Gerçekten ruh hastası mıyım?


Aynen dediğiniz gibi kısır döngüden ibaret ilişkimiz. O özür dilerdi. Hatta hep o dilerdi. Artık o da vazgeçti. Eşim tahrik etme konusunda çok başarılıdır. Sakince, ustalıkla çileden çıkarır insanı. Damarıma basar. Yumuşak karnıma vurur. Karşılığını da fazlasıyla alır. Ancak o biraz da kendince benim kibirimi yenme amacı ile tahrik ediyor. En nihayetinde sürekli savaşan iki insan olduk işte.
 

İnanın bu eleştirileri kendime yöneltiyorum fazlasıyla. Eminim ki dediğiniz gibi ben biraz adım atsam o eskisi gibi merhametli, sevgi dolu olacak. Ancak biz öyle bir noktadayız ki artık, kimse geri adım atmak istemiyor ve bunu karşı tarafın haklılığını kabul ederek yenilmekten ibaret görüyor. Karı-koca ilişkisinden ziyade, rekabet ilişkisi var aramızda.
 
Geçenlerde eşime sevgililik dönemimizde yazdığım bir mektubu buldum ve inanın uzaylı görmüş gibi oldum.
Ne orada söylediklerimin hiçbirini hissediyorum ne de ben artık o kadınım.
Bununla yüzleşmem oldukça fazla zaman aldı ama ilk tepkim ‘ben ne kadar salakmışım’ oldu.

Tabi ki bizim eşimle durumumuz çok farklı sizinkine göre, benim kocam bana göre gerçekten ruh hastası(!) ama evlilik hele de çok zor bir çocukla baş etmeye çalışmak, insanı olduğundan fazlaca uzaklaştırıp başka noktalara götürüyormuş.
Önceliklerim oldukça değişmiş ve ben anladım ki hayatım çocuklarımşa uğraşmak ve kendimi motive edecek gücü toplamak olarak ikiye ayrılırken, ona sadece yapılacakları, ihtiyaçları yerine getirmek rolünü vermişim.
Siz de bir düşünün derim, benim kadar değişmiş olabilir misiniz, eşinizin isyanı bundan mıdır?
 
Çift terapisi aldınız mı? Onermeyin demiştiniz ama ikiniz beraber gittiniz mi uzmana?
 
idrak annen, baban çocukken sana sarılıp sevdiğini söylermiydi?
ne tutuyor seni? aciz, muhtaç görüneceğin hissi mi?
Beni bu tutuyor şahsen.
Birine ya da bir şeye muhtaç olmak, kendi başına bir şeyi halledememek ya da yardım talep etmek...
Beni ezip geçsinler daha iyi.
 

Elbette çok değiştim. Eşimin şikayeti de bu zaten. Benimle sadece yapmam gerekenler ve maddi durumlar hakkında konuşuyorsun diyor. Sürekli sorumluluklarımı söyleyip, yapmadıklarımla alakalı kavga çıkarıyorsun diyor.

Evet şimdi düşününce, bu anlamda çok değiştim. Hiçbir zaman tatlı su romantiği olmadım ama önceden beklentilerim, hedeflerim çok farklıydı. Belki de şimdi yaşadığım bu değişime eşimin de uyum sağlamasını istiyor ve buna zorluyorum, bilemiyorum.
 
Çift terapisi aldınız mı? Onermeyin demiştiniz ama ikiniz beraber gittiniz mi uzmana?

Iki seans gittik. İlk seanstan sonra kapıdan çıkar çıkmaz kavga etmeye başladık. İkincide "çocuk durmuyor çabuk gelin" baskısından dolayı yine kavga ettik ve aynı sebepten bir daha gidemedik.
 
Ben sevgimi gösterebiliyorum ama oldukça yıkıcı ve öfke kontrol problemi olan biriyim. Sert ve kırıcı sözler söylerim sizin gibi kırıldığımda. Hatta çoğu olumsuz duygum öfke olarak yansır bu konularda ortağız.

Şu an düğün stresim olduğu için canlı bomba gibi dolanıyorum ortalıkta ama birkaç yıl önce bazı şeyler denemiştim işe yaramıştı. Biri bu sorunlarım için okumalar yapmak ki içselleştirmeye başlarsanız inanılmaz faydası oluyor. Diğeri de mizahi ögelerle daha içli dışlı olmak oldu. Mizah gerçekten gerginliği azaltıyor. İzlemek okumak vs ama hayata daha stressiz ve yumuşak bakmaya yardımcı oluyor en azından bana faydası dokunmuştu.
 
Iki seans gittik. İlk seanstan sonra kapıdan çıkar çıkmaz kavga etmeye başladık. İkincide "çocuk durmuyor çabuk gelin" baskısından dolayı yine kavga ettik ve aynı sebepten bir daha gidemedik.
Anladım. Çocuk olunca insanın eli kolu bağlanıyor tabi. Ama keşke bitirebilseniz. Nezle bile kaç gün sürüyor da öyle geçiyor. Aranızda kronik bir sorun var. Bir iki seansla çözülmez zaten.
 

Maalesef öyle oluyor. Bir müddet sonra da aynı sevgisizlikle yanıt veriyor işte.
 
Anladım. Çocuk olunca insanın eli kolu bağlanıyor tabi. Ama keşke bitirebilseniz. Nezle bile kaç gün sürüyor da öyle geçiyor. Aranızda kronik bir sorun var. Bir iki seansla çözülmez zaten.

Doğru söylüyorsunuz lakin oğluma bakacak gönüllü bir insan evladı yok maalesef. Bir şekilde bakmaya ikna olsalar bile, onlara göre saçmalık olan terapi için asla bakmazlar.
 
Bilmiyorum ki nooption. Muhtaç olma konusunda takıntılıyım evet. Minnet duygusuna sahip olmak istemiyorum asla. Babam göstermezdi ama annem sevgisini gösterirdi.

ilişkiler karşılıklı özveri ve çıkar olmadan devam etmez ama. yani seni kendisini sevmediğini düşünse de ancak annen baban sever karşılıksız beklentisiz.
sevgi göstermek sarılmak bir öpücük kondurmak seni muhtaç yapmaz.
ve minnet etmemek ile minnet duymak farklı şeylerdir esasen.
 
Doğru söylüyorsunuz lakin oğluma bakacak gönüllü bir insan evladı yok maalesef. Bir şekilde bakmaya ikna olsalar bile, onlara göre saçmalık olan terapi için asla bakmazlar.
Anladım. Ne diyelim umarım bir çıkış noktası bulursunuz.
 
Bu evrilmeyi tabi ki eşiniz de yaşadı.
Belki onun geldiği nokta sizi daha da uzaklaştırmıştır.
Tamam, ilişki bazında olumsuz yönde değişen bir kadın var ama adam stabil mi yoksa o da uç noktaya mı gitti, bunu da irdelemek gerek.
Siz zorsunuz tahmin edebiliyorum, hayatınız da zor çocuğumdan biliyorum ama eşinizin kolay olduğu iddia etmiyorsunuz ki.
Bir de onun hakkında eleştirel bakın bakalım ilişkinize.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…