Gerçekten ruh hastası mıyım?

aaa ben yazsam bu kadar olur.
"Ve tahammül edemediğim en büyük şeylerden biri de pratik zekalı olamamak, çoklu düşünememek."
şu cümleniz var ya benim hayatım bu yüzden son bulacak erken yaşta bu yüzden öleceğim.Leb demeden leblebeyi anlarım eşim ise leblebi derim ne leblebesi çoruma mı geldik der.O kadar farklı yerlerimizden anlıyoruz lafları
 

Ya seni görünce tüm çocukluk anılarımı anlatasım geliyor :) senin yaşadığının neredeyse aynısını yaşadım. Ağlamıyorum diye hep haksız ben olurdum. Hala mızmızlanan, ağlayan hastalıktan yakınan kişilere tahammül edemiyorum. Hasta bile olsalar edemiyorum. Neyse ki oğlum hiç canı tatlı bir çocuk değil. Kaşı yarılsa gıkı çıkmıyor tıpkı anası :)

Ben bir de şeyi unutmuyorum. Anlatacağım içimde kalmasın zaten uzun süredir sessizim. Bari burada yazayım. İlkokul üçüncü sınıftayım. Sınıf atladığım ve erken başladığım için Gandalf'ın kucağına sinmiş hobbit gibi dolaşıyorum sınıfta. Lakabım da sinek. Sinir oluyorum bu lakaba ama yapacak bir şey yok. Sınıftaki herkesten üç yaş küçüğüm. Bir gün yine sinek deyip duruyorlar bana. Minicik boyumla kafa tutuyorum ben de hepsine. Tam o anda öğretmen geldi sınıfa "idrak benimle gel biraz" diyerek.

Neyse takım elbiseli tiplerin yanına götürdü öğretmen. Anlatıyor işte erken başladı sınavla geçti yaşı 6 diye. Deney faresi gibi hissediyorum kendimi, inanılmaz darlandım. Bir tanesi saçımı okşadı, sen ne küçük bir şeysin öyle diye. "evet küçüğüm, hatta sineğim. Küçük ya da sevimli olmak istemiyorum. Diğerleri gibi olmak istiyorum" diye carlamıştım. Bu tepkim sayesinde sınıf toplu olarak azar işitti öğretmenden. Bir daha da sinek lakabını duymadım. Bu da böyle bir anımdır. Sinekleri de hiç sevmem :)

Yalnız ben iyi anıları tutmuyorum zihnimde. Hiçbirini hatırlamıyorum bile. Sadece kötü anılar canlanıyor tüm detaylarıyla.
 
Sizi kendime çok benzettim,aynı sorunlar bende de var malesef ve bana ruh hastası olduğumu söyleyen 3 kişi oldu.
Sinirlendiğimde bende karşımdakinin canını yakmak için çok ağır şeyler söylerim ve günlerce öfkemi kusarım.Çokta kin tutarım ama bu kendimize zarar veriyor malesef. Terazi burcumusunuz ?
 

Evet çok sevilince de dediğiniz gibi rahatsız oluyor ve itiyorum. Eski erkek arkadaşım çok severdi beni, eski oldu anlayacağınız gibi :)
 
Ben sizde kendimi gördüm herşeyimi kendi içimde halletmeye çalışırım.Bir zaman sonra daha fazla kırılmamak için duvarlar ördüğümü fark ettim.Duvarlarıma sert çarpan eşim daha da hırçınlaştı.Bir birimize ağır konuşmaya başladık.
Dışarıdan aman alttan al,yapıcı ol lafları duysamda alttan almama sebebimin aslında eşimin bana nasıl davranacağını bilmemesinden kaynaklanıyor.Bu da beni hırçınlaştırıyor.Bir kerede o alttan alsın beni kazanmak için araştırsın sorsun hoşlandığım birşeyler yapsın yok.Art niyetli yapmıyor eyvallah ama iyi niyetli de bir adımı yok.Bir insan hem haklıyken bağırsın hem suçluyken bağırsın yok öyle bir dünya.
Ailesinde ki herkes mükemmel mi neden onlara sonsuz sabırlı.Adamına göre muamele yapmasın bir zahmet artık biz aile olduk.(içimi döktüm biraz sanırım )
 

Yok oğlak burcuyum. Burçlarla ilgili çok bilgim yok ama belki ilgili olabilir bilemiyorum.
 
Idrakyollariiltihabi bizden konu ile ilgili yardim istemiştin ama bak çoğumuz ruh hastasıymışız
Biz değil sen bize çözüm üretmeye başlayacaksın birazdan

Olabilir başkalarına karşı çözüm bulmakta sıkıntım yok zaten kendime hayrım yok :) içinde bulunduğumuz zamanda normal kalabilmek zaten imkansız. Bari daha mutlu olalım, derdim bu.
 
İlk telkin cümlesi; unuttum :)

Bellek dolmuş, format atıp yeni bilgiler için yer açmak lazım.
 

İlahi ya :))
Hangi duyguyu baskın ve çok şiddetli yaşıyorsan, o duyguyla kaydedilen anılar en çok hatırlanan oluyor. Bilirsin, hafıza duyguyla tutulur, utanma ve öfke duygusu ile tuttugum anılarım benim de fazladır, heyecan sevinç duyguları ile daha az. En kuvvetli duygular da zaten utanç, korku, öfkedir İdrak, yani bunlarla hatıra kaydı olması tuhaf degil, gayet olağan.

Duygu ve olayı biliyorsun, ayıklayarak affetme-kucaklama kısmı da sende. Tüm hepsi, seni sen yapan şeyler. Bir eksik, bir fazla olsa şimdiki senden farklı biri olurdun ve farklı bir sen, şimdiki senden aslında iyi mi olurdu kötü mü olurdu kısmı da sadece tahminden ibaret. Belki daha mutlu hisseden biri olurdun ama farkındalık olarak düşük olurdun. Bunları düşünmek de aman aman şeyler değil, çünkü şu anda yaşadığın hayatı, seni değiştirmiyor, daha katlanılır kılmıyor. Elinde seni şimdiki sen yapan bir geçmiş var ve bu değişmeyeceğine göre, kabullenilip kucak açılacak...

Yalnız ben de beş dakikada "Güç içinde, hepsi içinde" diyen senseilere bağladım ha. Denizin ruhlarını çağırıyorum, ey mavi ejderha filan diye devam edecekmisim gibi her an.
 
Ruh hastası mısınız bilemem ama bizden ne bekliyorsunuz. Size gerekli yardımı yapabilecek seçenekleri zaten önermeyin diyerek baştan eylemisiniz. Anneliginizi bilmediğim için sorgulayamam lakin ben olsam sizinle evli kalmazdım asla. Bu arada oğlunuzu çok sevdiğinize eminim ve yine eminim ki ona sizin gibi bir kadını örnek olarak bırakmak istemezsiniz. Araştırmalar gösteriyor ki hiç istemese bile ve hatta farkında olmasa bile size benzeyen bir eş bulacak. Ha tabi duygusal anlamda da büyük ihtimal yine sizi örnek alacak. O yüzden şimdiye kadar iae yaramadıysa bile ısrarla psikolojik destek almaya devam etmeniz.
 
Bende de var benzer seyler.arkadaş olabiliriz:)
 
Yillarca psikolog psikiyatra gittiniz, onlar bir patoloji tespit edemedi ama esiniz etti siz de teyit icin buraya yazmaya mi karar verdiniz yani? Bahsettiginiz bir rahatsizliksa ve cevap ariyorsaniz adres hastane, doktor. Ilgi ve onay ariyorsunuz dikkat cekme pesindesiniz diyebiliyorum acikcasi su anki tavriniza. Ne diyebiliriz ki daha fazla?
 

Bu mantıkla hareket edecek olursak burada tek bir konu bile açılamaz. Mesela annem kanser diyen kadına, "gitsin kemoterapi alsın biz nasıl çözelim ki" demeliyiz bu durumda. Halbuki o şahıs kansere değil, kanser karşısında yaşadığı üzüntüye teselli arıyor. Ben de hastayım demedim zaten. İkili ilişkilerde yaşadığım sıkıntıyı nasıl çözebilirim diye fikir sordum.


Evet dikkat çekmeye çalışıyorum. Henüz ergenliği atlatamadım, sivilce sıkarken konu açayım dedim mazur görün. Patoloji tespit edemedi demedim, bir ilerleme kaydedemedim dedim. Bir üstte yazdıklarım sizin için de geçerli. Size özel cevabımı ve o yazdığımı da okuyabilirsiniz.
 
Siz sorunun büyüğünü çözmüşsünüz sorunlarınızı tespit ederek. Cevaplarıda biliyorsunuz aslında eşinizden haksızken özür dilemek beddua etmemk sevginizi göstermek gibi. Çok kolay şeyler bunlar sadece gururunuzu bırakın evin içinde.

Oğlunuza nasıl sevginizi korkmadan utanmadan gösteriyorsunuz eşinizede aynısını yapın yıllar sonra çoluk çocuk kalmıyor karı koca başbaşa kalıyorsun:)

Ha birde ölümü hiç unutmayın gerçekten bir anda eşinizi yanınızda bulamayabilirsiniz ozaman yaşadığınız yaşamadığınız herşey göğsünüze öküz gibi oturur bir ömür.
 

Ahshsh o güç nerede saklanıyorsa çıkıversin artık ortaya. Çok teşekkür ederim gangsta, senin yazdıkların iyi geliyor bana.

2011 yılından beri bu forumdayım, açtığım konu sayısı bellidir. Olabildiğince kendimden bahsetmedim şu son birkaç aya kadar. Yine de dikkat çekme çabasında olduğumu düşündürmüş yazdıklarım. Normal şartlarda takılmam böyle şeylere, algıyı yönetemem en nihayetinde. Lakin bu ara fazlaca gergin olduğumdan mıdır nedir gerildim yok yere :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…