yapardım demişsiniz ya, onlardan bahsediyorum. Bu durumda gard alacak bi mesele göremiyorum ben. Yani evin içinde aldığımız nefesten kapının dışına attığımız adım para, haliyle insan ekonomik dertleri geri plana atamıyo. Geniş bi gündem maddesi olması ve sıkça söz edilmesi bundan. Dertlerini anladığınızı ve paylaştığınızı gösterseniz yeter sanıyorum.
 
Son düzenleme:

hiç sevmem, olmadığı zaman bile yok demiyorum, allah da dedirtmesin, hiç sevmem sürekli param yok muhabbeti yapanları.
 
Benim kaynım da böyle biri. Kira vermiyor babasının evinde oturuyor. Karısı çalışmıyor. Asgari ücret alıyormuş kendisi. Evlerinde internet var. Ailecek adidas giyiniyorlar baştan aşağı. Bi eksiklerini görmedim. Ama sürekli biz fakiriz siz zenginsiniz der durur. Bizi yemeğe götürün. Bize şunu alın bunu alın gibi bi tavrı var. Sağılsun eşim de ezik gibi almak zorunda gibi hissediyor eziliyor her zaman yapmasa da. Nefret ediyorum o adamdan. 100 liran varsa 100 liralık ayakkabı al. Bizden 100 lira istiyo ki beğendiği 200 liraymış. İyi de banane!??
 
Karısı da mide ameliyatı oldu. Adam 3 ay ücretsiz izin aldı karısına bakmaya hastanede yattılar. Bizden babasından para aldılar. Kadının annesi de var ablası ve kardeşi de. Ama yok hazır para gelcek niye çalışsın ki
 
Çok arsızlar kızlar. Nasıl başa çıkılır böyle bi insanla? Eşim de çok üstüne düşüyor tek abim diyor anlamıyor enayi yerine konulduğunu.
 
Sessiz kalmasınlar o zaman seslerini çıkarsınlar.

O anlamda sesten söz etmiyorum. Çevremdekilere ağlamanın bir lüzumu yok.

Eğer sürekli sizlanan bir kişiyse ya para istiyordur, ya da para istenmesin diye öyle yapıyordur.

Hemen hemen parayla ilgili tüm yorumlarda direkt ülkenin ekonomisiyle ilgili yorum yapıyorsunuz.

Bir kişinin sürekli param yok param yok demesi çok farklı, issizlige , ekonomiye dem vurması çok farklı.

Siz direkt yorumluyorsunuz ülkeyle ilgili.
 

Botlar zaten artık aşağı yukarı o fiyatta
500 lira bir bot için bence çok para ama ihtiyacsa alacak mecbur
Geri kalacak ona 3000 civarı para onla bir ay geçinecek
500 lirayı peşinde veremez taksit yapar.
Bu lüks mü geldi ki size
Dün bir tişört beğendim
89 liraydı almadım.
Ama ihtiyacım var yaz bitti güya sezon sonu indirimi olmalı değil mi
Eskiden hakikaten indirim olurdu öyle alırdık
Şu an yalandan yüzde 50 indirim yazıyolar kapılara kocaman
İçeri bi giriyosun 180den düşmüş 90 na
Yersen yani o tişört o para mı gerçekten?

Her şey çok pahalı
Ayrıca öğretmen olarak çocuklar tepeden tırnağa her şeyinizi inceliyorlar öyle belli standartın altında giyinemezsiniz
Üniformamızda yok ki her gün farklı kiyafet giyiyoruz mecbur
 
Birde şükretmeyi siyasete vurmaları yok mu
 

Şikayetler gayet haklı ve normal
Ama konuda bahsedilen hayat standatlarının düşmesi değil, fakir edebiyatı ile insanları salak yerine koyan tipler maalesef. Yani aç değil açık değil ama sürekli ağlayarak bazı işlerini başkalarına yıkmaya çalışanlar bunlar bozuyor insanın sinirini.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…